• yeni evlenen kızın evine gelen teyzelerin de sahip olduğu bir tutkudur.
    mutfağın genişliği/dolap sayısının misafir gelme durumlarına göre fizibilitesi hesaplanır. yemek takımlarına alıcı gözüyle bakılır. yatak odasına şöyle bir, pek meraklısı değilmişçesine bakılır, kapıdan içeri dalmadan, malum namahrem. bakıldıktan sonra kapısı çekilir. banyo fayansları havlular filan ellenir. ha en önemlisi perdeler. perdelerin modası var çünkü.
    tabi bizim ev gayet sade döşenmiş, ikeadan alınan 2 dandik sehpa orta sehpası olmuş, dantel yok, örtü yok. yatak odası kadar bi mutfağımız var, tam misafir ağırlamalık, hazırlık yapmalık ama herkes çalıştığı için öyle organizasyonlu misafir gelmiyor. evlilik fotoğraflarımız sağda solda boy boy asılı değil, almak için acele etmemişiz.
    bir noktada yeni gelin olmak otomatiğe bağlı şekilde ev gezdirmeyi öğretiyor. durduk yere evi gezdiriym mi diyorsunuz, karşıdaki talep etmese de. yatak odasının kapısını usturupla çekiyorsunuz, "burada şehvet dolu dakikalar yaşanmıyor, aklınıza öyle şeyler gelmesin" altyazısıyla.
  • annemin onun bunun karısını, kızını odama sokmasına neden olan tutku.bok mu var? yatak,dolap,masa,kitaplık.birbirinden ne kadar farklı olabilir ki bu eşyalar da ,illa görücem diye hevesleniyorsun be ablacım.senin gibi ,ben de nerde ucuzluk varsa ordan alıyorum çarşaf takımlarımı.hayır bir gün birbirinden değerli sütyenlerimden biri kaybolucak,kan çıkıcak.

    (bkz: hayat ne tuhaf anneler falan)
  • yatak odası ile kapının arasındaki yolu öğrenmeye dayalı bir içgüdüdür.
  • banyoda da dolapları karıştırıyolar, söyliim dedim*
  • benim odama girene kadar sürecek olan tutkudur.zira feci kalaylarım.ulan bir de kendilerinde bulunmayan mantığı da işin içine katmıyorlar mı, hey allah'ım!

    -balkonu da odaya katmışsınız, iyi olmuş
    -biliyoruz iyi olacağı için kattık zaten
    -e iyi o zaman
    -bu dolabı ne zaman yaptırdınız,odaya farklı bir hava katmış
    -evet farklı bir hava kattı,güzel bir hava..sizin gelmenizle o havadan eser pek kalmadı efendim.
    -çocuğa bak ne ukala!
    -siktir amına koyim.
  • ev sahibesinin de evini gezdirme (bkz: gösteriş) tutkusu varsa bir ayine veya müze ziyaretine dönebilir.

    - ...bu halıları mısır'dan almıştık, el örmesi. vazoları da şangay'da bir antikacıda görmüştüm, bayıldım tabii. perdeleri paris'te seçtim, sırf onun için gitmiştim zaten...
  • bir de namaz kılmak için odanıza girenler vardır ki, onlar için yapılabilecek bir şey yoktur.
  • -ahmet bugün aysunların evini gördüm. çok güzel. bizim perdelerin yenilenmesi lazım.
    * ...
    - beni dinlemiyo musun ahmet?
    * -uyuma numarası-
    - ay yemin ediyorum evi otel gibi kullanıyor bu. otur iki muhabbet et di mi ? yok di mi ?
    * horrr -gerçekten uyu-

    işte böyle bir monoloğun tezahüründe rol oynar o tutku. kimi suçlayacaksın şimdi ?
  • dogu avrupa'da eve gelen misafire ilk iş ev gosterilir, ki munasebetsiz bi zamanda insan icinde tualetin yerini sormak durumunda kalmasin.

    arkadasin teyzesinin 60nci yas gunu. bunlar da degisik bir hediye olsun diye metro'da karsilastiklari keman calan çinli hanimi eve davet ediyorlar. once ev gosteriliyor. tualetin kapisini acinca 60 yasindaki teyzeyi popo silerken yakalayip son hizla diger bir odaya daliyorlar, 5 dakika sonra tualeti yine gostermeye kalkinca bu sefer 92 yasindaki neneyi ayni pozisyonda..

    eve gelen misafir kadinin evi gezme tutkusu kalmiyor.
hesabın var mı? giriş yap