• (bkz: amnesie in litteris)

    “otuz yıldan beri okuyabiliyorum, çok olmasa da bir şeyler okudum, bütün okuduklarımdan geriye kalan, bin sayfalık bir romanın ikinci cildinde birinin kendini tabancayla vurduğu konusunda belli belirsiz bir anımsama. otuz yıldır boşuna okumuşum. çocukluğumun, gençliğimin ve ergenliğimin binlerce saatini okuyarak geçirmişim ve bütün bunlardan geriye kocaman bir ‘unutma’dan başka bir şey kalmamış. üstelik bu nahoş durum iyileşmiyor, tam tersine kötüleşiyor. bugün bir kitap okusam, daha sonuna gelmeden baş kısmını unutacağım.”
  • (bkz: unutma eğrisi) nedeniyledir.
    unutma eğrisi bellekte tutmanın zamanla azalması varsayımıdır.
    bu konudaki çalışmalar, okunan bir eser ya da konuşulan bir konu üzerinde detaylı ya da yüzeysel bir çalışma, tekrar, not alma, altını çizme, üzerinde yorum yapma ya da tahlil etme gibi etkinlikler yapılmazsa, unutma eğrisinin okumaların yarısından fazlasını sildiğini göstermiştir.
    bu nedenle, çoğunlukla okuduğumuzu unuturuz. fakat okuduklarımızın bize kattığı bizimle kalır.
    biz fark etmesek de, yıllar sonra okuduklarımızı hatırlamasak da, okuduğumuz kitaplar bizi değiştirmiş, olduğumuz kişi yapmıştır.
    "ben kitaplarımı yaratmadan kitaplarım beni yarattı" demiştir, montaigne..
  • özellikle generic içeri sahip kitaplar için geçerli olan durum. mesela cinayet romanları. agatha christie'nin belki asgari 50 kitabını okumuşumdur, nerdeyse hiç birinde katilin kim olduğunu hatırlamadığım gibi, çoğunun ana hatlarını bile anımsamıyorum.

    çerez niyetine okunan, üsluptan ve içerikten ziyade kurgunun ön plana çıktığı eserlerde bu normal bir şey bence.
  • (bkz: okunan kitabi unutmak) daha dogru turkcesi. kitaplari unutuyoruz da turkceyi unutmayalim bari. neyse,

    ozellikle e-kitap cikisindan sonra basima gelendir. eskiden belliydi, kitap evdeyse, okumusumdur. gidip sahaflardan birkac kitap alinir. onlar da kutuphaneye girdiginde okunmustur artik.

    simdi daha degisik. satin aldigim e-kitaplar oldugu gibi, direkt korsan da indirdim. kolay cunku. bir tik ile binlerce kitap geldi. ama sorun ondan sonra basliyor.

    hangisini okuyayim? acaba okudum mu bunu? baslarsin okumaya birkac sayfa sonra lan ben bunu okumustum dersiniz. e peki sonra ne oluyor kitapta? cogu zaman ne oldugunu da hatirlamiyorum, ozellikle 10 seneden uzun bir sure once okuduysam.

    bu durum en dandik best seller kitaplarda da basima geliyor, rus edebiyati klasiklerinde de.

    biraz once youtube'da dolasirken, kitap ozetleri yapan birkac kanala denk geldim. bir tanesine baktim, seslendirmesini cok begendim, eski trt1 okul radyosu gibiydi. neyse, merak ettim suc ve cezayi nasil yapmislar diye. dinlemeye basladim, lan cidden unutmusum cogu yerini. okuyali en az 20 sene oldu. simdi tekrar mi okumak gerekiyor? hadi konusu onemli degil diyelim, ben bilincaltimda konudan bagimsiz olarak gereken dersleri aldim mi acaba zamaninda? bilemiyorum altan... hadi cok meshur roman diye suc ve cezayi okudugumu biliyorum en azindan, ama bunun gibi cok onceden okumus oldugum, rus yazarlarin bir suru cok meshur olmayan kitabi var. ısimlerini bile hatirlamiyorum. fularimi bir sure sandiga kaldirayim en iyisi...
  • birkaç gün önce kardeşim evde kitaplığıma bakıyor. "bunların hepsini okudun sanki" dedi bu bana. ben de özellikle uluslararsı ilişkiler ve siyasi tarihle ilgili kitapların tamamını okumadığımı, genelde ilgilendiğim bölümlerini okuduğumu söyledim. sonuçta roman degil bu kitaplar. kitaplıktan max weber'in protestan ahlakı ve kapitalizmin ruhu kitabını aldı eline, gülerek "bakalım bunu okumuş musun?" dedi. "şu an çok utandım ama okumadım" dedim. kitabın sayfalarına bakıp "yok kızım, çizmişsin işte. okumuşsun, beni mi kandırıyorsun" dedi bu. bırakın okuduğum kitabın özetini, kitabı okuyup okumadığımı hatırlamıyorum. hemen yanında barbarlıklar çatışması var, onu da okumuşum ama hatırlamıyorum. amin maalouf'un bütün kitaplarını okudum ama onların da konusunu hatırlamıyorum. böyle o kadar çok kitap var ki... ve bana kalırsa bunun b12 eksikliği ile ilgili çok da alakası yok.
  • kitap okuyanların zaman zaman canını sıkan, kendisinden şüphe etmesine neden olan bir durum. "lan nasıl olur da büyük bir zevkle okuduğum ve çok etkilendiğim o kitaptan hiçbir şey hatırlamam" der insan bazen kendi kendine.
    evet, korkulacak bir durum yokmuş, rahat olun ve okumaya devam edin:

    kitaplarda okuduklarımızı unutuyorsak hâlâ neden okumalıyız?

    https://t24.com.tr/…sak-hala-neden-okumaliyiz,21516
  • olur öyle şeyler. yıllar geçtiyse kabataslak bir şeyler hatırlarsan kar saymalı.
  • "okuduklarımın çoğunu, ne yediğimi unuttuğum gibi unuturum; ama şu kadarını biliyorum ki, gene de her ikisi zihnimin ve bedenimin ayakta kalmasına katkıda bulunuyor."

    georg christoph lichtenberg
  • sanılanın aksine kitapları hızlıca ve okumak için okuyan, filmleri dikkat etmeden izleyen bir insan olmadığım hatta her ikisi için de tam tersine detaycı olduğum hâlde aradan bir süre geçtikten sonra ne filmi ne kitabı asla hatırlamayarak +1 ile katıldığımdır. insanı üzer. yahu hiç mi bilinç ilerlemez hiç mi kendime bir şey katamadım der insan. ancak insanı hepsini bilinç dışı şekilde ya da en azından bilinçaltına iteleyerek öğrenmiş olma umuduyla hayata tutunmaya iter.
  • aşırı muzdarip olduğum durum. kitapların içeriklerini yüzde 90 unutuyorum. hatta bazen "lan ben bunu okumuş muydum ki?" noktasına geldiğim bile oluyor.
hesabın var mı? giriş yap