• yaklaşık 30 yıldır izmir’de faaliyet gösteren ve 16 ekim 2020 tarihinden itibaren artık hilton tarafından işletilmeyeceği açıklanan izmir’in ikinci beş yıldızlı oteli. üzücü.

    yapılan açıklamada. izmir’deki faaliyetlerine doubletree by hilton hotel izmir alsancak, hilton garden ınn izmir bayraklı, doubletree by hilton hotel izmir havalimanı ve hampton by hilton izmir aliağa olmak üzere dört farklı konumda hizmet veren otelleriyle devam edileceği yer alıyor.

    bendeki izi ise ömürlük, bambaşka bir gönül bağıydı.

    eşimle görücü usulü evlenmiştim. ilk tanıştırıldığımız gün, her ikimiz de annelerimizle sevgili çöpçatanımız olan ortak bir akrabamızın evinde buluşmuş ve 15-20 dakikalık tanışma faslından sonra benimle dışarı çıkmak için izin istemişti. ‘‘ efes oteli havuz başına mı, hilton roof’a mı gitmek istersiniz minnok hanım?’’ sorusuna tereddütsüz ‘hilton‘ demiştim. o dönemde itk’daki arkadaşlarımla zaman zaman efes’e gidiyordum ama hilton’un ilk yıllarıydı ve henüz gitmemiştim.

    nasıl güzeldi o 31. kattan o mavi yeşil canım izmir’i kuşbakışı izlemek, soluk kesici bir manzara...eşim takım elbiseli , tabir-i caizse gran tuvalet; bense üzerinde blue jean bir gömlek, kot pantolon, fazlasıyla zıt görünümlü iki kişi olarak karşılıklı oturmuş, sohbet ediyoruz. dekor klasik 90’lar...koltuklar rahat, saksıdaki büyük yeşil yapraklar göz alıcı, şeftali suyu- pasta ikilisi mükemmel. henüz öğleden sonra olmasına rağmen, cumartesi olması sebebiyle çok tenha da değildi. yaklaşık 2 saate yakın oturmuştuk. aynı akşam eşim arkadaşlarına yunan adalarına geziye katılamayacağını, benimle evleneceğini açıklamış, 3 hafta sonra sözlenmiştik..

    yıl 2018, 1 mayıs. bu defa şeytanın bacağını kırıp, bende daha sonra hep hüzünle bakmama neden olan o binaya bu defa canım oğlumla gittik. ona babacığıyla ilk kez tanıştığım günü nasıl bir atmosferde geçirdiğimi göstermek, o anları 25 yıl sonra yeniden yad etmek istedim.

    şaşkınlık. o kıpır kıpır, capcanlı roof, hayalet şehirden farksızdı. akşam 18:00’de servise başlıyormuş. her şey, ama her şey hiç değişmeden duruyor, zaman hiç uğramamış; tek eksik koltuğunda toza ve örümcek ağlarına bulanarak oturan miss havisham sanki...

    ben kalp atışları eşliğinde, biraz hüzün ve bolca özlem dolu sanki sevgili eşime her an rastlayacakmış beklentisinde heyecanla tati’ye oturduğumuz koltukları gösterdim, yüzümde buruk bir tebessüm aynı koltuğa oturdum; oturup kaldım daha doğrusu. saksıdaki yeşil yapraklara dokundum, 93’ yılı ile iletişim kurabildiğim yaşayan tek varlık, o kadar garip bir his ki.

    izmir’e baktım gene her pencereden, beton yığınına dönüşmüş; tüyleri yolunmuş kazdan farksız; o kadar çıplak, o kadar yeşillik fakiri olmuş ki içim acıdı.

    sonra tati’ye ‘ bizi şu an kameradan izleyen deli bunlar diyordur’ dedim gülerek...

    ayrılırken içim huzur doluydu, nihayet hep istediğimi yapabilmiş ve eşimle tanıştığımız gün ilk gittiğimiz yeri oğlumla da paylaşmıştım. iyi ki yapmışım, bakın şimdi masal oldu. bir varmış, bir yokmuş...
  • binanın sahibi ata holding uzun yıllardır hilton ve diğer kıiracılar çıksın diye resmen elinden geleni ardına koymamaktaydı. sonunda pes ettirmişler. bu uğraşının en görünür hali ise binanın dışındaki mermerlerin düşme tehlikesi olduğu öne sürülerek hilton girişinin kapatılması ve otelin hatta binanın tek girişinin arka tarafa alınmasıdır. binanın etrafını da çelik saçaklarla çevreleyerek resmen izmir'in silüetinin bir parçası haline gelmiş bina adeta yarım kalmış bir inşaat havasına sokulmuştur.

    kentin ruhunu, kültürünü besleyen şeylerdir binalar. izmir gibi bir şehrin kalbine 31 katli bir bina yaptınız ve hiç kimse itiraz etmedi hatta herkes sahiplendi, gurur duydu onuna. hatta eifel kulesi gibi şehre bir kimlik kazandırdı. bembeyaz mermerleri ile şehre saplanmış bir hançer değil bir inci kolye gibi ihtişamlı bir aksesuar gibidir bu bina. folkart'ın bayraklıya kondurduğu devasa sokak lambalarına bakın, bir de buna bakın ne demek istediğimi anlarsınız.

    ata yatırım hilton'u çıkartır, kiracısıdır anlaşamamıştır vs... ama bu binayı yıkmaya kalkarsa buna belediyenin, stk'ların hop ne alaka kardeşim demesi lazım. teknik olarak bir tehlike oluşturmuyorsa izin verilmemeli. bunu yıkıp üzeri ledlerle kaplı bir ucubeyi şehrin ortasına dikmelerine karşı koymalı.

    gözüm üzerinde ata holding ayağını denk al.
  • izmir'in fallik ogesi
  • 10. katında spor salonu bulunur, çok kaliteli olduklarını ileri sürdükleri ve yüksek fiyatlar verdikleri halde salonu basık, aletleri eskidir, bir de üstüne çocuk havuzundan hallice bir havuzu bulunmaktadır. tavsiye etmiyorum, tamamen hayal kırıklığı...
  • yuksekligini yarisi kadar temeli oldugu soylenen bina.
  • (bkz: izmirli)ler için bir fenomen olan oteldir kendileri. izmir'in en yüksek binası olup her yerlerden görülüp seçilebilmesi bir yana, buralarda düğün, sünnet, vs gibi cemiyete mal olmuş kutlamalar düzenlemek prestij belirtecidir. hadi özel günleri geçtik, cuma-cumartesi akşamlarını burada geçiren genç-yaşlı bir kesim de vardır halihazırda. roofu ayrıca göz doldurur. bunun dışında, kimi zaman, "olm var ya hilton girsin sana, ehu ehu" diye espiri-geyik karışımı deyişler de dile getirir izmir gençleri. sonuç olarak, bir başkadır hilton yüreklerde.
  • 11 sene önce 1 gece ve geçen ay da 3 gece kaldığım otel. 11 sene önce kısacık bir akşam kalsam da çok güzel gözükmüştü gözüme. 11 sene sonra yine aynı otel. hatta sanırım aynı mobilyalarla karşıladı beni. takdir edersinizki biraz demode kalmışlar. bazı yazar arkadaşlar da değinmiş zaten. ama benim açımdan çok da sorun yaratmadı. şimdi yazar burda artislik ya da artizlik yapıyor diyebilirsiniz ama cidden hatırı sayılır miktarda iki adet 7 yıldızlı da dahil olmak üzere otel gördüm. gerçekten bu otelde adamlar kullandıkları herşeyi kaliteli yapmış arkadaş ya da nacizane ben öyle hissettim. ben şahsen kaldığım otelden geniş bir oda isterim. maşallah studyo daire kıvamında odası vardı. büyük ve rahat yatak isterim. dev gibi yatakları vardı . acaip de rahattı. sonra eğer oda kahvaltıysa iyi kahvaltı olmalı, güzel manzara eşliğinde on numara açık büfe kahvaltı veriyorlar ki bi de yanında terasında kahve keyfi de cabası. yanlız herşeyden önce bence bir otelde sizi rahat ettiren en önemli etkenlerden biri personeli olur. ben izmir’ dekilerden iyisini görmedim. zor bir yolculuğun ardından saat sabah 6 da geldik otele şansımızı deniyelim dedik. check in saatleri 2 olmasına rağmen odamızı verdiler. her daim güler yüzle karşıladılar, isteklerimizi kimi zaman biraz şımarıklık da -ben değil kız arkadaşım- yapsak kabul ettiler. işte öyle biryer izmir hilton. lan reklam nicki olsa aşağıda tam olacak ama valla güzel oteldi cidden.
  • bir izmir'li olarak bu koca çınardaki tek anımı anlatayım.

    yıl 2007... ben 20, fenerbahçe ise 100 yaşında... fenerbahçe'nin fenerbahçe olduğu yıllar yani. trabzonspor ile şampiyonluk maçı var izmir'de.. kafile hilton'da kalıyor. ben de o zaman aşırı fanatik bir fenerbahçeli olarak otelin önünde bekliyorum. akşam hava karardıktan sonra bir şekilde yolunu bulup içeri girdim. futbolcular otelin bar bölümündeydi. bar taburesine oturdum. solumda önder turacı, sağımda deniz barış var. öyle bir mutluluktu ki dünyalar benim olmuştu. rüyada gibiydim. yanlış hatırlamıyorsam deniz barış'a "abi yarın ön liberoda mı görev alacaksın?" diye sormuştum. o da "belli değil, hoca karar verecek" demişti. önder turacıyla da selamlaştık. yarım saat kadar onlarla oturup otelden ayrıldım.

    yani benim için hilton biraz izmir, biraz da fenerbahçedir. 2016'da istanbul'a taşındım. şimdi de hilton kapanıyormuş. hem izmir hem de fenerbahçe benim için çok uzaklarda bir hatıra artık.
  • izmir'in pusulasıdır benim nazarımda. kalanlardan fazla sömürüyorum ben bu oteli.

    herhangi bir nedenden bu yüksek yapı yok olursa, başta ben olmak üzere birçok kişi feci sıçacaktır efendim.
  • bir ölçü birimi. hala öyle mi bilmiyorum ama biz çocukken öyleydi. yüksek binaların tümü hilton kadar, hilton'dan uzun gibi terimler ile ifade edilirdi. bir de çatısında windows on the bay isimli harika manzaralı mekan vardı, o mekanda da yeşil kazaklı mavi gözlü harika bir kız. neyse o ayrı konu.
hesabın var mı? giriş yap