• annem yanlisikla elektrik süpürgesiyle çektiginden beri psikolojisi bozulmus kustur, mavisimizdir.
    kafesi açik birakiriz biz, istedigi zaman çikar dolanir bizimki. çikmis saklanmis koltukla duvarin arasina, annem de makinanin ucunu çikarmis, boruyu sokmus arayi süpürüyor, görmüyor tabi bizimkini, sonra hüp. bir telas, bir kiyamet, hemen süpürgenin torbasini çikarip kurtardik mavisi. ölmemis olmasi su hayatta tanik oldugum en büyük mucizedir. ayrica tarifsiz bir sevinç ve rahatlamadir.
    o günden beri süpürgenin sesini duydugu an deliriyor kafesin içinde, bizden de korkuyor tabi. ne yaptiysam olmadi. ilgileniyorum, konusuyorum, sevemiyorum çünkü kaçiyor ama sevgimi göstermek için herseyi yapiyorum iste fakat olmuyor. akli fikri firar etmek. hava alsin, günes görsün diye balkona koyuyoruz, kafes demirlerinin arasindan kaçmaya çalisiyor. kafasini çikarabiliyor sadece (onu da nasil basariyorsa artik!), öyle de kaliyor tabi, her seferinde yetisip kurtariyoruz. ama bir gün yetisemeyecegiz, öylece ölecek diye korkuyorum.
    neyse, uzun lafin kisasi... muhabbet kusu olanlaradir sözüm... eger saldiysaniz, ortalikta görünmüyorsa, ve siz o sirada ev'i süpürmekteyseniz aman dikkat.
  • kaşımı kirpiğimi 'beceriksiz seni iki sıra tüyü var düzenlemekten aciz cik cik cik ' havasiyla hararetli hararetli duzeltmeye calisan hayvan. benim kusum degil bir gundur ayni evin icindeyiz fakat 'nerde gezdin bu saate kadar en kafeste dururken ?' o elindeki telefonu birak ve benimle ilgilen yoksa butun parmaklarini koparirim siniri dahil her turlu hayvan kaprisine maruz kaliyorum anlam veremiyorum, ev ahalisi durumu cozemedi zaten...
  • dün itibariyle sahip olduğum kuş türü. anca evlenince evcil hayvan sahibi olurum diyordum; ev arkadaşımla düşündük taşındık aldık kuşu. hadi bakalım.
  • bir daha beslemeyeceğim kuş cinsidir.zira öldükleri zaman çok kötü oluyor insan.aradan geçmiş 5 sene,hala daha ne zaman bir muhabbet kuşu görsem aklıma cincan'ım gelir,rakı içişi,miyavlayışı gelir;dolar gözlerim.
  • yapay vitaminlerle de desteklenmesi gereken hayvan.

    ve haftada en az bir kez taze sebze-meyve vermelisiniz. tabii kuşunuzu seviyorsanız.

    yapay vitamin önerim ise avi-vit(toz) olacak. internette fiyatı 7-8 lira. bir kuş besliyorsanız en az 3 ay gidecektir. suluğuna içindeki kaşığının yarısı kadar koymanız ve suyunu en fazla 2 günde bir değiştirmeniz yeterli. vitamin hakkında daha ayrıntılı bilgi de vereyim.

    --- spoiler ---

    yavru, yetişkin ve yaşlı kuşların vitamine olan ihtiyaçlarını karşılamak ve eksikliklerini gidermek için hazırlanmış, toz kıvamlı 13 vitaminin dengeli bir kombinasyondur.

    * güvercin, muhabbet kuşu, kanarya, papağan gibi kafes kuşlarının günlük vitamin ihtiyaçlarını karşılar, her türlü stresten korur.

    * kuşların üreme kabiliyetleri üzerinde olumlu etki yaparak kısa zamanda yumurtlamalarını ve yumurtalardan sağlıklı yavru çıkmasını sağlar.
    * mevsimsel tüy dökme süresini kısaltır.
    * kuş yavrularının sağlıklı ve hızlı büyümelerini temin eder.
    * yaşlı kuşların artan vitamin ihtiyaçlarını karşılar.

    ürünün içeriği;
    vitamin a, vitamin d3, vitamin e, vitamin c, vitamin b1, vitamin b2.3

    kullanım şekli;

    * muhabbet kuşu, kanarya, papağan gibi kafes kuşlarının 60- 80 cc içme suyuna 1 gram ilave edilir.
    * güvercinlerin 250 cc içme suyuna 2 gram ilave edilir.
    * kutu içindeki ölçek 2 gramdır.

    uyarılar;
    * kullanmadan önce ve beklenmeyen bir etki görüldüğünde veteriner hekiminize danışınız.
    * kullanmadan önce prospektüsü okuyunuz.
    * çocukların ulaşamayacağı yerlerde bulundurunuz.
    * direkt güneş ışınlarından koruyunuz. kendi ambalajında, serin ve kuru yerde muhafaza ediniz
    --- spoiler ---
  • erkek olanlarının konuşmaya yatkın olmasının sebebi kur yapma skillerine sahip olmasıymış. dişilerin daha az dile gelmesi ve sabahları nerdesiniz lan kalkın şakımalarını pek yapmamasının sebebi de tabi ki dişi kaprisiymiş. erkegler iletişime daha açıkken, dişiler gagalarıyla kanırtmada daha becerikli oluyormuş.
  • hayatımın sekiz yılını paylaştığım mavi şekerim, oğlum, pucci'm. eve pencereden girip sığındığında zaten yetişkin bir kuştu. sonrasında birlikte yaşlandık. öldüğünde oldukça yaşlıydı ama parkta toprağa verdiğimizin gecesinde hüngür hüngür ağlayarak evde bir tek tüyü kalsın bari diye yerlerde tüyünü aradım. kaybettiğim ilk hayvandı (gerçi son olsa da fark etmiyor), ben ise koskoca bir yetişkindim ama ardından bir yıl ağladım.

    şimdi kedilerimiz var, yoksa bir muhabbete daha gönlümde yer var. ama pucci'yi sekiz yıl bekar yaşatmış olmak zaten içimde bir ukte. çift alırsam da nüfus sorunu var.
  • kendilerine küçük enişte dediğim kuş türü. bu kadar agresif bu kadar atarlı başka bir kuş yok herhalde. elini uzatırsın gak der, çekersin guk der yaklaşırsın kafana sıçar. artık tutmuyoruz küçük enişteyi kafasına göre takılsın.
  • bir tanecik kuşum, gerçekten insan şu hayvana alışınca diğer hayvanlar ne bileyim, pek sevemiyorsun, böyle eline geliyor, kafana geliyor, geliyor işte kirpiklerini kaşlarını seviyor, öpüyor, güzel sözler söylüyor, bazen de bıcır bıcır kendi kendine konuşuyor, kapıdan çıkarken üzülüp vığğk diye garip sesler çıkartıyor böyle beslenmesi de inanılmaz kolay. evimizin neşesi, bitanem. adı da boncuk değil fıstık..
  • neden adının muhabbet olduğunu merak ettiğim mübarek kuş.

    bir sakaya, bülbüle ya da kanaryaya muhabbet kuşu demiş olsaydık anlayabilirdim zira bunların tümü estetik görünüşlerinden ziyade, kulağa hoş gelen şakımaları ile tanınan kuş cinsleri ama adına muhabbet kuşu dediğimiz kuşlar seslerinden ziyade estetik görünüşleri ile ön plana çıkan kuşlar ve biz de bunlara muhabbet kuşu demişiz, muhabbet ile ilgisini nerede, nasıl kurmuşuz hiçbir fikrim yok.

    sanırım bu yaşıma dek en az 5 tane muhabbet kuşuna sahip olmuşumdur ama hiçbirine birkaç haftadan uzun süre bakamadım. onların kafeste kalmalarına gönlüm razı olmazdı. bundan ötürü genelde kafeslerinin kapısını açar, uçmaları için odaya salardım ve istisnasız hepsi kaçtılar.

    (bkz: can sıkıntısı)
hesabın var mı? giriş yap