• radikal 2'deki bir yazisinda "dunyanin bir yarisi size tapiyor, oteki yarisi sizden nefret ediyorsa o zaman $öhret olmussunuz demektir." tespitinde bulunmuslugu vardir.

    benim de bunu kucuk bir karta not edip masama yapistirmisligim - ki kimi raikkonen sahidimdir.
  • belle&sebastian ın debut albumundeki electronic renaissance adlı şarkı ile aynı ismi taşıyan radyo eksendeki programıyla keşfettiğim minimal insan modeli.
  • dün akşam peyote'de erdem dicle ile birlikte sahne alarak, yaptığı iş ile beni ''the cognitive neuroscience of music'' konulu bir araştırma yapmaya yönlendirmiştir. kendisine bilime olan katkısı nedeniyle teşekkürü bir borç bilirim.

    bir de yaptığı iş hakkında şöyle şeyler yazılmış*:
    ''osman kaytazoğlu'nun müzikle tanışması biraz kazayla oldu. bu kaza matlab programında üretilen kodların 'wave' formlara dönüştürülebilmesine koşut olarak müzik tasarımından bütünüyle kovulmuş seslerle çarpışmaya benziyor. mille plateaux plak şirketinin eskiden hata sayılan ama artık baş tacı edilen gürültülerle dolu bir katalogla ortaya çıkması ve post yapısalcılığın cenazesinin kaldırılmasının ardından yapı bozumun müziğin her kulvarına hücum etmesi de ortaya konan ses deneylerini cesaretlendirmiş. 'non-music'in meşrulaşıp hızlıca kutsallaşması da kaytazoğlu gibi aslında klasik müzik eğitimi almamış, ünlü müzisyenlerle ortaklığı beraber fotoğraf çektirmekten öteye geçememiş 'sesçilere' de yeni alan açtı. şimdi kaytazoğlu da morgan packard, ezekiel honig ve taylor deupree gibi isimler gibi john cage'in sessizliğine duygusal bir karşılık bulmaya çalışıyor. ''
  • basatap dergisininin nisan 2005 sayisina röportaj vermis multi fonksiyonel kisi. kendi deyimiyle "hicbir unlu uyumuna uymayan" unlu kisi, seviyoruz kendisini.
  • 10 yıl önce dinlediği şeylerle* şu an dinledikleri* arasında ciddi farklar bulunan; bir zamanların dj'i, müzik yazarı, bugünlerin matematik hocası, minimal müzik adamı, psikoakustik çılgını. geçmişte kendisiyle gönül bağı kurmuş kişiler, osman'ın müzik projesine en azından kulak vermelidirler kanımca (bkz: liz fando). türkiye'de bir şeyleri değiştirmeye -en azından- çalışacak gibi.
  • takeshi kitano hastası, nişantaşı ışık lisesi matematik zümresinde konuşlandığı zamanlarda sık sık yanına gittiğimiz, nişantaşından ögle tenefusunde aldıgımız dvdlerı seyrededecek bi ara bulup 'biz x filmini seyredecez sende gelsene' önerisini götürdügümüzde 'ha ben onu çktığı ilk gün seyrettim baya güzel fim' cevabı veren müzik, fotoğraf, teknoloji insanı. tenefüsleri anlamlı kıldıran, her türlü bilgi alışverişinin dibine vurduğumuz çok iyide fonksiyon anlatan hocamız. ters bir zamanda tanıştığımız için burukluğumuzun da nedenidir.
  • ne zaman görsem üstünde the queen is dead t-shirtü olan kişi...
  • hayatin 3 denklemini cözmüs oldugunu varsaydigim dost.
hesabın var mı? giriş yap