• gerçekleşirse kısa vadede türk ekonomisine zarar vermez; zira türk ekonomisi diye bahsedebileceğimiz bir ekonomimiz kalmaz.

    peki neden?

    türkiye, avrupa ile yoğun bir alışveriş halinde. dış ticaret 20 yılda şekillenmiş.

    birincisi bu:

    http://www.worldstopexports.com/…p-import-partners/

    ikincisi bu:

    http://www.worldstopexports.com/…ys-top-10-exports/

    avrupa'ya çalışan fabrikalarımız var. ihracatımız da ithalata bağımlı. yüksek teknoloji ithal edip, düşük-orta düzey teknoloji ihraç ediyoruz. avantaj diğer tarafta.

    anlaşmanın iptali durumunda ithalat ve ihracat düşer. reel sektör ağır bir krize girer. (en tehlikelisi) döviz girdisi azalır. kur yükselir. devletin vergi gelirleri düşer. enflasyon ve işsizlik artar. zayıflayan alışveriş turizme de olumsuz yansır.

    ab ülkeleri görece çok daha az etkilenir; çünkü ab, 510 milyon nüfusu ve 16 trilyon dolarlık gayrisafi yurtiçi hasılası ile gerçek bir devdir. g7'nin 4'ünü içinde barındırır.

    özet geçeyim; gümrük birliği imzalandığı tarih itibariyle yanlış bir anlaşmadır; aleyhimizedir. bugün iptal edilmesi yine aleyhimize olur. geçen zaman içinde dışa bağımlı hale geldiğimizden, bugün iptal edebilecek durumumuz yoktur.

    doğrusu yapısal reformlardır. (bayılıyorum buna)
  • asya ve afrika pazarına ihracat yapabileceğimizi düşünen kuru31'cileri ortaya çıkarmış olası iptal. çin ve hindistan oradayken en fazla çin kerhanesine ananızı bacınızı satarsınız gençler.
  • almanya'nin son gelismeler sonrasi turkiye ile olan anlasmanin uzatilmasini ortaklari ile gorusecegi kartini oynamasi durumunda olusabilecek durum.

    http://www.haberturk.com/…-de-gumruk-birligi-cikisi

    almanya yeter dedi ve borunun ucunu yavas yavas gosteriyor. az bile bu hirsiz akp cetesine.

    rte programini etkiler:

    1. katar vb. arap tasagi yalama gezisini yarida kesebilir.
    2. bir iki laik cikis yapilir lozan ovulur falan.
    3. olmadi son care apar topar almanya'ya blowjob heyeti gonderilir. durumun ciddiyetine gore blowjobi kimin verecegi daha sonra aciklanir. rte'nin bu heyete baskanlik etmesi gibi bir olasilik da ufukta gorunmektedir.
  • konu hakkında uzun uzun yorum yapıp da 1995 öncesi gümrük birliği olmadığını düşünen arkadaşlar beni çok şaşırtıyor.

    1963 ankara antlaşması ile o zamanki adıyla avrupa ekonomik topluluğu ve türkiye arasında, üç aşamalı bir gümrük birliği modeli öngörülmüştür:

    1. hazırlık (1964 – 1970)
    2. geçiş (1973 – 1995)
    3. nihai aşama (1996’dan tam ekonomik entegrasyona kadar)

    avrupa, türkiye menşeli sanayi malları üzerindeki gümrük vergilerini, daha geçiş aşamasının başında, yani 1973 yılında kaldırmıştır. türkiye'ye ise aynısını yapması için, yani avrupa'ya entegre olması ve ekonomisini avrupa'dan gümrük vergisiz gelecek sanayi ürünlerine hazırlaması için tam 22 yıl süre verilmiştir.

    türkiye, tabiri caizse 22 yıl tek taraflı olarak bu durumun kaymağını yemiştir. 1995 yılında ise (belki hala tam olarak hazır olmasa bile) üzerine düşeni yaparak durumu karşılıklı hale getirmiş, dönemin başbakanı tansu çiller ise bunu kendi başarısı gibi lanse etmiştir. halen bir çok çevrede bu şekilde bilinir.

    tabii ki yakın tarihten haberdar olan her türk vatandaşı, bu 22 yılda ülkenin başına neler geldiğini/getirildiğini, kaynaklarının nasıl sömürüldüğünü, vatansever gençlerinin birbirine nasıl düşürüldüğünü, gerici akımların nasıl desteklendiğini ve yılların nasıl çöpe atıldığını çok iyi bilir.

    kaynak:
    http://www.avrupa.info.tr/…-ticareti-desteklemek-52
  • almanya'dan yapılan açıklama gümrük birliği'nin "uzatılması" değil, "kapsamının genişletilmesi görüşmelerinin" iptalini içerdiği için, gündemde olmayandır.

    dil bilmeyen, dünya bilmeyen, cahil olduğunu dahi bilmeyen türk basınının yarattığı bir heyecandır yani.
  • herkes ithalat ayağına bakmış. doğrudur ab menseili ithal mallar pahalılanır. onun yerine çin, abd,kanada gibi ülkelerden getiririz ihtiyacımızı. anamızın karnından passat ile doğmadık. ancak ihracat tarafı biraz yaş. yirmibir yıllık gümrük birliği deneyimimizde avrupaya mal satmasını öğrendik. daha kaliteli aynı zamanda daha karlı. üstelik ekonomik stabilite olduğu için öngörülebilir bir pazar. bu pazara mal satmak için fizibilite, dolayısı ile yatırım yapılabilir. bu şekilde toplam ihracatımızın yarısını ab'ye yapar olduk. peki avrupa pazarınındaki azalmayı ne ile kompanse edeceğiz. ortadoğu ? afrika ? rusya ? türki cumhuriyetler ? bu pazarların tamamında içi karışıklıklar, politik ilişkiler, kurlardaki oynaklık, tüketim seviyesi gibi bir çok nedenden dolayı iki yıl birbirini tutmaz. körlemesine tahmin yapılır. a.b.d, japonya çok uzak. teknoloji ağırlıklı mal satmıyoruz ki.

    gümrük birliğinden çıkmak öyle bir iki senede dengeleyemeyeceğimiz bir sıkıntı yaratır. gümrük birliğini on senede öğrendik, yeni kazanımlar için en az on sene gerekir. on senelik sabır yok bu millette.
  • türkiye'ye yarrağı kökten ve tersten yedirecek olay olur. 20-25 sene önce olsa, "siktir edin ulan gümrük birliğini" diyebilecek bir ülke, şu an aynı şey der ve gümrük birliğinden çıkarsa aç kalır. çünkü neden, çünkü 20-25 sene önce, dünyayı biz doyuruyorduk. şimdi ise dünya bizi doyuruyor. her şey ithal olduğu için olası bir gümrük birliği feshinde 5tlye ekmek 10tlye patates yeriz. vw golf olur sana 200bin tl.

    beyaz yakalı yine bir şekilde idare eder. lakin halk ebesinin amını tersten görür. el yumruğunu yemeyen kendi yumruğunu balyoz sanırmış. sonra sike sike kuyruklarını kıstırıp kısa bir süre "reis kurtar bizi reiiis" dedikten sonra "reis naptın reis" diyerek akp'yi baraj altı bırakırlar... bir bakarsın chp %55-60 oy almış...

    ps: 20-25 sene önce davası sadece türkiyenin ekonomisinin kötü olmasına rağmen, kendi içinde dönebilen ülke olmasından. yoksa bildiğim kadarıyla gb'nin 25 senelik bir geçmişi yok türkiye için...
  • avrupadan ithal edilen ürünlerde minimum 6,5 vergi ödenecek olan durumdur.üretici bu kar payını bırakamaz ve fiyatlara yansıtır euro zaten olmuş comolokko biz de çıldırırız patronla.
    (bkz: patronla gece gece delirmeceler)
  • bizim kendi kendimize adam olacağımız yok, istemeden adam edecekler galiba bizi.
  • anlaşmanın çift taraflı çalıştığını bilmeyenlerin destekleyeceği fikirdir.

    türkiye'nin en çok ihracat yaptığı pazar avrupa birliği'dir. geçen yıl en çok ihracat yapılan ilk 10 ülke listesinde başta almanya olmak üzere 5 tane avrupa birliği ülkesi bulunmaktadır. bunlara yapılan ihracat toplamı 35 milyar doların üzerindedir. buna karşın yapılan ithalat ilk 10'unda yine 5 avrupa birliği ülkesi vardır ve ithalat toplamı 44 milyar dolardır.

    aradaki cari açık bizim zararımıza gibi mi görünüyor? bence diğer ülkelere bakın öyle değerlendirin. sadece rusya'ya yaptığımız ihracatın miktarı 4,5 milyar dolarken ithalatımız 21,5 milyar dolardır. veya çin'e neredeyse hiç ihracat yapmıyorken çin'den 17 milyar dolarlık ürün ithal ediyoruz. türkiye'nin avrupa'ya yaptığı ihracat (ki toplam ihracatının %60'ından fazladır) türk ekonomisini ayakta tutmaktadır.

    iki taraf karşılıklı gümrük vergilerini geriye getirirse buradan bir tek biz zararlı çıkarız.
hesabın var mı? giriş yap