• jack dillion adlı bir reklam yazarının mediacat yayınlarından çıkmış kitabı. çevireni, haluk mesçi. reklamcılık hakkında çok sakin, çok efendi yorumlar yapmasının yanında, naciz kanaatimce çok da iyi yazılmış bir roman. yazar reklamcılığın zaten ilgi çekici olan özelliklerine bel bağlamadan, edebiyatın kendi sınırları içinde halletmiş meseleyi. sadece reklamcılık üzerine bir şeyler arayanlara değil, insanlar hakkında güzel bir kitap okumak isteyenlere de, haddim olmayarak tavsiye ederim.
  • ayni adli roman, oldukca sıkıcı olan içeriğiyle, on dakikadan fazla okunamamaktadır. tavsiye sürecinde luke sullivan'ın marka ve mediacat yayınlarından çıkan "satan reklam yaratmak" kitabı hararetle önerilir, aperatif olarak beigbeder'in 3.900'ü -doğan kitap- alınabilir.
  • bu bir reklam kitabı değil, bir romandır. yanlış beklentilerle okumaya başlayanın canı hakikaten sıkılabilir.
  • şu sıralar seçim ön hazırlıkları, meydan mitingleri metinleri filan yazan kesim.
    reklam işini iyi veya kötü ifa eden meslek grubu.
  • (bkz: volkan atay)
  • bir reklamci ile bir doktorun ortak özelligi olabilir mi? niye olmasin, ikisi de kahverengi saçli olabilir misal; solak olabilirler, alkolik olabilirler. haa, mesleki anlamda diyosun? anladim. ikisi de para kazanir??? her meslek grubu yapiyor bunu diyosun hmmm, peki. sen simdi beni salak zannettin degil mi? dalga geçtim oglum ben seninle hahaayt! ben biliyorum ne oldugunu. simdiiii, bu doktorlar neden sikayetçi? bizim bu ana kadar isittigimize, gördügümüze göre mesai saatleri disinda, herhangi bir sosyal alanda doktor olduklarini ögrenen herkesin üstlerine atlamasindan sikayetçiler:
    - aaa, doktor musun evladim, benim su sirtimda bir sanci var, söyle egilince iyice azitiyo, bak simdi egileyim, aha kalkamiyom…
    - oh oh yandan, ben halay basiyam hobbaaaaa. yavrum biraz ziplasana, mumya gibi duruyon. hah, hah, söyle canli canli. nerelisin sen bakiim? ooo hemserimiz sayilirsin. ne işle meşgulsun? demek doktorsun. eyi eyi… eee, ne üzerine? iç hastaliklari? pek güzel, pek güzel. hazir burdayken su benim böbreklere bi baksan? canim, söyle bi yoklasan. kaç doktora gittim, anlamadilar, gaz diyip geçtiler. bögk! pardon... hadi beyler hop hoooop, camiye mi geldik! sen kiz tarafindan miydin?
    - açikca söyliim ece kizim, sen doktorsun diye çekinecek degilim, güvenmiyorum hiçbirisine. geçende bizim safinaz’in midesinde koca bir neşter unutmuslar. az daha ölüyodu kadincagiz. bana da doktorun biri bi recete yazdi geçende ama dedim ya güvenmiyorum onlara. sen simdi akrabamiz sayilirsin, benim su receteye bi göz atsan?

    yukarıda verilen örnekler isiginda bir de reklamcinin yasadiklarini inceleyelim. bkz:
    - isin var mi? ne biliim, bos bos öyle ekrana bakiyosun da. ya, su benim kuzenin bir sünnet daveti vardi. sen attiriverirsin hemen 1-2 cümle. aslansin, kaplansin!
    - sekerim, çok saol, bizimkiler dügün davetiyesini çok begendiler ama bir de kirmizi zeminde kalpcikler falan olsa diyolar? hmmm, duyamadim, ne dedin?
    - sen çok iyi insansin biliyon mu? yani seni sevmesem, hayatta böyle bisii istemezdim. benim amcaoglu belediye seçimlerine katildi da. söyle afiş falan yapsak diyorum…ya, ne biliim, sen bisiiler vaat et iste.
    - demek reklamcisiniz? yani su abudik gubidik banka reklamlarini siz yapiyosunuz? haa, onu siz yapmiyor musunuz? kim yapiyo o zaman kardesim? çok kötü çok. yani nerden buluyosunuz bu berbat fikirleri? renkler falan bi de, ireenç yane. yalancisiniz bi kere. isiniz gücünüz insanlara yalan söylemek, benimki su kadar uzun, seninki su kadar kisa demek. ne o, diyecek bisii bulamadiniz tabi, öyle sus pus, kipkirmizi oldunuz…neyse, madem komsuyuz, fazla da üzmemek lazim sizi, öyle degil mi ama. hem bakarsiniz su apartman yöneticiligi isinde bi yardiminiz dokunur dimii ama ahahaaaa…
    - aa bak hümeyra, hanim kizimiz reklamciymis. yahu su bizim yegeni oynatsaniza bi reklamda. cin gibi, büyümüs de kücülmüs valla. yaaa? siz ilgilenmiyorsunuz yani? prödiksüyon sirketi, neyi? siz karar vermiyorsunuz demek? haaa, iyi napalim. ben öylesine söyledim canim (bi de reklamciyim diye geçiniyo, yalancinin evladi)…

    yani neymis? reklamci da tipki doktor gibi, yaptigi is üstüne yapisan meslek sahiplerinden biriymis. ya yaaa, la la la oyemikantoooooooo!
  • küçük, büyük bütün dağları kendisinin yarattığını zanneden, kaderi patronunun iki dudağının arasında, örgütsüz, prangasız, ruhsuz kölelerden mevcut meslek topluluğu...
  • inek, her an sagilabilen holstein
  • entelektüel birikim israfçısı...
  • söylediği yalanlara kendisi de inanan saftirik pembe gözlük kullan(dır)ıcısı...
hesabın var mı? giriş yap