• kanımca, bireyin kendisini sürekli kurban olarak gördüğü ve çözüm odağından uzaklaşıp başkalarını suçlamayı tercih ettiği bir yaklaşım. bunu daha ziyade karakter bozukluğu olan, duygularını açıkça ifade edemeyen, önemli işlerin sorumluluğunu alamadığı için devamlı kaytarmayı tercih eden, kararsız, mimiklerini çoğunlukla somurtmak ve surat yapmak için kullanan, öğrenilmiş çaresizliği benimsediği için eylemlerine önceden ket vuran, hatalı görünmeyi/olmayı sindiremeyen insanlarda gözlemlemek mümkündür.

    milletçe çok mustarip olduğumuzu düşündüğüm bu kavramla ilgili, bir profesyonelin açıklama ve yaklaşımlarına değinmek isterim.

    dr. daniel k. hall - flavin'e sormuşlar "pasif - agresif davranış nedir ? işaretleri nelerdir?" deyu,

    el-cevab:

    pasif agresif davranış biçimi, negatif duyguların açık bir şekilde yöneltilip dile getirilmesi yerine indirekt* bir şekilde ifade edilmesini tanımlayan bir kalıptır. pasif agresif bir insanın söylediği sözler ve yaptığı eylemler arasında bir bağlantı kopukluğu söz konusudur.

    örneğin, pasif agresif bir insan, bir diğer insandan gelen talebi yerine getirmeyi -hatta belki de coşkuyla- kabul etmiş görünebilir. ama talebin gereklerine uygun davranmak yerine, her nedense, bu görevin basamaklarını izlemekte ve ya bitiş tarihine yetiştirebilmekte başarısız olacak ve bunun sonucunda kızgınlık ve ya küskünlük dolu ifadelerde bulunacaktır.

    pasif-agresif davranış biçiminin özel belirtileri şunlardır:

    diğer insanlardan gelen ricalara öfke ve ya muhalefetle cevap vermek,
    diğer insanlardan gelen taleplere cevaben, bu talepleri yerine getirirken işten kaytarmak ve kasıtlı hatalar yapmak.
    alaycı , somurtkan ya da düşmanca tutum
    yeterince taktir edilmediğine ve ya kandırıldığına dair sıkça şikayette bulunma

    pasif - agresif davranış biçimi çeşitli mental sağlık durumlarının bir özelliği olarak görülmesine rağmen, belirli bir mental rahatsızlık olarak tanımlanamaz. ancak, pasif - agresif davranışlar, kişinin diğer insanlarla ilişkilerini olumsuz etkiler ve çalışma hayatında zorluklara sebep olur. eğer pasif - agresif davranış biçiminden mustaripseniz, bu konuda bir terapiste başvurmayı düşünmelisiniz.

    kaynak: http://www.mayoclinic.com/…ressive-behavior/an01563
  • fazla aile terbiyesinden de kaynaklanır.
  • başkalarını cezalandırmak için kendine yapmadığını bırakmaz
    bastırılmış öfke..
  • “şekerle kaplanmış düşmanca davranışlar.”
  • bu davranış hali içinde olanlara pasif agresif denir. öfkelenir fakat dışa vurmazlar. içeri doğru bağırmak şeklinde tarif edilebilir.
  • derdini dertten öne koymak.
  • insan sabrının nihai imtihanı. bunun mağduruna allah başka dert vermesin. benim gördüğüm kadarıyla bu davranışı sergileyenlerle üsteleyip yüzleşirseniz, genellikle entitlement duygusuna dayanan bir meşrulaştırma ile karşılaşıyorsunuz. kimse yakın çevresine asık suratını, mutsuzluğunu dayatma hakkına sahip değil. bunun kişinin mutsuz olup olmamasıyla, ya da kendini nasıl hissettiğiyle, hülasa o kişiyle ilgisi yok, karşıdakinin hakkına saygıyla ilgisi var. herkesin fizyolojik, psikolojik şiddetten azade bir çevrede yaşama hakkı var. bu da bir çeşit psikolojik şiddet. yapmayın böyle şeyler, sizi sevenleri üzmeyin. bıkmadan konuşmaya, anlatmaya çalışın. bırakın dilinizin sınırları toplumsal etkileşiminizin sınırları olsun, mistik olanı kendinize ayırın.*
  • (bkz: erdener abi)

    - erdener abi, geçen gün canım cacık yemek istedi abi. markete koştum yoğurt aldım, nane aldım abi. sonra afedersiniz; hıyar aldım abi...
    +affetmem.
  • bilinçsiz de olsa saldırganlık sergilenen (içte) güdüye sahip kişilerdeki davranış örüntülerinin ana teması.

    pasif-agresif davranış genelde karşı tarafın isteklerine karşı erteleme, somurtkanlık gösterme veya inatçı davranma yoluyla direnç hali şeklinde ortaya çıkar. bazı klasik davranışsal belirtilere örnek vermek gerekirse:

    • görünürde herhangi bir gerekçe veya öncesinde bir ikaz olmadan karşı tarafla iletişimi tamamen kesme, gavurcası da günümüzde popüler bir kavram olan: ghosting
    • bir diğeri hakaretvari iltifatlar/laf sokmalardır (ironi denilerek rasyonalizasyon da yapılır)
    • tamamen sessizliğe bürünerek cezalandırma (avam ismiyle trip)
    • aklından geçenler yerine her daim filtreli sözler/bahaneler uydurmak
    • isteklerinize karşı sarkastik bir tavır veya iğneleme
    • maskesi düşmesin diye bu kişiler sürekli olarak kızgın olmadıkları veya iyi olduklarını da iddia edebilirler vs.

    asıl önemli kısma yani tüm bu örüntüleri oluşturan o ilk ağı ören örümceği ararsak şunlar karşımıza çıkabilir:

    elbette ilk şüpheli için her daim bakılacak yer: aile ortamı. bazı araştırmacılar, pasif agresif davranışın, duyguların doğrudan ifade edilmesinin engellendiği veya buna izin verilmediği bir ortamda yetiştirilmekten kaynaklanabileceğini teorize etmektedir. sonuç olarak, insanlar gerçek duygularını daha açık bir şekilde ifade edemediklerini hissedebilir ve bunun yerine öfkelerini veya hayal kırıklıklarını pasif bir şekilde kanalize etmenin yollarını bulabilirler.

    akıl sağlığı durumu: araştırmalar, depresyon ile kişinin kendisine yönelik pasif-agresif davranışları arasında bir bağlantı bulmuştur. bunun, kişinin tutumunun, olumsuz durumları nasıl açıkladığının (“temel atıf hatası” ve diğer ood’ler) ve sıkıntıya nasıl tepki verdiğinin bir kombinasyonundan kaynaklandığı düşünülmektedir.

    durumsal koşullar: durumun da pasif-agresif davranış üzerinde etkisi olabilir. bir iş veya aile etkinliği gibi saldırganlık gösterilerinin sosyal olarak kabul görmediği bir yerdeyseniz, biri sizi öfkelendirdiğinde gizli bir şekilde yanıt vermeye daha meyilli olabilirsiniz. yani bir nevi ikinci bir aile ortamı gibi. ortamı koklarsınız ve dolaylı olarak öğrenip bunu bir süre sonra içselleştirirsiniz, sonunda da o artık kişiliğinizin bir parçası haline gelir.

    yüzleşmeden duyulan rahatsızlık: iddialı ve duygusal olarak açık olmak her zaman kolay değildir. kendinizi savunmak zor ve hatta korkutucu olduğunda, pasif-agresyon öfkenizin kaynağıyla yüzleşmek zorunda kalmadan duygularınızla başa çıkmanın daha kolay bir yolu gibi görünebilir. bu rahatsızlık da genel olarak geçmişteki kötü tecrübeler sonrası bir nevi ptsd hali olarak görülebilir.

    bazı örümcekleri bir kutuya koyup incelemiş bulunduk. suçlunun eşgalini tespit etmeden önce neden herkesi değil de bizi ısırdı diye düşünelim.

    çocuklukta aile üyeleri veya yetişkinlikte arkadaşlarınız, partnerleriniz tarafından istismar, ihmal veya reddedilme yaşadıysanız, kendinizi korumak için bu insanları mutlu etmenin önemini çabucak öğrenip suyuna gitmede ustalaşırsınız. bu durum da sizde başkalarının önerdiği her şeyi kabul ederek onlara uyum sağlama alışkanlığı yaratabilir. ya da amantadımızkaçmasınalirızabeyci iseniz yani ilişkilerinizde gerilim ve çatışmayla başa çıkmakta zorlanıyorsanız, gerçek duygularınızı ifade etmenin ilgili ortamdaki kişilerin sizin hakkınızdaki görüşlerini etkileyeceğinden endişe ediyorsanız da “gelsin soksun beni örümcek” diyebilirsiniz.

    şimdi de gelin neden bu örümceği öldürmeliyiz ve nasıl, ona bakalım.

    öncelikle ironik bir şekilde bu yöntem işe yaramaz, hatta sessiz kalmak karşı tarafı daha sinirlendirebilir. ve elbette ki biraz gözlem yapan biri sizin tavırlarınızdan sonra önyargı geliştirir. dolayısıyla çatışmalardan kaçmak yerine hepsinin içine bodoslama girer yeni şeyler öğrenmeliyiz. her ne kadar siz zihninizde herkesi ve yapacaklarını canlandırsanız da işin aslı öyle olmaz. insan o kadar tahmin edilebilir değildir (ortalama ve ortalama üstü insan elbette). duyguların sürekli baskılanması sonucu da bir yerden sonra bu bilinçaltı rüyalardan da taşıp patlak verecektir ve o patlama da sizin bütün sakin yönetiminizin içine edebilir.

    dolayısıyla ilişkiye başlarken sınırları bir şekilde çizmek gerekir. eğer bunlar yapılırsa ve oyun saha dışına taşmadan oynanırsa hem bunun zevkine varırsınız hem de spordur neticede.

    son olarak eğer ki bu güdü sizi çepeçevre sarmışsa ve dürtülerinizi kontrol edemiyorsanız ruh sağlığı uzmanına başvurmak iyi fikir çünkü bütün örüntüleri yani o ilk ağdan bu güne kadarki durumun fotoğrafını çekmek için gerekli alet edevata ve bakışa ihtiyaç duyarsınız ki bunun profesyoneli zaten terapistlerdir.
  • narsist, karakteri bozuk tiplerin davranış biçiminin genel adıdır. bu insanlar egolarını tatmin için böyle davranırlar. kadınlar buna çok başvurabilir çünkü kadınlar suçtan kaçma eğilimdedirler. zaten temelinde yatan budur, hata kabul etmemek. bu yüzden size karşı agresif olmaktansa, sizin agresifleşmenizi amaçlayarak davranır.
    bunları kullanır genel olarak:
    sarkazm (akıllı olarak değil, sadece dalga geçme amacıyla aslında sarkazm bile olmayan kışkırtma şeklinde)
    sessiz kalmak, yani gelen bir talebe, lafa, söze, cevap vermemek.
    karşındakini beklediği duygudan mahrum bırakmak, kasıtlı olarak birşeyi yapmamak, eksik yapmak, sabotaj etmek. sadece karşıdakinin istediği olmasın diye.
    yoğun eleştiri, yapıcı olmaz kesinlikle ve sizi suçlar.
hesabın var mı? giriş yap