• (bkz: form fillers)

    15 senedir sistemden uzakta ormanda yaşayan psycho sam'den gelsin:

    --- spoiler ---
    form dolduranlar. hayatta ne yapmak istiyorsanız size form doldurtuyorlar her şey için formları var. form doldurup üst kata çıkarsınız. üst katta ilk formu doldurduğunuzu teyit etmek için bir form daha doldurursunuz. artık form doldurmak istemiyorsanız da, bunun için ayrıca beş tane formları var."
    --- spoiler ---

    düzenin özeti, değil mi...

    kaynak
  • yetiştirme yurdunun heretik bellenen minik veleti koruyucu ailenin yanına verilir.
    ailenin bakım için şartları değişince yurt çocuğu geri almak ister. olaylar başlar.
    kurumların, sistemin, ailenin, tuvalet kağıtlarının eleştirisi. biraz üzülmeceli biraz gülmeceli, içi çıtır dışı kıtır şeker gibi film. sadece doğa manzarası ve kamp hayatı için bile izlenir. beğendim sevdim öptüm kokladım, o halde yazayım. başkaları da izlesin.

    --- spoiler ---

    yataktaki sıcak su torbası gözlerimi doldurdu.

    minik velet'in çatışma sahnesinde oldukça yükseldi film. sam'in tabiriyle 'devlet' şiddet aygıtlarıyla 'vahşi doğa insanlarının' karşısındaydı. direnişte ilk pes edeninse daha önce ağzı yanan 'amca' (mapus yatmış çıkmış) oluşu ilgimi çekti.

    belly yenge'nin tavşanların tüylerini yolduğu domuzu bıçakladığı sahneler daha sonrasında eğer domuzla köpeğin karşı karşıya geldiği sahneleri de izlemeseydik dehşete düşürürdü beni. film kendi anlattığı şeyle çelişirdi. fakat burada insanın doğa üzerine tahakküm kurma çabasından ziyade insan-doğa işbirliğini görüyoruz. ormandasın, üşüyorsun ateş yakıyorsun acıkıyorsun avlanıyorsun hepsi bu. dahasını istemek yok. iyi. belly yenge'ye keşke daha çok yer verilseymiş, atlarla ilgili 'binilmesi gerekmiyor' demesi de 'vahşi doğa insanlarına' işaret ediyordu. bazı insanlar öyle, evet. yılkı atları gibi.

    soyu tükendi sanılan o kuşun fotoğrafını çekebileceklerine inanıyorum. soyu tükendi sanılan insanların filmleri çekiliyor çünkü.
    umut var.

    --- spoiler ---
  • what we do in the shadows'un yönetmeni, taika waititi'nın yeni filmi. sam neill'in enfes bir rolde oynadığı filmin ilk fragmanı yayınlandı:
    https://www.youtube.com/watch?v=n8xvsjy57x0
  • taika waititi'nin naif mizah anlayışına ve ince yönetmenliğine bir kez daha hayran bırakan, görselleri ve müzikleriyle indie folk sevenlere mükemmel bir iki saat yaşatan, başroldeki veletle adeta doğru cast nasıl olurun dersini veren, credits'te adını görene kadar sam neill'ın sam neill olduğunu anlamadığım, lotr sahnesiyle yaran, feel good janrının adeta kitabını yazan, soundtrack albümü sabah akşam dinlemelik, son zamanlarda izlediğim en ferah, en eğlenceli film.
  • haftasonu öğleden sonraları trtde izlediğim çocukluk filmlerini aklıma getiren taika waititi filmi. sam neill'ı böyle bir rolde izlemeyi özlemişim, iyi hissetmeyi zaten çok uzun zamandır özler haldeyim, thor ragnarok için küçük endişeler taşısam da taika waititi bu işi hakikaten güzel yapıyor.

    konu sıcak, karakterler deli, görüntüler nefis, filmin müzikleri güzel, kullanılan şarkılar güzel... özellikle ricky baker'ın doğum günü şarkısı mükemmel. bilindik happy birthday şarkısının kullanım hakkına sahip olmadıkları anlaşılınca öylece ortaya çıkmış bu parça.

    hımm... galiba şimdi gidip biraz jurassic park izleyeceğim.
  • karikatür gibi bir çocuk baş karaktere sahip, eğlenceli bir yeni zelanda filmi. jurassic park'tan tanıdığımız sam neill de mevcut.

    sıkılırsam izlemeyi bırakırım diye başladığım filme tutuldum. çok başarılı bir iş olmuş.

    aynı yönetmenin diğer bir filmi için;
    (bkz: what do we in the shadows)
  • bütün hoşluğu ile devam ederken birdenbire leonard cohen'den the partisan çalınarak güzelliğine güzellik katılmış film.

    edit: bu entry yazıldığında leonard cohen hayattaydı. yaklaşık bir ay sonra kaybettik reyizi. ne şerefsiz bir sene oldun 2016.
  • yeni zellanda'nın yepisyeni cevheri taika waititi'nin 2016 tarihli macera, drama filmi. adamın sinemaya bakış açısı, hikaye anlatıcılığı, çekimleri çok hoşuma gidiyor. kendine has bir anlatış tarzı var ama bunu yaparken de sanat filmi kasayım, metafor sıçayım gibi izleyiciyi aptal yerine koymaya çalışan tripleri de yok.

    film sorunlu bir çocuğun, kırsalda yaşayan bir aile tarafından evlat edinmesini konu ediniyor. avcının av olma konusu üzerine anlatılmış, acayip bir sıcaklığa sahip bir film olmuş.

    netflix türkiye'ye eklenmişken fırsat verilmesi gereken filmdir.
  • what we do in the shadows 'dan sonra benim için beklentiyi karşılamayan film oldu.
    önce bu filmi izlemiş olsaydım hoşuma gidebilirdi sanırım. ama büyük beklenti sonrası yaşanan boşlukla bitirdim filmi. çok absürt yerlere varıp yardırabilecek birçok sahne yarım kalmış hissiyatı yarattı bende. yine de izlemeyin diyemem; ama sıralamanız
    1) hunt for the wilderpeople
    2) what we do in the shadows olmalı.
    orta kararla başlayıp iyi olanla devam edin, mutlu olun.
  • ilkokul çağındaki iki veledim ile dün akşam izleyip , çok beğenip sabah uyanınca kahvaltı eşliğinde tekrar izlediğimiz keyifli film. bu filmi sevdilerse
    jojo rabbit e bayılırlar diye düşünüyorum.

    bu film diğer filmlerinden daha sıcak ve samimi geldi açıkçası. dombik çocuk harika oynamış . sam neill i yeni zellanda filminde görmek şaşırttı.

    müzikleri muhteşem . umarim daha çok filmler yaparsın taika waititi
hesabın var mı? giriş yap