• kadınlar islam'da birinci sınıf kul, ikinci sınıf vatandaştırlar.

    erkeklerle kadınların kullukta birbirlerine denk olduklar iddiası doğrudur. özel durumlar hariç günahlara (veya sevaplara) allah tarafından verilecek ceza (yahut ödül), bu filleri ifa edeninin cinsiyetinden bağımsızdır.

    öte yandan kuran'ın kurguladığı dünya yaşamında kadın ve erkeklerin birbirlerine denk oldukları iddiası ne yazık ki gerçeği yansıtmamaktadır. sorguda ve ahirette vaadedilen eşitlik, konu dünya hayatı olduğunda ne yazık ki görülmez.

    en temelinde kuran, erkeklere ithafen yazılmış bir kitaptır, hitabet erkekleredir.
    "ey iman edenler! kadınlara zorla mirasçı olmanız size helal değildir. (..) " nisa/19

    ey kullar yerine ey erkekler koyarsanız anlamda bir daralma olmaz. allah, kullarına (erkeklere yani) söylediği şeylerin kadınlar için de geçerli olduğunu ayrıca belirtmiştir.

    kadının dünyadaki görevi erkeğin ihtiyaçlarını gidermektir.

    "kadınlarınız sizin ekinliğinizdir. ekinliğinize dilediğiniz biçimde varın. kendiniz için (geleceğe hazırlık olarak) güzel davranışlar takdim edin. allah’a karşı gelmekten sakının ve her hâlde onun huzuruna varacağınızı bilin. (ey muhammed!) mü’minler’i müjdele" - bakara/223

    erkeklerle kadınların çeşitli niteliklerde farklı yeteneklere sahip oldukları için birbirlerinin tamamlayıcıları olarak görüldüğü iddiası da doğru değildir.

    "erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. çünkü allah insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. iyi kadınlar, itaatkârdırlar. allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. (evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın. (bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) onları (hafifçe) dövün.eğer itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. şüphesiz allah çok yücedir, çok büyüktür" - nisa/34
  • erkekler uzerinden ele alinan, erkeklerce tartisilan bir konudur.
    kuran kadinla konusmaz. ornek olarak verilen surelerde de gorulebilecegi gibi "erkekler, kadinlarinizi kizlarinizi soyle soyle yapin" der, ya da en iyi ihtimalle "erkekler siz soyle 'yapin' " derken "kadinlar soyle soyle 'yapmalidir' " der. yani kadina direkt bir seslenis yoktur..
    buna gore,
    -ya tanri kadini muhatap almamaktadir
    -ya hz. ebubekir ve arkadaslari kuran'i toparlarken biraz "saptirmistir"
    -ya da kuran tanri tarafindan gonderilmemistir, cunku sahsen kullarina acikca ayrimcilik yapan bir tanri'yi dusunemiyorum.

    "o donemde okuma-yazma bilen kadin yoktu o yuzden erkeklere "oku!" demistir tanri" diye yapilan zekice saptamalarda bulunanlara ise afedersiniz nacizane bi siktir git cay koy demek isterim sahsen.
  • pardon arkadaşlar hepimiz hatalıyız, ben düzeliyorum umarım siz de aydınlanırsınız:

    müthiş harika bir şeydir. öyle ki inanmayanlar bile islamda kadına verilen öneme saygı duymadan edemezler. o a-acaip önemin kanıtını başka yerlerde aramaya gerek yok: bütün islam dünyasına bakın, şüphesiz ki görmek isteyen gözler islam dünyasındaki kadınların toplum içindeki fantastik seviyesini, sivil hayata ve yönetime müthiş yüksek katılımını, erkeklerle epeşit en eşit haklarını çat diye göreceklerdir. bunu görmüyorsanız bu yüreğinize islam düşmanlığı nakşedilmiş demektir. cehennemde yanacaksınız.

    ama inanmamak da özgürlük tabii.
  • birkaç noktasına değinmek istediğim önem.

    kuran'da zaten bu önemin varlığı yokluğu bolca ve örneklerle tartışılmış. evvela eşitlik vaadeden ayetlerle bir cinsiyeti diğerine üstün kılan ayetlerin bir arada bulunması başlı başına bir problem. kutsal kitap kendisiyle çelişiyor yahu! ya kitap değişmiş (ki o zaman allah'ın gerçek sözlerinden haberimiz olmayacağı için islam diye bir ilahi dinden bahsedemeyiz), ya da oldukça beceriksiz bir tanrı ile karşı karşıyayız.

    her iki durumda da, kadının yerinin tek belirleyicisi mevcut kültür olmak durumunda. dünyamızda müslümanlıkla yoğrulmuş kültürlerde kadının önemi ise yine bol bol tartışılmış, çok da açılması gerekmeyen bir mevzu.

    fakat benim anlayamadığım, kadının metalaştırılması veya pozitif ayrımcılık gibi konularla islam'ın kadına bakışının nasıl bağdaştırıldığı. verilen örneklerle gidelim:

    a. "kadınların eğitimine verilmesi gereken önem belirtilirken, kimilerinin eğitim hakkı ellerinden alınıyor": doğru. fakat bu islam'da kadınların çılgınca eğitme geleneğine işaret etmez. islami gelenekten çıkmaya çalışan bir toplumda kadınların eğitilmesine önem verilmişken islami köklerin tekrar yönetimi ele almasını engellemeye çalışan yeni elitin kendini koruma güdüsüne işaret eder. denyoca mıdır? fevkalade. çelişkili midir? akıl hayal almayacak raddede. fakat körü körüne kuran'a göre hareket etmemekten doğmuş anlayışlardan mahrum bırakılan müslümanların hakları kuran çerçevesinde değil bu hareketler çerçevesinde savunulabilir ancak. zira bu haklar yine bu hareketlerden doğmuştur.

    b. "efendim eski zamanlarda bugüne göre hareket edilmez zaten, ona göre yorumlamak lazım": e ne oldu kuzum zamansız mekansız dine, kitaba? son din yedinci yüzyıl arap yarımadası sosyolojisine göre oluşturulmuşsa ben ne anladım allah'ın ileri görüşlülüğünden? çok kötü durumu biraz daha iyi duruma getirip kilitlemek ilahi boyutlarda gelişme midir? eğer öyleyse bana evrensel olmayan, zamansız olmayan bir din gösterebilir misiniz? peygamberin yüzyıllar sonra örnek alınacağı ortadayken (ve bu yönde tavsiyeler ayetlerle sabitken) peygamberin bu yüzyıldaki eşitlik ölçütlerince sapıklık veya hayvanlık olarak alınacak hareketlerde bulunmasını nasıl haklı çıkarabiliriz? peygamberle allah'ın bağlantısı var diye biliyorum ben, allah bu noktayı atlamış mı?

    ha bir de, kuran'da sicim teorisiyle ilgili bir kısım olsa fena olmazdı. neticede user's manual değil mi? hani sicim teorisi geçerli değil diyelim, geçerli bir teori dahi yok ortada. bana şimdi yine yedinci yüzyıl arap yarımadası savıyla gelmeyin, bir önceki paragrafa gidin.

    c. kadının metalaşması ile yasakçı zihniyet birbirinin antagonisti değildir. kadının yasaklanması veya pazarlanması kadını aynı şekilde metalaştırır. kadının metalaşmasını, metalaşmayı yasaklayarak engelleyemezsiniz. ancak yeraltına indirebilirsiniz. zihniyet değişikliği de belediye yasaklarıyla olmaz. zira aksi takdirde "neden kadınlara kendiliğinden bu kadar hak verilmişken şu an iran'dan geri pozisyondayız bu kulvarda" noktasına yine geleceğimizi garanti altına alırız. kaldı ki içki yasağı, kadın bedeni gibi konuların islam'da tabu sayılması laikliğe bir ölçüt olarak bunlara verilen izinlerin kullanılmasını sağlayabilir pekala. bu kriterin varlığı eylemlerin onaylandığı anlamına gelmez. devletin onları onaylamak veya onaylamamak gibi bir işlevinin olmadığı anlamına gelir.

    yoksa işimize geldiğinde dinle devlet işlerini karıştırmamak gibi bir derdimiz kalmıyor. kurban bayramı ve şeker bayramı resmi bayramlardır farkındaysanız. devlet dairelerinde iş yapılmaz. devletin böyle bir işlevinin de olmaması gerekir; bayram izinleri şahısların dini tercihlerine göre belirlenmelidir. toplumun dini tahmin edilerek değil.

    d. peygambere objektif baktığım takdirde gördüğüm şey yedinci yüzyılda yaşamış bir epileptiktir. haliyle kendisinin kadına bakış açısı (ki objektif olduğuma göre kendisinin ilahi bir varlıkla ilişkisi olmadığını farz ediyorum) beni zerre ilgilendirmemektedir. şu anda çok daha ileri bir noktada bulunmaktayız; kendisi referans dahi değildir.

    netice itibariyle ulus-devlet söyleminin ataerkil olması dini temize çıkarmıyor. zira günümüzdeki büyük organize dinler ataerkil. karşılaştırma bu düzlemde yapılamıyor. fakat ulus-devletin ilerlettiği diyalektikte varılan bir son nokta var; amaç oraya gelip orayı geçmek. dinden geçmiş, ulus devletten geçmeye çalışırken dine geri dönüşün nasıl bir ataerkil düzen eleştirisi olduğunu kavrayabilmiş değilim. ortada dini reform dendiğinde bile deliren bir dindar kesim ve enteresan bir şekilde yine aynı söyleme kızan bir "laikçi" tayfa varken ne ulus devletten ne de dinden medet umamayız.
  • bakara suresi:

    "inanan bir cariye, sizi imrendiren, allah’a es kosan bir kadindan daha iyidir. allah’a es kosan erkeklere de, kizlarinizi vermeyin. inanan bir kole, hosunuza gitse de allah’a es kosandan daha iyidir. "

    "ey muhammed! sana kadinlarin aybasi halini de sorarlar. de ki: “o bir ezadir. aybasi halinde iken kadinlara yaklasmayin. temizlendikleri zaman allah size nasil emretmisse oyle yaklasin. suphe yok ki allah daima tovbe edenleri ve iyice temizlenenleri sever. ” kadinlariniz sizin (evlat yetistiren) tarlanizdir. tarlaniza dilediginiz gibi girin ve istikbal icin hazirlikli bulunun."

    "erkek kadini bir kere daha bosarsa, bundan sonra kadin, baska bir kocaya varmadikca eski kocasina helal olmaz. kadini almis olan adam, onu bosarsa, allah’in sinirlarini koruyacaklarini sanirlarsa, eski kari kocanin birbirlerine donmelerine bir engel yoktur."

    "icinizden olenlerin birakmis oldugu kadinlar kendi baslarina dort ay on gun beklerler. bu sureyi gecirdikten sonra mesru bir surette kendiliklerinden istediklerine varabilirler."

    nisa suresi

    "eger velisi oldugunuz yetim kizlarla evlenip onlarin haklarini yemekten korkuyorsaniz, begendiginiz, hosunuza giden baska kadinlardan iki, uc veya dort kadin alin. fakat bunlarin arasinda adaletsizlik yapmaktan korkarsaniz, o vakit bir esle veya sahibi bulundugunuz cariyelerle yetinin."

    "erkegin hissesi, iki kizin hissesi kadardir. kizlar ikiden fazla ise mirasin ucte ikisi onlarindir. kiz bir tane ise, yarisi onundur. bir cocugu varsa anayla babanin her birine mirasin altida biri kalir. (olenin) cocugu yoksa, anasi ile babasi mirasci ise, anaya mirasin ucte biri kalir."

    "kadinlarinizdan zina edenlere karsi icinizden dort sahit dinleyin. dort kisi sahitlik ederse onlari olunceye kadar, yahut allah, onlara bir yol acincaya kadar evlerde tutun. icinizden zina eden iki kimseye eziyet edin. tovbe edip durumlarini duzeltirlerse onlari cezalandirmaktan vazgecin. suphesiz allah daima tovbeleri kabul ve merhamet eder."

    "babalarinizin evlendigi kadinlarla sakin evlenmeyin. bu gecmis bir adettir ve gecen gecmistir. bu hayasizliktir, cok igrenc bir seydir ve kotu bir yoldur. analariniz, kizlariniz, kiz kardesleriniz, halalariniz, teyzeleriniz, erkek kardeslerinizin kizlari, kiz kardeslerinizin kizlari, sizi emziren sut analariniz, sut kardesleriniz, karilarinizin analari, kendileriyle gerdege girdiginiz kadinlarinizdan ellerinizde bulunan uvey kizlariniz, (onlarla -yani analari ile- gerdege girmemisseniz, size bir engel yoktur. ) oz ogullarinizin esleri ve iki kiz kardesi ile birlikte almak size haram edildi. artik gecen gecmistir. kocasi olan kadinlarla da evlenmek haramdir. ancak sahibi oldugunuz cariyeler (savas esiri) mustesnadir."

    "zinadan kacinan, gizli dost tutmayan namuslu cariyeleri sahiplerinin izniyle alin. ucretlerini gelenege gore guzellik verin. onlar evlendikten sonra, zina edecek olurlarsa cezalari hur kadinlarin cezalarinin yarisidir."

    "suphe yok ki allah her seye sahittir. erkekler kadinlardan ustundur. cunku allah onlari bircok seylerle kadinlardan ustun etmistir. onlar kadinlari mallari ile gecindirirler. iyi kadinlar da itaatli olurlar. allah onlarin hakkini nasil korumussa, onlarda kocalari yanlarinda olmasa bile namuslarini korurlar. serkesliginden yildiginiz kadinlara (once) ogut verin, sonra yataklarinda yalniz birakin (yine fayda etmezse) dovun. fakat size itaat ederlerse, zulmetmek icin yol aramayin."

    "kadinlar (esler) arasinda adil hareket etmeye ne kadar ugrassaniz, imkani yok yapamazsiniz, adilane muamele edemezsiniz. fakat onlardan birine tamamiyle gonul verip, otekini askidaymis gibi birakmayin."

    nur suresi

    "zina eden kadinla zina eden erkegin her birine yuzer sopa vurun. zina eden erkek, ancak zina eden veya allah’a es kosan bir kadinla evlenebilir. zina eden kadinla da, ancak zina eden veya allah’a es kosan bir erkek evlenebilir. bu, inananlara yasak edilmistir. namuslu kadinlara zina isnad edip sonra ispat icin dort sahit getiremeyenlere seksen sopa vurun."

    "mahrem yerlerini muhafaza etsinler (irzlarini). inanan kadinlara da soyle, gozlerini haramdan sakinsinlar. irzlarini korusunlar. suslerini kendiliginden gorunen kisim haric acmasinlar. basortulerini yakalarinin ustune cikarsinlar. sus yerlerini kocalari, yahut babalari, yahut kayinpederleri, yahut ogullari, yahut kocalarinin ogullari (uvey ogullari), yahut kardesleri, yahut erkek kardeslerinin ogullari, yahut kiz kardeslerinin ogullari, yahut kendi kadinlari, yahut cariyeleri, yahut erkekligi kalmamis hizmetciler veya kadinlarin mahrem yerlerini henuz anlamayan cocuklardan baskasina gostermesinler. gizledikleri suslerin bilinmesi icin ayaklarini vurmasinlar. "

    "kole veya cariyelerinizden hur olmak icin bedel vermek isteyenleri, eger onlarda bir hayir gorurseniz bedel vermelerini kabul edin. dunya yasayisinin gecici menfaatini kazanacaksiniz diye iffetli kalmak isteyen cariyelerinizi zorla fuhusa mecbur etmeyin."
  • bunu anlamak için kadına daha değer veren anaerkil dönemde ortaya çıkan musevilikle erkek-egemen dönemde ortaya çıkan islamiyeti kıyaslamak lazım. (ortadoğu dinleri açısından)

    araplar kız çocuklarını öldürdüğü döneme cahiliye dönemi derken o sıralarda türklerde devleti hakanla bir ece yönetirdi.
  • örnekler göstermektedir ki islamda kadına anne ve eş olarak önem verilmektedir. eş olarak verilen önem sadece doğurganlığından dolayıdır. kadına kadın olduğu için, doğası itibariyle verilen tek önem anne olarak verilen önemdir(ki annelik de doğurganlık sonucu elde edilebilecek bir sıfattır). kadının anne olarak önem görmesi esas itibariyle cinselliğinin bitmesiyle ortaya çıkmaktadır. bunu toplumumuzda da sık sık görebilmekteyiz. kadının belirli bir saygı elde edebilmesi için cinselliğinin bitmesi gerekir. çok az insan çocuklu bir kadına cinsel obje gözüyle bakar. türkiyede de büyük ailelerde en çok saygı duyulan kadınlar büyükanneler, ninelerdir. yani başka bir deyişle, kadın cinselliği aktif olarak yaşadığı sürece kirlidir, pistir, yılandır, oysa cinsellik ortadan kalktığında kadınla ilgili bütün tehlikeler ortadan kalkar ve bir anda kadın saygı gören bir karakter olur.
  • kadinin acik dirseginden bile etkilenen erkekler icin kadinlari tamamen kapatip her turlu * tehlikeden korumak icin elinden gelen herseyi yapan bir anlayisa hakimdir.
  • bunu bir mantık çerçevesine oturtabilen insanlara şaşakalıyorum. ne çektiyseniz ondan ben de istiyorum.

    onlarda öyle bir mantık var ki "hmm onu anlamak için eski zamanlara bakmak gerekir o zaman islamın verdiği haklar süperdi" diyorlar, "e o zaman hadi şimdi de süper olacak şekilde revize edelim" dediğinde ise "aa ama islam tüm zamanlar içindir değiştirilemez" diye cümleler kuruyorlar. hani onu dedikten sonra "aa bak ağaçlar dans ediyor odamdaki tek boynuzlu atı sen de gördün mü?" deseler şaşırmam. öyle bir trip ortamı var sanırım ki akli melekeler bu kadar şaşmış.
  • erkekten önemsiz olduğu kesindir.

    kuran' da kadın ve erkeğin haklar açısından bir olmadığı açıkça söylenmiştir.

    "erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. çünkü allah insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. bir de erkekler kendi mallarından harcamaktadırlar. iyi kadınlar, itaatkârdırlar." nisa 34

    şimdi biliyorum inkarcı arkadaşım diyecek ki "ama erkek evin ekmeğini getiriyor onun için üstün diyor" biraderim peygamberin evlendiği hatice o' nun patronuydu. o zaman hatice peygamberden üstün bu mantıkta. öyle mi? sümme haşa.

    devam edelim. buyurun:

    "kadınlarınız sizin ekinliğinizdir. ekinliğinize dilediğiniz biçimde varın. kendiniz için güzel davranışlar takdim edin. allah'a karşı gelmekten sakının ve her hâlde onun huzuruna varacağınızı bilin. mü'minler'i müjdele." bakara 223

    kadınlar tarlamızmış. istediğimiz pozisyonu tercih edebilirmişiz. kadın için biraz edilgen ve pasif bir rol mü biçilmiş ne? resmen tarla gibi sahiplenilebilen bir metayla bir tutulmuş. yani mal/eşya yerine konmuş resmen. bir de sonunda müjdeyi vermiş. oh ne güzel.

    bu daha bitmez:

    "allah size, çocuklarınız (ın alacağı miras) hakkında, erkeğe iki dişinin payı kadarını emreder." nisa 11

    efendim yine aynı terane burada da geçerlidir. işte kadın zaten ekonomik olarak erkeğin korumasındadır. onun için daha az alır vs. vs. o zaman kadın diyeceğine evin geçimini sağlayan dese olmaz mıydı? olmazmış demek ki. hikmetinden sual olunmaz. bir de emrediyor. yani farz. öyle kafama göre eşit dağıtayım diyemezsin. çarpılırsın vallahi.

    uzun lafın kısası eğer müslümanım diyorsanız kadınla erkek eşit haklara sahiptir diyemezsiniz. diyorsanız ya okuduğunuzu anlamıyorsunuz ya da zaten hiç okumamışsınızdır.
hesabın var mı? giriş yap