off he goes
-
know a man his face seemed pulled and tense
like he's riding on a motorbike in the strongest winds
so i approach with tact suggest that he should relax
but he's always moving much too fast
said he'll see me on the flipside
of this trip he's taking for a ride
he's been taking too much on
there he goes with his perfectly unkept clothes
there he goes
he's yet to come back but i see his picture
it doesn't look the same up on the rack
we go way back
i wonder about his insides
it's like his thoughts are too big for his size
he's been taken where i don't know
off he goes with his perfectly unkept hope
there he goes
and now i rub my eyes for he has returned
seems my preconceptions are what should have been burned
for he still smiles and he's still strong
nothing's changed but the surrounding bullshit that has grown
and now he's home and we're laughing like we always did
my same old same old friend
until a quarter to ten
i saw the strain creep in
he seems distracted and i know just what is going to happen next
before his first step
he is off again -
bu sekilde ayrılık yasamıs olanların muhtemelen cok iyi anlayacakları, mükemmel şarkı, fazla soze gerek yok aslında...
"i wonder about his insides
it's like his thoughts are too big for his size" -
eddie vedder'ın ne kadar boktan bir arkadaş olduğunu kendi ağzından anlattığı şarkıdır. her ortama ve ruh haline eşlik edebilecek sakinlikte bir melodiye sahiptir. şarkıda, sadece canı istediği zaman beliren, sonra ortadan yok olan bencil bir insanın tanımını yapar. bu kişi, yerinde durmayı sevmez, güzel anlarda ortaya çıkar yahut sizde, sömürmesi gereken bir şey görmüştür, onun için gelmektedir. belki sizi bir dinlenme tesisi olarak görüyordur, motorunu bırakıp iki sıçızlayacaktır. kalıcı değildir. ben ben ben diyen kişi, tesisteki tuvalete gelir, oha lan 5 lira mı olmuş artık sıçamayacaz da burada der, tuvaletlerin kapılarını teker teker açar, vay be benden önce herkes sıçmış galiba bir de ben sıçayım buraya der. bir çömer alaturkaya, hortumu maşrapayı kullanmayı ihmal etmez. daha sonra yemek yiyeyim diye düşünür, bir bakar ki allah'ın bir çorbası 50 lira olmuş, onun yerine dolaptan soda alır onu içer sigarasıyla. sonra arkasına bile bakmadan gider. belki gitmeden ufak bir osuruk atar havaya. şarkıya göre sen bir dinlenme tesisinden ibaretsin dostum. eddie vedder dinlenme tesislerini benim kadar çok düşünmüş müdür acaba?
of bir yolculuğa çıkasım geldi benim de ha. -
çok güzel şarkıdır. fazla söze de gerek yok sanırım. dinledikten sonra insanı felç ediyor, yağmurlu gökyüzü ve rüzgarda dans eden ağaç dallarına bakıp dalıyorsunuz şarkı bitince. böyle bir şarkı işte.
tanidik birinin hikayesi. bana kendimi hatirlatiyor biraz, hicbir yere yerlesememeyi, huzursuzlugumu, seyahate ve yollarda olmaya asik olmami anlatiyor, surekli farkli yerlerde yeniden baslayip, artik orali gibi hissedince kacip gitmem gerektigini. hayatim boyu yaptigim da buydu. ama mutlu degilim. sebebi de var elbet.
sebebi de bu sarkinin kendimden cok bana hatirlattigi kisi. belki de beni bu hale getiren insan. cok gezmese, gezgin olmasa da duygularini alip kaybolup gider, sonra tekrar gelir, sevgisini soyler, gene kaybolup gider, uzun zaman sonra tekrar cikar bir yerlerden, hala seviyordur ama asla kalmaz, kalamaz. ruh ikizim, ya da ruhumun yarisini benden calmis ve bunu iskence araci olarak bana karsi kullanan acimasiz kisi.
kimseyi cok sevmemeli iste. o kisi cingene ruhluysa, sevgisiyle beraber senle kalamiyor, kacip gidiyorsa surekli, sizin de ruhunuzu cingeneye ceviriyor. kalamiyorsunuz ayni yerde. kaybolup giden sevgiyi ariyorsunuz heryerde. ama yok iste. ayni sevgi yok. cunku kacip giden sevgi daha kiymetlidir, kovalamak ve elde edememek buyutur o sevgiyi. sizle kalip sevgisini comertce gosterenlerde bulamazsiniz o tadi. bu sefer siz kacarsiniz, bir baskasi icin kalp kiran siz olursunuz, sizin kalbinizi kiran kisiye donusursunuz.
off he goes budur iste. eskisi gibi guler, sohbet eder. ama ona ceyrek kala ceker gider.
ozgurluk hasreti midir bu? bagimlilik ya da bagimsizliga bagimlilik mi? madem insanlardan uzak olmayi seven ozgur ruhlariz, o zaman neden arada sirada yerlesip, insanlara umut verip kalplerini kirdiktan sonra kaciyoruz? baskalari kalp kirikliklariyla onaylayinca mi ozgurlugumuz tescilleniyor? o zaman mi degerli hissediyoruz?
sarki iste. guzel bir sarki. fazla uzerine dusunmemek lazim. -
bir youtube yorumu:
derek bryant
4 yıl önce
my dad commited suicide on december 19th, 2013, about a year and a half later ım still listening to his cds; everytime ı hear "off he goes" it makes me think of when he decided to leave this earth. . . ı knew he was struggling with depression, but its hard to ask your dad if he needs help when youre fifteen years old. ıts just not a common subject; what could ı have done? not really sure, ı think about it everyday. ım almost 17 now, and everyday ı hear a song that he liked ı think of him. miss ya pops! rıp gregory a bryant 9/22/66-12/19/13 -
sanki karşılıklı oturduğunuz insan akustik gitar eşliğinde size, sizin hakkınızda bir hikaye anlatıyormuş hissi verir. samimiyet akar eddie vedder'ın dudaklarından.
-
adam öyle bir anlatmış ki, kapılmamak kesinlikle elde değil. şarkı çalmaya başladığında ne düşündüğüm önemli değil ama sonundaki düşüncelerim hep aynı. pearl jam'in yutan elemanı. beni yutuyor.
-
"nowhere man" duygusunu kopartici guzellikte isleyen bir master piece. hikayesel bir uzak akrabasi olarak beatles'in "nowhere man" veya "fool on the hill" sarkilari onerilebilir.
-
"siz hangi pölcem sarkisi olasiniz ki acaba?" temali bir test tarafindan bu oldugum ortaya cikarilan sarki. bana sen c3po'sun diyen testten daha basarili bir test oldugunu soyleyebilirim..
-
no codeu asiksaniz dinlememeniz gerektiginin gerekcelerinden biri olan pearl jam sahikasi. ya da, asikken dinleyiip hayatinizin albumleri arasina koymaniz icin sebep olusturabilen sarki da diyebiliriz.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap