• özgürce aldığımız ve bizi gelecekte bağlayan kararların felsefeciler tarafından isimlendirilmesi.
  • kişinin gelecekteki olası kimliklerinden biriyle şimdiki zamanda yaptığı anlaşma olarak tanımlanabilir.
    örneğin; ders çalışırken, bir rapor hazırlarken vs. "şu sayfaya kadar geleyim, bir sigara molası vericem." demek ya da -daha ileri gelecekten örnek vermek gerekirse- sağlıklı bireyin, komaya girmesi durumunda organ bağışlamak için form doldurması odysseus anlaşması kapsamında değerlendirilir.

    hülasa, kişinin gelecekteki kendisiyle yaptığı anlaşmadır efendim.

    kendimizle anlaşma yapmak ne kadar bürokratik la! *

    yazar notu: odysseus'un sirenlerle yaşadığı bir hikayeden almıştır adını. hikayeyi bulursam eklerim; zira, yazmaya üşendim an itibariyle.
  • anlaşma ismini yunan mitolojisindeki ithaka kralı odysseustan alır.

    odysseus, truva savaşından sonra ana yurdu ithaka adasına dönüyordu. gemisi, muhteşem güzellikteki sirenlerin, insanın aklını başından alan şarkılar mırıldandıkları sirenum scopuli adasının önünden geçecekti. sorun şuydu ki müziği duyan denizciler bu hilekar kızlara doğru ister istemez dümen kırıyor ve gemileri kayalara çarparak parçalanırken gemideki herkes de boğuluyordu.

    ama odysseus'un bir planı vardı. müziği duyunca bütün ölümlü erkekler gibi kendisinin de direnç gösteremeyeceğini bildiği için, gelecekteki kendisiyle baş etmesini sağlayacak bir fikir üretmişti. adamlarına kendisini gemi direğine sıkıca bağlamalarını emretti. sonra denizcilere, sirenlerin sesleriyle baştan çıkmamaları için kulaklarını balmumuyla kapatmalarını söyledi. ayrıca bütün yalvarmalarına kulaklarını tıkayacak ve sirenler adamakıllı geride kalmadan onu serbest bırakmayacaklardı. adamları, gemiyi bu kızlara doğru sürmeye ikna etmek için bağırıp çağıracağından, küfredeceğinden, çırpınacağından emindi. gelecekteki odysseus un doğru kararları verecek durumda olmayacağının farkındaydı. aklı başındaki odysseus böylece her şeyi, adanın önünden geçerken kendisini aptalca bir şey yapmaktan alıkoyacak biçimde yapılandırmış oluyordu. bu aslında şimdiki odysseus'la gelecekteki odysseus arasında yapılmış bir pazarlıktı.

    işte sizi gelecekte bağlayacak kararları bugünden ve özgür iradenizle aldığınız durumlar, odysseus anlasmasi olarak adlandırılır.
  • bireysel olarak aldığınız ve uğraş gerektiren kararlar odysseus anlaşması olarak tanımlanır.

    insan genellikle uzun vade çıkarlarından çok kısa vade çıkarlarını gözetmeye daha çok eğimlidir. buna genel somut bir örnekler verecek olursak; alkol bağımlısı bir kişinin her ne kadar kendini hasta olarak tanımlasa dahi önünde duran bir alkol onu her zaman cezbeder. bu yüzden dolabında bulunan her şişe onu rahatsız eder. obezite hastalığı olan bir kişiye pasta ikram edildiğinde her ne kadar kendisine zararlı olacağını bilse bile, yakın zamanda tüketeceği glikoz ve anlık değişim gösteren dopamin, bünyesinde kısa vade çıkarlarını ön plana çıkararak yemesini sağlar.

    halk arasında irade olarak tanımlanan kelime aslında tam olarak uymasada kısmen odysseus anlaşmasıdır. buradaki en büyüleyici durum insanın gelecekteki zamandaki kendisi ile pazarlık etmesidir.
  • nörobilim ile ilgili bir kitapta şöyle ilginç bir örneği mevcut;

    --- incognito ---

    insanların gelecekteki kimliklerinin karşı kaşıya kalacağı seçenekleri önceden görerek bunlara sınırlar getirmelerini sağlayan birçok düzenleme geliştirilmiştir aslında. gelecekteki siz ile bir iş pazarlığına oturarak kilo vermenize yardımcı olan web sitelerini düşünün. bu siteler şöyle çalışır: beş kilo vereceğiniz sözüyle yola çıkarak yüz dolarlık bir depozito ödersiniz. belirlenmiş süre içinde başarılı olursanız paranın hepsini geri alırsınız, başaramazsanız para şirkette kalır. onur sistemi üzerine kurulu bu anlaşmaları üçkağıda getirmek kolay olduğu halde, bu şirketler kâr etmektedir. neden? çünkü parayı geri alacakları gün yaklaştıkça, insanların duygusal sistemleri de durumu giderek daha fazla önemsemeye başlar. bu kişilerin yaptığı, aslında kısa ve uzun dönemli sistemleri birbirine kırdırmaktan ibarettir.
    --- incognito ---
  • örneğin , ev sahibinin size çikolatalı pasta konusunda ısrar ettiğini varsayalım. beyninizin bazı bölümleri size sunulan glukoz için can atarken bazıları da beslenme biçiminiz konusunda endişeleniyor; yani bazı bölümler kısa dönemli kazançlı , diğerleriyse uzun dönemli stratejileri ön plana çıkartıyor. denge , duygularınız yönünde bozuluyor ve pastaya yumulmaya karar veriyorsunuz , ama bir anlaşma karşılığında : yarın spor salonuna gitmeye söz verirseniz yiyebilirsiniz pastayı. iyi hoş da kim kiminle pazarlık ediyor? , sonuçta pazarlığın iki tarafı da sizsiniz. iste bu özgürce aldığınız ve sizi gelecekte bağlayan kararlar felsefeciler tarafından odysseus anlaşması olarak isimlendiriliyor.
  • insanın özgürce aldığı karar ya da kararlar sonucunda gelecekteki kendisiyle yaptığı anlaşmaya verilen felsefi ad. kısacası kendinize verdiğiniz söz. örneğin; artık kilo vermeye karar vermişsinizdir. bunun sonucunda evinize abur cubur almamaya karar verirsiniz. bunu gelecekte abur cubur yeme ihtimalinizi ortadan kaldırmak için bir önlem olarak görürsünüz. haliyle gelecekteki kendinizin elini bağlamış olursunuz.

    adını ise sirenlere doğru gemisini sürmemek için kendisini gemisine bağlatan odysseus'tan alır. sirenler yunan mitolojisinde müzik yapan güzel kadın görünümlü yaratıklardır.
hesabın var mı? giriş yap