• dünyanın en muhtesem şeyini yapıyorlar bence...haklılar sonuna kadar..
  • yazarın anlatmak istediğini ben anladım.

    eli sürekli karnında gezen, oturup kalkarken aslında hiçbir sorunu olmamasına rağmen ah'layıp uh'layan, sürekli ilgi ve ihtimam bekleyen, sofada ayrı yemek isteyen, gülerken bile eliyle karnını tutup "ay güldürmeyin!" diye ciyaklayan kadınlar var etrafımda; bir dolu! ülkem kadını her şey gibi gayet sıradan bir olay olan hamileliğin de bokunu çıkarmayı biliyor. rutin şımarıklığına karnındaki çocuğu alet ediyor bizimkiler, dünyada bir tek kendileri hamileymiş gibi davranıyorlar; herkesin kendilerine hizmet etmesini ve ayrıcalıklı davranmasını istiyor, şımartılmayı bekliyorlar; kimse bana bu saçma ruh halini savunmasın gerçekten.

    kezbancigim hamile kalır, hiçbir tıbbi sorunu yoktur ve karnındaki bebek daha mercimek kadardır: "kocam temizlikçi tutsun, anam gelsin evime yerleşsin 7/24 peşimden koşsun, kaynanam görümcem ara ara gelsin işe güce yardım etsin ama çok da gözüme gorunmesinler, elimi sıcak sudan soğuk suya sokmayayim; babam heeer şeyini benim seçtiğim en pahalisindan son model çocuk odasını boyasin, dizsin; kocam akşam iş dönüşü ayaklarıma masaj yapsın ve sonrasında aşerdigim şeyleri alıp gelsin, hamilelik çok zor diye az ağlayıp omuzlarına birtakim vicdani yükler ve acıma duyguları bindireyim, ileride lazım olur; arkadaşlarım üstüme titresinler çünkü maazallah ben yalnızlık hissedebilir, herhangi bir bir şeye uzulebilirim, hep mutlu edilmem lazım; ay güldürmeyin şimdi dogurucam, ay ağlatmayın şimdi dogurucam, ay araba zıpladı şimdi dogurucam, ay 100 metre yürüdüm şimdi dogurucam; ay kocacım elimi tut oturmam lazım, ay babacım uykum geldi beni az salla da uyut (gözümle gördüm!)... " vay amk bu nasıl iş lan?

    edit: tıbbi zorunluluklardan ve ihtiyaçlardan değil, bariz şımarıklıktan bahsediyorum. etrafınızdaki hamile türk kadınlarını gözlemleyin, neyi kastettiğimi anlayacaksınız. bu kezbanlığı savunuyorsanız da edecek lafım yok; muhtemelen kendiniz de aynı kezbanlığı yaptığınızdandır.

    bir edit daha: "ay şunu çektim, ay bunu çektim... ay şöyle bir mucize doğurdum, ay böyle bir muhteşem duygu yaşadım, ay hayata bir insan getirdim..." ya bana ne kardeşim? çekiyorsan da kendine, kocana; doğuruyorsan da kendine, kocana... bana ne? kaldı ki çocuk yapmak istediysem, o zorlukları da çekeceksin yani, kimse zorla çektirmiyor, kendi arzun. ilaç içmemişmiş, yok bir de icseydin! basın ağrıdı ama fedakarlık edip ilaç bile içmedin diye bana şımarıklık yapma hakkı mı kazanıyorsun? bana ne? hem bizi de getirdi birileri dünyaya, o kadar sıradan bir şey bu... bana karşı şımarma hakkı mı veriyor sana, kendin için çocuk doğururken çok çekmiş olman ya da sana göre mucize niteliği taşıyan bir canlı dünyaya getirmen? bana ne ya sahi? ben de dünyanın eziyetini çektim, okudum, avukat oldum; ya da ne bileyim geçenlerde hastalandım anamdan emdiğim süt burnumdan geldi; sana şımarma, tepeden bakma, tip atma hakkım var mı?
  • doğumdan sonraki süreçte görün. post-apokaliptik dünyada insanlığın son kurtarıcısını doğurmuş gibi bir şekle giriyor hepsi. tabii bir de bunun "tanrımmm! sanırım galiba zannedersem yüzde kesin çocuğum bir einstein" sendromu var.
  • sonuna kadar hakettikleri bir olaydir. ulan kadin marninda insan uretiyor sifirdan. bunu sadece fiziksel olarak dusunmeyin. bu uretim sureci onun kendi hormonel dengesini alt ust ediyor.

    elbette bu dogurganligin getirdigi 'ben tasiyorum, sen de cekeceksin derdini!' kadinlarimiz var. olsun. sik disini katlan kardesim 9 ay insan tasimak daha mi iyi?
  • saygı duyulacak bakıştır:

    https://i.ibb.co/rtxxvqh/kedi.jpg
  • çok muhteşem bi şey başarmışmış.

    haa tamam o zaman gelsin ağzıma sıçsın ya pardon.

    hay sizin türlü ucuzluk ve çomarlıkları savunma şeklinize ya.
  • 39 hafta hamilelik süreci yaşamış biri olarak şunu diyebilirim ki gerçekten süper bir şey başarıyoruz.hamileliğimde inanılmaz hastalıklar yaşadım,ağırlar çektim ama hamile olduğum için ilaç almadım .doğum sürecini hiç anlatmıyorum bile. gerek sezeryan gerek normal doğum olsun dünyanın en zor şeyi . bununla bitiyor mu bitmiyor bebek dünyaya geldiği zaman asıl zorluklar başlıyor hem çok güzel hem çok zor .anne demek kaygı demek . sürekli tetiktesin nefes alıyor mu ,aç mı ,tok mu çok mu uyudu ,az mı uyudu? vs vs
    işte bunlardan dolayı anne olmak mucizevi bir şey ve biz süperiz :))

    edit: bana küfürlü mesaj atan arkadaşlar sizleri kim doğurdu acaba merak ediyorum
  • surattaki ekşi ifade: mide bulantısı.
    en ufak bir ağrıda sızıda telaş yapmak: hamilelikte her şey bir anda ters gidebileceğinden temkinli olmak.

    bebek bir anda ölmeye karar verse fark edebilecek yegane insansınız, o yüzden diken üzerindesiniz. tekmelenseniz ayrı dert, uzun süre tekmelenmeseniz ayrı dert.

    tabi ki daha önce milyarlarca kez gerçekleşen bir olay hamilelik, abartılmaması gerekiyor ama sanıldığı kadar mükemmel ve kusursuz bir süreç değildir, annenin ya da bebeğin ya da her ikisinin de ölümüyle bile sonuçlanabilir, daha önce ve hatta günümüzde dahi milyonlarca kez kötü bitmiş bir maceradır. o yüzden, yolda gördüğünüz hamile kadından ik ya da bik yaptı diye nefret edecek kadar delirmeyin.
  • evlenin daha neler görürsünüz bu bir şey değil.
  • 25 haftalık hamileyim yani 6. ay.
    henüz kendimde çocuk doğracağım için öyle gökten inmiş ulvi duygularım yok!
    elimi karnıma koyup bakın ben hamileyim pr ‘ı hiç yapmadım yani ne bilim o el otomatik olarak göbeğime gitmiyor!
    hala 2 köpeğimi günde 3 defa sokağa çıkarıp deli gibi gezdiriyorum,her gün evi süpürüyorum, her gün günde 2 defa sokağımızda ki kedileri besleyip,akşam yemeğini hazırlıyorum
    işe dönmeyi özledim biraz dinlensem iyi olur belki biraz fazla hareket halindeyim gerçek şu ki her kadın anne olabilir bunu abartmasalar iyi olur!
    yani bana fazla abartanlar show yapıyo gibi geliyor.
hesabın var mı? giriş yap