• muhteşem bir final yaparak ekranlara veda eden dizi. bir tim gutterson spin-off'u yapsalar, kaldığımız yerden devam etsek?
  • görünen o ki çok az kişinin bildiği enfes dizi. son zamanlarda bana gün saydıran nadir dizilerden biri.
  • --- 6x13 spoiler ---

    tam justified tarzında bir final bölümü olmuş. ekstrem olaylar veya karakter finalleri olmadan, başladıkları şekilde sade bir şekilde bitirdiler diziyi. özellikle son 20 dakikası 1. sezon tadı verdi bana, o dinginlikteydi. herkes "herkes ölecek, dramatik bir çatışma olacak" diye beklerken hiç öyle olmadı, aslında olmaması da iyi oldu. justified hiç öyle bir dizi olmadı çünkü. diziyi bu zamana kadar güzel kılan şeyler neyse onlarla birlikte bitirdiler, pek güzel oldu. ağzımızdaki tadı da bozulmadı ya, aç 1. sezonu tekrardan izlemeye başla şimdi.

    --- 6x13 spoiler ---
  • western filmlerinden hoşlanan bir insanın sevmemesi imkansız olan dizi. ancak bu kadar uyarlanabilirdi herhalde günümüze. ha çok mu orjinal konusu var bu dizinin? hayır. bir sonraki haftayı deliler gibi merak ederek mi bekliyorsun? hayır.

    ama 51 bölüm yayınlandı, biri kötü olsun arkadaş. birinin senaryosunda boşluk olsun, gereksiz boş sıkıcı bölüm olsun. bu ne tırt oyuncu dediğin biri olsun, rolünün hakkını veremeyen bir kişi (bölümlük figüranlar falan dahil). böyle birşey görmedim. sıkıldığımda 51 bölümden herhangi birine tıklayıp izliyorum.

    sezona son sürat başlayıp 10 bölüm dağda bayırda adam gezdiren, aşk meşk ayağına 4-5 bölümü daha dolduran dizilerin aklını alır.
  • lan arkadaş, 4 sezon boyunca bi dizinin kalitesi hiç mi düşmez? hep mi çıtayı sürekli bi tık yukarı çıkarır? sürekli söylüyorum ama justified, sen ne güzel dizisin lan? işte en-fes bir sezon4bölüm8'i geride bıraktık. o ne klas metindi, ne klas oyunculuklardı...

    --- spoiler ---

    arlo the sutestisi, kuyruğu titretti. ulan herif ölüm döşeğinde bile bi helâllik isteyeyim, öbür dünyada yerimi yapayım demedi be. ne sarsılmaz bi itliği varmış hakikaten. garibim raylan'ın yaşadığı bocalama, duygu ikilemleri, babasını kaybetmenin verdiği hüzün ama babasının damarlarına zerkettiği kederin içinde biriktirdiği öfke, o öfkenin yolunu bulup dışarı çıkamayışı, aksine içerde ebede kadar kalacak olması... timothy olyphant'ın bu silsileyi izleyiciye yansıtmaktaki başarısı...

    boyd'un ertesi günü görmeye azmetmiş bir kelebek misâli koşullarını zorladıkça zorlaması, gayesinden bir milim bile sapmamakta kararlı oluşu, sonunda "ben adamın altından tabureyi böyle alırım" diyerek o pamuk ipliğiyle ördüğü kemendini boynuna doladığı hayalini biraz daha kendine doğru çekişi... walton goggins'in giderek büyümesi...

    bölümün en dikkat çeken yanlarıydı.

    hikâyenin gidişatı da iyice şekillendi. şerif shellby muhtemelen drew thompson çıkacak. bu bölümde öyle sezinlettiler bize. colt iyice dibe battı. tim, asker arkadaşının kanını yerde komaz. colt'un işi boyd'a kalmaz. johnny de orada bi debeleniyor ama onun ne yapacağını kestirmek çok zor. boyd'a ihanet etmit te olabilil etmemit te olabilil. çözemiyorum açıkçası bu herifi.

    ben asıl ilerleyen bölümlerde detroit tayfası daha aktif bi rol üstlenecek mi diye merak ediyorum. boyd'un son hamlesiyle iyice dengeler değişti. ortalık kızışıyor kâmil...

    --- spoiler ---

    müthiş bir titizlikle yazılıyor bu dizi. en büyük artısı bu. aynı titizlikle yönetiliyor, oynanıyor, idare ediliyor. yan karakterler için değme şöhretli aktörlere taş çıkartacak oyuncular kullanılıyor. kendimi tekrar edip duruyorum ama şu an piyasada bu kadar özenilen dizi sayısı bir elin parmaklarını geçmez, 3'te kalır. justified'ın geniş kitleler tarafından bilinmemesi beni biraz üzüyor. beri yandan geniş kitlelere hitap etmiyor zaten. çok konsantre bi yapım. bu, handikap gibi görünse de aslında gücünü buradan alıyor.
  • hani bazı dizileri severek izlemeye başlarsın, sonra saçmalaşır, sürekli tekrara düşer, insanı süründürür, başka mevzulara dalar, alışkanlıktan seyredersin, en sonunda bittiğine de sevinirsin. benim için justifiedin bunlarla hiç alakası yok. kaliteli yapım kıtlığının olduğu günlerde boşluğa düştüm resmen. yerine ne izlesem acaba. (banshee diyenin entrilerini eksilerim valla). elmore leonard kitaplarından birini bi denesem iyi olur aslında.
  • klişelerin dışındaki çizgisini hiç bozmayan, dizi tarihindeki en sıkı diyaloglara sahne olan, amerika'nın bilmediğimiz yüzünü yansıtan, kıymeti bilinmemiş, hak ettiği ilgiyi bulamamış, benim için yeri zor dolacak mükemmel dizi, yine beklenilenlerden, tantanadan uzak, kendine özgü bir şekilde ekranlara veda etti.

    hiç tanımadığım oyuncuları, bilip de böyle yetenekli olduklarını bilmediğim hatta uğradıkları metamorfoz yüzünden tanımakta zorluk çektiğim mükemmel oyuncuları kattı hayatıma.

    dereleri, tepeleri, madenleri, güneye has tarzlarını korumuş sakinleri, biribirinden tuhaf karakterleriyle, seni çok özleyeceğim harlan!
  • görece yavaş giden son sezon 9. bölümle "abovv olaylar karıştı", 10. bölüme "ananı noluyor lan abovv hastir laaaan" gazına kavuştu. kaldı 3 bölüm.
  • bir adam birasını, pizzasını ve en yakın arkadaşını yanına alıp neyi izler diye düşünüp bu diziyi çekmişler. cinsiyet ayrımcılığıyla işim olmaz ama bu diziyi sevebilecek kadının hormon testi sonuçları için bahis açabilirim. justified; saf, tertemiz, keşfedilmemiş, az kişinin yerini bildiği bir erkek krallığı.
  • eski bir fx yapimi olan the shield ile beraber yillar sonra bile hatirlayacagim fx $aheseri. bunda walton goggins'in etkisi buyuk, the shield'de de estiriyordu.
hesabın var mı? giriş yap