• avrupa'da on iki ve on üçüncü yüzyıllarda çılgınca tüketilmiş baharat. bu baharata olan rağbetin açıklaması epey makul: insanlar, bu mucizevi ürün sayesinde yeknesak besin alışkanlıklarını çeşitlendirme imkanı bulmuşlardır. allahın her günü yavan un çorbası içerken karabiberi keşfettiğinizi düşünün! bizde 'su gibi aziz ol!' derler ya, ilginçtir avrupalılar 'karabiber gibi aziz' * derler.

    (bkz: civilization and capitalism 15th 18th century)
  • captahab'ın bize kazandırdığı bir güzellik karabiber, anakra ucuz meyhane zirvelerinin bir ayağının gerçekleşeceği mekan.

    sinan abi'nin muhabbeti mükemmeldir, tıpkı balıkları gibi.

    - sinan abi özel bi sosun mu var nası böyle güzel oluyor bu balık?
    - valla aslanım iki duble atıyom sonra ne bok yiyom ben de bilmiyom.
  • kristof kolomb'u motive eden para kaynaklarinda biridir. vakti zamaninda venedik'i o kadar ihisamli yapan esas baharat olup, bu sehirde kendi borsasi kurulmustu. zira karabiber avrupaya buradan dagitiliyordu. anavatani hindistandir.
  • kesinlikle karabiber değirmeni vasıtasıyla tane karabiber öğütülerek ya da değirmen yoksa havanda dövülerek tüketilmelidir. aylar önce çekilmiş toz karabiberin hiçbir anlamı yok, karabiber de tıpkı kahve gibi muamale görmeli bu açıdan.
  • eski zamanlarda para yerine kullanilirmi$ (kahve gibi)
  • pilavın üstüne konası madde...
  • ankara kucukesat'ta bulunan bir balik lokantasi...

    karabiber mutfak ve tuvalet dahil 11 metrekarelik bir dukkan... tum duvarlari ataturk fotograflari ile kapli... kucuk bir de bahcesi var... kucuk gruplarin diz dize muhabbet edebilecegi bir mekan... ahcisi, isletmecisi ve garsonu olan "sinan abi" tam anlamiyla sahsina munhasir bir adam... icmeye sabahtan basliyor ve musterilerle tatli sert bir muhabbeti var... eger sizden hoslanirsa, ne varsa pisirip getiriyor masaniza...
  • içinde bolca krom bulunur. * metabolizmayı hızlandırır, kışın süper ısıtır
  • mutluluk hormonlarını tetikleyen baharat, düzenli olarak alınması lazım.
  • baharatlar arasında bir rock star varsa kesinlikle karabiberdir. yeri sofraların baş köşesi. olmazsa olmazım. siyah altın...
    tarihi çok eskiye dayanan ve anavatanı hindistan olan bu baharatı tüketmek kahve tutkunu olmak kadar ciddiyet ister. ayarlanabilir değirmenler, öğütücüler ister. tıpkı kahve çekirdeğinde olduğu gibi aromasının kaybolmaması için hava almayacak şekilde muhafaza ister. dahası berbat bir aşçı olsanız bile servis esnasında her çeşit yemeğin üzerine jackson pollock edasıyla serpeceğiniz karabiber tanelerinin oluşturacağı görsel şölenin ardından gelen iştah açıcı kokusu ve lezzeti ikiye katlayan tadı ile yemeğinizi bir sanat eserine dönüştürebilirsiniz. “ayol sadece tatlılarda kullanmıyorum, senden öğrenecek değiliz, pek severim” diyenlerdenseniz bir de bol çikolata soslu ıslak kekin hamurunda pişirmeden önce tane karabiber kullanmayı deneyin derim.*
hesabın var mı? giriş yap