• bu akşam cevahir sahnesinde izlediğim ve gerçekten çok beğendiğim oyun.

    öncelikle şunu belirtmek istiyorum; oyuncu seçimi inanılmaz iyi. yani tüm karakterler cuk diye oturmuş resmen.

    dekor konusunda fazla söze gerek yok zaten, muhteşem. tek sıkıntı çok büyük olması. bilindiği üzere çok yer kaplayan dekorlar devlet tiyatroları istanbul sahnelerine pek uygun değil. mesela bu oyunun tekel sahnesine gelemeyecek olması üzücü.

    oyuna gidecek arkadaşların aklında bulunsun, bu oyun politik arkadaşlar. yani alt metni anlamak için az biraz da olsa tarih bilgisi gerekiyor açıkcası. eğer sovyetler dendiği zaman aklınıza sadece eski kitaplardan kalan harita geliyorsa mesela bu oyun sizi çekmez. ne bileyim ikinci dünya savaşı hakkında pek bilginiz yoksa, taraflar kimler bilmiyorsanız bu oyun sizi çekmez.
  • boris vian’ın yıkım ve değersizleştirme güzellemesi bu cağnım oyunun kadrosunda selçuk kıpçak ,ahmet dizdaroğlu gibi -ki bence oyundaki tüm oyuncular öyleydi- güzide oyuncular var.öyle teknik terimlerle güzellemeler yapamayacağım için düz olarak dekor da çok şahaneydi bence.gidiniz izleyiniz efendim ben de bugün cennet sahnesinde izledim ancak stratejik olarak aşırı iyi bir noktadan izlediğim için bence de cennette izleyecekseniz ortaları kapıverin.
  • bu sezon cevahir'deki sahneye geldiğinde merakla bilet alarak gittiğim boris vian eseri.

    dönemler ve olaylar değişse de, oyunda anlatılan alt metin, biraz daha güncellenmiş bir şekilde devam ediyor günümüzde. boris vian'ın fazlasıyla cesurmuş. oyunun absürd iskeletini kendi ülkemizle ilgili uyarlasak muhtemelen soluğu demir parmaklarda alırdı oyunun yazarı. klasik bir tiyatro oyunuymuş gibi beklentiye girerek oyunu seyreden seyirci üzülecektir. konu, boris vian'ın çat çat özellikle kendi ülkesindekilerle savaş dönemine çakması için sadece kılıf olmuş. ensestten din simsarlarına, savaşanların bilinçsizliğinden rütbeli ve mevki sahiplerinin godoşluğuna kadar gönderme yapılmış. dediğim gibi, dönemine göre cesurmuş boris vian. evet şimdi oyuna gelelim;

    dekor ve sanat yönetimi gerçekten çok başarılı olmuş. dekor ve kıyafet tasarımı oyuna bizi çekiyor. özellikle içeride nasıl bir sistem kurdularsa 2. perdede bir kovalamaca sahnesi vardı, tam bir çizgi film tadıydı, kim nereden çıkıyor, nereden giriyor belli değil :)) ışıklandırma ve ilk perdede epey kendini hissettiren sis efektleri güzeldi. danslar, oyunu güçlendirmiş, yoksa biraz daha sıkıcı bir akış olabilirmiş. bazı izleyiciler için gördüm ki burada ilk perde sıkıcı gelmiş, açıkçası ben rahatlıkla oyunun içine çekilebildim ve ilk perdeyi de başarılı buldum. nihayetinde yukarıda da belirttiğim gibi evlilik kılıfın daniskası, o muhabbetler olmasa savaşla ilgili bilgiyi bize işleyemezlerdi. oyunclulukları beğendim. baba, kızlar, çocuklar, saçma sapan yerlerde oyuna dahil olan askerler vs. herkes oyunun bir parçası olduğunu hissettiriyor. kadroda pek çok genç dost var. evin oğlu jaques'i oynayan ilker gülerve şu alman damat heinz'ı oynayan tolga kortunaygerçekten eğlenceli vr başarılı bir iş çıkarmış. bizim yılların bücür cadısı merve erdoğanı da yine babanın kızı olarak görmek vay be dedirtti. oyundaki bütün genç dostlar canlı ve dinamikti. yolları da kendileri gibi açık olsun dilerim. oyunun ses efektlerinde tizlerde, özellikle ilk perdedekilerde biraz rahatsız edici patlamalar oldu, biraz rahatsızlık vericiydi. bitirişte boris vian kendi ülkesine ağır çakmış yalnız, şimdi demeyeyim de siz gidin izleyin.

    oyuna sıradan bir sanatsever olarak puanım 7/10
  • amerika ve rusya ideoloji gerilimini kavga eden iki kardesle (amerika yaramaz, cocuksu iken, rusya buyukluk taslayan olarak verilmis) metaforlastiran oyun.

    almaya'nin rolunu tam kestiremedim. zira damat bey hic orali degil, almanyanin savastaki rolunun aksine.

    cocuklarin babalari fransiz, fakat bir bag yok. zaten oyun abd, rusya ve almanyayi alaya aliyor fazlaca. japonlara olan gonderme komik, ama rasgele idi.

    oyunda anlamadigim bir sey daha ise neden rozetler onemli? zira kumarda pat diye ortaya koyulabiliyorken, seksi kadina verilmekten neden cekinildi? burada baska bir metafor mu var?

    dekor muhtesem.

    oyunculuklari begendim, fakat bazi karakterlerin oyundaki amaci belirsizdi. beyaz kiyafetli sarhos kadin mesela?

    oyun cok absurt (gercekten), ilk gelen nazi askerinin kiyafetinden bu absurtluk oyun basinda sezdiriliyor. ikinci dunya savasiyla ilgili didaktik ogeler de icerdigi soylenemez, zaten boyle bir amaci da yok gibi. fakat o donemdeki psikoloji iyi yansitilmis.

    devlet tiyatrolarinda izledim. ilk yarisi biraz bayik geciyor, ikinci yariyi izlemenizi tavsiye ederim zira asil mesajlar burada veriliyor.
  • istanbul devlet tiyatroları'nın cesur bir şekilde sahneye koyduğu oyundur. çok güzel bir savaş eleştirisi olan oyundan önce boris vian'ın üslubu hakkında biraz bilgi edinilse daha iyi olur sanırım. ayrıca oyunda boris vian kendisine selam da göndermiştir. dekor, oyunculuk, kostümler hepsi harika ancak cennet sahnesi'nde izlemenizi tavsiye etmem; bu sahnede izlemekte ısrarcıysanız kenar koltukları tercih etmeyin, bu koltuklar çok dipte.
  • istanbul devlet tiyatrosu yorumuyla iki perde ve ara dahil 2 saat süren boris vian oyunu.

    2. dünya savaşı sırasında önüne gelenin çıkarma yaptığı normandiya’da geçen oyun, kendi dönemine ağır bir eleştiri. ama öyle böyle ağır değil. giren çıkanın belli olmadığı, kasap mahzeninin hiç boş kalmadığı(!), vahşetin normalleştiği ve her patlamada bir yerleri dökülen evde günlük rutinlerini sürdüren ev halkı da insan psikolojisine konu vakalar.

    vian’ın kendi ülkesinden militarizme, savaş fırsatçılığından diplomasiye zehir zemberek cinsinden dokundurmadığı konu yok. fakat oyunun metni bizim için çok “fransız kalıyor.” zira temel eleştiri gayet açık olmakla birlikte göndermelerin hepsini yakalamak çok zor. evrenselleştirmeye çalıştığımızda da yazarın zorlayıcı tarzı devreye giriyor. mizahi ironiden çok irrite etmek için kullandığından, mesajını alt metinde değil de suratta patlayan şekilde iletmeyi seçtiği için sevilesi türden bir oyun değil. bu yüzden oyunun bütünlüğü gayet başarılı olmakla birlikte izleyiciyi çekmesi zor. kendi adıma nadir de olsa devlet tiyatrolarında böyle cüretkar bir iş görmekten memnunum. azıcık rahatsız olmak iyidir.

    karakter oyuncu eşleşmesi genelde başarılı, oyunculuklar da dengeli ve uyumlu. özellikle temponun arttığı, absürdün bile doruğa vardığı anlarda çok rahat paslaşıyorlar. fakat oyunun en kuvvetli yanı kesinlikle dekor. behlüldane tor’un tasarladığı dekor gerçekten yıkılıyor. oyunu tamamlayan, dekor olmakla kalmayıp oyuncu kadar hareketi bütünleyen ve görselliği keyifli bir dekor olmuş.
  • boris vian'ı anlamadan gitmek sizi oyun sonu boşluğa düşürebilir. kendisi hem kafa hem yazım olarak uçlarda olan bir insan. oyun sonu ne izledik diyen arkadaşlarıma cevabım aynen şöyle oldu: "biz bir boris vian oyununu, boris vian'ı anlayan bir yönetmenden izledik.''
    gayet güzeldi. yorumlar neden böyle anlamıyorum. belki ben, yazarın metinlerini bildiğimden ve sevdiğimden; seyirciye aktarımında sıkıntı varsa kaçırmış olabilirim.
    konu, kurgu ve genel akışı itibarı ile izlediğim en iyi oyundu diyebilirim.
    oyunlarını okuduğum zaman savaş karşıtlığını ondan daha iyi anlatabilen olmadığını düşündüğüm yazar kasaplığın el kitabı isimli oyunuyla "savaşmak" kelimesinin ne kadar anlamsız olduğunu en ironik dille anlatmış.
    oyunculuklar mükemmeldi sahne dekoru ise tek kelime ile muhteşemdi. dekorun tasarımını behlüldane tor'un yaptığı bombardıman altında sarsılan, yıkılan dekor gerçekten görülmeye değer. kostüm ve ışık uygulaması da bir o kadar başarılı. ve en önemlisi oyun metne uygun olarak oldukça cesur sahnelenmiş. kalabalık bir kadrosu olmasına rağmen tüm oyuncuları başarılı buldum. özellikle, selçuk kıpçak , asena hotamış, merve erdoğan, ahmet dizdaroğlu harikaydı.

    bu oyun da ıı. dünya savaşını, amerikalıları kendi üslubunda anlatıyor. oyunu yıllar evvel okumuştum. nasıl sahnelenir ki bu oyun demiştim. . gerçekten çok başarılı bir çalışma olmuş.

    --- spoiler ---

    olaylar ıı. dünya savaşı sırasında fransa'da bir at kasabının evinde geçer. aslında savaş kasap açısından bereketli geçmektedir. çünkü savaşta askerler kadar çok olmasa da atlar da hatırı sayılır miktarda ölmektedir. kasap evinde karısı mary, ve kızları mary ve mary ile birlikte yaşamaktadır. evde her daim çürümüş leş kokusu vardır. ama bu koku hayatın bir parçasıdır sanki. ve müttefikler normandiya kıyılarına çıkarma yaparken kasap 4 yıldır bir alman askeriyle kırıştıran kızını o askerle evlendirmeye çalışmaktadır. bunun içinde biri amerikan ordusunda diğeri de rus ordusunda paraşütçü olan çocuklarını eve çağırır. şehir bombardıman altındadır. savaş burunlarının dibindedir ama bu evde yaşayanlar için savaş günlük hayatın bir parçasıdır. ve dışarıdakiler bir şekilde eve sürekli gelip gitmekte, pardon bir kısmı gidemeyip mahzendeki mezbahayı boylamaktadır. bu çılgın giriş çıkış trafiğinin arasında düğün hazırlıkları da son sürat devam etmektedir.
    --- spoiler ---

    ayrıca (bkz: patafizik) eserinin harika yorumu ile birlikte (bkz: militarizm) eleştirisi yapan kara mizah olarak tanımlanabilir. oyun da dini istismara ve ülkeyi ele geçiren devlet'in hemen imar barışı hakkında kısa da olsa bir mesaj vermeleri çok hoşuma gitti* cesur hareketti.
  • boris vian'ın bir eseridir. şöyle der kendisi : "... bir sanat eserini anlayamazsınız, onu yaratanı anlarsınız." bu eserde vian anlatır, bu tiyatronun anlattığı da vian'dır aslında.

    kasaplığın elkitabı (l’équarrissage pour tous), imparatorluk kuranlar (les bâtisseurs d'empire) ve generallerin beş çayı (le goûter des généraux). vian'ın kaleminden çıkan en tanınmış 3 oyundur.

    boris vian'ı anlamak kolay değildir, zordur. onun sanatı tam nedir dersek bu sorunun cevabının ucu bucağı yok gibidir. yalnızca roman ya da müzik ya da tiyatro değildir vian sanatı. devasadır. şiirini, tiyatrosunu, düş dağarcığını, söz dağarcığını, cazını, sinemasını, kurgusunu, pornografisini, operasını, şarkı sözlerini, radyosunu, icatlarını, savaş karşıtlığını ve onlarca bilinmeyen sanat bakışını toplamak gerek. ancak öyle gözle görünür olur vian sanatının genel hatları.

    okuması çok keyifli bir oyundur. izlemesi de nasip olur umarım.
  • bence kötülendiği kadar fena olmayan oyun..

    izlediğim yüzlerce oyun arasında en güzel ve uğraşlı dekorlardan biriydi, muhteşemdi.
    arka planda belli ki ciddi bi prodüksiyon ve oyunxu kadrosu vardı.
    oyunda giriş çıkışlar çok fazla, dolayısıyla izlemesi yorucu bi oyun; odaklanmak gerekli.
    oyunun kötülenmesinin sebebi sanırım konusu ve absürd türde olması kaynaklı tam anlaşılamaması.bu konuda hak verebilirim ama 2. dünya savaşı dönemi tarihine daha hakim olanlar hem konuyu hem de oyunun cesur giydirmelerini daha iyi anlayacaktır.

    genel itibariyle puanım: 7/10.
  • boris vian'ın yazmış olduğu bir tiyatro oyunu. 2. dünya savaşı sırası geçen oyunda, vian kendi diliyle militarizmle dalgasını geçiyor. belki kara mizah denilebilir tür olarak ancak vian'ın aynı zamanda absürd ve kışkırtıcı üslubu oyunu farklı kılan özelliklerden.

    konusu kısaca, bir alman askeriyle evlenme arifesindeki kızın aile ortamında diyaloglardan oluşmaktadır. eve zırt pırt giren bilumum askerle birlikte çok fazla sahne giriş çıkışı bulunmaktadır.

    metin olarak okuduğum için sahnede nasıl durduğu hakkında bir fikrim olmamasına karşın, türkiye için fazla cüretkar bir oyun olacağı görüşündeyim ama denendiğini görmek isterim açıkçası.
hesabın var mı? giriş yap