• rüyada bir bina yahut direğin tepesinden aşağı düşme durumu.

    çocukken sayısız defa bu tip rüyalar gördüğüm için bol bol anlatırım rüyada nasıl düştüğümü. bu konuyla alakalı her konuşmamda "aa bende, evet evet aynısı" diye tepki veren bünyeler çıkıyor. anlaşılan herkesin çocukluğunda rast geldiği bir tür.

    rüyanın başında yüksek bir yerden başlarsınız, aslında unreal tournament diye bi oyun vardı, ona da çok benziyor. sonra istemeye istemeye kendinizi aşağı salıverirsiniz. tam da yere çapmadan önce uyanır, bir soğuk su içersiniz.

    rivayet odur ki, eğer yere çarparsanız bir daha uyanamazmışsınız. saçmadır ama insanın inanası geliyor böyle şeylere. sonuçta insan bir daha uyanamıyorsa böyle bir rüya gördüğünü nasıl anlıyoruz? her neyse, enteresan birşey işte.
  • çocukluğumdan bugüne kadar yakamı bırakmayan merettir. hele bir ara manyaklık derecesinde oluyordu bu. çok yüksek bir yerden düşüyorum sürekli, ama yere çakılma yok. bazen bir yerlere tutuncak gibi olup tutunamama gibi aksiyonlar var renk katmak için heralde. hayır işin kötüsü çığlık atmaya çalışıyorum, sesim çıkmıyor. tam kabus. uyanınca yorgun olmak da cabası. sonuç; uykulardan ırak olası şey.
  • güneşin batışı ile vücudumuz artık uykuya hazırlanmaya başlar, kalp yavaşlar, tansiyon düşer, kaslar gevşer ve uyku süreci başlar. bu aslında bir tür felç durumudur. bu esnada vücut uykuya hazırlanırken, beyin daha uyku pozisyonuna geçmeye hazır değildir. uykunun bu ilk aşamasında beyin motor sistemi uyarır ve kaslarda ani kasılmalar meydana gelir kişi tam da o sırada düştüğünü hisseder ve uyku halinden sıyrılır, beyin problem olmadığını görür ve tekrar uyku moduna geçer.
    bunun neden olduğu tam olarak bilinmiyorsa da primat atalarımızdan miras kaldığı düşünülüyor. ağaç tepelerinde uykuya dalma sırasında vücudun son bir kendini koruma hamlesi, durumunu doğrulama şekli olduğu varsayılıyor.
hesabın var mı? giriş yap