müddet
-
(müddet) (bkz: süre)
-
zamanın en bilindik dansıdır. o sayısız ama bir yandan da aşina adımlarıyla o geçişlerde zamanın kendinden geçtiği en güzel anların toplamıdır müddet. ve yediverengül kadar güzel bir zamanıdır zamanın müddetteki o hali. zindana çevirmemeli böyle bir ritmi.
"evet, evet, evet! bendesin!" -
arapça'daki mudda kelimesinden dilimize geçmiştir
-
mühletle karıştırılır genelde. eş anlamlı sanılırlar fakat mühlet; bir borcun ödenmesi veyahut bir işin bitirilmesi için işin yapılmasını isteyen kişi tarafından tanınan süreyken, müddet yalnızca süre anlamını taşır.
-
zaman uzunluğu* demektir.
-
"karışıklık, daha fazla düzen talep etmeye iten bir korku yarattığı müddetçe düzen için yararlıdır." jacques ranciere - bela tarr le temps d'apres
(bkz: medit), müddetname, imtidad -
(bkz: müddet)
örnek : virüsten dolayı bir müddet evdeyim.
(bkz: mühlet)
örnek : borcumu ödemek için bana on gün mühlet ver.
örneklerde anlaşıldığı üzere müddet süre anlamı taşırken, mühlet erteleme veya zaman kazanma anlamı taşıyor.
bu iki kelime bana artırmak ile arttırmak kelimelerini hatırlattı. onlar da en az bu kelimeler kadar karıştırılıyor.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap