kutlama
-
sezen aksu´nun kesinlikle en en en güzel şarkısı.
memleketime çoktan bahar gelmiştir
başakları şimdiden göğe ermiştir
dağlarını gelincik basmıştır
yer, gök ve yürek çiçek açmıştır
kirazlar olmadan tez vakitte
asmanın sürgün veren dallarında
nergisin, zerenin taç yapraklarında
seninle baharı kutlamaya geliyorum
başımı omzuna yaslamaya
hayata yeniden başlamaya
bağında, bahçende, pınarlarında
içimi yıkamaya geliyorum
caddelerinde kızlarla oğlanlar
oynaşıyordur şimdi, ah hem de nasıl
başlayan, biten, tazelenen aşklar
başlıyor ömrümüzde yeni bir fasıl -
benim için çağrıştırdığı ikinci bahar'dan daha iyi bir şarkı. ve fakat; içinde bu kadar umut vadeden sözler olan bir şarkı, neden içime tanıdık, acemi, balçık bir kederi yapıştırıyor? anlamış değilim.
-
insanı mutlu eden, her yere baharı getiren, yaşlıları gençleştiren, gençleri aşık eden, derdi tasayı boşlayıp kırlarda dolaşma isteği doğuran, dünyaya toz pembe gözlüklerle baktırıp placebo etkisi yaratan sezen aksu şarkısı.
ferzan özpetek'te bu placebo etkisinin farkına varmış olacak ki serseri mayınların en hüzünlü sahnesinden sonra bu şarkıyı kullanıp filmin gidişatını tersine çevirerek, izleyicilerin filmin sonunda sinemadan -en yakınındakiyle- döne döne dans etme isteğiyle ayrılmasını sağlamıştır. sezen aksu ve arto tunçboyacıyan gibi çağdaşlarımız olduğu için şükrettiren, insanın damarlarına feromon salgılayan şarkı.
la la lalalalayyyy, la la lalalalayyy...
'başımı omzuna yaslamaya
hayata yeniden başlamaya
bağında, bahçende, pınarlarında
içimi yıkamaya geliyorum...' -
zannedersem bir zeynep albumu ve ona ismini veren sarkiymis, biraz once dinledim radyoda. ilk tepkimi sizlerle paylasmakta beis gormuyorum:
- bu ne amina koyiim ?
ben "oyle kolay mi celikten bu kalp, yikamaz gelse mimar sinan" kismini duyduktan sonra icimden gelen bu kufur istegini bastiramadim. kuzum siz hasta misiniz? mimar sinan ne zamandir "yikmasi" ile unlu de haberimiz yok? mal misiniz? hadi sozu biri yazdi, bunun kayidi var ,duzenlemesi var, studyosu var. studyodaki cayci filan da mi demedi " abla sen napiyorsun boyle sacma soz mu olur diye?".
mimar sinan celik yapici da degildi zaten ama o kisma gelmek istemiyorum henuz. -
buram buram bahar kokan şarkıdır. dinlerken ritimle birlikte akarsın. gözlerinin önünde sonsuz huzurlu bir kır kahvesi belirir. çayın, sigaran hepsi tamam. kalırsın. ne duruyorsun kutla baharı...
-
herkesin evinde misafir için ayrılmış özel eşyalar vardır. sadece onlara özel , benim için bu şarkıda öyledir sadece bana özel , canım mı sıkıldı , kafamı bozan bir şey mi var , hayata mı küstüm , hemen açarım iki kez dinlesem normale dönerim.
tanım : az kişinin bildiği güzel şarkılardan biri. -
bir devrimin marşı olması gereken şarkı. o "devrim"in değil belki. bugün değil, şimdi değil. ama en azından kişisel devrimlerimizin. siktir çekip, hayır deyip içimize dönüşümüzün şarkısı. on beş sene sonra yıllık iznimizi köyümüzde geçirmeye karar verişimizin. güneşli bir nisan cumartesi, öğleden sonra balkonda patlıcan kızartması yemenin şarkısı. temmuz'da karpuzun. manisa'da askerde, bir çay kenarında herkesten uzak, beş dakika yürüyüşümün şarkısı. sabah erkenden yola çıkmanın. hayata yeniden başlamak uzak ihtimal olsa da... etrafımızdaki cehennemi sarsabileceğimizi hissettiğimiz, artık giderek seyrekleşen kısa anların şarkısı.
-
ne güzel, ne sakin şarkı. sözlerini çok seviyorum.
"seninle baharı kutlamaya geliyorum..." -
sezen aksu'nun en güzel şarkısıdır. ayrıca her duyduğumda aklıma mine vaganti gelir.
'başımı omzuna yaslamaya
hayata yeniden başlamaya
bağında, bahçende, pınarlarında
içimi yıkamaya geliyorum'*
http://fizy.com/#s/1ah86p -
bir yıl daha geçmiş ömürden...
sevginin büyüklüğü sadece ayrılık sırasında anlaşılır diye miydi, yoksa katilin cinayet mahalline geri dönme arzusu muydu bilmem ama o gün bu gündü...
söylesene bir yılda saçlarındaki aklar çoğaldı mı? sağlığın yerinde mi? sigaraya devam ediyor musun?
hadi bunları da bırak neyi merak ediyorum biliyor musun? bezm-i elest zamanı başımıza gelecekler belliydi. acaba o zaman da af dilemiş miydin? unuttum...
ama şu bana yaptığını unutmadım.
diyor ki: "yalnızca bir günah vardır, tek bir günah. o da hırsızlıktır. onun dışındaki bütün günahlar, hırsızlığın bir çeşitlemesidir. bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun. karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. hile yaptığın, birini aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun.”
çaldıkların sende kalsın. ben sözümde hep duracağım. her sene kutlayacağım dünyaya geldiğin bu günü... merak etme, sen kutladığımı bilmeyeceksin.
yeni yaşında başka bir kadına ihtiyaç duymayacak kadar mutlu ol. "doğum günün" diyorum, "kutlu olsun..."
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap