recep tayyip erdoğan

• her yaptığını beğenmek zorunda olmadığım kişi.
  her söylediğine inanmak zorunda olmadığım kişi.
  her kararını onaylamak zorunda olmadığım kişi.
  
  bu şekilde çoğaltılabilir.
  
  kısaca sevmek zorunda olmadığım kişi.
• henüz konuşma yetisine tam olarak kavuşamamış çocukların suya "maa" yemeğe "mama" demesi ya da söyleyemediği sözcükleri kendine göre uyarlaması, değiştirmesi gibi sayın rte "demokrasi" dediğinde bizim bildiğimiz demokrasi kavramını ifade etmeye çalışmıyor. tahminimce ve en kuvvetle muhtemel kakasının geldiğini söylemeye çalışıyor. en son, üniversiteler hakkındaki beyanlarını dinleyince bir kere daha inandım buna.
• bugün ilçeme gelmiş olan kişidir. yine her zaman ki gibi saçmaladı, din sömürüsü yaptı ve biraz da esma için ağladıktan sonra ayder yaylasında doğru yola çıktı. birde kendisinin diktatör olmadığını, kimsenin ona diktatör diyemeyeceğini, türkiye'ye demokrasiyi ve adaleti kendisinin ve partisinin getirdiğini iddia etti. valla neremle gülsem bilemedim doğrusu ama orada bulunan çoğunluğu yaşlılardan ve çocuklardan oluşan akepeliler "hüloooğğğ yaşa başbakanuuummm!!!bir1" diye çemkirmeyi eksik etmediler. ilçem'de ki göt kıllarının sayısını da öğrenmiş oldum bu sayede. daha ayrıntılı yazardım ama akepe araçlarının çaldığı müzik ve tayyeab'ın sesi bayağı kafamı şişirdi. üşenmez isem akşam editlerim bu yazıyı.
  
  edit: aradan 2 hafta geçti anca editleyesim geldi.
  
  miting öncesi: tayyeab'ın ilçemize geleceğini 2 gün sürekli olarak akepe müzikleri çalarak duyuru yapan arabadan öğrendim. bu araç, 2 gün boyunca sürekli olarak "türkiye cumhuriyetinin başbakanı sayın recep tayyip erdoğan pazar günü saat 10:30'da siz x ilçesi halkıyla buluşuyor. bütün vatandaşlarımızı pazar günü miting alanına bekliyoruz" duyurusu yaparak gezdi. ve aracın çaldığı müzik acayip derece rahatsız ediciydi. evde kitap okurken geldiğinde kitabı bırakmak zorunda kalıyordum.
  
  miting günü: tayyeab'ın 10:30 da geleceği duyurulmasına rağmen kendisi ancak 12:30 sıralarında gelmiştir. ayrıca tayyeab'ın henüz ilçemiz sınırlarına girmemesine rağmen, o araç içerisinde duyuru yapan bayan yine de "başbakanımız birazdan siz saygı değer x halkıyla buluşacaktır" duyurusu yapıldı. velhasıl 12:30 sıralarında geldiğinde ezan okunuyordu ve geldiği gibi direkt olarak ahmet basa'nın(kendisi ilçemizin akepe belediye başkanı olur ve diş hekimliği ile uğraşır) meydan'da bulunan muayenehanesine girerek namaz kıldı.(sırf bu gösterişi yapmak için o saatte geldiğine dair şüphelerim var çünkü 10:30 diye duyurulmuştu). namaz kıldıktan sonra konuşma yapacağı araca çıkarak konuşmasını yaptı. ayrıca başbakanın geleceği güzergah taşıt ve yaya trafiğine kapatılmıştı bir çok kişinin bulunla ilgili polisle tartıştığını gördüm.
  
  tayyeab'ın konuşması(özet): rte üniversitene getirilecek olan yabancı hocalardan bahsetti, esma olayını kullanarak duygu sömürüsü yaptı, din sömürüsü yaptı, birde kendisinin diktatör olmadığını, kimsenin kendisine diktatör diyemeyeceğini, türkiye ye adaleti kendisinin ve partisinin getirdiğini iddia etti, birkaç yapılmayacak vaatte bulundu ve "hüloooğğ yaşa başbakanuum" serzenişleri ile ayder yaylasına doğru uğurlandı.
  
  miting sonrası: miting sonrasında her hangi bir olay yaşanmadı polisler kurmuş oldukları güvenli bölge alanlarını topladı, halk'da sakin bir şekilde evlerine/işlerine dağıldı. x ilçesinde hayat normale döndü.
• gezi olayları sürecinde dış mihraklar diye yaygara koparmasını bir kez daha hatırlatmak istiyorum... sonra da davutoğlu'nun şu sözlerini; "suriye’ye karşı bir koalisyon oluşursa, türkiye de bu koalisyon içinde yer alır. "
  
  geziye dış mihrak karışıp karışmadığını henüz bilmiyoruz... velev ki (bu sözü sever sayın başbakan) karıştı, peki ya siz suriye'nin nesi oluyorsunuz? allah-peygamber aşkına bi' deyiverin, siz ne hakla suriye'ye karışıyorsunuz?
• "türkiye cumhuriyeti devletinin başbakanı" sıfatı ile "adalet ve kalkınma partisi genel başkanı" sıfatı arasındaki farkı bilmediğini, bilmemezlikten geldiğini düşündüğüm, ülke yönetmek ile koyun gütmek arasında korelasyon kurarak kafa yapısının emarelerini gösteren zatı muhterem. psikolojik tedaviye ihtiyacı olduğuna kanaat getirdiğim büyük usta.
• ismini her gördüğümde kendi kendime re cep tay yiiiiip erdoğaan recep tayyip erdoğaan ve ardından sırasıyla ak partiliyiz ak partili hülooooğğ dememe engel olamıyorum.
  tanım:ille de tanım istiyorsunuz ama o tanıma girersem çıkamayacağım tanım o yüzden hiç girmeyelim o tanıma dediğim tanım.
• nerden baksan zaaflarıyla, hatalarıyla, yanlışlarıyla büyük bir lider.
  
  dünyaya bakıyoruz. herkes mi hain olur, herkes mi katil olur.
  
  bu adam hariç sesini çıkaran tek bir müslim lider yok! batılı-amerikalıları zaten geç.
  
  düşün işte yav. çok basit bir muhasebe. allah razı olsun!
• gezi olayları öncesinde kendi yaşam tarzı ve düşüncesine ters olan her telden şeyi eleştirdiği zamanlardaki tutumuna geri dönen kişidir. yine bu aralar yeni yeni inciler düşüyor ağzından. en son incisi tahsil insanı cahilleştiriyormuş. üniversitelerimiz insanlık, vicdan ve demokrasi ilkeleri ile insan yetiştirmeliymiş. bunu diyen insan gezi parkı olaylarına katılanların bir çoğunun üniversite öğrencisi kalanının ise üniversite mezunu olduğunu unutuyor sanırım. tabi ki şu anda kastettiği mısır'daki olaylara sessiz kalınması. kendi değerlerine böyle bir tutum olunca hemen insanlık, vicdan, demokrasi ve özgürlük aklına geliyor. bu arada dolar 2 tl'yi geçmiş, lübnan'daki pilotlar ne oldu falan umrunda değil tabi.
• üç iktidar dönemi göz önünde bulundurulduğunda, çıraklık-kalfalık-ustalık sıralamasını tersten gitmiştir. bu durum gücünün pekişmesinden ve neredeyse sarsılmaz hale gelmesinden ve doğal olarak otoriterleşmesinden ileri geliyor olabilir. mecliste zaten en baştan beri ciddi bir muhalefeti olmayan partisi, üçüncü iktidarı döneminde devlet içindeki denetleme mekanizmalarını da etkisizleştirmiştir.
• dünya lideri. yerseniz. kendisinin fikrini soran var mı? yok. ipleyen var mı? yok.
  
  http://www.radikal.com.tr/…sunda_anlastilar-1147888