• "liberallizmin bilimsel olmayan bir biçimde kuramsallaştırılmış olması" ayrı bir konudur "liberlizmin bilim karşıtı olması" ayrı bir konudur.

    buraya değin liberalizmin nasıl bilim karşıtı olduğunu belirten entry'ler girmeye çalıştım. bi çok örnek de verdim. ancak liberaller bu örneklere hiç değinmeden her zamanki liberal yöntemlerle işi yokuşa sürdüler. nesne olarak önlerine konan örnekleri görmek istemediler, ilgili konuları anımsamak istemediler.

    liberallizmin bilimsel olmayan bir biçimde kuramsallaştırılmış olmasının, liberalizmin bilim karşıtı olmasında önemli bir yeri vardır. buraya değin -en azından benim açımdan- bu bağlamda değinilmiştir.

    elbette bir ideoloji bilimsel olmak durumunda değil. çünkü denetlenen bi süreç değil ideoloji oluşturma süreci. öte yandan, eğer bir ideoloji insanların yaşamlarını yakından ilgilendiren bir konuma gelmişse, insanların yaşamlarını etkiliyorsa, tüm kirli çamaşırlar ortaya dökülebilmeli. burada benim amacım nobel almak değil. "liberalizm yasaklansın" da değil. her ürünün bi alıcısı var. liberalizmin de bi alıcısı olucak. olsun da.

    benim burda yapmaya çalıştığım, bilime duyarlı insanlarla "liberalizmin bilim karşıtlığı" konusu üzerinden bir etkileşime girmek. bu etkileşimin benim argümanımı bilgiye dönüştürmesini umuyorum.
  • bilim sayılmayan konularla ilgilenmenin bir suç olduğu zannıyla ortaya atılan önermedir.
    bilim durağanlaşıp herşeyi bilim değil bu zannıyla yok saydığı için bilime tapınmanın ve skeptics denilen böceksi-yaratık grubunun ortaya çıkmasının sonucu olarak bilim olmadığı bilimce iddia edilen şeylerle bilim olarak ilgilenilmesine bilim karşıtlığı gözü ile bakılmaktadır.
    liberallerin alternatif bilimlere yayın organlarında yer verirken bilimin alternatif bilime cevaplarını önemsememesi bilim adamlarının herşeye iyice incelemeden geç bunları şeklinde yanıt vermelerindendir.
    sosyalizm veya anarşistlerde de bilime tapmayan insanların olması normal olduğu gibi liberallerde de bilime tapmayan kitle olması normaldir. bir bilimsel sosyalizmin varlığı tüm sosyalizmi bilimsel yapmaz.
    bu açıdan dogma olma açısından bilim din ile yarışmaktadır.
    liberal basının basın organlarında ufo'lara yer vermesi ufo'ların haber değeri olmadığını göstermez. sosyalist basın da yer verebilir. yandaş basın dediğimiz islamcı vakit bile yer verebilir. isterse astronomların cevabına yer verir istemezse yer vermez. basın hürdür sansür edilemez sonuçta. ben astronomların aynı şekilde saçmalayacaklarını biliyorsam yaptığım bir habere astronom cevabı yazmak zorunda değilim. bilim karşıtı olmak anlamına gelmez bu sadece bilimin görüşünün bilindiği gerekçesiyle boşu boşuna uğraşmamaktır. sonuçta ufo gerçekse de fake bir haberse de bunun gerçekliği okuyucuya bağlıdır. bir bilim adamının gerçek olan resmi bile kendisinin anlayışına göre manipüle edebilme ihtimali ve yalandır diyebilme ihtimali söz konusu olabilecektir. yani bilim kişinin anlayışına göre değişebilecektir. o adama da ben güvenmem.
    o yüzden bırakınız insanlar bilim dışı konularla da uğraşsınlar. isterse alternatif tedavi yöntemlerini denesinler. tıbbı reddetmedikleri ve varlığını da bildikleri sürece insanların 2'sini birlikte kullanmalarında bir sakınca yoktur. tıbbın başaramayıp alternatifinin başardığı şeyler de olabilir. o zaman da psuedo olan science olanı si**r. ama bu science'in hep öyle kalacağı anlamına ve yok olacağı anlamına gelmez.

    liberalizmde masonik bir el aramak ise tam anlamıyla uçmaktır. sosyalizmde de gizemli eller bulmak mümkündür en azından oluşum süreci ile en azından ana tanrıçaya dayandırabilirim. bu da uçmak olacaktır yani doğru olduğunu savunamam...

    bilimcilerin önce durağan dine karşıt olmaları gerekirken kendilerinin ekmeğinden çaldığını düşündükleri modern zaman fenomenlerine karşı olmaları da ilginçtir. ki bu fenomenlerin aslında dinin de karşı çıktığı eski din kökenleri ortada olunca. bilimin dogma olma konusunda dinden geri olmadığı da ortadadır.
  • o degil de, yeri geldiginde epistemolojik anarsizmden, science in a free society'den cok cok guzel dem vuranlarin bu bilim ve bilim-disi kutuplarinda debelenen tespite bel baglamasi ayri ironik olmus. tirsarak sogudum.
  • bunu diyenler kendilerine destek olarak sunduklari arguman ne:
    abd'de yapilan bir arastirmada 'liberal'ler muhafazakarlara oranla yogaya daha cok inaniyormus.
    kaynak: http://pewforum.org/…icans-mix-multiple-faiths.aspx

    bundan yola cikarak varilan sonuc ne: liberaller bilim karsiti.
    vay anasini!!

    hic vakit kaybetmeden ayni kurulusun bir baska arastirmasina bakiyoruz:
    http://pewforum.org/…ivided-on-origins-of-life.aspx

    oku bakayim ne diyor:
    * bilim karsiti olmakla suclanan liberaller abd'de din karsiti olmakla suclaniyor.
    * liberaller cogunlukla evrim teorisini destekliyor, yaradilis sacmaligina karsi cikiyor.
    * biyolojik evrimin okullarda aileler veya siyasetcilerin degil, bilim adamlarinin gorusleri dogrultusunda okutulmasi gerektigini dusunuyor.

    durum bu. simdi bu sacma sapan iddialari goren birisi gerizekali lafini kullanansa suclu olabilir. neymis, hakaret falan.
    aptallik marifet degildir, eksi sozluk'te baslik acip reklami yapilacak bir sey de degildir. sanirim aptalligini bu denli afise etmeye niyetli baska bir insan guruhu da zor bulunur.

    dipnot 1: liberal olmayanlarin bilimle nasil dost nasil kardes oldugunu ogrenmek icin (bkz: trofim lysenko)

    dipnot 2: sili mucizesini afacan bebelerle tartismanin abesligi ortada, nefes tuketmektense su linklere goz atsinlar, okumadan adam olmak mumkun degil gayri.
    http://upload.wikimedia.org/…er_capita_la-chile.png
    http://upload.wikimedia.org/…ic_growth_of_chile.png
    http://en.wikipedia.org/…opment_index#latin_america
  • eheh, ekonomi biliminden cakmayanla muhatap olmam deyisimin sebebini hatirladim birden. kendini biliminsani zanneden ve ekonomiden anlamayip daha da fenasi onu felsefi disiplinlerle harmanlamaya calisip bilimselligini yorumlamaya calisarak corba eden ne kadar dingil varsa toplanmis gelmis.

    vay anasini. gun kimlere kaldi!

    bir yazar demis zaten, daha aciklamaya calismak icin dunyanin toz ve gaz bulutundan nasil meydana geldigini anlatmaya mi baslamali?

    "anasini satayim psikoloji makaleleriyle gelip ekonomik sistemleri bilimsel degil diyebilecek ozguvene kac tane kredili ders sonunda ulasiyorsunuz cidden merak icerisindeyim."

    daha ne denebilir!
  • bu tespite özellikle liberallerin neden bu kadar üzüldüğüne şaşırmamak lazım. kısaca bir iki şeyi açıklamam gerekiyor.

    şili örneğinde, gdp verilerine sarılıp bilimselliklerini gösteren aklı evveller, nedense bu düşüşün allendenin seçilmesiyle gelen sosyalist programa tepki olarak yatırımların ülkeden çekilmesi ile ilişkişinden nedense bahsedilmiyor.

    sadece şu küçük örnekte bile bilimsellikten ne kadar uzak oldukları ortada. ama bu durum daha büyük bir arızaya daha doğrusu çelişkiye işaret ediyor.

    liberalizm, ekonomik paradigmaları dışında bile evrensellik iddiası içindedir. eşitlik bu bağlamda özgürlük aksiyomları ile kendisini ideoloji üstü olarak tanımlayarak düşünsel iktidar kurmaktadır. klasik eleştiri, liberalizmin yarattığı eşitliğin sadece ayrıcalıklı, sermayedara geçerli olduğunun gösterilmesidir.

    aynı şekilde, ekonomik sistemlerinin geçerliliğini savunan liberalizm bunun her yerde geçerli olduğunu savunuyor, yani bilimsel-evrensel genel geçer bir gerçeklik iddiasında. bunun da bir ideoloji değil, pazarların gerçeğinin ta kendisi olduğubu anlatıyor. monetarizmin pazarlar üzerindeki kontroller kaldırıldığında kar edeceği, kriz sonrası daha büyük bir gelişme yaşanacağı, ülkeden bağımsız bir dogma halini alıyor.

    e burada eleştirilen de şu, bu düşüncenin şu ya da bu ülkede işlememesi tabi ki gayet normal. bunu dönemin ekonomistleri neden düşünmediler acaba? bu durumu, sorunsal yapan liberalizmin evrensellik iddiası.

    aynı yukarıdaki örnekte olduğu gibi, gdp verisi bir evrensellik kanıtı olarak sunuluyor. tabi ki bütün tarihselliğinden, dış faktörlerinden arındırılarak. bilimsellik kendinden menkul hale geliyor. ne şahane.

    buradan çıkıp da sosyalizmi konu edenlere iyice gülüyorum. hayır bir ekonomik sistem olarak öne sürdüğünüz sosyalizm konu değil, ekonomiden bahsediyorsak liberalizmin karşısına koymanız gereken marksizmin de evrensellik iddiası yok. aksine, ideoloji denilen şeyin ne menem bir şey olduğunu anlatarak, liberalizmin ve güncel hayata embed edilmiş sermayedar/iktidar ideolojisinin foyasını ortaya çıkarıyor.

    hani dolandırıcı, diğerlerinin de dolandırıcı olacağını sanıp hep teyakkuz halinde olur ya, bu liberaller de herkesi kendileri gibi sanıyorlar. komik.
  • "gizli el", "görünmeyen el" ya da "invisible hand" derken masonları kastettiğimi sanmış birisi. "ona girmiyorum". anlayanlar ise yanıtlamaya çalışmış bilgi vermiş. quadros ise güzel açıklamalar getirmiş. kısaca "'invisible hand' belirli bir dizge için kulllanılan bir metafordur" demiş. yani quadros diyor ki bir dizge var. gerçekten varolan bir dizge. işlevler var. işliyorlar. ancak liberallerin kendileri bile artık bu düşünceye eskisi kadar "inanmıyor". bakın nobel ödüllü ekonoist joseph e stiglitz ne diyor:

    "the reason that the invisible hand often seems invisible is that it is often not there."

    bu "özlü söz" daha önce de belirtilmiş (bkz: joseph stiglitz/@anil bey).

    öte yandan "invisible hand" metaforunun pseudoscientific olduğunu düşünen sanki yalnızca benmişim (yani yalnızca bir kişi) gibi davranmış liberaller. ama hiç te öyle değil gözüm:

    "the effect has been to ignore insightful explanations about how markets function as a process in favour of semi-mystical beliefs in imagined outcomes, wrapped in an isolated 18th-century literary metaphor, which does not explain anything."

    bunu diyen de gavin kennedy diye bi adam. işin ilginci makalenin başlığı:

    "adam smith and the invisible hand: from metaphor to myth"

    kennedy, invisible hand'in bilimsel olduğunu kanıtlamak için konferanslar veren birisi. şu makaleye de bi öz atın. inviziable hand'i yeniden bilimselleştirmek için bir çaba var. ancak artık olan oldu. kapitalizmin sömürü dizgelerini "invisable hand" diye gizemlileştirip gözden kaçırmaya çalışması çakallıktır. kuramı arkadan gelsin düşüncesiyle "hata çarpanı" olarak liberalizmin çekirdeğine konmuş varolmayan bir nesne.

    öte yandan yine quadros alan sokal olayını da "geçerlilik güvenilirlik konusu, dergi hakemli oldu konu kapandı" olarak geçiştirmeye çalışmış. keşke bunu yazmadan önce en azından bi google yapsaydı.alan sokal olayı geçerlilik güvenilirlik olayı değildir. açıkça liberal olan sözde bilimsel bir derginin bir makaleyi sırf fizik bilimini tartışma konusu yaptığı için yayınlaması "gözden kaçırma" değildir. bu ta tersine "çok iyi görme"dir. liberal dergilerde yayınlanan "bilim de zaten şöyl böyle" türünden metinler bugün tüm bilim karşıtlarının ağzında "bik bik bik" konuşuyorlar.

    burada bahsedilen liberal çevrelerin liberalizmi yaşatabilmek için bilim karşıtı görüşlere kendi ortamlarında yer vermesi ve onları meşrulaştırmasıdır. liberallerin gizemci bi takım new age görüşlerle, taş tutmakla, fal bakmakla uğraşır olup bilimden bahseden kişileri nazi olmakla suçlamasıdır.

    bugün türkçe/osmanlıca tartışmalarında da aynı durum sözkonusu. dil bilimi açısından gerçek olan veriler liberaller tarafından görmezden geliniyor. liberaller türkçe sözcükleri "bunlar ırkçıların sözcükleri" diye yaftalayıp insanları yozca konuşmaları için cesaretlendiriyorlar.
hesabın var mı? giriş yap