• fridman'ın öncüsü olduğu akım. modern miktar teorisinde hisse senedi, mal ve tahvil vardır. malın para ile ikame edilebileceğini söyler. finansal varlıkların talebini hangi faktörler etkiliyorsa para talebini de o faktörler etkiler der. beşeri sermaye ve beklenen enflasyon oranının para talebini etkileyeceğini iddia eder. sürekli gelir kavramını ortaya atar burada keynes'den ayrılır. fridman der ki sürekli gelir olduğundan para talebi istikrarlıdır der. paranın dolaşım hızını klasik miktarcılar gibi sabit değil, istikrarlı olduğunu söyler.

    monetaristler kısa ve uzun dönemde tam dışlamayı kabul ederler. keynes ise dışlamanın olduğunu ancak tam değil, kısmi bir dışlama olduğunu söyler. monetaristler de aynı klasik miktarcılar gibi para talebinin faiz esnekliğinin sıfır olduğunu ve dik bir lm eğrisi olduğunu söylerler. kısa ve uzun dönemde uygulanacak maliye politikaları üretim üzeyini değiştirmeyecektir. hem uzun hem de kısa dönemde tam dışlama vardır. uzun dönemde paranın yansızlığı söz konusudur.

    kısa dönemde para talebinin faiz esnekliğinin sıfır olmasından dolayı uygulanacak maliye politikası etkinsizdir. üretimi değiştirmez. uzun dönemde uygulanacak maliye politikası da üretimi etkilemez. şöyle ki; uzun dönemde is ve lm sabitken hükümet harcamalarının arttırılması ve is eğrisinin sağa doğru kaymasıyla üretim düzeyi doğal üretim seviyesinin üzerinde seyredecek. bu ücretlerin ve fiyatlar genel düzeyinin artmasına bu artışta para miktarının azalmasına ve lm eğrisinin sola kaymasına neden olacak. bu kaymada ilk başta gerçekleşen doğal üretim düzeyine tekrar geri gelmiş olacak. uzun dönemdeki para arzı artışları hiçbir şekilde üretimi değiştirmedi. yani para uzun dönemde yansızdır.
  • çökmüş bir teoridir. yıllarca ekonomi öğrencilerine ve özalgiller tarafından topluma ;
    aşırı para basma eşittir yüksek enflasyon tekerlemesi beyinlere kazınmıştır.abd 2008 den beri dünyayı dolar a boğdu..trilyonlarca dolar piyasalara pompalandı..enflasyonda en küçük bir sıçrama oldu mu?
  • parasalcılık. esasen çağdaş iktisadi sorunlardan biri olan enflasyon konusu üzerinedir ve enflasyonun temel nedeni olarak para arzının hükümetlerce gereksiz yere ve aşırı ölçüde artırılmasını belirtmektedir. monetaristlere göre, ekonomideki istikrarsızlıkların bir çoğu parasal kökenlidir. bu nedenle para politikasının iktisadi sorunlara karşı, diğer iktisat politikası araçlarından daha etkili olduğunu düşünmektedirler.
  • "to all those who find themselves at the violent end of monetarism" (bkz: radio kaos)
  • milton friedman tarafından öne atılan, kısaca "parasal büyümenin yönetilmesi fikri" şeklinde bir özeti yapılabilinen, thatcher ve reagan gibi kan emicilerin pek sevdiği ekonomi doktrini.

    (bkz: parasalcılık)

    edit: bkz eklendi.
  • keynesci klasik ekonomik modeline paraya yüklenen değer hasebiyle muhalif akım.
    parayı örtü olarak gören keynescilere, paranın en değerli şey olduğunu belirtmişlerdir.
    devletin piyasaya müdahalesi olmazsa piyasa kendi kendini idare edebilir de demişlerdir.
  • savunucularının devlete bakış açıları anarşizm sınırlarında dolaşan görüş. anarko kapitalizmi savundukları bile söylenebilir.

    ekonomideki bütün kötülüklerin kaynağı olarak devlet aygıtını görürler. onlara göre devlet, bireysel özgürlükleri kısıtlayan ve ekonomiye zarar veren bir aygıttır. devletin ekonomik hayata müdahale etmesi çeşitli maliyetler yaratmakta ve bu maliyetler de müdahalede taraf olmayan kesimlere yüklenmektedir. bu durumdan kazanan ise sadece devlet olur. bu yüzden devlet, sınırlı devlet olmalıdır.

    not: entry’de ilk paragraf haricinde benim görüşüm değil monetaristlerin görüşü yazılmıştır. bu notu yazmak bile düşündürücü ve acı verici. okuduğunu bile anlayamayan garip insanlar var gerçekten.
  • para arzı ile fiyatlar genel seviyesi arasındaki ilişkileri inceleyen bir iktisat teorisidir.
  • keynesyen iktisadın 1960'lardan sonra çıkan sorunları açıklamada yetersiz kalması sonucunda, önderliğini chicago üniversitesi'nden milton friedman'ın (friedman aynı zamanda nobel ekonomi ödüllü ekonomist) yaptığı ve liberal bakış açısını temel alan yeni bir iktisat okulunun temelleri atılmaya başlanmıştır. monetarizm adı ilk kez 1968 yılında karl brunner'in federal reserv bank saint louis review makalesinde kullanılmıştır. temsilcileri tarafından "monetarist karşı devrim" şeklinde de ifade edilmektedir. özellikle keynesyen'lerin 1970'lerde ortaya çıkan petrol krizleri ve stagflasyon (ekonomide hem enflasyon hem de işsizliğin bir arada görülmesi) olgusunu açıklamak konusunda yetersiz kalması monetarizmin gelişmesine sebep olmuştur.

    varsayımları:

    -ekonomideki para ve para miktarının değişmesi; toplam talep, üretim hacmi ve fiyatları etkileyen en temel unsur olarak düşünülür.
    -enflasyon her zaman ve her yerde parasal bir olgudur görüşü hakimdir. yani para arzındaki artışlar enflasyona neden olur.
    -para talebinin gelir esnekliği birden büyük kabul edilir.
    -gerçekleştirilen kamu harcamasının enflasyonist etki oluşturup oluşturmaması nasıl finanse edildiği ile ilgilidir. mesela eğer kamu harcaması borçlanma yoluyla yapılıyorsa ekonomide enflasyonist bir ortam meydana gelmez. ancak para arzı arttırılarak kamu harcamaları yapılıyorsa, enflasyonist bir ekonomi oluşur.
    -istikrarsızlığın asıl nedeni de monetarist iktisatçılara göre yanlış uygulanan para politikasıdır. bu bağlamda: 1929 yılında yaşanan büyük buhran'ın temeli yetersiz olan ve zamanında uygulanmayan para politikası olmuştur. 1971 ve 1973 yıllarında meydana gelen petrol krizleri stagflasyon oluşmasına sebep olmuştur, bunun nedeniyse merkez bankaları tarafından para arzının gereğinden çok daha fazla arttırılmasıdır.

    adaptif beklentiler (adaptive expectations) görüşü'ne bakışları:

    ekonomik birimler beklentilerini oluştururken geçmişte elde ettikleri bilgileri kullanarak, yani tecrübelerine dayanarak bir önceki dönemden bugünün beklentilerini oluştururlar. bu modelde sürekli sistematik hata vardır. zaten bu görüş hata düzeltme modeline dayanır. friedman, özellikle işçilerin adaptif beklentiye sahip olduklarını ve geçmiş dönem verilerine bakarak sistematik hata yaptıklarını savunur. çünkü kısa dönemde, bu politikaların ortaya çıkarttığı etkilerin anlaşılması söz konusu değildir, sonucunda dalgalanmalar meydana gelir. buna bağlı olarak da kısa dönemde istihdam durumu aşırı, tam ya da eksik olabilir. ancak işçiler bir süre sonra yanıldıklarının farkına varırlar ve dengesizlik tekrar ortadan kalkar. sonuç olarak monetarizme göre ekonomi uzun dönemde tam istihdam düzeyinde dengeye gelir. bunun sonucunda ekonomide uzun dönemde yalnızca doğal işsizlikten bahsedilebilir. (doğal işsizlik=geçici işsizlik+yapısal işsizlik). doğal işsizlik kavramı milton friedman tarafından iktisat literatürüne kazandırılmıştır.

    para politikası nasıl sürdürülmelidir?

    para arzı, reel büyüme oranı ile aynı oranda ve yönde olmalıdır. reel büyüme oranına eşit olmaması durumunda ekonomide dalgalanmalar meydana gelecektir. eğer para arzı, reel büyüme oranından fazla olursa ekonomide stagflasyon ortaya çıkar ve fiyat istikrarı da bozulur. bu nedenle para arzı reel büyüme oranıyla eşit şekilde değiştirilmelidir.

    buna ilaveten, monetaristler parasalcı aktarım mekanizması üzerinde durmuşlardır. para arzı değişikliği, reel değişkenler üzerinde doğrudan bir etki meydana getirir. yani para arzı attığı zaman eline daha çok para geçen birey, direkt olarak mal piyasasına yönelir ve mallara olan talebini arttırır. parasal değişim mal piyasasını doğrudan etkiler. keynesyen görüşten monetarizmin ayrıldığı bir nokta da burasıdır. çünkü keynesyenlere göre parasal değişiklikler mal piyasasını dolaylı olarak etkiler.

    maliye politikasına bakışları:

    keynesyenlerin savunduğu maliye politikasının etkinliği ise monetaristler tarafından şiddetle eleştirilen bir diğer konudur (para politikası etkindir). monetarist iktisatçılara göre maliye politikası uygulamasının başarısız olmasında iki önemli faktör bulunmaktadır:

    1)genişletici maliye politikası uygulaması sonucunda faiz oranları artış gösterir ve özel sektörün yapmış olduğu yatırım harcamalarında düşüş meydana gelir. (bunu crowding out olarak adlandırıyorlar.)
    2)friedman'a göre maliye politikası bireylerin sürekli geliri üzerinde bir etkiye sahip değildir. dolayısıyla tüketim harcamalarında ve toplam talepte istenen artış gerçekleşmez.

    vergi sistemi:

    vergi yapısının maliye politikasının gücü üzerinde etkili olduğu düşüncesi vardır. kaynakta kesilen artan oranlı gelir vergisi sistemi üzerinde durulur. bu sayede hem vergi tespitiyle toplanması arasındaki zaman farkı kısalır hem de dolaylı vergilerin oranı azalacaktır.

    ayrıca yoksulluğu ortadan kaldırmak için negatif gelir vergisi üzerinde durulur. friedman, eğer kişisel gelir eksideyse birey negatif gelir vergisine tabii tutulmalı yani gelir yardımında bulunulmalı görüşünü savunmuştur.

    devlet müdahalesine bakışları:

    devlet tarafından uygulanacak olan politikaların uzun dönemde başarısız olacağı görüşü savunulur. çünkü ekonomi uzun dönemde tam istihdam düzeyine ulaşacaktır. bu nedenle eğer devlet dengesizlik durumlarında piyasaya müdahalede bulunursa, ancak kısa dönemde başarılı olur. uzun dönemde ekonominin işleyişi piyasa mekanizmasına bırakılmalı ve aktif para politikasından kaçınılmalıdır. devlet milli güvenliği sağlamalı, adalet sorunlarına çözüm üretmeli ve ekonomiye müdahaleden kaçınmalıdır.

    ayrıca;
    (bkz: john stuart mill/@baskan adam smith)
  • milton friedman tarafından keynesyen felsefeyi eleştiren ve ekonomik sorunların temelinde para arzını gören bir yaklaşımdır. bu yaklaşıma göre ekonomik istikrarın sağlanabilmesi için para arzı ekonominin büyüme oranına sabitlenmelidir. ayrıca friedman'a göre en iyi vergi kaynakta kesilen vergidir.

    monetarist yaklaşıma göre 1929 ekonomik buhranın sebebi para arzının yeterince ve zamanında arttırılamamasıdır. 1973 petrol krizinin nedeni ise para arzının gereğinden fazla arttırılmasıdır.
hesabın var mı? giriş yap