hasan cemal

• "kim merak ediyor ki dağdakinin ne düşündüğünü" diyorlar eleştirirken.
  
  öğretmen basit bi matematik konusunu anlatırken arkadan birinin çıkıp "hocam kim anlıyor ki bunları allasen, boşa anlatıyorsun" demesine benziyor. sınıftaki tek salak diğer herkesi de salak sanıyor.
  
  benziyor.
• gazetecidir, gayet de gazeteci olarak davranmaktadır. katillerin, teröristlerin ve diğerlerinin neyi neden yaptığını duymamıza yardımcı olanlardandır. böylece olup bitenler hakkında biz sıradan insanlar bilgi sahibi olabiliyoruz, daha yüksek merciidekiler de birbirleriyle mesajlaşabiliyorlar. yoksa silahı olan ağzıyla değil de sadece silahıyla mı konuşmalıdır? bir kere eyleme karar verdiyseniz gözü kapalı sadece öldürmeli öldürmeli öldürmeli misiniz? amacınız salt ülkeyi bölmek, devleti devirmek, daha fazla tüyü bitmemiş ortadan kaldırmak mıdır? sanki tüm bunlar sadece bilgisayar oyunlarında geçerli olabilir. hayat ise insanlarla doludur ve insanlar da katil olduklarında, bomba fırlattıklarında da insan kalmaktadırlar. dolayısıyla gazeteci de gidip onlarla konuşmalı, onların bakış açısını da vermeli, onların da insan olduğunu hatırlatmalıdır. kötülükleri yapanları insanlık dışına çıktılar diye tanımlamak çok daha büyük kötülükler getiriyor, çünkü bahsi geçen kötülükleri yapanların insan olduklarını unutmamıza yol açıyor. ondan sonra da yanıbaşımızdaki yeni katliamların nasıl gerçekleştiğini anlayamıyoruz. gerek terör eylemi olarak tanımlansın, gerekse de münferit asayiş meselesi olarak, silahını konuşturanlar, içindeki katili devreye alanlar da insanlar işte. dolayısıyla gazeteci insana dair her haberin peşinde hakkıyla koşar.
• her ezber bozan gazeteci gibi, ezberlerin daha da gürleşmesine neden olarak daha yüksek ezberlerle eleştirilen gazetecidir.
• bugün de karayılan'ın "deniz gezmiş'ten etkilenen solcu" kimliğini ortaya koymuş.
  
  vay anasını sayın seyirciler. yıllarca amerika'nın, avrupa'nın kucağından kalkmamış kürt ırkçısı, ayrımcı, bölücü pkk'nın lideri "yaşasın türk ve kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi, kahrolsun emperyalizm" diye bağıran deniz gezmiş'ten etkilendiğini söylüyor. ironiye bak hizaya gel.
  
  hasan cemal de bu komediyi "gittim konuştum" diyerek yazmaya devam ediyor. aklına "bre düşük zeka, madem deniz gezmiş'ten etkilendin, neden masum halkı katlettin? nerede anti-emperyalist eylemlerin? hani türk ve kürt halkı için ortak çalışman? öğretmen öldürerek mi deniz gezmiş'ten etkileniyorsun? askeri lojmana, sivil hastaneye roketatarla saldırmak mı deniz gezmiş'ten anladığın?" diye sormak gelmiyor. ya da geliyor. soramıyor. ya da sorabilir, sormak istemiyor. orasını bilemedim.
• karayılan'a nasıl ulaşabildiği lüzumsuz meraklara ve "devlet neden ulaşamıyor o zaman" türünden yersiz sorulara yol açmış yazardır.
  
  ilki için şu denebilir: sen yazdıkları ciddiye alınan bir gazeteci ol ve karayılan'a^* ulaşmak iste, sen de ulaşırsın. pkk mars'ta değil ki. hasan cemal elinde gazeteden kesilmiş bir fotoğrafla, bakkala muhtara sora sora bulmuyor ya karayılan'ı. avrupa'da ya da kuzey ırak'ta, hatta belki türkiye'de yasal olarak ortalarda dolaşan birilerine talebini iletiyor, o talep dolaylı/dolambaçlı yollardan karayılan'a ulaşıyor, karayılan da görüşmeyi kabul edip ulaşım kanallarını hasan cemal'e açıyor. böyle oluyor. o kanallar bir suikastçiyi oraya taşımaz.
  
  ikincisi ise şöyle cevaplanabilir: karayılan'ın yerinin bilinmediğini nereden biliyorsun? devletin hasan cemal'in başvurduğu aracılara da ihtiyacı yok. muhtemelen biliyor, izliyorlardır. apo'nun da evini biliyor ve gözlüyordu, ama öldürmedi devlet. niye öldürsün? pkk'yı bitirir miydi, yoksa devletin otuz yıldır izlediği, ne durumda ne yapacağını az çok tahmin edebilldiği bir pkk lideri yerine on tane lider adayının çıkıp örgütün parçalara ayrılması ve bu parçaların eylem yarışına girmesiyle mi sonuçlanırdı apo'nun öldürülmesi?
  
  iyi ki devlet kahvehane sohbetlerinde pkk'yı "bitiren" vatandaşlarından daha akıllı! ha bu akla yıllar içinde ulaştı, o zamana kadar kahvehane ve asker zekâsıyla pkk'yı bu hale getirdi ya neyse, olan oldu artık...
• dünkü ''bu yazıyı okumayan fenerli olsun'' başlıklı yazısı, ''bugün pazar, politika harici bişeyler yazayım, hatta esprili bir üslup kullanayım'' edasıyla buram buram ertuğrul özkök'ü anımsatan yazar. yalnız ertuğrul özkök en azından coldplay konserine gideceğinden bahsederken thom yorke'u anlatmıyor. hasan cemal galatasaray'ın yeni transferlerinin fenerlileri tırsıttığından bahsederken;
  ''ama fenerli dostların kafasını daha çok bizim yeni transfer elano kurcalıyor. üstelik bunu saklamıyorlar. türk futbolunun ve galatasaray’ın gol efsanesi metin oktay’ın 9 numaralı formasını kapan brezilya’nın milli topçusu elano’ya doğrusu biz de büyük ümitler bağlamış durumdayız.'' diyor.
  oysa her galatasaraylı, hatta her futbolsever efsanevi metin oktay'ın forma numarasının 10 olduğunu bilir. tıpkı hakan şükür'ün 9 numaralı formasını bildiği gibi. tamam pazar günkü köşenizde yoğun gündemden uzaklaşıp spordan, sanattan yazmaya meyilli olabilirsiniz ama işte konuyla ilgili minik bir araştırma yapmakta fayda var.
• yaklasik dort saat sonra harvard university de turk-ermeni uzlasisi sempozyuma konusmaci olarak katilacaktir, gidip dinlicez.. diger konusmacilar asbed kotchikian ve duke universityden yektan turkyilmaz ki kendisi ermeni devlet arsivlerine 2005 yilinda ilk giren turk olmustur..
  
  http://hhi.harvard.edu/events
• asbed kotchikian goruslerini, dusuncelerini, yasadiklarini cok daha cesurca konusurken, ayni hareketleri kendisinden de beklerdim acikcasi. gerci konferansin sonunda bir cok ermeni arkadaslarimizdan destek/tesekkur/alkis aldi ama ben okadar da memnun ayrilmadim malesef.
• hayatımda yazılarını okurken tiksindiğim ender yazarlardan biri. kardeşim sen bilmem ne kandil dağı çık çözüm bulacağım ayağına teröristlerle görüş sonra demokratım de! bi insan niyetini bu kadar belli etmez ki lan!
• kamu oyuna kendini daha yakindan tanitmaya calisan kisi. cok da basarili oluyor.
  edit: dayanamadim.
  "yeni baslayanlar icin ben" kod adli kitap cikaran kisidir.
  edit2:kitap okunduktan sonra "peki bu hasan cemal gecmiste neler yapmistir" diye sorulmasi, kisinin tanimlanmasina daha da yardimci olacaktir.