• ingilizce metinlerde gördüğümüz e.g. ve ie'nin aslında latince kısaltmalar olan
    (bkz: exempli gratia) örneğin, ve (bkz: id est) yani, demek ki anlamına gelmeleri.

    daha önce sözlükte kendi başlıklarına yazılmış lakin burda daha geniş kitlelere ulaşacağını düşünüyorum.
  • feza gürsey bilim merkezi önündeki heykelin; insanın vücudundaki kısımların, beyinde kapladığı yer kadar büyüklükte oluşturularak yapılması, hep 'bu ne lan bir halta benzemiyor' diye önünden geçtikten sonra öğrenmek insanı derinden etkiliyor. (bkz: homonculus)
  • insanın derslerde işlendiği, kadavranın oyulup içinin sergilendiği resimler. bu resimlerde zamanının insanına göre bizim bugün anlayamadığımız kanibalist bir rahatlık var. diseksiyon işlemi esnasında "daha önce sofrada yediğimiz et zaten bu, protein işte!" der gibi resimde kendilerine yer bulur figürler. bu ilginç resimleri ve pek dikkat etmediğimiz ama ayrıntıyı duyunca resmi daha çok merak edeceğimiz bir yazı bu.

    jacobson organı ya da vomeronasal organ ya da türkçesi sapan kemiği olarak bilinen ve birçok hayvanda bulunan ama evrim sürecinde bizim gibi memelilerde köreldiği; sezgi, altıncı duyu da olabileceği düşünülen bir organ. bu organ özellikle karşı cinsin salgıladığı feromon hormonu üzerinde etkili. karşı cinsin uyumluluğu, tehlikesi, çekiciliği, doğuranlığı vb... konularda doğrudan beyne sinyal gönderir.
    bu organı resimdeki frederik ruysch buluyor. daha sonra ludwig jacobson da tescilleyince ismi verilmiş oluyor. frederik ruysch'ın bugün (28 mart 1638) doğum günü. o yüzden ilk anatomi resmi onun dersinden. resim jan van neck'in.

    anatomical lesson by dr. frederik ruysch

    ek bilgi: bu jacobson organı flehmen diye bir tepkiyle eş zamanlı çalışabiliyor. jacobson organını kullanacak hayvan, diğer hayvanın idrarının, terinin, kılının yanına gelince üst dudaklarını yukarı kaldırıyor ve ön dişlerini gösteriyor. bu esnada başını da yukarı kaldırıp, burun deliklerini kapatıyor. böylelikle feromon doğrudan jacobson'a gidebiliyor. atlarda ya da geyiklerde bu hareketi çoğunuz görmüştür.

    ***************************************************************************
    sıradaki eser 1875 yılından. bir öğrenci, dönemin ünlü cerrahlarından biri olan dr. samuel gross'u anatomi dersinde resmeder. resim daha sonra jefferson medical college tarafından 200 $'a satın alınır. gel zaman git zaman 2006 yılında üniversite kurulu tabloyu 68 milyon $'a crystal bridges museum'a satma kararı alır fakat binlerce imza sonunda tablonun philadelpia'da kalmasına karar verilir. şu an resim dünyanın en pahalı 20 tablosu arasında. ressamımız thomas eakins.

    the gross clinic the gross clinic

    ek bilgi: resimde sağ üst köşede elinde kalemiyle not alan kişi ressamın kendisidir.

    *************************************************************************

    sıradaki üç resim hakkında fazla bilgi yok. fakat resimlere baktığınız zaman, yapıldığı dönemi de göz önüne alınca, resimlerdeki ayrıntılar ilgi uyandırıyor. birincisi ressamlar yerdeki kadavradan çok, kişilerin yüzlerine odaklanıyorlar. nedeni ise; anatomiyle uğraşmak, resimde bulunan kişiye ayrı bir statü getiriyor. takla atmış arabadaki kazazedeyle selfie çektirmek gibi bir şey. bu yüzden ressamlar daha çok portre ressamlarından seçiliyor. tabi bu portre ressamları da yüzlerce portre resimleri olan ressamlar. yani bu ressamlar idareciler tarafından korunan, zengin kişiler. para parayı çekiyor bir yerde. resimlerdeki aletler de ilginç. mesela, maske takmak yok. zaten taksalar kim oldukları da bilinemezdi. ortamdaki kötü koku çok rahatsız ediyor ki tütsü kullanıyorlar. ben de rahatsız olurdum. fakat buradaki arkadaşlar bu işi ayda yılda bir yapabiliyorlar. o yüzden alışık değiller. ressamımız michiel jansz. van mierevelt.

    anatomy lesson of dr. dr. willem van der meer

    ek bilgi: tablodaki kişilere dikkat ederseniz hepsi aynı yüzüğü takmışlar. zengin bir loncadan olduklarını söyleyebiliriz. bir de hepsinin kıyafetleri siyah. ben nedenini bilmiyorum. ilk aklıma gelen bir ölünün yanında oldukları için siyahı tercih ediyor olabilirler. beyaz önlük daha çok 18. yy.'dan sonra kullanılıyor. ikinci dünya savaşı sırasında bitlerin taşıdığı tifüs hastalığı nedeniyle 3 milyondan fazla insanın ölüyor. doktorlar bitleri daha iyi görebilmek için beyaz önlük giymeye başlıyor.

    ***************************************************************************
    sağ üstten üçüncü adama dikkat edelim. adını çoğumuz bilmiyordur. antoni van leeuwenhoek. kendisi mikrobiyolojinin babası olarak biliniyor. bugün bildiğimiz bakteriyi buluyor. bu yüksek öğrenim görmemiş arkadaş, elindeki camlarla kumaşların dokusunu yakından incelemeye çalışırken mikroskobu buluyor. dışarıdan şans gibi dursa da aslında merakı yüzünden buluyor. zaten bu yüzden resimde yer bulmuş. ressamımız jan verkolje.

    the anatomy lesson dr. cornelis's-gravesande

    ek bilgi: sperm hücresini de bu arkadaş bulmuş.

    ***************************************************************************

    bu resmimizde 18. yy.'a geldiğimiz için gelişmeler gözlenebiliyor. örneğin artık, kadavradan incelemek yerine doğrudan organı çıkarmaya ve mercekle incelemeye başlamışlar. resimde bir amerikan başkanları havası da var. ressamımız nicolaas rijnenburg.

    the anatomy lesson of dr. theodorous hoogeveen

    ek bilgi: sol üstten ikinci kişi immanuel kant değil.

    ***************************************************************************
    silahlı bir soygunda yakalanıyorsunuz. o zamanlar cezalar ağır. ertesi gün idam ediliyorsunuz. sonra ressamın birisi sizi dünyanın en meşhur tablolarından birinin tam ortasına boylu boyunca yatırıyor. sonsuza kadar herkes vücudunuzu inceliyor. bahsettiğim kişi aris kindt.
    da vinci, michalengelo zamanlarında gizli gizli yapılan anatomi araştırmaları kuzey ülkelerinde bir adım öteye geçiyor. bu resimde yine ütülü, şık siyah giyimli, kolalı beyaz yakalı cerrahlar loncasının üyelerini görüyoruz. ressamımız daha önce bahsettiğim portre anlayışının ötesine geçiyor. amaç aynı gibi dursa da herkes farklı yerlere bakıyor ya da farklı şeylerle ilgileniyorlar. ciddiyet için hazır olda durma endişesi yok. o zamanlar bu dersler yılda bir halka açık yapıldığı için, halk genelde büyük ilgi gösteriyor fakat bu resimde bu kalabalığı görmüyoruz. o yüzden daha özel bir resim olduğunu söyleyebiliriz. ressamımız rembrandt.

    dr. nicolaes tulp'ın anatomi dersi

    ek bilgi: aris kindt'in yüzünün yarısı gölgeli. rembrandt bu gölgeye, ölüm gölgesi ismini vermiş. aslında minakop balığının katılaşması şeklinde çevriliyor. minakop balığının diğer adı da gölge balığı.
  • belki çok subjektif bir şey olacak ama yine de yazmak istedim. karın dediğimiz bölgenin sadece mideden ibaret olmayıp dalak, böbrekler, efendime sööliyim karaciğer, bağırsaklar, iç cinsel organlar*, mesane, pankreas, apandisi içine alacak kadar kapsamlı olduğunu öğrendim.

    ulan ben de zannederdim ki karnım ağrıdı diyip tuvalete gidenler nezaketen bunu söylüyor. meğerse bağırsaklar da karına dahil olduğu için adamın/kadının baya bayaa s.çmaya giderken "karnı ağrıyomuş". biri karnım ağrıdı derse sadece midesinde gaz var diye düşünmeyin. ufkumun iki katına çıktığı nokta tam da burası işte.

    ve daha ilginci aort, evet bildiğimiz aort atar damarı (hani şu kalpten çıkan en atarlı damar) diyaframı yardırıp geçip karnın içinde 20-30 cm kadar yol alıyomuş ya la. şuradan açıkça görülebilir: abdominal aort

    bu arada diyafram miyafram demişler ama delip geçmeyen kalmamış valla. yemek borusu, aort, alt büyük toplar damar*, bir-iki sinirler filan hep delik deşik etmişler bunu.
  • her ne kadar ufku iki katına çıkarmasa da düşündürücü bir bilgi:

    1961 darbesini yapan milli birlik komitesi yeni anayasa yapmak için görüşmelere başladığında alparslan türkeş'in de içlerinde bulunduğu 14 komite üyesi anayasanın beş-on sene daha askıda kalması gerektiğini ve ülkenin askeri rejimle yönetilmesi gerektiğini savunduğu için milli birlik komitesi tarafından ülkenin çeşitli konsolosluklarında görev almak üzere bir nevi sürgün ediliyorlar. bu durum ise tarihimizde 14'ler olayı olarak adlandırılıyor. bu bilginin ilginç olan kısmına gelirsek darbe yapan kurul, meclisi kapatıp anayasayı askıya almasına rağmen aslında dertlerinin demokratik parlamenter sistemle olmadığının gözükmesi. eğer parlamenter sistemle dertleri olsaydı darbe yaptıktan kısa bir süre sonra anayasa çalışmalarına başlamaz veya başladıktan sonra bu 14 kişiyi sürgün etmezlerdi.
  • bilim insanları, tek hücreli bir küf mantarının beyni olmadığı halde deneyimle öğrenebildiğini ve öğrendiğini birleşme yoluyla türüne aktarabildiğini keşfetti.

    fransa'da ulusal bilimsel araştırma merkezi (cnrs) araştırmacıları, "physarum polycephalum" adlı tek hücreli bir küf türü üzerinde yaptıkları deneylerde, beyne veya benzeri herhangi bir nörolojik-bilişsel organa sahip olmayan damla büyüklüğündeki canlının farklı ortamlara intibak etmeyi öğrendiğini ve üstelik bu deneyimden öğrendiği bilgiyi birleşme yoluyla diğer küf hücrelerine aktardığını belirledi.

    biyologlar audrey dussutour, david vogel öncülüğünde yapılan deneylerde, doğal yaşam alanı ormanlık arazi olan küf türünün, yaşamının devamı için gerekli besine ulaşmak üzere tuz, kinin ve kahve gibi itici ama zararlı olmayan ortamları kat etmeye zorlanırken her defasında ortamın zararsızlığını hızla öğrendiği ve yeni şartlara kolayca adapte olduğu gözlendi.

    canlının öğrendiğini aktarıp aktaramadığını anlamak için deneyi bir adım öteye taşıyan araştırmacılar, ikinci aşamada 2 bin küf hücresini tuz köprüsünden, diğer 2 bin hücreyi ise nötr ortamdan geçirerek yaşamsal besine ulaşmasını sağladı. daha sonra hücreler, tuza adaptasyon bilgisine bağlı olarak alışkın, habersiz ve karışık olarak sınıflanan çiftlere ayrıldı ve çiftlerin birleşme yoluyla gruplar oluşturması sağlandı.

    bu gruplar, yeniden tuz köprüsünden geçirildi. karışık çiftlerin, tuz köprüsünü en az alışkın çiftler kadar hızlı, habersiz çiftlerden ise belirgin şeklide daha hızlı kat ettiklerini gördü. bunun, tuzun zararsızlığına dair bilginin birleşme yoluyla aktarıldığının kanıtı olduğu değerlendiriliyor.

    bilim insanları, üç veya dört hücrenin birleşmesi durumunda bilginin aktarılabilmesi için yalnızca tek hücrenin alışkın hücre olmasının yeterli olduğunu vurguladı. birleşme sürecini mikroskop altında inceleyen araştırmacılar, birleşme sırasında hücreler arasında bir damar oluştuğunu, bilginin bu damar aracılığıyla aktarıldığının belirlendiğini kaydetti.

    ekip, sonraki aşamada hücreler arasında birden fazla davranışa dair bilginin aktarılıp aktarılamayacağını deney yoluyla sınamaya çalışacak.

    araştırmanın sonuçları, ingiltere kraliyet bilimler akademisinin "proceedings b." dergisinde yayımlandı.

    (bkz: populer science)
  • kimilerinin hadi canım, kimilerinin hee hee, kimilerinin de olabilir dediği şey, laptop dahili kamerasından, mikrofonundan izlenme veya dinlenme olayının doğru olması. ( internete bağlı iken )

    bu durum sadece bununla sınırlı kalmayıp, harici internete bağlı ( ulaşılabilir soket) herhangi bir kayıt cihazı ( ses, görüntü ) için geçerli bir durumdur.

    evet, sahip olduğumuz cep telefonlarında buna dahildir. özellikle bir gazeteci iseniz, herhangi bir oluşumun, aleyhine veya lehine bir şeyler karalıyorsanız, sahip olduğunuz cep telefonları her zaman yanınızda taşıdığınız birer ajandır.

    çözümü için yapılacak en basit şey genel olarak abd'de olmak üzere kullanılan konuş - at telefonlardır. takip edilemez. her zaman farklı ve geçici numaralara sahiptir. satın almak için herhangi bir isim, kimlik beyanı gerektirmez. ancak bu telefonları da kullanırken dikkat edilmesi gereken, konuştuğunuz mekan, teknik olarak koordinatlardır. yani gidip çok önemli bilgileri size ait olan bir evde, çalıştığınız iş yerinde ya da sevdiğiniz mekanlarda yaparsanız, lokasyon tespit edileceği gibi sizin konuştuğunuzda ( ses tanıma haricinde ) kısa bir araştırma sonrası tespit edilecektir.

    kameralar için yapabileceğiniz tek şey, sağda solda gördüğünüz siyah bant çekme yapılabilecek en mantıklı ve basit çözümdür. telefonlarınız içinde aynısı geçerli.

    ya efendim, kim benimle uğraşacak derseniz normal bir vatandaş bu aramalara takılsa dahi önemsiz olduğundan göz ardı edilmektedir.

    ( whatsapp vb programlar ile görüşüldüğünde o iletişim frekansı şifrelendiği için dinlenme zor, ancak harici mikrofon dinleniyorsa, ona erişim sağlanmışsa şifrelenmiş herhangi bir iletişim programı bir yarar sağlamaz )

    edit: imla
  • maket bıçağındaki şeritler kırılınca yerine yedek uç geliyormuş .öğrendiğimde çok mutlu olmuştum .ne güzel düşünmüş adamlar
  • joaquin phoenix ve haluk bilginer'in aynı filmde oynamış olması ve hatta şöyle bir sahneleri'nin olması.

    (bkz: buffalo soldiers)
  • asırlar önce çizdiği dünya haritasıyla tanıdığımız piri reis, 80 yaşındayken kanuni sultan süleymanın fermanı ile kahirede boynu vurulacak idam edilmiş.
hesabın var mı? giriş yap