• başlığı altında saçma sapan entry'lerin girildiği takım. adam olsaydık da hatay'a 3-0 değil 1-0 yenilseydik. ya da 90+5'te kendi sahamızda rize'den 4. golü yemeyip 1 puan bari alsaydık. 76. dakikada 3-1 öne geçtiğimiz maçta beşiktaş'a 4. golü atıp şampiyonluğu genel averaja bırakmasaydık. şampiyonluk maçında averaj lazımken emre akbaba ve arda turan gibi el frenlerini ilk 11 başlatmasaydık. bunların hiçbirinin suçlusu hatayspor değil. 30 yıldır ankaragücü maçını konuşan beyinsiz adamlardan bi farkınız olsun.
  • çok zekice bir şike, rakibinin 6-7 puan önündeyken bi maçta 7 atayım da averajla son maçta şampiyonluk belli olacak olursa avantajımız olsun şikesi. cidden kim tasarladıysa mindhunter haklarını alsın.
  • takımı kazanamadı diye hatay'ı suriye'ye iteleyeceklermiş. hatay'ı hak ettiği topraklara katmak için ölümünü bile huzurla karşılayamayan bir liderin anısına sikik hüsranlarınızla leke süremezsiniz.

    terbiyesiz herifler.
  • debeye giren arkadaşı anlıyorum evet duruma biraz sinirli ama haksızlık yapmanın da alemi yok.
    ünlü diye ya da çok para kazanıyor diye o insanların travmaları olamaz mı psikolojileri bozulamaz mı?
    kim bilir kaç tane yakınlarını kaybettiler. bizler videodan izlerken bile ne kadar kötü olduk. onlar bizzat yaşadı belki yığınların içinden zorla çıktı.

    ayrıca insanlar yaptığı iyilikleri göstermek zorunda gibi bir algı oluştu. veren el alan eli görmezden “o yavşak ne kadar verdi” noktasına nasıl geldik bilmiyorum.

    siz siz olun kimsenin acısını yarıştırmayın. kimse size yaptığı iyiliği göstermek zorunda da değil. ha sosyal medya falan diyorsanız da sanırsın hiç gündem olmadı. bu tepkini git twitter'ı kapatanlara ver.

    edit: madem debeye girmiş şöyle bir ekleme de yapayım. bu yazdığımdan dolayı dünkü arkadaş bana düzenli olarak küfür ediyor.
    ona hakaret etmediğimi düşüncemi belirttiğimi söylediğim halde etmeye de devam etti.
    öyle de başkalarına saygılı bir arkadaş.
  • yeni sezon formaları gayet güzel olan yaralı kulüp.

    siyah forma olmasına çok sevindim. akıllarına gelmez diye düşünmüştüm lakin yapmışlar. turuncu saçmalığını da sonunda kaldırmışlar o da iyi bir hamle olmuş.

    pumanın da hakkını verelim çok çok iyi iş çıkarmış. çok duygusal bir sunumla da tanıtımı yapmış. gözlerim yaşardı. tüylerim de diken diken oldu. siyah formanın tüm geliri de otomatik olarak kulübe devredilecekmiş. ilgilenenlere duyurulur.

    not: takıma kapılarını açan mersin şehri ve mersin idman yurdu kulübüne teşekkür babında kırmızı renk içine koyu mavi gibi detaylar serpiştirilmiş forma da yapılmış.

    (bkz: 6 şubat 2023 kahramanmaraş depremi)
    (bkz: 20 şubat 2023 hatay depremi)

    unutma, unutturma...
  • 2022-2023 sezonunda kadrosunda bulunan profesyonel futbolcularından birkaç tanesi hariç çoğunun yavşak olduğu kulüp. hatta yavşak kelimesi az bile kalır.

    hepsi 2023 şubat depremlerini yaşamalarına rağmen hatay halkı için kılını dahi kıpırdatmamış ve kaçıp gitmişlerdir. kaçmalarını kesinlikle yadırgamıyorum buraya ait değiller ama o büyük depremleri bizzat yaşayıp tanınan simalar olarak en azından sosyal medya hesaplarından bile ulaşabileceleri birçok kişi/kurum varken sus pus olmalarını not ettim. yardım çağrısı yapan topçu sayısı maalesef bir elin parmaklarını geçmiyor. hatta 2-3 kişi hariç hepsi götünü kurtarma derdine düştüler.

    takım arkadaşları christian atsu'yu, hocaları taner savut'u, birkaç kulüp çalışanını, birkaç altyapı futbolcusunu ve sayısız taraftarını kaybeden bir camiaya ait olup üstüne bu süreci bizzat yaşayıp sus pus olmak tek kelimeyle şerefsizliktir.

    keşke ayı dediğimiz hocaları volkan demirel gibi depreme ilgi düşseydiler. belki kaybolan canları geri getiremezlerdi ama en azından aylardır rezillik çeken hatay halkı için çorbada tuzları olurdu.

    edit: alttaki 2 salak için not; 75 gündür hatay'da olan biriyim. bütün depremleri yaşadım. karınca kararınca bireysel olarak ilk günden beri insanlar için bir şeyler yaptım yapmaya da devam ediyorum. uzaktan konuşmak kolay demiş. şu an sizin yaptınız gibi di mi? futbolcular benim gönlümü yapmadılar diye kızdığımı falan sanmışlar! neye dayanarak yavşak dediğimi de anlamamışlarmış. aptal olduğunuz için olabilir mi? entry gayet basit ve yalın bir dille yazılmış. kusura bakmayın da anlamamak için kesinlikle aptal olmak lazım.

    tekrar ediyorum bu sezon hatayspor'da forma giyen futbolcuların çoğu yavşaktır. yüzlerine karşı da söylerim bunu. nefret ettiğimiz, ayı dediğimiz volkan demirel buralı olmamasına rağmen bu süreçte neler yaptı bir bakın, bir de hatayspor sayesinde süper lig'de oynayan leş topçulara bir bakın. bu arada volkan demirel'i överken ayı ibaresini kullandığımı sanmış bir tanesi. harbiden aptal yuvası olmuş bu ekşi sözlük. dediğim gibi entry gayet net. gerçi bu kadar basit bir entry'yi anlayamayacak kadar aptalsınız size yapacak bir şey yok artık. haa bir bok bilmeden de konuşmamayı öğrenmişsinizdir umarım.

    edit 2: bazıları da hükumeti eleştir gibi şeyler ima etmiş. arkadaşlar sizin 7 ceddiniz yapamayacağı eleştiriyi ve hatta çok daha fazlasını bu hükumete yapıyorum. sadece deprem sürecinde değil sizin ''akp ılıman ya iyi gidiyor" dediğiniz ilk yıllarda bile bunu yapıyordum. yeri geldi bedelini de ödedik. hiçbiriniz ağzını dahi açamadı. ha bu arada hataysporlu futbolcuların tamamına yakını hataylı değil. çoğu da ya bekar ya da sadece eşleriyle buradaydılar. bahsettiğiniz gibi sülalelerini de kaybetmediler. bilmeden konuşmayın. ya arkadaş gökhan zan ve karsu onlarca akrabasını kaybettiler ama ellerinden geleni yaptılar. barış atay da bir sürü tanıdığını kaybetti. adamın 10.000 nüfuslu mahallesi yok oldu mahallesi ama adam ilk günden beri sahadaydı. keza haluk levent, mert fırat gibiler de birçok akraba ve arkadaşını kaybetti ve yine sahadaydılar. hadi bunlar depremde burada değillerdi saymıyoruz ama futbolcular kaçtıktan sonra sosyal medyadan da olsa ilgi düşemezler miydi amk? bu kadar mı zordu? koşup köy köy dolaşsınlar demiyoruz. ünlü oldular için seslerini bize göre daha fazla kişiye duyulabilir ve dikkat çekebilirlerdi. bundan bahsediyorum. sırtında su kolisi taşısınlar demiyorum amk ya bunu da mı anlamıyorsunuz?

    volkan demirel örneğini tekrar vereceğim. kendisini hiç sevmem ama bu süreçte yaptıkları için hakkını ödeyemem. kendisine karşı artık çok fazla saygı duyuyorum. mesela teknik direktörleri volkan demirel'i de mi göremedi hiçbiri. volkan demirel gidip koli dağıtımı yapmadı belki ama tanınırlığını kullanıp dikkatleri çekti. ya her şeyi geçtim takım arkadaşları christian atsu öldü, antrenörleri taner savut öldü, birçok kulüp çalışanı öldü bir taziye bile paylaşmadılar. kafelerden, parklardan, fotoğraf atıp duruyorlar. afedersiniz de yazdığım bu basit yazıyı bile anlayamayanlara son sözüm; gerçekten de siktirin gidin ya!

    son bir not daha ekleyeyim: bilenler bilir sosyal medyada antakya üzerinden, medeniyetler şehri tanımı üzerinden prim kasan çok sayıda ünlü hataylı var. birkaç tanesi hariç nedense bu tiplerin bu süreçte hiç sesi çıkmadı. işte sözde hataylı olan sanatçı, sporcu, iş insanı vb. bu ünlüleri de listeledim. çoğu istanbul'da olduğu için depremzede bile değillerdi. yeri gelince onların da suratına tüküreceğim.
  • ohhh beeee sonunda (bkz: şampiyon) olmuştur.

    antakya yıkıldı yıkıldı. yok böyle bir sevinç.

    sosyal mesafe kuralına uyup neredeyse sezon boyunca rakipleriyle arasında açtığı puan farkını korumayı başardığı tff 1. lig 2019-2020 sezonu'nun 33. haftasında oynadığı ve birkaç saniye önce çalan son düdükle sona eren 12 temmuz 2020 adanaspor hatayspor maçı'nı kazanıp ligi lider bitirmeyi garantileyerek bizim için hayalden de öte olan bir olayı gerçekleştirip tarihinde ilk defa türkiye'nin en üst futbol ligi olan (bkz: türkiye süper ligi)'ine yükselmeyi garantileyen, şehrimin şampiyon kulübü.

    önce ömür boyu 2. lig'de kalma yeminini bozup, sonra da yaşadığı şampiyonlukla 53 yıllık makus talihini yenip kulüp tarihinin en büyük başarısını elde ederek tarihinde ilk defa türkiye süper ligi'ne yükselen canım memleketimin cenabetlikleriyle ünlü, küçüklüğümden beri maçlarına gittiğim takımım olan hatayspor;

    geçen sene final maçında rakip topçu tarafından son saniyede çizgiden çıkarılan topla yarım kalan bu peri masalını, bu sene 10. haftayla birlikte oturulan liderlik koltuğunu bırakmayarak üstüste 25, toplamdaysa 26 hafta lider kalarak muazzam bir başarıyla tff 1. lig'in rekorunu da kırarak gerçeğe dönüştürdü.

    sezon istitatistiklerine bakınca,

    - 26 hafta boyunca lider ( 25'i 10. haftadan başlayarak lig bitimine kadar üstüste),
    - 2 hafta aynı puan ve aynı genel averaja rağmen sadece gol averajından dolayı 2. sırada,
    - 1 hafta genel averajdan ötürü 2. sırada,
    - 1 hafta da puan farkıyla 2. sırada yer alarak

    toplamda 30 hafta boyunca ilk 2 içinden inmeyip harika ve saygı duyulası bir performans sergiledik. hatta bütün bunların dışında sezonun ilk haftasında 7 takım galip gelip aynı puanda olunca gol averajı ve alfabe sıralamasana göre ilk 2 dışında gösterildik yoksa ilk hafta kazanan takımlardan biriydik. aslında bu hafta da ilk içinde kaldık sayılabilir. onu da sayarsak 31 hafta ilk 2 sıra içinden inmediğimiz görülüyor. 26 hafta tek başına lider, 5 hafta da çeşitli averaj hesaplarıyla ikinci sırada yer aldık. inanılmaz bir istatistik bu. hele hele kadronun 5 as oyuncusunun tff 2. lig'den kalan oyunculardan oluşuyor olması yani rakiplerimize göre böylesine mütevazi bir kadroyla bu işi başarıp süper lige çıkıyor olmamız şampiyonluğumuza apayrı bir anlam katıyor.

    gerçekten de hayatımız boyunca yer alacak hikayesi bol bir şampiyonluk bu. hatayspor zaten geçmişteki şanssızlıklarından dolayı kitap yazılsa içinden roman çıkabilecek kötü hikayelere, kötü anılara sahip bir kulüptür. kulübün 53 yıllık tarihinin neredeyse yarısını yani 26 yılını kâh tribünde, kâh ekran başında, kâh başka şehirde okurken internet üzerinde veya maçta olan arkadaşları arayıp bilgi alarak geçirmiş biri olarak ne söylesem eksik kalır diye düşünüyorum. duygularımı tarif etmekte zorlanıyorum. bazı durumlarda kelimeler gerçekten kifayetsiz kalıyor.

    yıllarca kaybedilen finaller, play-offlarda verilen maçlar, eleme gruplarından lider çıkıp play-off gruplarında anlamsızca soruncu olmalar, harika oynanılmasına rağmen aniden geriye düşüp kaybedilen sezon sonu maçları derken, 4 yıldır yönetim olarak kurumsallaşmaya başlanıp çıtanın yükseltilmesi, ekonomik anlamda tutumlu olunması, devamlılığı olan ve belli bir ortalamaya sahip olan az sorunlu sporcu tercihleri, hangi hoca gelirse gelsin devam eden sistemi iyi/kötü sürdürmeye çalışması, başarıyla birlikte dinamiklerimizin hareket etmeye başlaması, tribünlerin dolmaya ve şehir takımı kimliğinin zor da olsa yavaş yavaş oluşmaya başlamasıyla birlikte; şehirdeki siyasi çekişmelere, dolayısıyla çatlak seslere rağmen, halkın ortak payda olan hatayspor çatısı altında kenetlenerek kulübü sahiplenmesi bizlere süper ligi getirdi.

    yıllardır her koşulda iç-dış, yağmur-çamur demeden takımı yalnız bırakmayan az sayıdaki cefakar hatayspor taraflarları başta olmak üzere; sahada emek harcayan bütün futbolculara, teknik ekipte bulunan herkese, kurumsallaşmanın ilk adımını atan yönetime, kulüpte çalışan bütün emekçilere, iyi günle birlikte hatayspor'u hatırlayıp destek veren seyircilere* ve birkaç ay sonra yıkılacak olup 1. ligde geçirdiğimiz 2 sezonda adeta bir cehenneme çevirdiğimiz (2018 kasım - 2020 şubat arası mağlubiyet yüzü görmedik) her bir köşesinde ayrı bir anımız olan antakya atatürk stadına çok teşekkürler.

    bu arada kulübün ne kadar şanssız, ne kadar cenabet olduğunu yukarıda söylemiştim zaten. sen git 53 yıllık tarihinde ilk defa süper lige çık, o da pandemi dönemine denk gelsin ve haliyle taraftarlar bu şampiyonluğu doya doya kutlayamasın.
    ulan hatayspor gene yaptın yapacağını. aşk olsun!

    not: bu entry geçmişteki şanssızlıklara rağmen inanmışlığın verdiği gazla uyku tutmayan maç günü sabahına karşı yazılmış ve maç bitiminde sözlüğe yollanmıştır.

    neyse, şimdi daha gür bir sesle;
    - bordooooo
    ~beyaaazz
    -şampiyooon
    ~beyaaazz
  • dengesiz takımdır.

    kupa finalisti antalyaspor'u 6-0 yenmiş, alanyaspor'a 6-0 yenilmiştir.

    geçen sezonun şampiyonu başakşehir'i 5-1 yenmiş, galatasaray'a 3-0 yenilmiştir.

    küme düşen gençlerbirliği'ne 3-1, ankaragücü'ne 2-0 yenilmiş, karagümrük'ü 4-1 yenmiştir.

    nihayetinde galatasaray'ı 3-0 yenmiş, beşiktaş'a 7-0 yenilmiştir.
  • geride kalan ptt 1. lig 2018-2019 sezonunda belgesellere bile konu olabilecek bir yıl geçiren ama maalesef sonunda yine yeni yeniden finalde kaybederek hikayeyi yarım bırakan şehir takımım.

    sözlükte yazmayı bıraktığım döneme denk geldiği için yazmadığımdan, tarihe not düşmek adına -hazır iyi gün taraftarı olanlar da bu aralar suskunken- geçen sezonun genel bir değerlendirmesini yapmak istedim.

    spor toto 2. lig 2017-2018 sezonunda çoğunluğu 2. ve 3. lig topçularından olan takım lige iyi başladı. iyi oyun, takımdaşlık ve taraftar desteği vs derken 16 yıl aradan sonra 1. lig'e yükseldik.

    ptt 1. lig 2018-2019 sezonunaysa ilginç bir şekilde 2. lig'den kalan kemik kadronun üstüne çok fazla as oyuncu transferi yapmadan gerekli yerlere transfer yaparak başladık. ilk 4 hafta lige alışma süreci ve hocanın sistemi oturtma işleri derken kötü geçti ardından tüm türkiye'nin ilgisini çekip saygısını kazanacak ve gerçekten herkese muazzam keyif veren bir futbol anlayışıyla oynadık her maçı. arada tecrübesizlik veya hocanın oyun sistemine sadık kalma tercihlerinden dolayı son dakikalarda şanssızca veya malca yediğimiz goller oldu. maalesef yediğimiz o goller sozun sonunda ligi ilk 2 takımın ardından 3 puan farkla 3. sırada bitirip şampiyonluğa ulaşamamak anlamına gelecekti.

    ardından playoff süreci ve tarihin en güzel maçlarından biri olan (bkz: 26 mayıs 2019 hatayspor adanademirspor maçı/#92239554) galibiyetiyle gelen final ve maalesef şanssızca kaybedilip süper lig hayallerimizi, tarihi hikayemizi yarım bırakan (bkz: 30 mayıs 2019 hatayspor gazişehir gaziantepspor maçı/#94702426).

    burada hatayspor'un kazandığı saygının sebebi, 2. ligdeki kadroyu bozmadan, iskelet kadronun üstüne kısmen tecrübeli ve az da olsa üst liglerde mücadele etmiş olan isimlerle harmanlamasıyla da başarılı olunabileceğini herkese göstermesiydi. gerçekten baktığımızda özellikle türkiye'de alt ligde şampiyon olan takımın futbolcularının ve elbette teknik ekibin kısacası neredeyse şampiyon takımın tamamının şampiyonluktan hemen sonra dağılma geleneğinin doğru olmadığını ve başarının bu şekilde gelmeyeceğini cümle aleme göstermesiydi. aslında bunu herkes görüyordu ama kimse uygulamaya cesaret edemiyordu. onursal başkan lütfü savaş (severiz sevmeyiz tartışmasından bağımsız yorum yapıyorum) çok fazla para harcamadan, takımda en az 4-5 yıl oynayabilecek, devamlılığı olan ve o eski yiyici yönetimlerden uzak kurumsal bir kimliğe sahip bir kulüp, bir takım kurma düşüncesini hayata geçirdi ve bunda da başarılı oldu.

    elbette futbolcuların kalitesi de önemli ama belli bir sisteme sahip olmadan, oturmuş bir kadroya sahip olmadan kurulan takımlar hep fiyasko sezonlar yaşamıştır. örnek vermek gerekirse türkiye'deki futbol takımlarının neredeyse tamamı.

    taraflı tarafsız herkesçe beğenilen, bütün türkiye liglerinin en pozitif, en iyi, en kaliteli topunu oynayan, ligin standartına göre biraz daha aşağıda görülen ama sistemiyle, kemikleşmiş yapısıyla bir mucizeye imza atan kadronun 2. lig'den gelen ve 1. lig'de banko ilk 11'de oynayan iskelet kadrosuna baktığımızda;

    (bkz: akın alkan) (takımda 3. yılıydı / bütün kariyer 3. ve 2. liglerde geçmiş. ilk defa 1. lig'de oynuyordu.)
    (bkz: caner hüseyin bağ) (takımda 3. yılıydı. / bütün kariyeri 2. ligde geçmiş ilk defa 1. lig'de oynuyordu.)
    (bkz: selim ılgaz) (takımda 3. yılıydı. / fransa'dan gelmiş ilk defa hatayspor'da profesyonel olmuş biriydi. ilk.defa 1. lig'de oynuyordu.)
    (bkz: murat paluli) (takımda 2. yılıydı/ bütün kariyer 3. ve 2. liglerde geçmiş ilk defa 1. lig'de oynuyordu.)
    (bkz: yılmaz özeren) (takımda 3. yılıydı / bütün kariyer 3. ve 2. liglerde geçmiş ilk defa 1. lig'de oynuyordu.)
    (bkz: hamza gür) (takımda 3. yılıydı / bütün kariyer 3. ve 2. liglerde geçmiş. daha önce sadece 1 sezon 1. lig'de oynamış).
    (bkz: sadi karaduman) (takımda 3. yılıydı / bütün kariyer 3. ve 2. liglerde geçmiş ilk defa 1. lig'de oynuyordu.
    (bkz: mesut çaytemel) (takımdaki 4. yılıydı. tecrübeli bir isim, 1. lig'de 150'den fazla maçı olan ama son 7-8 yıldır 2. lig'de forma giyen biriydi.)

    bu isimlere katılan türk futbolculardan kubilay sönmez, gökhan karadeniz, mirkan aydın ve yusuf abdioğlu'ndan çok iyi verim aldık. bu isimler daha önce 1. ligde oynama şansına sahip olmuş tecrübeli türk oyunculardı. tek sıkıntı mirkan aydın'ın sezonun ilk devresinde takıma geç katılması ve yaşadığı sakatlıktan ötürü ilk devreyi kapatması olmuştu. sezonun ilk devresinde oynayabilseydi santrafor eksikliğini giderir belki de evimizde yaşadığımız o basit puan kayıplarıyla karşılaşmaz ve playoffa kalmadan süper lige çıkabilirdik çünkü sezonun ilk devresi gerçekten çok ihtiyacımız olan santrfor eksikliğini çok hissetmiştik zira sinan kurumuş ilk 10 haftadan sonra kadrodışı kalmış forvet oyuncularından santrfor yaratmak durumunda olmuştu hoca.

    gelen yabancılara baktığımızda en çok verim aldığımız ve bu sezon süper lig'e transfer olan sadio diallo, ilk geldiğinde forma bulan ama daha sonra sakatlık, formuzluk veya beklentilere tam cevap verememe durumlarından ötürü vasat bir katkıda kalan dmytro korkishko ve wellington brito da silva ile birlikte lisans sorunundan dolayı ilk devreyi oynayamayan ama ikinci devre zaman zaman takıma girebilen ve iyi gibi bir perfonmans ortaya koyan bakary nimaga haricinde kalan yabancılar -ki zaten çoğu genç ve geleceğe yatırım olarak alınmışlardı- maalesef takıma hiç katkı veremediler. bu durum dışarıdan bakıldığında takımın tecrübeli futbolcu ihtiyacının karşılanmadığı gösterir gibiydi ama siz de biliyorsunuz ki sistem bir takımın olmazsa olmazıydı. dediğim gibi kalite olarak baktığımızda çok üst düzeyde olmayan futbolculara rağmen topçuların aralarındaki uyum, inanmışlık, yardımlaşma ve topçuların ilhan palut'un oynatmak istediği dakika-skor ne olursa olsun özellikle ayağa top, sakin ve ne istediğini bilen, hem defansif hem de ofansif anlamda yardımlaşma, bir değil birçok topçunun yükselebilip sorumluluk aldığı ve sistemi uygulayabilme refleksini gösterebilmeleri bir takımda yıldız statüsünde olan yabancı oyuncu ihtiyacını hiç hissetmememize yardımcı oldu.

    gerçekten türkiye'de 2018-2019 futbol sezonunda bütün profesyonel liglerdeki en iyi ve en pozitif futbolunu oynayan takımıydık. oturmuş kadronun, planlı sistemli işleyen bir taktiğin ve pozitif düşünen bir kulüp olmanın mevyesini sezon boyunca aldık diyebiliriz ama işte maalesef önemli olan şeyi, yani tarihe altın harflerle yazilacak o büyük başarıyı, yani şampiyon olarak süper lige çıkma başarısını elde edemedik bu da geçtiğimiz o güzel sezonun tadının damağımızda kalmasına sebep oldu. 25 yıldan fazladır maç izlerim. dünya futbolunu da çok yakından takip ederim. hayatta en çok zevk aldığım 5-6 futbol sezonundan biri de kesin olarak hatayspor'un 2018-2019 sezonunda oynadığı oyundu.

    mesela geçen sezon türkiye kupası'nda da kendi adımıza tarih yazdık. bütün kupa serüveninde de rotasyon yapmamıza rağmen çeyrek finale kadar çıktık. başakşehirspor ve galatasaray'a bir maçta 4 gol atarak kimselerin kolay kolay yapmadığını da yaptık ama istanbul'da oynadığımız maçta gs'ye karşı 90+'da yediğimiz golden dolayı kupaya çeyrek finalde veda ettik lakin hem prestij hem de kulübümüzün marka değeri için türkiye kupasında yakaladığımız başarı da çok önemliydi.
    (bkz: 24 ocak 2019 hatayapor başakşehir maçı/#94602237)
    (bkz: 6 şubat 2019 galatasaray hatayspor maçı)
    (bkz: 27 şubat 2019 hatayspor galatasaray maçı)

    hatayspor başarılı olduktan sonra türeyen sosyal medya taraftarları bilmez ama hatayspor'u yakından yakip edenler, gerçekten tribüne gidenler, yağmur çamur demeden destekleyenler bilir ki gerçekten çok cefa çektik. 3. ve 2. liglerde çok süründük. kurumsallaşma nedir bilmeyen yönetimlerle çok rezil sezonlar gördük ama geçen sezon (2018-2019) her şeyiyle kesinlikle belgesellere konu olabilecek bir sezondu. keşke finalde 90. dakikada çizgiden çıkan topumuz gol olsaydı da şampiyon olsaydık ve o final hüsranını gene yaşamasaydık. inanın bana bu sene şampiyon olup süper lig'e çıksak bile geçen seneki o patlamayı, duyguyu yaşayamayacağım.

    --- --- ---

    bu sezonun yani tff 1. lig 2019-2020 sezonunun geride kalan kısmı için de bir degerlendirme yapmak istedim.

    3. milli maç arasına girdik. bu da 11. haftanın sonuna yani ligin 1/3'lük kısmına tekabül ediyor ve ligde gene lideriz. hem de zor sayılabilecek takımlarla deplasmanda oynamış olmamıza rağmen zaten ilk 5 maçı saha zemininin yenilenmesinden ötürü deplasmanda veya iç saha adı altında başka şehirdeki statlarda oynamıştık.

    sadio diallo ve murat paluli gelen teklifleri değerlendirip süper lig'e transfer oldular.

    forma şansı bulan yabancılar başka ülkelere gittiler veya türkiye'den başka takımlara geçiş yaptılar. bir futbolcuyu daha üst lige gitmek istedikleri için takımda tutamama sebebini anlarım ama ikk defa senin profesyonel olarak forma şansı verdiğin ve u21 liginde de gol kralı olan honore gomis'in kadroda tutulmamasına anlam veremedim. çocuk bayağı güçlü ve hızlı özellikleri olan biriydi. bence serbest kaldıktan sonra bizimle aynı ligde olan ümraniyespor'a transfer olmasını izlememiz yaptığımız yanlış hamlelerden biriydi bu sezon.

    türkler'den akın alkan, selim ılgaz, caner hüseyin bağ, kubilay sönmez ve yusuf abdioğlu ise süper lig'den birçok teklif gelmesine rağmen takımda kalmaya ikna edildiler.

    kadroya helder barbosa, rayane aabid, idir ouali ve jeremy bokila gibi burada veya başka ülkelerde uzun yıllar süper lig klasmanında yani en üst kategori yer alan takımlarda forma giyen yabancılar transfer edildiler.

    furkan şeker ve alican özfesli de 1. lig seviyesinde olup transfer edilen türk futbolcular olarak kadroya katıldılar.

    takım 2019-2020 sezonuna da iyi başladı ama bu sefer türkiye kupası'nda bal ekiplerinden birine elenerek şok etkisi yarattı bizde. derken iyi ama geçen seneye göre biraz dada durgun ve daha az pozisyonlu maçlar oynamaya başlayınca yönetim çeşitli spekülasyonlar arasında ilhan palutla karşılıklı anlaşarak yollarını ayırdı.

    bu ayrılık olayına da biraz değinmek istiyorum;

    hataylı olup da hataysporla alakası olmayan hataylı iyi gün dostları ki bazıları kendi siyasi çıkarlarını gözeterek "yönetimin şike yapmak istediğini bu nedenle ilhan hoca'yı gönderdiğini dillendirmeye başladılar." bu asılsız iddialara arasında çok sıkıntılı 2 hafta geçirdik. neyseki bu durumun alevlenmesinin ardından milli maç arası denk geldi ve takım toparlanabildi. yönetim de bu iddiaları ortaya atanlardan zaten savcılık kanalıyla şikayetçi oldu. halen daha aynı organizmalar tutturmuş ilhan hoca şike yapmadı diye gönderildi deniyor. yok böyle bir şey arkadaşlar. onursal başkan olan lütfü savaş oldukça egolu bir isim. kendi ayağına kurşun sıkacak kadar da salak olmadığını biliyorum. asıl salaklar lütfü savaş ve yönetiminin takımı süper lige çıkarıp heykelini diktirmek varken tıkır tıkır işleyen bir düzeni bozup takımı şampiyon yapmama gibi bir salaklığı yapmak isteyeceğine inanmaktır. adam şu 5 yılda hataysporu süper lige çıkarırsa zaten otomatikten tekrar hatay büyükşehir belediye başkanı seçilir heykeli de stadın dibine dikilir.

    ilhan palut hoca'nın gitmesinin sebebi yaşanan ego savaşları oldu maalesef. bu da tek taraflı değil çift taraflı olan bir şeydi. gitmesine herkes gibi ben de üzüldüm. yetenekleri kısıtlı bir kadroyla müthiş bir oyun sistemi oluşturdu. muazzam güçlü ve güçlü olduğunu rakibine hissettirebilen, keyif veren, sahada ne yaptığını bilen ve modern futbolun tüm gerekliliklerini yerine getirebilmeyi başaran bir ekip oluşturdu. dediğim gibi hayatımda futboldan en çok keyif aldığım takım perfonmanslarından birini izletti bana. 1. ligdeki ilk sezonu ilk 4 haftasında takım lige alışmamış ve kötü sonuçlar alırken istifa diye bağıranlar şimdi gelmiş ilhan hoca'nın yandaşı gibi yorum yapıyorlar. işte maalesef bu tipler hayatında hatayspor maçına gitmemiş. 3. ligde sürünmemiş, takım için deplasman yapmamış ve üstüste finaller kaybetmemiş kişiler. hatayspor süper lige yaklaşınca herkes başımıza hataysporlu kesildi. herkes hatayspor uzmanı gibi dolaşıyor ortalarda. açın ilhan palut gönderildikten sonra sosyal medyada yazanlara bir bakın. işte orada bu sosyal medya taraftarlarını çok iyi göreceksiniz. adam geçen seneye kadar hayatında hatayspor maçı izlememiş ama ilhan hoca gönderildi diye bundan sonra hatayspor inşallah küme düşer, bundan sonra biz yokuz tarzında yorumlar yapıyor. dostum sen zaten daha önce yoktun ki şimdi gidesin. amk çocuklarının hatayspor'un nerenin, hangi şehrin takımı olduğundan bile haberleri yok sorsan hataysporu çok biliyorlar ve hatayspor fanatiği gibi davranıyorlar. yarın hatayspor kötü gitsin tribünde gene 1000 kişi bizbize kalırız. yeni türeyen bu iyi gün dostu çakma hatayaporlular dünya futbolundan bihaber ve sadece başarı odaklı tipler. evet ilhan palut'un gönderilme şekli ve zamanı hiç doğru değildi ben de üzüldüm ama dünya futbolunda bu tip ayrılıklar maalesef oluyor. ilhan palut gitti diye takımın 2. lige düşmesini dilemek tam olarak orman çocuğu olmak demektir. sizler yokken bizler vardık. bizler derken bu takımı her koşulda destekleyen, yıllarca cefa çeken; adana deplasmanında sağanak yağmur altında 2 saat bekleyip donuna kadar ıslanan, 15 kişilik kötü bir arabayla 18 kişi çanakkale'ye giden, konya'da rakip taraftarlarca taşlar yiyen, yozgat'ta maç saatini beklemek üzere polis eşliğinde berbat bir yerde 8 saat aç susuz bekletilen, zor şartlarda giresun'a, bayrampaşa'ya, ümraniye'ye, ankara'ya, afyon'a, kastamonu'ya vs. giden, her deplasmanda parası olmayan genç arkadaşlarla yemeğini bölüşen, kendi cebinden izmir'e otobüs bileti alarak giden, playoff finalleri için istanbul'a kadar yol çekip bu maçlardan mağlubiyetle ayrılıp dönüş yolunda ızdırap yaşayan gerçek hatayspor taraftarı. ilhan palut üzülmüştür ama kırılmamıştır bile zira hatayspor'un kendisine verdiği şans olmasaydı şimdilerde gene bir yerlerde yardımcı antrenör olacak görev yapıyor olacaktı. neyse, şimdi bu konuda yazdığım her şeyi unutun ama aklınızda sadece bu kalsın;

    - kim olursa olsun isimler gider hatayspor kalır. adamcı olmayın, hataysporlu olun.

    (bkz: bayram toysal/#96242152) yeni hocamız oldu. o da ilhan palut gibi hataylı kontenjanından getirildi. bakalım 2. defa (1.sinde az kalsın takımı 2. lig'den 3. lig'e düşünüyordu. )
    verilen şansı bu oturmuş takıma rağmen hiç mi edecek yoksa kendine süper ligin kapılarını mı açacak ben de merak içindeyim doğrusu. futbolculuk kariyeri ilhan hocaya göre çok daha önde olmasına rağmen teknik direktörlük karizması hiç olmayan, süper ligi geçtim 1. lig takımına bile yakışmayan bir tip. zaten şimdilerde oturmuş takımın, sistemin ekmeğini yiyor. gerçi ilhan palut gittikten sonra takım biraz savruk oynamaya başladı ama halen lider durumdayız. artık düşündüğüm tek şey hatayspor'un şampiyon olarak süper lig'e çıkması. daha sonra da mevcut olan dinamiklerimizi hayata geçirip süper lig'de kalıcı bir takım olması ve şehrin güzel yüzlerinden biri olarak anılmaya başlaması. biz bu potansiyele fazlasıyla sahibiz. şehrimiz 1.7.milyona yaklaşan nüfusuyla, genç nüfus sayısındaki fazlalığıyla, profesyonel spora olan ilgi artışıyla, son yıllarda ekonomik olarak çok fazla sıkıntı yaşasak da devlet desteği olmadan kendini döndürebilen ekonomisiyle, gene şimdilerde sıkıntılar olmasına rağmen sınır kenti olmasıyla, tarihiyle, coğrafyasıyla, mutfağıyla, kozmopolit yapısıyla, anadolu şehirlerine kıyasla sosyal hayatın daha canlı olmasıyla süper lig seviyelerini fazlasıyla kaldırabilecek potansiyeldeyiz. birlik olalım yeter. bu bağlamda iskenderun bölgesinde yaşayan vatandaşlarımızı ergen triplerini bırakıp biz antakya bölgesinde yaşayanlar gibi şehrimizin takımına sahip çıkmaya davet ediyorum. bu şehir, bu takım hepimizin.

    hep deriz ya; "seni sevmek zor sevmemek kolay" diye, gerçekten de öyle. umarım yarım kalan hikaye ne olursa olsun bu sene son bulur.

    haydi hep birlikte;

    bordoooo beyaaaz şampiyooon beyaaaz!

    (bkz: hatayspor/@kuntz 31)

    debe editi:
    bir arkadaşım* uyardı. hatay olarak ülkede en çok vergi veren 8. il konumundayız ama ödenek alma kısmında çok gerilerdeydiz. gerçekten de yıllardır böyle. devlet babanın artık bu konuda hatay'a sahip çıkması ve hakettiğini vermesi gerekiyor. şehrimize basit bir amme hizmetimiz de olsun dedik.*
  • üstteki arkadaş muhtemelen bursalı. kıskançlığından yiyip bitirmiş kendini. .hatay'a geldiğinde ayağı takılıp düşse millet yardıma koşar. yemeklerine laf eden taş olur taş.
hesabın var mı? giriş yap