• sabahları klasik, öğleye doğru pop, akşamüstü de caz reklam dinleyebiliyorsunuz. altınyıldız altınyıldız...
    nihatın işi çok zor olmalı. insan saatlerce reklam dinledikten sonra beklentisi çok büyüyor, araya girip sana ayrılan iki üç dakikada güldüreceksin. altınyıldız altınyıldız...
    daikin bu paragrafı iftiharla sunar. insan çok sinirleniyor. saat altıda başlayacak filme gitmiş de yediye kadar reklam izlemişsin gibi oluyor. ne kadar izlemeyi istesen de sikerim filmini diyip çıkıyorsun.
  • bu sabah topu topu 15 dakika süren sabah yolculuğumun en az 10 dakikasını reklama boğan kanal.

    başka zamanlar farklı mı? hayır. kabak tadı verdi artık. youtube canlı yayınında yorumların geneli de bundan şikayet ediyor ama s2ne takan yok belli.

    sırf nihat var diye açıyoruz ama komple reklam. gerçi nihat da bir var bir yok, karabatak gibi. daha iki hafta üst üste kesintisiz yayına çıktığına ben denk gelmedim.

    daha da açarsam gondiklesinler.
  • (bkz: ka fa 1500)
  • birkaç saat önce kapanan dtp'nin ne olduğunun dersini veren kişilik. barış, demokrasi, dostluk, halkların kardeşliği gibi kavramları sahiplenenlerin ya da öyle gözükenlerin destekçilerinin kim olduğu göstermekte; yüze gülenin, namertçe davrananın kim olduğunu da...
  • bıkmış bir ademoğlu olması ırkçı bir ademoğlu olmasını gerektirmez. kendisi bu gece yaptığı tepkisel ırkçılığa bıkmasını kılıf olarak gösteriyor. ama unutuyor, ırkçıların belki de %90'ının ırkçılığı tepkiseldir.

    pek çok konuda farklı düşünüyoruz kafa radyo'yla. bu gece yaptıkları ise geri dönüp baktığında pişman olacağı şeylerden, eminim. en kısa sürede normal haline dönmesini, ırkçılıktan vazgeçmesini temenni ederim.

    unutmadan, 4 gün önce tokat'ta yapılan hain pusu sonrası senin hissettiklerinden çok daha fazlasını hissettik, emin olabilirsin.
  • bu zor günlerde moral kaynağı olmuştur. tv lerin saçma sapan yayınlarından aklı başında insanlara moral veren bir araç haline gelmiştir ( ki hep öyleydi) tvlerin moralinizi bozmasına müsade etmeyin açın radyonuzu kitap okuyup, temizlik yapın, spor yapın, kahve için, kedinizle oynayın, kek yapın, börek yapın...hülasa radyo candır kafa radyo canandır.
  • kendisi, çok sayıda dtp oyvereni, özgürlükle azınlık diktasını karıştıran özgürlük kuşları, aslını astarını bilmeden her "özgürlük" diyene kanat geren kukumav solcuları, öldürmekten çekinmeyen sahte azınlık mensupları gibi davranmış, "ce-eeee" yapmıştır. bunca zamandır bakımlı elleriyle saklamış olduğu yüzünü gördünüz artık. "siz" diyor, "defolun lan!" diyor "toprağımdan!". daha başka şeyler de diyor. gördün mü şimdi ellerinin arkasında sakladığı yüzünü? gördün.

    ilk başta saydıklarımı da gör okuyucu, derinden oku lütfen.
  • profesyönel troll. içinde bulunduğu ortamın konseptleri dahilinde daha iyisini yapamazdı. kendisini tebrik ediyorum ve neden benim aklıma gelmedi diyorum.

    "siz yokken biz vardık" tutumu hoşuma gitti ama unutmasın ki siz yokken bizans vardı. yaşasın jüstinyen, yaşasın rumlar ve rum milliyetçiliği.

    madem binlerin onbinlerin basıtırılmış öfkesini kusunca destek alıyor, ben de yapayım aynısını. yalnız benimki insanlık tarihinin ağzından geliyor:

    siz biz o bu şu diğerlerine kafam girsin.
    travmatik geçmişinden dolayı, ırkına kötü muameleden dolayı öfke kusanlara kafam girsin.
    başkasının öfke cümlelerinin altına o veya bu nedenden dolayı imza atanlara kafam girsin.
    dünyanın gitgide iyiye değil boka sürüklendiğini, insanların her geçen gün gelen sözde özgürlük ve teknolojiyle sadece daha mutsuz olduğu gerçeği karşısında sadece kendi garibanlığını savunmanın iki asırdır bizi iki adım öteye geçiremediğini farketmeyenlere kafam girsin.
    siyasi olaylar ile provoke olacak, kendini kaybedecek yüzeysellikte ve koyunlukta olanlara kafam girsin.
    göze ve beyne taciz etmeden, zekice ve üsluplu tepki nasıl gösterilir bilmeyenlere kafam girsin.
    dişe diş göze göz mantığının herkesi dişsiz ve kör bırakmaktan başka bi sike yaramadığını bilmeyenlere kafam girsin.

    saygılar. şimdi kötüleyebilirsiniz.
  • bütün şarjörü dolu silahla rus ruleti oynayan yazar.

    aman dikkat, patlamasın!
  • çok uzun zaman önce bir zirvede tanışmıştım kendisiyle. düzgün, efendi, ölçülü bir adamdı.

    bugüne geldiğinde zıvanadan çıkmasına şaşırmadım. çünkü birer ikişer hepimiz gün geçtikçe zıvanadan çıkarılıyoruz malesef. böyle düzgün adamların (ben öyle olduğunu düşünüyorum, yanılıyor da olabilirim) bu kafalara varmasıyla zaten başlıyor insana dair olmayan her şey. ve malesef böylesine düzgün adamların ellerinden çıkıyor ve normalleşiyor insanların yaptığı her katliam.

    doğruluğu haksızlığı tartışılır. şahsi fikrim sorulsa dtp'nin kapatılmasından sonra kendini kaybetme pahasına sürüklendiği durumda dtp'nin payını da unutmamasını isterdim.

    eğer bu ülkede bir açılım yapılacaksa "siz geçmişte böyle yaptınız, siz de böyle" tarzındaki tartışmalardan sıyrılmalıydı herkes. bir açılım süreci başladı bu ülkede. hem de cumhurbaşkanını, medyanın bir kısmını, hükümeti elinde bulunduran bir güç tarafından başlatıldı. dendi ki "kanunsuz iş yaptınız, inin pişmanlıktan faydalanın".

    yani bu ülkede onca şehit annesinin acısını, onca tepkiyi çiğnemek pahasına bir şeyler yapılmaya çalışıldı. lütuf değildi ama bir çizgi çekme haliydi en azından. "bundan gerisini unutalım" dendi.

    hassas bir konuydu. o insanların düşüncesine göre "katiller" serbest dolaşabileceklerdi.

    dtp'nin kullanamadığı fırsat da bu oldu belki. bir adım atılmışken, böylesine hassas bir durumda sınırda pkklıları "kahramanlar" gibi karşılamak, "davul zurnayla bayram yaparcasına" sınır mitingi düzenlemek, "pkk'nın kuruluşu için yapılan ilk baskının bulunduğu yerde mitingler yapmak", "intikam ve zafer" diye başırmak ve atatürk'e küfretmek, kürt halkının sorunları adına söylenen kelimeler cümleyi bulmazken apo'nun odası 10 santim kısaldı diye geceleri sokakların ateşe verilmesine göz yummak hatta kimi doğruluğu kanıtlanmamış ama yalanlanmamış haberlere göre molotofu ilk elden vermek gibi durumlarla kürtlerden çok pkk'nın hakkını savunan bir parti haline gelmesi dtp'nin, tamamen devletin suçu muydu?

    dtp'yi yekpare görmek de hükümetin en büyük yanlışıydı belki. ılımlı kanattan ahmet türk'ün her zaman aşırı kanadı kontrol edebileceğini düşündüler ama yanıldılar. türk'ün de yapabilecekleri malesef sınırlıydı. dtp'nin içindeki ciddi pkk yanlısı grup bir yandan, pkk bir taraftan, öcalan bir taraftan, devlet bir taraftan, muhalefetin zaman zaman ölçüsüzlüğe kaçan tavrı bir taraftan geldi ve altında kaldı bu durumun. geçmişte ne yapmış olursa olsun 5 yıl sonra başka bir rolde gözükmezse ben bu süreçte kürtler adına doğruya en yakın duruşun kendisinden geldiğini unutmayacağım.

    devletin kürtlerle ilgili sorununu yıllarca çözemeyişini, son zamanlarda olduğundan fazla abartılsa da doğuda yapılan haksızlıkları, türk halkının gerçekten kalbinden geçmese de tarihin içinde görülmüş kanlı hareketleri, katliamları ve eşitsizlikleri asla atlamayıp asla unutmuyorum.

    ama pkk'nin silahla dağa çıkarak bölgede kendilerine destek vermeyen türk kürt vatandaşını, devlet görevlilerini katledişini, öğretmeni doktoru silahsız askeri kurşuna dizişini, şehrin göbeğinde defalarca bomba patlatışını, mayınını, pususunu, ağaları kullanarak halkı kontrol altına alışını da atlamayacağım.

    pkk kürt halkı için en kötü şeydi. haksızlığın, zorbalığın sembolüydü ve "devletin yaptıklarının rövanşı" diye meşru gösterilmeye çalışılan yeni katliamların eliydi malesef. öyle bir hale geldi ki güneydoğu halkının barışa ulaşmasının önündeki baş engel oldu çoğu zaman.

    dtp'nin kahramanlarmış gibi paye verdiği pkk ve odası küçüldü diye sokakların ateşe verildiği apo'yla ilişkisi böylesine samimi oldukça haksızlaşması da kaçınılmazdı malesef. sınırda kahraman pkk gerillaları vaziyetine girmeyip, apo yüzününden ortalığı devamlı germeyip biraz daha "kürtler için ne yapabiliriz" kafasında olsalardı belki de şu anda bambaşka bir açılımdan bahsedecek ve kafa radyo gibi teker teker uçlara ittirilen akılların varlığından haberdar olmayacaktık.

    bugün salim bir insanken birdenbire milliyetçi ve militarist olan insanların bu denli uçlara itilip sinire kesmesinden pkk ve dtp kadar türkiye cumhuriyeti ne kadar sorumluysa, kafa radyo'nun kontrolünü kaybedip bu denli çığrından çıkmasından dtp de en az o kadar sorumludur diye düşünüyorum.

    umarım bir gün sınırda kaçakçılık, uyuşturucu ticareti, insan ticareti, rant ve katliam peşinde koşan pkk ve hala kürt dendiğinde kar sesinden bahseden insanları byepass edebiliriz de kafa radyo gibi düzgün hatırladığım adamların barış içinde ve hakkıyla yaşayabildiği bir ülkede barış içinde yaşarız.

    ben şahsen hala ortada kalmaya, devletin hatalarının yanında pkk'nın haksız varlığının da altının çizilmesi gereken bir orta noktada durmaya çalışıyorum.

    hem ceylan'a hem serap'a ağlıyorum.
hesabın var mı? giriş yap