• thornton wilder'ın 1938 de yazdığı, kendisine pulitzer ödülü kazandıran oyunu.olaylar new hampshire'da grover's corners adlı kasabada 1901'de başlar, 1913'e kadar 3 perde halinde atlaya atlaya devam eder.bu dönem birinci dünya savaşı öncesine tekabül eden amerika'nın henüz masum olarak görüldüğü zamandır, öykü bu sakin kasabada yaşayan emily webb'in sakin yaşamı ve daha genel olarak hayat memat hakkındadır.anlatıcı vardır oyunda; seyircilerle diyaloğa giren -tabii ki konuşan seyirciler gerçek değildir- bir anlatıcıdır bu; çeşitli açıklamalarda bulunur, kasabayı, ortamı tarif eder, aradan geçen zamanda olan değişimlerden bahseder.adı günlük yaşam olan ilk perde 1903 te başlar; adından tahmin edebileceğiniz gibi pek önemli birşey yoktur bu bölümde, sadece ve sadece günlük yaşam vardır, karakterleri tanıtma amaçlı sıradan diyaloglardan oluşur; ikinci perde 1904'te başlar, adı sevi ve evliliktir.bu zaman diliminde emily liseden mezun olmuştur, sonra da evlenir sevdiceğizi george gibbs ile.yine bir hayat ve hikayesi durumu söz konusudur bu perdede, fakat bu sefer anlatıcı oyunu keserek işi biraz daha felsefik meselelere yaklaştırır.3. perdede ise tarih artık 1913tür, kasaba ve çevresinde bazı değişimler ve hafif bozulmalar başlamıştır.bu perde en güzel bölümüdür oyunun; emily'nin ölmesi ve diğer ölülere katılmasıyla o ana kadar pek bir olayı olmayan, niye bir klasik olduğunu anlamanın pek mümkün olmadığı oyun ilginçleşiverir, thornton amca gerçek anlamda coşar ve enfes, hani quote edilesi denir ya, o cins cümleleri sıralayıverir.oyun o noktada kopar, vay be dedirterek sona erer.
    thornton amcanın belki de en sevilen oyunudur bu, başta dediğim gibi bir de ödül kazandırmıştır.
  • ing. kasabamız.
    x files bölümlerinden biri. yamyamlık sayesinde genç kalmayı başaran bir kasaba,creutzfeldt jacop hastalığının hışmına uğrar.
  • kalda lise 1 ing. literature dersinde okutulan,insani dilinden sken bi oyun.
    (bkz: hey gidi)
  • bu sene istanbul universitesi devlet konservatuvarı tiyatro bölümü tarafından bizim şehir adı altında başarılı şekilde sahnelenen oyun...
  • çarşamba günü saat 13.00'da ve perşembe günü saat 10.00'da aaalde oynanıcak olan oyun.
  • bir de buna (bkz: the skin of our teeth)
  • --- spoiler ---
    en başta izleyiciyi/okuyucuyu sıkan thornton wilder oyunu. oyun ilk perdede hayatın sıradanlıklarını anlatıyor, aynılığını, bir kasabada yaşayan birbirine benzer insanların sıradan yaşamını. önce bu oyunun size zaten bildiğiniz şeyleri anlattığını düşünüp sıkılılabilirsiniz, hatta sıkılıyorsunuz. fakat okumaya/izlemeye devam ettikçe yazarın bu havayı bilinçli bir şekilde yarattığını anlıyorsunuz. her insanın yaşamının önemli olduğunu, hayatımızdaki küçük anların önemini, bir daha asla 12 yaşında olamayacağımızı, hayatın mükemmel olduğunu ve coşkuyla yaşanması gerektiğini anlatıyor wilder. özetle bize bu 3 perdelik oyunda "celebrate life" diyor. hepimize doğuştan bir hediye verilmiştir, hayatımız. bir daha elimize geçmeyecek, o yüzden bunu doya doya yaşayın diyor.

    oyunun 3 perdesi bir çerçeve oluşturuyor. ilk perde doğumla başlıyor, ikinci perdede aşk ve evlilik var, üçüncü perdede tahmin edileceği gibi ölüm.

    yazar oyunda bize önce hepiniz aynısınız diyor. dünyanın her yerinde birileri ölüyor, birileri doğuyor, siz ölür ölmez birisi yerinizi alacak, sonraysa ama siz tek tek önemlisiniz diyor. hepiniz hayatınızın baş kahramanısınız.

    oyunun geçtiği grover's corner da oyunda önemli bir yere sahip, zaten oyunun baş kahramanı odur aslında. insanlar gider, gelir kasabaya ama kasaba aynı kalır.
    --- spoiler ---

    yılar sonra gelen edit: böyle de daldan dala atlayan bir entry olmuş bu. toparlayamadım.
  • iş işten geçmeden günlük hayatın detaylarından haz almayı bilin ki yarın birgün ölüp gittiğinizde sıradan bir herhangi ana geri dönebilmek için ahlanıp vahlanmayın der eserin altyazısı. 'sanki önünde yaşayacağın sonsuz bir hayat varmışçasına sağır ve körsün ey seyirci, silkin, kendine gel, hayat çok kısa!' diye oyun boyunca bas bas bağırırken anlatıcı, zamanın, yiyip bitirdiği her bir yaşın ardından daha da güçlenip hızlandığının, iyice canavarlaştığının bir defa daha farkına varır, emily gibi mezarınızda 'ah, nasıl da bihaberler yaşadıkları anın mucizeviliğinden..!' diye sızlanacağınız anı düşünürsünüz koca bir yılın daha bitimine beş güncük kala.
  • fakültelerde ders materyali olarak okutulan, sınavlarda dil incelemesi yaptırılan, insanın içeriğinden uzaklaşıp saçma şeylere yoğunlaşarak eserin kendisinden tiksinmesine neden olunan oyun.
  • yabancılaştırma efektinin * çok iyi kullanıldığı bir oyundur.
    oyuna sürekli müdahale eden sahne yönetmeni, hem oyuna yön vermekte hem de izleyicilerin ayık olması hususunda oldukça büyük bir rol oynamaktadır.
hesabın var mı? giriş yap