• punisher albümü buram buram elliott smith kokuyor. hatta albümle aynı ismi taşıyan şarkıda bizzat elliott smith'in los angeles'ta yaşadığı evden tutun waltz #2'den st. ides heaven'a kadar sürüyle gönderme* bulabilirsiniz. neredeyse her röportajında elliott'a olan hayranlığından ve müziğinin onu nasıl etkilediğinden bahsediyor. hatta bir ara phoebe bridgers, my favourite elliott smith song isimli bir podcast'e katılıyor. podcast'te elayit şimit'e gönül vermiş insanların favori elliott şarkılarını anlatmalarını istiyorlar. phoebe bridgers'ın favorisi, bizzat cover'ladığı whatever (folk song in c) imiş.

    savior complex'i ilk duyduğumda "elliott smith bu oha" dedim, nitekim geldiğim noktaya bak. yalnızca gerçek elliott smith hayranlarının pançik pinçik etmek isteyeceği güzellikte nazirelerle, efenime söyleyeyim referanslarla dolu bir albüm ortaya çıkarmış. ve ben, bu albümü yerim.
  • geçen sene çıkardığı ilk albümü* ile ses getirmiş 94 doğumlu los angeles'lı müzisyen. ayrıca julien baker ve lucy dacus ile beraber boygenius olarak bir ep yayınladılar.
  • artık (bkz: bo burnham)'ın sevgilisidir. kendisi alemlere şarkıcıların albümlerinde feat atabilmesi ve yine başka şarkıcıların konserlerinde aniden görünüp gitar çalması için gönderilmiştir.
  • punisher adlı albümünü döngüye alıp saatlerce dinlenesi amerikalı indie rock sanatçısı. ayrıca zamanında lord huron’ın the night we met şarkısına eşlik etmiştir.

    63. grammy ödülleri’nde de 4 daldan adaylığı bulunuyor. yolu açık olsun.
  • ingiltere'de cok populer oldugu icin yillardir ne yapar eder diye takip ederim, hem de gitariyla miril miril sarki soyleyen uzgun kiz profilini hic sevmememe ragmen (vanity fair dergisi kendisinden bahsederken certified sad girl yazmis lol).

    neyse ama diyecegim su, bu kiz birini digeriyle aldattigi son iki high profile sevgilisini (ki bunlar paul mescal ve bo burnham yani boru degil) gozumuzun onunde instagram'dan buldu ya. yok paul mescal'e tweet atmisti sanirim, normal people'i izledim ve cok horny'yim su an gibi biseydi. bo burnham'aysa inside ilk ciktiginda instagram storysi atmisti, bunu ben de gordum hatirliyorum, sonra adamin sarkisini coverladi birlikte sarki soylediler falan. paul mescal'le birlikteydi bu arada bunlar olurken. bo ile paul'u aldatmis diyorlar, paul mescal favori irlandali oldugu icin ingiltere'de onemli magazin gundemlerinden biri bu su an. bu aksam oturdugum masada konusulunca dusundum ve kizin yonteminin farkina vardim resmen.

    aslinda milyonlarin gorecegi story falan gibi seyler degil de direkt dm atsa isler bu kadar karismayacakti, bu isler boyle yapilir phoebe ogren artik.
  • olmak istediğim kişiye en yakın kişi şu an kendisidir sanırım.
    mükemmel şarkı sözleri yazan,
    bo burnham'ın yakın arkadaşı
    paul mescal'ın nişanlısı
    daha ne olabilir ki bir insan

    en sevdiğim canlı performansını da iliştireyim buraya
    en sevdiğim sözlerinden birini de aşağıya:

    wishing i was someone else, feeling sorry for myself
    when i remembered someone's kid is dead
  • 63. grammy ödülleri'nden eli boş dönmesine üzüldüğüm sanatçı. noah gundersen ile yaptığı killer + the sound düeti muhteşemdir.
  • kısa zaman sonra çok değerleneceğini düşündüğüm müzik insanı. punisher albümü baştan sona önerimdir.
  • çok rahatlatıcı, yumuşak bir sesi olan şarkıcı. hafif indie. funeral ve i know the end şarkılarını seviyorum, söz yazımında kendine has bir tarzı var.
  • bazı şarkılarında ve bazı şarkılarının akustik versiyonlarında bas veya davul kullanmak yerine gitarı ile üç veya dört melodinin art arda tekrar edişine dayalı bir ritim kullanırken müzikte ve sözlerdeki vurguları bu ritme göre kurgulayan sanatçı (bkz: scott street) spotify singles versiyonu ve (bkz: savior complex). bu tabi ki özgün bir teknik değil ancak ve yazdığı sözler ile bir araya gelince her şarkı kendine ait bir karakter geliştiriyor ve bir yandan da phoebe bridgers stili diye bir kategori oluşturuyor. sözler zaten apayrı bir konu, artık isteğimiz dışında maruz bırakıldığımız şarkılar kestirme yoldan trend olmak için sürekli olumlu, içi boş, akıldan çıkmayan ritimler "çok mutluyuz bu gece de patlıyoruz" şeklinde formüle edilmiş sözlerle koskoca bir müzik çöplüğüne döndüğü için günümüz popüler müziğinde duymayı unuttuğumuz filtresiz dürüstlüğü ve hüznü derin bir nefes verir gibi bir hatırlattı. ki aslında phoebe bridgers sözlerinin ait olduğu kategoride ilk veya tek de değil ama bence en başarılılarından. önünde çok iyi çalışmalar olduğuna inanıyorum. bana biraz deneysel geliyor, dönemin tam da böyle bir sanatçıya ihtiyacı vardı bence. kendi çalışmaları kadar collaboration projeleri de çok güzel mesela paul mccartney ile söyledikleri seize the day mükemmel bir parça veya kid cudi ile söyledikleri lovin' me. bir tane bile beğenmediğim çalışmasını bulamadım desem yalan olmaz ama bir süredir en sevdiğim şarkısı funeral.
hesabın var mı? giriş yap