• huzur bulmak...
  • bu bir çizginin tanımıdır. yani, mutlulukla hüzün arasında bulunan bir çizgidir.
    zaten benim anladığım kadarıyla da her şey çizgilerden, akışlardan ve kaçışlardan ibarettir.

    bu orta neye tekabül eder?

    gerçekte, insan dünyaya gelmişse mutluluk diye bir şey olamaz.
    şu halde ‘mutsuzum’ demek biraz da eksik bir tanımlamadır ama kullanılır.

    ne demektir bu?

    insan evrelerden geçer ve değişmeyen hiçbir şey yoktur bu evreler içerisinde bir tanesi hariç:
    o da artık makinalaşmış arzu üretimidir.

    nedir makinalaşmış arzu üretimi?

    şimdi, insan türü her an, durmaksızın arzular üretir ve bir şeyleri ister, diler.
    bir şeyleri arzulamadığımız saniyeler vardır, dakikalar bile değil,
    bu açıdan insanda değişmeyen tek şey arzuların üretimidir, durmaksızın bir şeyleri arzularız.
    acıkma, boşaltma, üreme gibi şeylerle bu arzu üretimleri yapıldığı gibi, zevkler için de yapılırlar,
    bir çeşit jouissance diyebiliriz kendisi için.. ben, zevk ile haz kavramlarını ayrı tutuyorum,
    zaten epeyce ayrılar da.

    insan, evet durmadan üretir, üretim makinasıdır ama elde ettiği şeyler,
    ürettikleriyle kıyaslandığında elinde olan şeyler 0’a yakındır, bu açıdan kendisi mutsuzdur.
    oysa, yeni üretim biçimleri gerekir insan için ya da üretim araçlarının yeniden üretimi.
    buna bir çeşit, bireyin ideolojik aygıtlarını sıfırlaması olarak bakabiliriz.

    bireyin ideolojik aygıtları derken?

    birey, şekillendirilerek, eğitilerek ilerler. aileden kışlaya değin ve sonra topluma kadar,
    sürekli bir kapatılma içerisindedir, bunları aşamaz ya da aşabileceklerinin sayısı sınırlıdır.
    bu yüzden kendisine belirli söylemler geliştirir. işte bunlardan birisi de mutsuzluktur oysa,
    ya hu mutluluk diye bir şey yoktur, buna mukabil mutsuzluk da yoktur. mutluluktan anlaşılan şey küçük, lokal ve kısa süreli hazlardır.

    ben, naçizane ado kulunuz,
    bir durum değil kavram olan mutluluk ile hüzün arasındaki mükemmel ortayı yakalamış durumdayım.
    burası ilginç bir yer, kulak memesi kıvamında, pembeleşmiş soğan gibi; tam kararında!
    zaten, adım da karardan geliyor, karar kılan bensem,
    sonuçları da bir bir gözden geçirdim demektir.

    (bkz: brrrbp)
  • kısaltması tebessüm'dür.
  • tim burton filmlerinde bu kıvamı çok güzel tutturur.
    (bkz: big fish)
  • aşık olmaktır.
  • o enfes orta; besleyen, dirilten, yücelten'dir insanı.
    cemal süreya, mut(suz) şiiriyle tutturmuştur o enfes ortayı:

    ''kim istemez mutlu olmayı,
    ama mutsuzluğa da var mısın?''
  • aslında amaç, sadece mutlu olmaktır çoğu zaman ama amaca ulaşamayınca, elinde kalanın varlığıyla mutsuzluğun hüznü birleşir ve elindeki ile yetinir insan. yüzde yüz olmassa eğer, yüzde elliyle de yetinmeye değer, tabi bazen...
  • (bkz: aciortay)
  • mutlu insanın istediği konuda hüzünlenebilme şımarıklığı yapabilmesinden dolayı enfes olan durumdur.
hesabın var mı? giriş yap