• --- spoilerimsi ---

    arjantin'de de gençlerin sik gibi bir yaşam sürdüğünü göstermesi açısından bir nebze içimi rahatlatmış film.

    birçoğumuz hayatını anlatması açısından tereciye tere satma modunda gelebilir ilk başta ama özellikle hikaye arası geçişlerde şehir mimarisi ve insan hayatı arasında kurduğu benzerlikler, güzel fotoğraflar, güzel müziklerle derdini şık bir şekilde anlatmış filmler arasına koyabiliriz. filmin sonuna doğru tanışamayacaklar gibi hissetmiştim, o şekilde bitse belki benim için biraz daha akılda kalan bir film olabilirdi.

    son olarak yanlış görmediysem ikisi de macbookuyla chat yaparken, elektrik kesilince bilgisayarların kapanması olmamış gibi. chat yapan gençlerin sıkıntılarına da selam çakalım demek istemişler de macbooklarla değil celeronlarla yaşandı o dramlar.
    --- spoiler ---
  • iyi gelen filmlerden biridir.
  • erkek basrol oyuncusunu fazlasiyla ron livingston'a benzettigim ve son yillarda izledigim en guzel film.
    o kadar guzel ki anlatmak yetmez,izlemeniz lazim.

    umutsuz,depresif,hayata karsi arayisini yitirmis insanlarin izlemezse eksik kalacagi turden.

    muzikleri de cok basarili.
    ozellikle en guzel sahnelerinden birinde true love will find you in the end calmalari insana ''iyi ki izliyorum su filmi'' dedirten cinsten.

    izleyin,izletin.
    sonra da gelip bana tesekkur edin.
  • oturduğu binaların duvarları arasında sıkışıp kalmış, kaçışı internette arayan, metropol insanları anlatan film. bir nevi belgeselvari bir filmdir, sıkça anlatıcı kullanması, filmin girişindeki kullanılan genel planlar ve verilen onca bilgi, bende böyle bir algı oluşturmuştur. film kısacası mimari çarpıklıkların, insan ilişkilerindeki çarpıklıklara neden olduğunu, insanların duvarlar arasında yalnızlaştığını anlatmaktadır. metropolde, şehir merkezinde yaşayan insanlar, filmde kesinlikle kendinden iz bulacaktır.
  • sarıp sarmalanması gereken film. sıcacık, samimi.
  • çok uzun zamandır film izlemeyen bünyeme yeniden sinema aşkı aşılamış filmdir. ben genelde bir filmden sadece bir cümle çıkarsam kardır mantığında bir insanım ki bir çok filmden bir cümle bile kalmıyor insana. bu filmse her cümlesi 12den vurdu beni. çok gerçek, çok isabetli. tam bir ayna.

    ve yazık bize.
  • dün gece izlediğim güzel filmlerden biriydi. günümüz hayatlarını gayet başarılı işlemiş olan filmde insan kendini buluyor kimi yerlerde. özellikle nesnelerle konuşmak veya konuşacak birini aramak bazen. belki budur o insan diye her yeni kişiyi umulan kişi sanmak. filmin sonu gibi olacağını sanmadığım hayatım filme göre kızın sadece camdan dışarı bakana kadar ki kısmıyla kalır o kısım gerçekleşmez bende.
  • sonunda iyi bir film izledim.

    son derece guzel anlatmis gunumuz insaninin yanlizligini. arjantin de cabasi. beklentisiz izleyiniz. battaniye altinda, bir demlik cay ile.

    dip not: soundtrack efsane.
  • kendince bir lezzeti olduğu halde, herkes tarafından kolayca pişirilebildiği için fazla önemsenmeyen yemekler gibi romantik komedi de çok tüketilen ama üzerinde durulmayan bir tür. oysa yalnızlığımızın, kendimizi arayışımızın, tüketmeden var olamayacağımızı düşünmemizin en kolay gösterilebileceği filmlerin de romantik komedi olacağını düşünüyorum.
    film buenos aires'de geçiyor. her hangi bir başka bir şehirde geçseydi sanırım sadece mimari ile ilgili ifadeler farklı olurdu, yoksa yalnızlık ve yaşananların çoğu sabit kalırdı. güney amerika'daki bir olayın istanbul'da yaşanabilir olacağını bilmek de globalleşmenin en romantik hali sanırım, ekonomik kriz, yalnızlık kötü şehirleşme de cabası. tek fark bu film bizde çekilseydi, başrolde bergüzar korel ya da belçim bilgin olurdu ki mimar kızımız o güzelliğine rağmen çalıştığı büroda son derece başarılı ve tüm erkekler tarafından istendiği halde yalnızlığı seçmiş olurdu, mastürbasyon sahnesi de çekilmezdi.
    --- spoiler ---

    filmde her şey bizim hayatlarımızda da olduğu gibi son derece basit ama yine bizim tarafımızdan komplike hale getirilmiş durumdaki gibi. `
    javier drolas`'in canlandırdığı web tasarımcısı martin, ekşi sözlükteki pek çok adama benzeyen naif, kendince bir düzene sahip, hayatına birini almayı ancak karşısındaki isterse becerebilen, yakışıklı olduğunun bile farkında olmayan, kuruntulu bir tip. hepimizin olduğu gibi onun da zamanının çoğu bilgisayar başında geçiyor.
    pilar lópez de ayala ise çok güzel bir kadın, mariana da onun kadar güzel bir karakter. 4 yıllık ilişkisinden sıkıldığını fark edip bir anda sonlandırabilecek ve tüm fotoğraflarını bir anda çöp kutusuna atacak kadar da kararlı.
    ikisi de duygusallıktan önce hızla cinselliğe giden ilişkilerinde aradıklarını bulamıyorlar, birbirlerine çok yakın oldukları halde birbirleri ile temas edemiyorlar. aynı havuzda yüzüyorlar, aynı olaylara şahit oluyorlar ama bu kalabalık ve sorun yumağı içinde fark edemiyorlar.
    her şey o kadar üzüntülü ve kırıkken çok samimi ve sevimli anlatılıyor ve en yakışan son ile bitiyor. youtube'a yüklenen sahne de cabası.

    --- spoiler ---

    tüm umutsuzluğuna rağmen, içim ısındı.
  • filmi tekrar izledim ve birazdan hazırlanıp,12 mp'lik kameramla yollara düşeceğim. kendimi böylesine yakın hissetmemiştim bir filme karşı. benim de aradığım bir wallyim var ama önce şunu öğrenmeliyim. : ' kimi aradığımı biliyorken , onu bulamıyorsam ; kimi aradığımı bilmeden , onu nasıl bulacağım ? '
hesabın var mı? giriş yap