konuşamamak

• ilişkiler söz konusu olduğunda;
  
  sarılmanız arasına duvarlar koymanız
  
  öpüşmelerinizin arasına o duvarların gölgesinin düşmesidir;
  
  o duvarları kaldıramayıp;
  
  başkaları için konulmuş duvarların sizin güvendiğiniz, sevdiğiniz, herşeyiniz olan insanla aranıza girmesidir;
  
  o insanlar yabancılaşmanız, o insandan uzaklaşmanız, o insanla aranıza o insan farkına varmasa dahi aranıza mesafeler girmesidir;
  
  dost olamamak ve belki o yüzden sevgili/eş olamamaktır .....
  
  ilişkiler söz konusu olduğunda, onları yavaş yavaş zehirlemektir konuşamamamak ....
• bir tür hastalık.
  hele de uzun zamandır bu durumdaysanız ve bilgi sahibi olduğunuz, çok düşündüğünüz bir konu hakkında bile fikrinizi söyleyemiyorsanız durum vahim. diğerleri o konu hakkında bilgi sahibi olmadıkları halde rahatça konuşurken kişinin yalnızca onları dinlemesi ve ancak içinden yorum yapabilmesi çok kötü. fakat en kötüsü konuşmaya çok uğraşıp nihayet başardığınız andır, çünkü genelde istediğiniz gibi konuşamamış yahut düşündüklerinizi anlatamayıp saçmalamışsınızdır. günlerce ne kadar saçma konuştuğunuzu düşünüp üzülürsünüz. sonrasında konuşmak için uğraşasınız gelmez zaten, onun yerine yazarsınız.
• berbat bir durum desem değildir, iyi bir şey desem yine değildir. pek de insanın elinde olmayan bir durumdur. etrafında muhabbet gırla giderken millete içinden cevap vermeye başlıyorsan konuşamıyorsun demektir. konuşmamak değildir bu. bir şeyler anlatan, gülüp eğlenen o insanlara hayret de etmeye başlıyorsan sıçtın demektir. nasıl içlerinden geliyor da o kadar cümleyi art arda sıralıyorlar, nereden buluyorlar o cümleleri? insan kendi içinde eğlenip gülmeye başlıyor böylece. espriler, cevaplar beyninde dört dönüyor ama ağzını açıp da sese dönüştüremiyorsun. ne gerek var şimdi? ne olacak söyleyince?
• derdini, sırrını, paylaşılmak isteneni, anlatmak isteyip te anlatamamak durumu...
• ilişkilerin bitiş sebeplerinden biri.
• içinden geçen binlerce ses, ağzından çıkacak sesini bastırır ve susarsın.
• aşkın katilidir!...
• an'a, kendi'ne, çevre'ye, atmosfer'e en hayati bir ambiyansta yabancılaşmasının en fena tezahürü.
  sonra gelsin bilmemek.
• konuşacak bişeyleri olmamak değildir.
• kendini doğru ifade edebilmek için doğru kelimeleri seçmeye çalışırsın. ama hiçbiri doğru değildir yeterince. ne söylersen söyle hala eksik kalacaksındır. kelimlerden fazlasına ihtiyaç duyarsın. ne yazık ki elinde başka bir şey yoktur. susarsın ve çok sonra anlarsın ki eksik de olsa kendini anlatmak, hiç anlatmamaktan daha iyidir.