• miras hukuku, bir gerçek kişinin ölmesi veya gaipliğine karar verilmiş olması halinde, mal varlığının geleceğini düzenleyen hukuk kurallarıdır. mirasçı, ölmüş veya gaipliğine karar verilmiş kimsenin mirasının intikal ettiği gerçek veya tüzel kişidir. muris, ölümüyle birlikte mal varlığı mirasçı dediğimiz kişilere geçen kimsedir. mal varlığının miras yoluyla intikali sadece gerçek kişilerde olmaktadır.

    kanuni mirasçılık: bu tür mirasçılık, muris ile mirasçıların arasındaki aile ilişkilerine veya soy bağına dayanır. kanuni mirasçılar; murisin kan hısımları, evlatlığı, sağ kalan eşi ve devlettir.

    mahfuz hisse (saklı pay): kanuni mirasçılardan murise çok yakın olanlara, murisin iradesiyle kaldıramayacağı bir mirar hissesi tanınmıştır. murisin altsoyu mahfuz hisseli mirasçıdır ve mahfuz hissesi kanuni miras hakkının 1/4'dür.
    a. kan hısımlığı mirasçılığı
    b. sağ kalan eş mirasçılığı
    c. evlatlığın mirasçılığı
    d. devlet mirasçılığı

    iradi mirasçılık:
    a. mirasçı atama: kanun murise herhangi bir kimseyi veya kimseleri mirasçı olarak atama imkanı vermiştir. bu gerçek veya tüzel kişiler olabilir.
    b. belli mal vasiyeti: muris, bir kimseyi mirasçı atamaksızın ona mirasından belli bir malın bırakılmasını da isteyebilir.
    c. ölüme bağlı tasarruflar : murisin ölümünü düşünerek, yapılmasını istediği hususları bir hukuki muamele ile bildirmesidir. bunlar;
    1. vasiyet: tek tarafları bir hukuki muameledir. vasiyet bırakmak için temyiz kudretine sahip olmak ve 15 yaşını bitirmiş olmak gerekir. vasiyet yapma hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı olduğu için, murisin bu hakkını bizzat kullanması gerekir. resmi vasiyetname, el yazısı vasiyetname, sözlü vasiyetname.
    2. miras mukavelesi: murisin başka bir kimseyle yaptığı sözleşme olduğundan tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun şekilde açıklamalarıyla olur. resmi vasiyetname şeklinde yapılır. temyiz kudretine sahip olmakla beraber reşit olmak da gerekir.

    mirasın intikali (geçişi):
    1.mirasın açılması: miras ölüm ile açılır. miras, tüm malları kapsamak üzere murisin son ikametgahı mahkemesinde açılır.
    2.miras ehliyeti:
    a. muris ölümü anında hayatta olmak (olumlu): mirasçı olabilmek için murisin ölümü anında hayatta olmak gerekir.
    b. mirastan mahrum bulunmamak (olumsuz): mirastan mahrum bırakılmış kişiler muristen önce ölmüş gibi düşünülür ve mirasa dahil edilmezler.

    mirastan mahrumiyet sebepleri:
    1. kasten veya hukuka aykırı bir surette murisi öldüren veya teşebbüs edenler,
    2. kasten veya hukuka aykırı bir surette murisi ölüme bağlı tasarrufta bulunamayacak hale getirenler,
    3. hile veya tehdit yahut cebirle murisi ölüme bağlı tasarrufta bulunmaya veya böyle bir tasarruftan dönmeye sevk edenler.

    mirastan ıskat: murisin, kanunda sayılan sebeplerden birinin bulunması halinde mahfuz hisseli bir mirasçısını mirastan mahkum bırakmasıdır.

    (bkz: alınteri)
  • medeni hukukun en kapsamlı bölümüdür. içeriğinde kişiler hukuku, aile hukuku, eşya hukuku alanlarıyla ilgili maddelerle ilişkilidir. medeni hukuk kişiler hukuku ile başlar, miras hukuku ile biter. çünkü kişilik doğumla başlar kişinin ölümüyle son bulur. miras hukuku kişilik artık hukuken sona erdikten sonrasını araştırır.
  • (bkz: romelu hukaku)
  • karman çorman bir hukuk dalı. neden öyle olduğunu izah etmeye çalışayım.

    şimdi siz düşünüyorsunuz ki bir insan "evimi şuna dükkanımı buna arabamı da diğerine bırakıyorum öptüm byes" diyerek vefat ettiğinde işler yolunda gidecektir ve evi şu, dükkanı bu, arabayı da diğeri alınca hesap kapanacaktır.

    yok öyle bir dünya arkadaşlar. hatta ciddi mal mülk sahibi insansanız hiç bu vasiyetti bilmem neydiyle uğraşmayın, gerçi sizlik bir şey yok neticede mirasçılarınız uğraşacak... neyse ben anlatayım da siz kendiniz karar verirsiniz.

    iki tür mirasçı var. biri yasal mirasçı, diğeri de mirasçı olmasına bizim karar verdiğimiz kişiler. ben yasal olanlardan gideceğim.

    yasal mirasçı dediğimiz kişiler, altsoyumuz, üstsoyumuz ve eşimizdir. önce bunların paylarını anlatayım, vasiyet dediğim şeyin ne kadar naaaalet bir şey olduğuna da sonra geleceğim.

    eğer evliyseniz ilk bölümü atlayıp aşağıda direkt evlilerle ilgili olan kısma geçebilirsiniz.

    *
    çocuklarımız her durumda ve birbirleriyle eşit oranda mirasçımız olur. ama sonraki eşimizin çocukları mirasçımız olmaz, tabii onların resmi olarak ebeveyni değilsek. yani, mirasbırakan kişinin nüfusta çocuğu görünen herkes o kişinin birbiriyle eşit oranda yasal mirasçısıdır. buna tabii ki evlatlıklar da dahil.

    diyelim bir çocuğunuz sizden önce rahmetli oldu ve ondan kalan iki torununuz var, kardeş bunlar. rahmetli evladınızın payı otomatik olarak torunlarınıza geçer. söylemeye gerek yok ama bu kardeşlerin payı da birbiriyle eşit olur.

    diyelim ki, allah gecinden versin ama genç yaşta sizi kaybettik. çocuğunuz yoktu ama anne ve babanız hayattaydı. bu durumdaki mirasçılarınız anne ve babanız olacaktır.

    burada ilk önemli noktaya geliyoruz: anne ve babanız, sadece çocuğunuz yoksa mirasçınız olur.

    peki diyelim ki çocuğunuz yok, miras anne ve babanıza kalacak fakat anneniz de zaten vefat etmiş. bu durumda, annenize geçen miras payı, eğer varsa kardeşlerinize geçer.

    ikinci önemli nokta: kardeşlerin kendilerine ait bir yasal miras hakları yoktur. ancak bu durumda yasal mirasçı olurlar.

    yani çocuk olmayacak, anne veya babadan en az biri vefat etmiş olacak, kardeş ancak o zaman miras payı alır.

    *
    şimdi işleri biraz daha karıştıran mirasçıya gelelim. eşimiz.

    miras payları eşin çevresine döner, herkesin payı eşe göre belirlenir.

    eşimiz eğer altsoyumuzla, yani çocuk ve torunlarımızla birlikte kaldıysa mirasın dörtte biri onundur. kalan dörtte üç, diğer çocukların her birine eşit oranda paylaştırılır.

    evet doğru tahmin ediyorsunuz, bu durumda üstsoy hayatta olsa bile pay alamaz.

    eğer altsoyumuz yoksa ve eşimiz anne ve babamızla kaldıysa bu durumda mirasın yarısını alacaktır. diğer yarısı da anne ve babamıza eşit olarak paylaştırılır.

    *
    şimdi bir pratik çalışma yapalım ve vasiyet kısmına öyle geçelim.

    mirasbırakan a kişisinin ilk evliliğinden bir, ikinci evliliğinden iki tane çocuğu olsun.
    ilk çocuğu önceden vefat etmiş olup, onun da iki çocuğu olsun.
    eşi de hayatta olsun.

    bu durumda, çocuklar hayatta olduğu için a'nın anne ve babasını karıştırmıyoruz.
    sağ kalan eş, mirasın dörtte birini alıyor.
    kalıyor mu sana 3/4
    üç tane çocuğu vardı bu a'nın. her biri alıyor mu sana 1/4
    fakat çocuklardan biri vefat etmiş olduğu için, onun 1/4'ü iki çocuğuna bölünecek.
    ve bu torunlardan her biri 1/8 oranında pay sahibi olacak.

    ve perde kapandı.

    *
    vasiyet konusundaki hadise yukarıdaki örnekten ortaya çıkıyor zaten.

    arkadaşlar miras dediğimiz bir bütündür, tek parçadır, tek bir şeydir. o yüzden de böyle paylarla ifade edilir. yani vasiyetnamenizde evinizi bir oğlunuza yazlığınızı bir kızınıza bırakıyorsunuz okey de kanun öyle bir şey değil ki, pay diyor sana, ev bark demiyor.

    sıkıntıyı anlatabildim mi?

    bu a isimli vatandaşın ev, yazlık, araba, işyeri ve arsaları var diyelim ki. eğer hiç vasiyet düzenlemez her şeyi kanuna bırakırsa, vefatından sonra mirasçıları gider bir mirasçılık belgesi alır, o belgeyle de a'dan kalan malı mülkü hissesi oranında kendi üzerine geçirebilir.

    kaç mirasçısı vardı bu a'nın 5 değil mi. yani evin, yazlığın, arabanın, işyerinin ve arsanın her birinin artık beşer tane sahibi vardır - tabii hisseli olarak. yani her bir malın 1/8'i torunlardan birinin, 1/8'i diğerinin, falan filan oradan düşünün artık.

    ama bu a kalkıp vasiyetname düzenler ve belirli malları belirli mirasçılara bırakırsa buyrun buradan yakın.

    diyelim ki bizim a, en büyük torununu ayrı bir seviyordu ve boğaz kenarındaki muhteşem yalısını ona bırakmak istedi. o torunu hem ilk göz ağrısı, hem kaybettiği evladının hatırası, hem küçük yaşta yetim kalıp büyümek zorunda kalmış bir garip, hem de görseniz nasıl iyi bir çocuk. başarılı, çalışkan, güvenilir, a'nın bir dediğini iki etmez, pırlanta gibi. işte bizim a, bu torununu pek seviyor.

    fakat hatırlarsanız a 20 senedir başkasıyla evli ve o evliliğinden de iki çocuğu var. bunları unutmayalım.

    *
    mirasın bir bütün olduğunu söyledik ya hani, işte bütün bu malların değeri diyelim ki 6 milyon olsun, eski lirayla 6 trilyon.

    bu torunun yasal payı aslen 750 bin olacakken, kendisine 2 milyonluk yalının bırakılmasıyla noldu şimdi, üçte birini aldı bu torun?

    a'nın eşi durur mu, yapıştırmış cevabı: "benim çocuğum taş mı yesin?????"

    gelsin davalar, değer tespitleri, itirazlar, satış kararları, falan filan. oldu sana bin yıl sürecek dava.

    *
    mirasçılar böyle durumlara karşı tamamen korunmasız değildir. "saklı pay" dediğimiz bir şey vardır. miras paylaştırılırken bu saklı paylara dokunulmaması gerekir.

    bir önemli nokta daha: miras payıyla saklı pay birbirinden farklıdır. saklı pay, mirasçıların dokunulamayacak hissesidir. mirasbırakan ancak bu saklı paylardan artan kısım üzerinde bir karar verebilir.

    nelerdir bunların oranları, efendim yine eşten gidelim, eğer altsoyla veya anne babayla kalmışsa, saklı pay yasal miras payının kendisi kadardır. yani eş, biraz zor dokunulan biri.

    altsoyun saklı payı = yasal paylarının yarısı.
    anne babanın saklı payı = yasal payının dörtte biri.

    *
    tekrar a'ya dönersek, bu kişinin mirasçılarının saklı payları en son şu oluyor:

    eşin payı dörtte birdi, yine öyle kalıyor. çünkü altsoyla mirasçı olan eşin saklı payı, yasal miras payı kadardır.

    iki çocuk 1/4'er alıyordu. onların saklı payı 1/8, yani iki çocuktan 1/8+1/8=1/4 olmak üzere bir artan var.
    iki torun 1/8'er alıyordu. onlardan da 1/16+1/16=1/8 olmak üzere bir artan daha var.

    toplam artığımız 1/4+1/8=3/8

    işte a, bu 3/8 üzerinde istediği gibi tasarruf edebilir.

    ne dedik toplam değere 6 milyon mu. a bunun 2 milyon 250 bini üzerinde serbesttir, kalan kısmı yasal mirasçılarına gitmek zorundadır.

    *
    bakın tekrar ediyorum, a herhangi bir ev, dükkan, arsa... herhangi somut bir mal üzerinde serbest değildir. toplam değerin sekizde üçü oranında serbesttir.

    *
    ha a yemeyip içmeyip bir de atanmış mirasçı icat ederse, yani b kişisini de mirasına ortak eder veya yasal mirasçı olmayan b'ye somut bir mal bırakırsa...

    *
    olmadı, bu a "ben öldükten sonra bunlar ortalığı birbirine katar" diyerek mallarını sağlığında paylaştırırsa...

    *
    allah aşkına avukatlara bikbik etmeyin bak ayıptır, şunu yazacak noktaya gelene kadar gözlerim 82 numara miyop oldu arkadaş.
  • doktrinde cereyan eden tartışmaları başka hiçbir hukuk dalında göremeyeceğiniz alan. en küçük konu bile tartışılmıştır: el yazılı vasiyetnamede imza nereye atılmalıdır? şekli nasıl yazılmalı? bu soruların cevabını bile tartışmaya açmışlar ve çok farklı görüşler ortaya atılmış. durum böyleyken, daha büyük ve kapsamsal konuların halini düşünün artık. bunun sebebi de, büyük ihtimal, (bkz: cengiz koçhisarlıoğlu) hocamızın belirttiği gibi; paranın, mal mülkün çok olması ve her avukatın davayı kazanabilmek adına pek farklı görüş ortaya atması. attınız da noldu, aşure gibi hukuk dalı yapmışsınız. afiyet şeker olsun size, bize de bol bol okumak- anlamak kalıyor bu durumda.
  • akrabaları ile mükemmel derecede arası iyi olmayan ben ve bir tutam miras hukuku..lanet olsundur..
  • tamamıyla sağ eş kayırma üzerine kuruludur. eş önce mal rejiminden payını alır, daha sonra kalan hak ve alacaklardan yasal miras payını alır ki aldığı yasal miras payının tamamı saklı payıdır. bu da yetmez eşinin çocuklara yaptığı masraflar denkleştirmeye tabi iken eş bundan da muaftır.

    aile konutu ev eşyası gibi ufak ayrıcalıkları dahil etmedim bile.
  • vizesinden 85 almış olmama rağmen finalinden kalma ihtimaliyle çıktığım derstir. işte "tenkis hesabı" böyle bir şeydir. adamı yamultur.
  • hukuk fakültesindeki en kolay derslerden biridir, yoruma gerek yok denecek kadar azdır, tabi üstteki yazarın bahsettiği gibi ufacık bir hesap hatası her şeyi mahvedebilir. sonra kendinizi gidiş yoluma puan verir mi acaba derken bulabilirsiniz.
  • miras mevzuatı diyelim. çok da hak-hukuk içermez zira...
    mesela çocuk esirgeme kurumundan bir çocuğu evlat edindiniz (dünyanın en fedakar işlerinden biri)
    allah korusun kaza geçirdiniz
    eşiniz ve siz olay yerinde öldünüz
    evlatlığınızın ölümü de sizden birkaç saat, hatta birkaç dakika sonrası olarak geçti kayıtlara.
    başka çocuğunuz da yok

    tüm mirasınız kime kalıyor biliyor musunuz?
    öz evladını, çocuk esirgeme kurumuna bırakan biyolojik anne-babaya...
    maalesef böyle bir hukuk(!)umuz var.
hesabın var mı? giriş yap