fiat uno

• bunu park etmek için direksiyona sarfettiğim kol enerjisi ile koca bir geminin halatını karaya bağlayabilirdim. eyyorlamam bu kadar.
• bunun direksiyonunu gözleri kapalı birine çevirtirseniz kasa kapısı açtığını yahut 1930 model kruvazör dümeni çevirdiğini düşünebilir. araç kaputundan kaldırılarak çevrilse de aşağı yukarı aynı güç harcanır.
  
  aynaları da harikadır.
  siperliğinde normal ayna yerine şaka aynası kullanılmıştır, aynaya baktığınızda sıfatınızın picasso tablosuna dönüştüğünü görüp eğlenmeniz için. madem adam gibi ayna koymayacaksın, hiçbir şey koyma daha iyi.
  
  seri araçtır, 10 saniye civarında 0-100'ü vardır ancak 100-0'ı o kadar başarılı olmadığından sadece trafiğe kapalı pistlerde hız denemesi yapılması tavsiye olunur.
  
  boktan ama sevimli bir araçtır. aynı "şirin bir beldemiz" olmaktan başka bir özelliği olmayan boktan yörelerimiz gibi.
• çok fazla evrim geçirmiştir. 2011'de yerine üretilen araç fiat punto evo'dur.
• şöyle eskice alıp kullandıktan sonra çöpe atmayı düşündüğüm ucuzundan araba.
• türkiye'nin aksine, italya ve çevre ülkelerde tek kapılı modeline daha çok rastlanabilecek otomobil.
  
  yaklaşık 7 ay süren beraberliğimizde, benzini resmen koklaması ile aklımda kalacak olan şirine araba, ayrıca.
  
  şunu da meraklıları için bonus olarak ekleyelim; internete satılık ilanını koymamın ardından ( 70s modeli ) ankara'da 57 kişi aradı. ( saydım ), ve ardından aynı günün akşamında aldığım fiyata satıldı. ( 7000 tl )
  
  (bkz: +rep)
• arka koltugunu yatirinca 40 kasa balik alip fiat doblo sahibini aglatan araba. yol tutusu disinda herseyinin hastasiyiz.
• hidrolik direksiyonlu, durur haldeyken gaza yuklendiginiz anda patinajlarla ucan bu kucuk elemanin maneviyatini sonradan direksiyonuna gectigim her boku ileri teknolojili ford focus'ta bulamadim.
  
  kapilari kagit, frenleri yok gibiydi. yan ruzgarlarda seritte gezinir, her yerinden inanilmaz sesler gelirdi. biz de bu kalitesiz ancak samimi ortama direk cep telefonu hoparlorunden muzik calarak katkida bulunurduk. klima ya da renkli cam olmadigindan antalya'ya sort terlik tatile giderken illa amele yanigi olurduk.
  
  ve her seye ragmen cok mutluyduk. araba ucuz oldugundan beklentilerimiz de ona goreydi. bizi hayatimizda ilk defa gittigimiz yerlere goturdugunde icimiz buyuk mutlulukla doluyordu. gozu yuksekte olmayan her insan kadar mutluyduk.
  
  italya tarihine gecmis fiat uno'nun bendeki sirin ornegini sattiktan sonra anladim ki, araba isini su kadar seven adamin mutlaka muhabbetli, ruhu olan modellere (mesela mazda mx-5) yonelmesi gerekir. yoksa olmuyor olamiyor. o bag kurulmuyor.
• (bkz: #28654223)
• araba kullanmayı öğrenme umuduyla, kendi paramla aldığım ilk arabam. alma işini biraz aceleye getirip 110bin km de, epey yıpranmış, 1100cc, ufak vede bir o kadarda atik bir italyan arabası edinmiştim. hidrolik olmayan direksiyonu, kötünün ötesi yol tutuşu, uzun yokuşlarda bayılması (lpg + küçük motor) gibi negatif özelliklerine karşın, çok seri kalkması, kısa mesafede iyi hızlanması, az yakması, küçük boyutuyla park sorunu olmaması gibi sebeplerle uygun bir araçtı. eski sahipleri mi çok yıpratmıştı, yoksa ben mi çok yükleniyordum bilemiyorum ama her hafta en az 1 kez oto saniyeye gider, bir sorunu için parça arardım. italyan üretimi olan bu modellerin parçası hem zor bulunuyor hem de pahalı oluyordu. sorun çıkartmadığı bir hafta olursa, bir sorunu vardır kesin diye kendim götürürdüm sanayiye. eskişehir ankara arasında, eğiminde etkisiyle ibrede 170km gördüğüm oldu ama değil bu hızlarda, 100km sonrasında bile tedirgin, korkarak gaza basıyordum. çok güzel hızlanıyordu melet ama durması pek o kadar kolay değildi. okula yetişmeye çalıştığım bir bahar gününde, benim üstün şöförlük kabiliyetim, birazda aracın mekanik sorunları sebebiyle 2 takla atıp hurdaya çıkarmıştım "kamil" imi. artık bir fiat uno 60 s'im yok ama oto sanayide çayını içebileceğim 3-4 tanıdık ustam var...
• boyuna kıyasla öküz gibi benzin yakan arabadır. tüplü arabaya binmemek için direnenleri yıldırır.
  
  edit : tüp takıldığında oha dedirtecek kadar az yakan otomobil. 4 kişi full dolu arabayla 1000 km 140-150 liraya gidilmiştir.
  (lpg 2,50 ortalama)