• ifşa kültürü ile tek kale maç oynar dediğim hede
  • arap kültüründen ülkemize bulaşmış uzun yıllarda var olacak gibi.
  • (bkz: covid-19)'un en iyi dostu, sanırım süreç içerisinde coronavirus'le beraber birçok insanın hayatını mahvedecek.

    keşke eğitimli bir coğrafyada yaşasaydık, en azından sadece virüsle mücadele ederdik.

    edit:
    ilk kurban: (bkz: güzide sofi)
    iki: (bkz: güle çınar)
    üç: (bkz: umreciler)
    dört: covid-19 hasta yakınları tarafından bıçaklanan güvenlik
  • türkiye ve dünyayı batıracak yegâne neden. yaşanan her olayda bunu görmekteyiz.

    (bkz: güzide sofi)

    (bkz: mustafa sofi)
  • linci bilmem ama bu yağmalama kültürünü bizzat yaşayıp gördükten sonra insanlığa dair umutlarım tamamen tükendi.
  • özgürlüğün olmadığı yerde sanat da olmaz, mizah da olmaz, ekonomi de olmaz.
  • linç kültürü bir özgürlük değildir. trene binmek gibi bir şey makinist nereye kafa oraya. bütün mahalle trencilik oynuyoz yani hiç hoş değil.
  • hepiniz hasta insanlarsınız ve bu sizin suçunuz değil. toplum hasta çünkü. birbirine güvenmeyen, çoğunlukla nefret eden, mutsuz, şiddeti bir cezalandırma yöntemi olarak kabullenmiş, hızlı karar veren, bunun olağan sonucu olarak bu kararların çoğunda hatalı olan ancak hayatta kalabilmenin bir koşulu olarak bu kararları, duyduğu nefret ile rasyonalize eden, mantığa büründüren milyonlarca hastadan birisiniz.

    yaptığınız eylemlerin çoğunda sizi harekete geçiren dürtü nefret, kızgınlık ve öfke.

    alın covid-19 virüsü ve en riskli grup olan yaşlıların ilişkisine bakın. ilk dalgada yaşlılar günah keçisi ilan edildi. sokağa çıkıyorlarsa gebersinler'den şımarık çocuklar gibisiniz'e herkes öfkesini kustu. sonra youtuber'ın biri bir yaşlıya herkes gibi "neden dışarı çıkıyorsun" diye çıkışınca ikinci dalga başladı. (bkz: yaşlı adamı çevirip korkutan kişi) bu sefer youtuber linci başladı. (hatta çocuğu polisler bulmuş, sorgulamaya almışlar falan) "yazık bu yaşlılara, terbiyesizler, atın bunları içeri" bla bla… lan? neden böyle oldu? neden herkes 180 derece geri döndü? çünkü bu amca diğer bıçak çeken, "beni yakışıklı çekin" diyen, bastonunu sallayan yaşdaşları gibi gençlere ya da muhabirlere çıkışmak yerine mazlum gözüktü. toplumn 180 derece dönmesine sebebp olan tek sebep bu. o yaşlı o youtuber'a "sktir lan gavat" deseydi yaşlılara sövmeye devam edecektik. ama tüm duygularını daima en uçlarda yaşayan toplum şimdi de yaşlıları sahiplenmeye başladı. "onlar n'apsındı, asıl gençler dikkat edecekti, yaşlıları eve kapatıp geençler gezerse olur muydu" falan diye sokaktaki gençlere yöneltti öfkesini.

    tele1'den can ataklı, tüm öğrencilere verilen online eğitimdeki türbanlı öğretmeni eleştirdi. (bkz: can ataklı'nın türbanlı öğretmen eleştirisi) hoop eski refleksler devreye girdi. n'olacak canım türbanlı ise ile başlayıp halkı kin ve düşmanlığa teşvikten içeri alınsın'a kadar linç başladı. rtük soruşturma açtı falan filan. arkasında neler gelecek tahmin ediyoruz. sevgili hasta ruhlar. can ataklı ne kadar tahammülsüzse siz de o kadar tahammülsüzsünüz. o ne kadar antidemokratsa siz de o kadar antidemokratsınız. o ne kadar hoşgörüsüzse siz de o kadar hoşgörüsüzsünüz. hem can ataklı'nın hem de sizin yaptıklarınız yanlış. ama gel de yığınlara anlat.

    pınar fidan diye bir standupçı alevilere yönelik şakalar yaptı. sağcısı, solcusu, sünnisi, alevisi bir olup kızı internette linç ettiler. onlarca avukat savcılığa başvurdu. edilen küfürleri, tehditleri saymıyorum. bazen delirecek gibi oluyorum. koca toplumda sadece bir avucuz, bu kızın alevileri incitmek ya da aşağılamak yerine tam tersi onları düşman olarak görenlerle dalga geçtiğini bilenler olarak. korkunç bir yalnızlık hissi. kız sonra alevi olduğunu açıklamak zorunda kaldı, özür metni yazdı falan. başına neler gelecek kim bilir.

    o yüzden sen ey türk gençliği. orta yaşlılar ve sonrakilerin büyük kısmından bu saatten sonra bir halt olmayacağı kesin. onların artık bir şeyleri anlamaya zamanları yok. berbat bir toplumda yaşamanın bütün acısını bir şekilde simgeleşen linç nesnelerinden çıkarıp kendilerini rahatlatmak zorundalar. ama sen böyle olmayabilirsin. bugün çok daha küresel bir dünyada yaşıyoruz. bu yaşlı osurukları dinleyip, gündelik politika ile ilgilenmek yerine tüm dünyayı takip edebilirsiniz. bu dünyanın tüm aktörleri, tüm fikir önderleri bir twitter adresi kadar yakınlar. bugün gerçekleri öğrenmek daha kolay. ermeniler konusunda bir karara varacaksan artık bir ermeniye de fikrini sorabilirsin. pkk hakkında bir fikrin olacaksa neden bir insan terörist olup köstebek gibi yaşar merak ediyorsan bunu öğrenmek artık çok daha kolay. akit ve sabah okuyorsan bugün ve sözcü de okuyacak, onlarla yetinmeyip bbc, the nyt, guardian, aljazeera da okuyacaksın. bütün kaynaklar önünde. hiçbir bilgiye güvenme. kendin sına. nasıl dersen yalansavar'ı, teyit.org'u takip et. politikacıları, youtuberları, şarkıcıları takip etmek yerine, aktivistleri, yazarları, sanatçıları, bağımsız gazetecileri takip et. sosyal mecralardan yakınmak, onların bozulduklarını ima etmek aslında tamamen kendine yönelik bir eleştiri. sen ne isen sosyal mecran o olur. sen kimi takip eder, kimi okur, kime cevap yetiştirirsen ona dönüşürsün. öfke ile kalkarsan zarar ile oturursun. sakin ol. her dakika, her yaptığın iş öncesi kendine sor "ben ne yapıyorum" diye. "bunu yapmak zorunda mıyım" diye hep sorgula kendini. konuşurken ve yazarken hiçbir şey öğrenemezsin.

    (bkz: güzel başlayıp bok olan entry'ler)
  • türkiye'de her dönem var olmuş ve varlığını hissetirmiş bir olgu linç kültürü. ancak salgın dönemi yapacak bir şey bulamayıp '' biri olsa da linç etsem '' diye ellerini ovuşturan, şeklen modern ama özünde tutucu tayfanın da eklenmesiyle, şu günlerde iyice çekilmez bir hal almıştır.

    not : (bkz: tweet altına emniyet'i mentionlamak)
  • sosyal medyanın en korkutucu tarafı. en çok aktif olduğum yer burası olduğu için benim adıma ekşi sözlük'ün en korkutucu tarafı. insanlar bırakın tarafları, birbirlerini bile dinlemiyor. ortada yem gibi bekleyen insanlara aç köpek gibi saldırmalarına hiç şaşırmıyorum ben.

    ekşi sözlük gibi bir fikre sarılıp çoğunluk olan topluluğa katılmanın insana kendisini özel ve güvende hissettirdiği bir platformda linç kültürünün tavan yapması çok doğal. bundan kaçmanın bir yolu var mı ben bilmiyorum. herkes ama herkes bugün veya dün yazdığı / yaptığı herhangi bir şey için hedef gösterilmeye, linç edilmeye açık bir pozisyonda. ben burada vakit geçirdiğim için buradan bahsettim ama twitter da çok farklı bir yer değil. zaten bu linçler iki site arasında paslaşılıyor artık.

    bu linçlerin herhangi bir dengesi yok. herhangi bir şarkıcıyı övmenizden tutun, siyasi bir konu hakkında yaptığınız açıklama veya espriye kadar her şey lincin gerçekleşmesi için yeterli. hatta iki insan arasındaki özel diyaloglara başkalarının erişmesi durumunda bile sizi onlar üzerinden linç edebiliyorlar. düşünsene mesela herhangi biriyle bir iletişim halindesin, sonra o insan veya bir başkası tarafından bu konuşmalar ifşalanıyor, daha sonra bambaşka insanlar gelip ''sen haksızın ve orospu çocuğusun'' diyerek günlerce sayfa sayfa seni linçliyorlar. akla mantığa sığmıyor resmen ama oluyor bunlar. kimse de çıkıp ''ulan bu mesajların başı nerede sonu nerede'' demiyor. o saniyeden sonra evinin adresinden tut çalıştığın yere kadar, hatta ailene kadar ulaşabiliyorlar.

    hele ki bu lince sebep olan olaylar belli başlı hedef göstermeler sonucunda aşırı hassas toplumumuzun o aralar hassasiyet geliştirdiği (aşırı milliyetçilik, dini hassasiyetler, atatürk, şu aralar belki biraz yaşlılar, taciz haberlerinin artması) bazı sinir uçlarına dokunuyorsa hayatın bile kayabiliyor. saniyesinde gözaltına alınıyorsun ve daha derdini anlatamadan paket ediyorlar.

    hadi tamam, linç edilmek bir problem değil diyelim. sosyal medyanın bazı konularda getirdiği rahatlığın bedeli olarak görelim ama her şey o linci başlatan güruhun istediği gibi oluyor. daha linç edilenin haklı çıktığı bir linç görmedim ben. ancak o insanın şerefi haysiyeti beş paralık edildikten sonra aklı başında birileri bir şeyler söyleme fırsatı bulunca biraz hak bulabiliyorlar.

    sosyal medyadaki ''bu ülkede adalet yoksa biz varız ;)))'' tavrının tamamen kontrolden çıkışı ve kontrol altına alınmasının da imkansız olmasından dolayı bu işlerin sonu ne olur bir şey tahmin edemiyorum. böyle bir şey başıma gelirse ne yaparım onu da bilmiyorum. zaten herkese geç cevap verdiğim için birisi beni uyarıp da ben olayı görene kadar kesin bütün suç üstüme kalır gibi geliyor.*
hesabın var mı? giriş yap