harry potter

• valla üzülerek "sen hele bir de kitaplarını gör" diyen yazarlara katılıyorum. hakikaten filmleri kitaplarının yanında çer çöp kalır. tabi bu dediklerim o yaşta, o kafada okuduğum halleriyle
  
  bak sen şu işe ya, istiklal caddesinde yapı kredi'nin kitapevi mi ne vardı. hani galatasaray lisesinin hemen yanında, hatırlıyorum babamın elinden tutmuşum bana oradan felsefe taşı, yani malum ilk harry potter kitabını almıştı. bak sen şu işe dediğim kısım ise şu; eve gelip kitabın arka kapağını okuduğumda "harry potter çok yakında beyaz perdelerde" tarzı bir şey yazıyordu. yuh lan daha ilk filmi bile çıkmamış o zamanlar, biz ne ara bu kadar yaşlandık
  
  edit: şimdi bi baktım vay anam vay.. ilk film 2001 yılında çıkmış. demek ki ben ilk kitabı en yakın geçmişte okudum desem bildiğin en az 20 yıl önce okumuşum. çok sinirim bozuldu lan keşke girmeseydim bu başlığa
• elinizde hangi baskısının olduğunun zerre önemi yok. hangi baskı olursa olsun önemli olan satırların sizin olması. ilk baskı diye vereceğiniz parayla ilk iki kitaptan üç beş tane alıp çocuklara hediye edin daha iyi. ne kadar çocuk kurtarılmış bölgemize gelirse o kadar iyi :)
• hala canımız. yakın zamanda tekrar izledim tüm seriyi. film serisinde favorilerim açık ara: 3, 4, 6. filmdir. gerek renk paleti, gerek çekimler çok gerçekçiydi. o alemi hissedebiliyordunuz. tıpkı yüzüklerin efendisi serisinde olduğu gibi. serinin diğer filmlerden aldığım plastik tat ve çocuk filmi rengi yoktu bu üçünde. keşke tüm seriyi alfonso cuaron ya da mike newell bize sunsaydı. bambaşka bir görsel şölen ve olay örgüsü olurdu kesin.
  ayrıca extended versiyon olarak çekmedikleri için çok kızgınım tüm serinin yönetmenlerine. 4 saat olsa bile izlerdik tüm filmleri. serinin dvdlerine koydukları kesilmiş sahneler maalesef hiç tatmin edici değil.
• ilk kitabını okuduğumda kaç yaşındaydım bilmiyorum. sırlar odası çıktığında tvde hugo yarışmasında teselli ödülü olarak hediye edildiğini hatırlıyorum. sonrası malum.
• filmleri harika, kitapları şukela.
  sesli kitaba gelince ise, 4,5 saatlik araba yolculuğuyla ankara'ya ulaştığınızda tren hala hogwarts'a ulaşamamış oluyor.
  bi de seslendiren adamın hermione granger'a gıcığı varmış gibi hissediyorum niyeyse. ama erkek sesiyle kız çocuğu seslendirmek de zor tabi, yine iyi üstesinden geliyor.
  filmleri kitabından önce izlemiş biri olarak, çocukların gerçekten çok iyi oynadıklarını farkettim bi de. kafamda mimiklerini canlandırabiliyorum.
• ateş kadehi'nde voldemort, harry'e işkence ederken arkada tek başına alkışlayan heyecanlı bir ölüm yiyeni fark ettiğim seri. sahnenin tüm ciddiyetini dağıttı "bir baba hindi" başlatmasını bekledim durdum asalar kilitlendiğinde.
  
  edit: goyle ya da crabbe'ın babası olduğunu olduğuna inanıyorum. like father like son
• yukarıda bahsedilen sahnede alkışlayan karakterin (bkz: bellatrix) olması muhtemel ve normal karşılanabilir
  
  gelen yeşillendirmeler sonrası edit bellatrix o sıralar azkabandaymış. kim lan o alkışlayan dengesiz
• bugunum, gelecegim, gecmisim.
  
  iyi var dedigim-2011 yilinda son filmle beraber dumbledore'un ordusuna katildigim internet uzerinden olay. hatta sahibi olayin. keske parselmouth olsaydim demedimde degil hani.
  
  sirius ile olan iliskisini cok severim.
  
  filmdeki komple karakterini severim.
  
  britanyayi ve memleketlisini severim.
  
  jk rowling butun oyuncular ingiliz olcak dediginde (ogrenince ben cok sonradan) kesinlikle destekledim fikrini kararini.
  
  love you daniel xoxo
• son zamanlarda, bana uzun yıllar feelgood movielik yapmış amelie'yi, yıllık doz lotr ve matrix'imi bir kenara koyup sürekli bu hp fimlerini izliyor ve kitaplarını okuyorum. 30 yaşındayım, neden zamanımı bunlara ayırma ihtiyacı hissettiğim hakkında net bir fikrim yok. bugün esti, 7/2'nin konferansını izledim ve david yates'e sorulan, aşağıda yazdığım soru ve cevabı şu an içinde bulunduğum durumla ne kadar örtüşüyor, bunu fark ettim.
  
  +reporter:
  what is your personal explanation about this so big success of potter saga?
  
  -david yates:
  many reasons that these movies are successful. it is the beautiful books that they are based on that they have the global fan base. and eclectic series of characters, joe is very generous in creating this world and she has given us so many characters that are so vivid that is kind of someone for everybody. also the fact that the world offers something bigger. emma said it so beautifully, something bigger and more extraordinary than our ordinary lives and i think it as a sense of wishful fulfilment in story telling. and there are some very universal story telling themes of story telling; fight against good and evil, the power of love and faith, the feeling of loss, and death is a big feature in the movies, too. there is an interesting youtube documentary made, a life in a day, and i was talking to liza marshall who produced that. i asked "what kind of films did you get from all over the world?", and she said amazingly, a lot of these films that contributed were about death, people are interested in death. death is an issue that is not figured in hollywood, and sort of rulebook of how you make a popular film but death is a theme that runs through joe's books, the sense of loss and the sense of dealing with loss. i think there are many reasons that these films are successful.
  
  türkçesi:
  +gazeteci: size göre harry potter serisinin bu kadar başarılı olmasının sebebi nedir?
  
  -david yates:
  filmlerin başarılı olmasının birçok sebebi var. bunlardan bir tanesi, filmlerin üzerine kurulu olduğu ve dünya çapında birçok hayranı bulunan güzel kitapları. bunun dışında birbirini takip ederek ilerleyen karakterler. joe bizim için bu dünyayı yaratırken son derece cömert davranmış; o kadar canlı ve gerçekçi karakterler yaratmış ki herhangi birini kendi hayatımızdaki kişilere benzetebiliriz. bunun yanında bu dünya bize daha fazlasını veriyor. emma çok güzel bir şekilde ifade etti; bize kendi dünyamızdan daha büyük ve daha sıra dışı şeyler sunuyor, sanırım bu da hikaye anlatımındaki olmasını hayal ettiğimiz şeylerin gerçekleşmesiyle yaşadığımız tatmin duygusunu veriyor. hikaye anlatımında bazı temalar temalar vardır: iyi ve kötünün savaşı, sevginin ve inancın gücü, sevdiklerini kaybetme. filmlerde ölüm de büyük bir role sahip. "life and a day" adlı ilginç bir youtube belgeseli var, yapımcısı liza marshall ile konuştum, dünyanın dört bir yanından genelde ne tarzda filmler geldiğini sordum. şaşırtıcı biçimde belgeseldeki filmlerin büyük bir kısmının ölümle alakalı olduğunu söyledi. ölüm, insanların ilgisini çekiyor. ölüm temasına, hollywood'da çok sık denk gelmezsiniz, özellikle popüler bir film yapacaksanız bu yazılı bir kural gibidir. fakat joe'nun kitaplarında ölüm süregelen bir tema; kaybetme duygusu ve kayıpla başa çıkma. bence bu filmlerin başarılı olmasının birçok sebebi var.
  
  ___________________________________
  
  pandemi hepimizi ister istemez ölümle daha çok yüzleşmek zorunda bıraktı. kimimiz sevdiklerinin ölümüne şahit oldu, kimisi uzaktan izledi ama kendi hayatı ve sevdiklerinin hayatı için endişelendi, sağlıkçılar birebir içinde yaşamak zorunda kaldılar. evde kapana kısılmış otururken, dünyadaki varlığımızın, varlığın anlamının üzerine ister istemez daha çok kafa yorduk. bazen bilinçli bir şekilde düşündük, bazen kendimize hissettirmeden arka planda kafamızı kurcaladı. ben mesela ölüm fikriyle, varlığımın değersizliğiyle daha çok barıştığımı düşünüyorum. bunun beni daha çok iyiye odaklanmaya ittiğini düşünmeye başladım.
  
  sanırım harry potter da dışarının karmaşasından kaçıp saklandığım fakat yine kendimi buna çokça benzeyen, çok daha renkli bir dünya oldu benim için bu süreçte.
  
  ya da büyümeyi hâlâ reddediyorum.^*
• "bize aslında kim olduğumuzu gösteren şey, yeteneklerimizden çok seçimlerimizdir.”
  -harry potter ve sırlar odası
  
  “iyi organize edilmiş bir zihin için, ölüm bir sonraki maceradır.”
  - harry potter ve felsefe taşı
  
  “bir adamın nasıl biri olduğunu anlamak istiyorsan, kendisiyle eşit olanlara değil, astlarına nasıl muamele ettiğine bak.”
  -harry potter ve ateş kadehi
  
  "hepimizin içinde hem aydınlık hem de karanlık bir taraf vardır. önemli olan hangisini seçtiğimizdir. bizi biz yapan budur.”
  - harry potter ve ateş kadehi
  
  "kaybettiğimiz her şey en sonunda bize geri döner, bizim beklediğimiz şekilde olmasa bile.”
  -harry potter ve zümrüdüanka yoldaşlığı
  
  “ ölüme ve karanlığa baktığımızda korktuğumuz şey bilinmemezliktir, başka bir şey değil.”
  -harry potter ve melez prens
  
  “ölüler için üzülme, yaşayanlar için üzül. özellikle sevgisiz yaşayanlara.”
  -harry potter ve ölüm yadigarları