• fonetikleri şöyleymiş cambridge'in sözlüğüne göre:

    to
    too
    two

    ne yazık ki too ve two aynı telaffuza sahip ama cümledeki kullanımından bu iki sözcük kolaylıkla ayırt edilebilir.
  • saçmalığı görüyorum ve fransızcadaki "ô" saçmalığıyla bahsi arttırıyorum.

    ô
    au
    aux
    eau
    eaux
  • (bkz: sesteş)
  • türkçe'deki de'leri ayırmayı/bitiştirmeyi öğrenmeden ingilizce öğrenilmeyeceği gerçeğini yüzümüze tokat gibi çarpan dert.
  • "kafan karışıyorsa, henüz öğrenememişsin demektir."

    hoş bir atasözü, yeni buldum. yani biraz einstein'den devşirme, ama olsun.
  • gerçek anlamda saçmalıktır. evet üçünün de telaffuzu farklıdır. ama nerde? anca lafta. bunları anlarım diyen türk anca laf salatası yapıyordur, dile sıradan bir ingilizden daha hakim olduğunu düşünüyordur. lakin kendileri bile cümle içindeki gelişinden çıkarırlar. telafuzzları kağıt üzerinde farklıdır lakin gel gör ki dil öyle tamamı kağıt üzerinde anlatılacak bir olgu değildir.

    hadi ben türküm diyelim. bu die4u, me2, 2me, born2bewild, u2... gibi kavramları ben değil dilin gerçek sahipleri çıkardı. neden? düpedüz saçmalık da ondan. ulan ilk defa sunduğu kavramı manipüle edici kelimeyi de içinde bulunduran bir başlığa bu kadar hak verdim şimdi.
  • ingilizceyi amateur home videos kategorisinde gezinirken kullandigim icin sikimde olmayan durum.

    simdi biraz da gulelim;

    temel amerikaya gitmis.yerlestigi otel cok afilli bi otel personel super disiplinli falan derken temel oda servisini aramis tutitutututu demis ve kapatmis.lan bu beyefendi ne dedi acaba diye tum otel birbirine soruyormus.mahcup olmamak icin hemen turk konsoloslugundan yetkili bi abiyi rica minnet getirtmisler otele.tutitutututu nedemek diye.yetkili abimiz durur mu basar cevabi
    two tea to two two two.

    uyyyyyy.haczann.ne demis da oyle puuuu usakkk!!!
hesabın var mı? giriş yap