• ingilizce gülağacı(tahtası). klavyesi bununla yapılan gitarların akçaağaçla (maple) yapılanlara göre daha derin ve boğuk tınılı olduğu söylenmektedir.
    (bkz: maple)
  • sinir sistemi üzerinde dengeleyici bir etkisi vardır bu ağacın. bitkin,keyifsiz ve problemlerine fazlası ile boğulmuş olanları canlandırır.
  • dünyanın en sağlam ve en pahalı ağaçlarından biri.
  • 1923'de florida'da bir köyde geçen ırkçı ayaklanma ve sonrasında gelen katliam üzerine yapılmış 1997 tarihli film.

    favourite line: it's all because of a lie.
  • (bkz: rosemary)
  • to kill a mockingbirde benzer imiş konusu.
  • her ne kadar tesaduf üzerine kurgulanmış gibi görünen bir film olsa da, azınlıkta kalan sosyal grubun sosyal kurumların eksikliği durumunda nasıl kırıma ugrayabileceklerini gösteren başarılı bir film.. "beyaz adam- siyah adam" çekişmesini bir yana bırakıp biraz makro düzeyde ele alındıgında daha fazla faydalı olacagını düşünüyorum..

    öncelike sorunun asıl kaynagının beyaz adamların siyahların mülkiyet edinmelerine karşı geliştirdikleri refleks oldugunu belirtmeliyim.. şerifin burosunun önünde müzik ogretmeni için "bir siyah ve piyanosu var" diyen bir beyaz adam ile, arsa alımı sırasında siyah adamın aşagılanması bu savımı kanıtlar niteliktedir..

    sahnelerin bağlantılandıkları noktaların da film içerisnde önem teşkil ettiğine inanmaktayım.. öreneğin yakılan bir siyah adam evii sonrasında göze sokulan ev içerisindeki dini motifler ise dinin kurumsal olarak siyahi kırımı sırasında etkisiz kalabilmesini eliştirmektdir diye düşünüyorum.. insaniyetin filmin neresinde vurgulandıgı konusu ise geyt bariz; çocuklar imgesi ile humanizm gayet iyi vurgulanmış.. filmin sonunda sarhoş-katil babasını terk edip kaçan çouk ise bu onudaki herşeyi anlatıyor kanımca..

    devletin kasabadaki gölgesi niteliğindeki şerif ve yargıcın bu kadar konformist olmalarını bir nebze de olsa nedenselleştirebiliriz.. nihayetinde hemen hemen dünyanın her yerinde kucuk yerleşim birimlerinde devletçe belirlenmiş kanunların ihlalleri otoritenin kendisi bizzat işin içinde oldugundan göz yumularak geçiştirilebilir.. şerif ve yargıçta halkın galeyanına gelmiş, halka alet olmuş ve halktan başka birşey olamamışlardır.. bu bize kanun diye bir şeyin aslında olmadıgını, mahkemenin burjuvalar için uydurulmuş bir kalıba sokma aracı oldugunu, devletin ise her daim dogası gereği güçlünün yanında oldugunu göstermektedir..

    sonuçta film içerisinde "azınlık ve mulkiyet" , "kasaba ve yabancı" , "kurumlar ve yetersizlik" , "burjuva ve kararsızlık" gibi alt başlıklar atmak olasıdır.. ki bu alt başlıklar bile filmin ne kadar dolu oldugunu ve izlenmesi gerekliliğini anlatmaktadır..
  • (bkz: pelesenk)
  • sağlamlığı eric clapton'u ziyadesiyle rahatsız etmiştir. bend'e karşı direnç oluşturduğunu, kendisini rahat hissettirmediğini belirtmiştir.
hesabın var mı? giriş yap