• dans eden garsonlari, oturdugun masadan parca secebildigin music boxlari, kucuk ama lezzetli hamburgerleri, dekorasyonu ve gayretli personeli ile kalbimi kazanmis mekandir. simdilik sadece cevahir avm icinde bulunmaktadir. bana cagristirdiklari ise
    (bkz: back to the future)
    (bkz: marty mcfly)
  • "kolanızı refill edeyim mi" sorusuyla bana kaygısızlarda elemanın çalıştığı mekanı çağrıştıran hamburgerci.
  • gazimağusa'nın en güzel fast food mekanı kanımca. henüz tüm kktc'nin diyemiyorum o kadar gezemediğim için. ama menüleri gayet başarılı, route 66 özellikle çok iyi.

    yalnız tamamıyla ingilizce menüler koyuyorlar önünüze ve hamburgerlerin çoğunun içeriğinde bacon yazıyor. benim için sorun değil, ama oradan defalarca yediği halde dikkat etmediği için görmemiş. ya dedim oradaki hamburgerler çok güzel ama çoğunda bacon var nasıl bu kadar müşteri çekiyor acep filan dedim, oha dedi, bileydim yemezdim gidecem soracam falan dedi. gidip sormuş sonra, ya yok demişler o menülerde öyle yazıyor ama hiçbirinde yok. sanırım bütün adada bu arada buna dikkat eden pek az kişiden biriyim ayıptır söylemesi.
  • kılavuz istemeyen ve fakat apaçık görünen köy misali topu atmış mekandır. (bkz: #15115398)

    üzüldüm mü? ilk açıldığındaki o bol kalorili enfes lezzetleri kaybettiğim için, evet!

    üzüldüm mü? "ay, müşteri gelmiyor, o zaman maliyetleri kısalım bakalım önce, ekmeği boktanlaştıralım, çakma cheddar kullanalım, eti değiştirelim, onu keselim, bunu kısalım" diye lezzet kaliteni değiştirdikleri ve zaten daha yaşarken gözümde öldükleri için, hayır!

    alakası yoktur cevahir'in müşteri demografisiyle falan.. sen kaliteni muhafaza et, word of mouth zaten seni meşhur eder, müşteri zaten sana özel o dandik avm'ye bile gelir; sonuçta cevahir de fikirtepe'de değil, mecidiyeköy'ün göbeğinde. "gitmeyelim cevahir'e, demografik yapısı çok kozmopolit, pek avam" falan gibi abudik gerekçelerle cevahir'e gitmeyip bu lezzetten ve kaliteden mahrum kalmak isteyen birisi olacağını sanmıyorum.

    inanmayan gitsin, yan taraftaki okafe'ye baksın, kalabalığı görsün, giren çıkanları incelesin.

    gitsinler, bağdat caddesi'ne açsınlar bakalım şubelerini. aynı hataları yaparlarsa, kimse berbat ekmek, bol sulu kola, dandik köfte vs. için kızılkayalar'ın 2 katı parayı johnny amcaya vermez, gene topu atarlar. sonra da suçlu gene cadde ahalisi olur. benden söylemesi.
  • türkiye cumhuriyeti sınırları içinde yediğim en lezzetli hamburgerin kaynağı olan diner; aldığım haz açısından, "how i met your mother'in marshall'ının hayatının burgerinden aldığı tarzda bir haz" şeklinde bir açıklamada bulunabilirim, evet.

    (bkz: the original)
  • istanbul'da yeni bir şubesi açılana kadar burger olayına noktayı koymama sebep olan işletme.
  • philly cheese steak, cheese fries, chili fries ve haliylen hamburgerini tattığım hamburgerci.(ben anlamam öyle diner miner) yemekler süper ve fiyatları da çok pahalı değil. chili fries değişik olmakla birlikte sos patatesi püreye çevirdiğinden patates kızartması yiyormuş gibi olmuyorsunuz, cheese fries ise gayet süper, cheddarlısından bahsediyorum. philly cheese steak dedikleri şey küçük bir sandviç ekmeğine döner misali incecik kesilmiş biftek parçaları, cheddar ve karamelize soğan(öyle mi deniyordu?) gayet güzel ama hamburgerinin nasıl olduğunu anlamadığım ferah tadı daha güzel. hamburger yiyorsun ama sanki akdeniz salatası yiyormuş gibi hissediyorsun.

    kola sınırsız, bir tane alıp binlerce litre içebiliyorsunuz, zaten bardakları da kocaman. bardağı küçük tutup içecekten kar etme zihniyetine sahip şark kurnazı bir dolu restorandan daha kıymetli oldu bu nedenle benim gözümde.

    her yarım saatte bir tüm çalışanlar toplanıyorlar ve müzik eşliğinde dans ediyorlar. ilginç ve esasen bunu keyifle yapabilecek bir kültürden gelen bir insan için motive edici belki ama oradaki garsona da söylediğim gibi alışmamışta don durmaz. ne yasak savarcasına dans eden garson, ne orada müşteri olarak bulunan sevgilisini getirmiş türk erkeği bundan keyif alır. zamanında tgi friday's de bu gibi bize uzak yaklaşımlar içindeydi, nasıl da terbiye oldu, gidenler bilir.

    neyse, gidin, yiyin.
    cevahir avm, en üst kat.
  • saat başlarında çalınan zil ile coşup gaza gelen garsonlar tarafından havalarda uçuşan ketçap şişeleri, masalara döne döne bırakılan birer dolar çeyreklikleri, masa üstü müzik kutusunda 'neden burda türkçe şarkı yok' diyen türk turistleri... hepsi birer johnny rockets ananesi olup, gidince görülmesi sünnet olarak kitaplarda yer almaktadır.
  • 70 lerden kalma restoran design larina bayildigim,her masasinda juxebox olan, lezzeti de eskilerin burger larina benzeyen *, in n out burger dan sonra en sevdigim amerikan burger zinciri. bir de calisanlari belli saatlerde staying alive ile dans gosterisi yapiyorlar.**
  • yanlış görmediysem cevahir avm'de bir adet açılmak üzeredir.
hesabın var mı? giriş yap