• bilim üniversitesiyle arasında ne gibi bi husumet yaşandığını bilmem ama, daha dün kurulmuş tabela üniversitesinin bu değerli insana karşı haksız olduğunu gözüm kapalı tahmin edebilirim.

    ömrünü kalkıp da kimsenin yapmadığı bir mevzuda geliştirmeye, daha sonra kendi gibi binlerce insan yetiştirmeye adayacaksın, sonra sırf parası var gücü var diye, haddine olmayan kişiler seni mesleğinden men etmeye çalışacak.

    bu başlığı uçurulmak pahasına up'layıp ekşici arkadaşlardan azıcık da olsa kamuoyu oluşturulması için yardım bekliyorum.

    81 yaşına kadar kendini eğitime, bilime, yeni bir şeyler kazandırmaya adayan bir kadının yalnız kalmasına içim elvermiyor.

    zira memlekette ne bilim bıraktılar, ne eğitim.
  • istanbul bilim üniversitesi ile yaşadıklarının sebebi 10 ocak 2016 barış için akademisyenler bildirisini imzalayanlardan biri olmasıdır.
  • bilim üniversitesi kendisini işten çıkarmakla kalmamış, devlet memurluğundan çıkarılması için yök'e başvuruda bulunmuştur. bu saçma girişime son verilmesi için şöyle bir imza kampanyası başlatılmıştır: https://www.change.org/…tion_variant&fb_ref=default
  • 81 yaşında, devlet memuru olmadığı halde devlet memurluğundan çıkarılması istenen hocamız.

    adı "bilim" olan üniversitenin yediği nane bu. oysa hem bilimi hem de üniversiteyi onurlandıran biriydi. bak şimdi istanbul bilim üniversitesi'nin "b"si gitti. ilmi zaten yoktu.

    .

    bülent tanör hocamız genç yaşta öldüğünde, onun için anma kitabı hazırlanmasına çalışıldığı zaman en çok emek verenlerden biri de karısı öget hocaydı.

    bülent hoca bak, üniversiteler senden sonra ne hallere geldi.
  • bu hanımı çoğunuz tanımazsınız. ismini belki de malum olaydan duymuşsunuzdur. onu savunan insanlarıda sırf onu sevdikleri için burada bir şeyler yazıyor ve destek veriyor olarak görebilirsiniz. haklısınız belki öyledir. ancak bilmediğiniz bir şey var. o da bu 80`lik hanımın profesör titresini sonuna kadar hakkeden, sayısı çok çok azalmış nadir akademisyenlerden biri olduğudur. gerçek bir eğitimci ve bilim insanıdır. egitimli bir beyin kendisi ile 10 dakika sohbet etse bile bu gerçeği görebilir. kendisine yapılan haksızlık ülkemin ayıbı ve günümüz türkiyesinin özetidir. olayın sonucuda karne notumuzdur.

    kısacası hepimiz sınıfta kaldık.
  • alanındaki üstün başarısı, birikimi, ülkedeki öncü bilim insanlarından olmasını bir kenara bıraktım, öylesine zarif, naif, anlayışlı ve karşısındaki kişiye değer veren biridir ki, hani bazen insan berbat sağlık koşullarından tüm enerjisini, hatta insaniyetini kaybetme noktasına gelse bile, karşısına böyle bir uzman, böylesine tatlı, çok alçakgönüllü, değerli bir insan çıktığında bir an durup, gerçek anlamıyla erdemli bir insan olabilmiş bu kadına saygı duyup, bir anlık bile olsa hayata sevgiyle bakabilir. böyle bir ifadeyi, bu alanda hak edebilen muhtemelen dünyadaki az sayıdaki saygın, birikimli, onurlu kişilerden biri. he bunca özel, değerli sıfatı kendine katabilmesi onu tatmin etmez, elinden geldiği kadar dünyaya, insana, çevreye olan duyarlılığını gösterir, çünkü asaleti ve kişiliği bunu gerektirir. ve tüm bunların sonucunda da bilim düşmanı, kendisinin binde biri kadar bile kendini geliştirmemiş, kara cahil, fanatik iktidar şakşakçıları tarafından dönemin farklı trajikomik gerekçeleriyle cezalandırılır. saygın bir ülkede bilime olan katkısı, iyi niyeti ve emeği onurlandırılabilecekken, o, ülkesinde cezalandırılır. kendi adıma son olarak ekleyebileceğim; bu kadar anlamlı, değerli, özel ifadeleri başka bir insan hakkında kullanabileceğimi hiç sanmıyorum, öget hoca nın değeri, değerleri ve yaptıklarının yarısına yakın insan ya da insanlar tanıyabilmek, hayatın bana sunabileceği en büyük lükslerden biri olur.
  • istanbul üniversitesi'nde ders veremez hale getirildikten sonra dünkü elim khk* ile ihraç edilmiş profesör. her şey öyle manidar ki...

    bülent tanör, ruhun şad olsun. biz anayasa oylayacağız. şimdi ve bu iklimde.
  • dünyanın en anlamsiz bir kaç hareketinden biri öget hoca'nın terörist denilerek ihraç edilmesidir.
  • son tasfiyelerden nasibini alan ve üniversiteden ihraç edilen 82 yaşındaki türkiye'nin ilk nöropsikoloğu. türkiye’nin ilk nöropsikoloji laboratuvarını kuran ve çok bu alanda çok sayıda isim yetiştiren ünlü ve sevilen bir kişi ve aynı zamanda 2002 yılında hayatını kaybeden ünlü anayasa profesörü bülent tanör'ün eşidir kendisi. hükümet oy kaybetmek için herşeyi yapıyor; bu haldeyken bile muhalefet onları yenemiyorsa, türkiye zaten demokrasi ile yönetilmesi çok zor bir ülke demektir.

    http://www.milliyet.com.tr/…ikologu-gundem-2392462/
hesabın var mı? giriş yap