• türkçesi soykırım olan,bir ülkeyi,ırkı toptan yoketmeyi amaçlayan katliama verilen ad.bir zamanlar almanyanın yahudilere,günümüzde israil'in filistinlilere yaptığı uygulama.
  • ikinci dünya savasinin ardindan winston churchill nazi kamplarinin varligindan bahsederken daha islenen suçlarin adi konulmamisti...

    bu kelimenin isim babasi amerikan savunma bakanligi danismani raphael lemkin olup, 1944'de yazdigi "axis rule in occupied europe" isimli kitabinda ilk defa bu kelimeyi kullanmistir...

    kelime yunanca genos= irk ile latince cide= öldürmek kelimelerinden türetilmistir...

    tam anlami "bir millet veya etnik grubun yokedilmesi" olup insanlik suçundan farklilik gösterir... 'soykirim' bir insanin etnik kökenlerinden cihetle katledilmesine denir.

    ayni zamanda soykirim 1948 birlesmis milletler soykirim sözlesmesine göre, uluslararasi kamuoyunda taninmislik gerektirir. bu anlamda 1948'den beri taninmis ilk soykirim rwandada 800 000 tutsinin 1994'de katledilmesidir*...
  • bugün weeds adli dizide (2.sezon 3. bölüm) türk-ermeni husumeti nedeni olarak gectigini görüp üzüldügüm kelimedir. hem de böyle hassas bir zamanda rastlamak daha da ironik oldu. biz "hepimiz ermeniyiz" diye pankart aciyoruz, dizide adamlar birbirlerine "aman ha, bi ermeni restoranında sakin türk kahvesi isteme, kafani koparirlar" diye nasihat veriyor. her ne kadar ayni dizi zamaninda bush icin agzina geleni söylemis olsa da, allahin amerikaliları bu olayi ilk böyle duymamaliydi..
  • raphael lemkin'in 1915'deki ermeni tehcirini, 1933'deki simele katliamını ve son olarak holokost'u referans alarak alarak tanımladığı, türkçeye de soykırım olarak geçmiş kavram.
  • polonya asıllı yahudi bir avukat olan raphael lemkin tarafından 1944 yılında türetilmiş bir kelime.

    iki kelimenin birleşmesiyle oluşmuştur, bunlar:

    - yunanca ırk yada kabile anlamına gelen "genos",
    - latince öldürmek anlamına gelen "cide"'dır.

    1945 yılında lemkin'in yoğun uğraşlarıyla nuremberg mahkemesinde tanınmıştır. 1948 yılına gelindiğindeyse birleşmiş milletler soykırım suçunun önlenmesi ve cezalandırılması sözleşmesi ile "ulusal, etnik, ırksal yada dini bir grubu, bütünüyle yada kısmen yok etmeye yönelik maksat" içeren herhangi sayıda eylemler olarak tanımlanmıştır. kaynak

    uluslararası ceza mahkemesi (international criminal court) tarafından ayrıntılı bir tanımlaması "elements of crimes", "article 6 genocide" başlığında yapılmıştır. kaynak

    1945 yılından itibaren tanınmış bir kavram olan genocide (bkz: soykırım) daha önceki yıllarda yaşanmış olaylar için hukuken kullanılamayacaktır. kaldı ki bu tarihten önce bir kavram olarak da yoktur zaten. bu sebeple kuzey amerika kıtasında kızılderililerin katledilmesi, güney amerika kıtasında kolonistlerin cinayetleri, afrika kıtasında emperyal amaçlarla yapılan katliamlar bu kapsama alınamaz. japonların asya'da işlediği suçlar ise (belki de iki tane atom bombasına maruz kalmalarının etkisiyle) gözden kaçırılmıştır.
  • noam chomsky'nin "amerikan müdahaleciliği" kitabının, türklerin kürtlere yaptığı şey olarak bu kelimeyi kullanması nedeniyle yasaklanıp toplanmasına yolaçan terim.
  • offspring'in s m a s h albumunden, muzikal temasi artik ziyadesi ile a$ina oldugumuz me$hur gitar melodisi olan fakat zat-i muhteremlerin imho en baba $arkilarindan biridir. sozluk dedicated lyrics bot ovunc ve hattizatinda kivancla sunar:

    our lives run different ways
    through the rain i see you in the sun
    our star shines anyway
    if you wish upon it we are one

    dog eat dog
    every day
    on our fellow man we prey
    dog eat dog
    to get by
    hope you like my genocide

    i find it such a shame
    through the pain i see things as they are
    we're served up on a plate
    the pedestal is high enough to fall
    and if in time
    we can see the errors of our ways
    would anyone change it anyhow

    our time is up

    i bet you'd only run
    if you saw what goes inside our own
    i bet you'd lead the way
    if it were up to you to decide
    but it's not
  • #genocide , high seasonında ichinde kimin ne yaptıgı belli olmayan, serverdan servera tashınması sonucu kaybedılen kanal
    (bkz: logos) (bkz: truth) (bkz: genuine) sacayagının toplantı mekanıydı
  • lunapark toplantilariyla mesurdur. kusmadan gelinmez. kusana kadar lunapark
  • (bkz: xenocide)
hesabın var mı? giriş yap