• psikanalizin nikola tesla'sıdır. ludwig boltzmann'ınıdır. rosalind franklin'inidir. freud'un ve jung'un vicdansızlığına uğramış bir yüce bilim kadını.
  • the soul keeper isimli filme konu olan esrarengiz bir bayan. hayat hikesi ise kısaca şöyledir(kaynak:ntvmsnbc):sabina spielrein 1885 yılında rostov’da varlıklı bir israilli ailenin çocuğu olarak doğdu.on dokuz yaşına geldiğinde ağır depresyon teşhisi ile başhekimliğini profesör bleuer’in yaptığı zürih burghölzli hastanesine yatırıldı. kendisinden sorumlu olan doktor ise c.g. jung’du. bu karar onun kaderini ve hayatının gidişatını tamamen değiştirecekti.
    freud’un psikoanalitik metodları ile jung’un bir kaç yıllık tedavisinin ardından bir skandal olarak patlak veren hasta doktor ilişkileri sabina’nın annesine yazdığı mektuplarla ortaya çıkar.
    sabina spielrein’in kaderi umutsuz bir aşktır, hayattan tek beklediği ise jung’dan aşkına karşılık vermesi ve onu sevmesidir.tıp eğitimini ve psikoanaliz üzerine çalışmalarınızı tamamlamış, 1911’de psychological content of a case of schizophrenia adlı tezini tamamlamıştır.1912’de ‘destruction as an element of becoming’ adlı denemesi basılmıştır. aynı yıl rus doktor pavel naoumovich scheftel ile evlenir. spielrein’ın çalışmaları freud tarafından toparlanarak 10 yıl sonra kendi teoreminin aslını oluşturan varoluş ve ölümün iki eş parça oluşunu anlatır.1913’de ilk çocuğu olan renate’ı doğurmuştur. 1920’lerin başında jean piaget sabina spielrein’ın tedavisi altına girmiştir. 1923’te rusya’ya dönmüş ve psikoanaliz ve çocuk psikolojisi dallarında döneminin en dinamik liderlerinden biri olmuştur.
    1924’te ikinci çocuğu olan eva doğar.30’lu yıllarda stalin’in baskısı altında yaşamaya mahkum olur. sabina spielrein ve iki çocuğu 1942’de almanlar tarafından rostov’un ikinci işgali sırasında öldürülmüştür.
  • ailesi rus kökenlidir ve yahudidir. çok genç yaşta ağır bir depresyon geçirince jung'ın önce hastası, sonra asistanı, sonra da sevgilisi oluyor. ilişkilerini jung'ın karısı emma öğrenince bitirmek zorunda kalıyorlar.

    spielrein psikanalize en az esas üçlü kadar katkı sağlamıştır. ölüm içgüdüsünü, tahrip içgüdüsünü sistematik bir şekilde ilk yazan odur. onun bulgularını freud'da jung'da büyük bir rahatlıkla kaynak göstermeden kullanırlar. hatta freud'un haz ilkesinin ötesindeadlı kitabının temel fikri spielrein'indir.

    hayatının rusya dönemi gerçekten çok trajiktir. sovyet yönetimi psikanalize karşıdır. kgb önce üç erkek kardeşini, sonra da kocasını öldürür. nazi işgali sırasında spielrein, kızlarıyla birlikte sokakta yürürken alınıp bir sinagoga götürülür ve burada kurşuna dizilir. yazdıkları, çalıştığı kliniklerin ya da kaldığı otellerin bodrumlarından çıkar. bir kısmı hâlâ yayınlanmamıştır.
  • jung ile yaptigi gorusmeler ve yine jung ve freud ile yaptigi yazismalarin psikoanaliz uzerindeki etkileri yeni yeni farkedilen insan. bazi kaynaklar onu ilk kadin psikanalist, bazilari daha da ileri gidip ilk psikanalist olarak degerlendirse de populer kultur onu hala jung'un metresi ve bir akil hastasi olarak yorumlamayi tercih ediyor sanirim (bkz: prendimi l'anima).
  • hala yayınlanmayan çalışmaları olduğu söylenen psikanalist. jung ve freud'un çalışmalarına ilham kaynağı olduğu söylense de yaşadığı dönemde rus-yahudi bir kadın olmak yerine en azından erkek olsaydı, belki jung ya da freud imzalı çoğu çalışmanın altında kendi imzasını görecektik.
  • psikanalizin geliştirilmesi ve bir yöntem olarak kullanılmasına yadsınamaz katkıları olmuş kadın. çalışmaları, mektupları ve bulguları sigmund freud ve doktoru carl jung'a yaramış, kendisi ise trajik şekilde ölmüştür. jung kendisini hasta olarak kabul etmiş ve o sıralarda henüz emekleme aşamasında olan freud'un psikanalizini üzerinde bir tedavi yöntemi olarak kullanmıştır. freud’un gelecekte bahsedeceği yaşam - ölüm içgüdüleri hep bu kadının tedavi sonuçlarından çıkmıştır. ve hatta “bir şeyin yaratılması için başka bir şeyin yok olması gerekir”, hastalık evresinden sonra psikanaliz çalışmalarını devam ettiren ve doktor olan sabina spielrein'in teorisidir. jung ve freud'u besleyip, jung'ın aşkından daha fazla karşılık alamayıp rusya'ya dönmesiyle psikanaliz çalışmalarına rusya'da devam etmiş, lakin stalin yönetiminin baskısı altında kalmıştır. jung almanya'da nazi iktidarıyla kol kola çalışmalar yaparken, spielrein rusya'daki nazi işgali sırasında öldürülmüştür. yazıktır ki işin magazin yanıyla uğraşan insanlar ve şovenist hollywood sineması* yüzünden, kendisi hala jung'ın metresi ve bir akıl hastası olarak tanınmaktadır.
  • hayatinin belgesel tadinda bir yorumu icin (bkz: ich hiess sabina spielrein)
  • jung'dan sarışın bir çocuk (siegfried) sahibi olmak istediğini, sabine'e aşık olan jung'un bu erotik coşku içerisinde ombre (gölge) ve anima (ruh) kavramlarını vücuda getirdiğini, sonraki dönemlerde ise freud'un sabine'i analizi sırsında "ölüm dürtüsü"nün ilk nüvelerini oluşturduğunu yazar kristeva "ruhun yeni hastalıkları"nda. jung'a (karşı aktarımla sevgiliye dönüşen analiste) vaadedilen sarışın çocuğa karşı, freud'un babanın hayırını sahneye koyarak çocuğun esmer olacağını yazdığını da okuruz.
  • (7 kasım 1885 – 11 ağustos 1942) rus yahudisi bir erken dönem kadın psikanalist, çocuk psikoterapisti. o kadar çok yönlü ve yaratıcı ki, müzik bestelemiş, besteci olmayı hayal etmiş, fransızca roman yazmaya başlamış. çocukluğunda erkenden 3 dili akıcı konuşabilir biçimde öğrenmiş. daha o zaman çok parlak ve bir şeyler olacak hissettiren biriymiş. sonunda doktor oluyor. erkek kardeşlerinden biri çalışma psikolojisi öncüsü. aile içinde cinsel/fiziksel kötüye kullanım yaşamış olma olasılığı var. önceleri daha çok jungian iken sonra ara bölgede bulunmuş, ayrıca daha freudian makaleler de yazmış. psikiyatri ve psikanaliz literatürüne katkı veren ilk kadınlardan, hem de şizofreni üzerine psikodinamik makaleyle. aradaki yeri kişisel fantezisinden de belli: carl gustav jung'tan siegfried adlı sarışın bir çocuğu olması fantezisi. freud ise bu çocuğun olmuş olsa mutlaka sarışın değil esmer olacağını yorumluyormuş. tabii jung ile çok ateşli ve tutkulu bir ilişkileri (1908-10) olmakla ve titiz araştırmacılar bu ilişkinin aşk niteliğini onaylamakla birlikte cinsel ilişki boyutu olmadığına daha yakın duruyorlar. freud'a ve kendi annesine ilişkilerini tehlikesiz ve "şiir, şiirsel" sözcükleriyle anlatır, savunurmuş.

    bir ara karl abraham ile berlin'de aynı ofisi paylaşmış. burgholzli'de max eitingon ve karl abraham ile aynı zamanlarda bulunmuş, gönüllü çalışan gibi duruyormuş. önceden hastası olduğu klinikte iş kapmak ayrı bir şey. burgholzli'ye gelmesinin nedeni kız kardeşi emilia'nın tifüsten ölümünde girdiği derin yas ve depresyon idi. carl gustav jung ile ilişkilerini bitirtmek için annesi oraya çıkarma yapmaya gelmiş, ama tam o sıralar jung geri adım atmış, çark etmiş. olasılıkla sabina bunun düş kırıklığıyla rusya'ya dönüp, orada bağımsız çalışmaya karar vermiştir. çocuk psikoterapisinde ilerliyormuş. her iki büyük ustayı (sadece kişiliğiyle değil) kuramsal olarak etkilemiş, her ikisinden etkilenmiş, o kesin. jung'un anima'sını ilk esinleyenin spielrein olduğu spekülasyonu vardır, yalnız anılar düşler düşünceler kitabının hazırlayıcısı aniela jaffe jung'un aktarımı (transferans) nedeniyle anima esinleyen hastasının o değil, maria moltzer adlı hastası olduğunu söylediğini belirtmiş. sabina jean piaget'nin 8 aylık psikanalizinde bulunmuş (tamamı değil, 1921). melanie klein'ı da etkilediği düşünülüyor. moskova'ya psikanalizi adeta kurmaya gittiğinde cenevre'ye dönmeyi düşünüyormuş ki, çoğu değerli malzemesini cenevre'de bırakmış. ama asla dönememiş. 60 yıl sonra bir jungian analist onun malzemelerini bulup seçkisini yayınlamış.

    kocası olan pavel'in ukraynalı sevgilisi olga snetkova'dan bir kızı olmuş, sabina'nın da iki kızı doğmuştu. kocası ölüp (1936), kardeşleri büyük temizlik'te (great purge) öldürülünce iki dul kadın buluşup anlaşmışlar: hangisi erken ölürse geride kalan, 3 kızla ilgilenecek. sabina, rostov'un nazi ordusu tarafından ikinci işgali 1942'de 29 ve 16 yaşlarındaki iki kızıyla birlikte kurşuna dizilmiş. rostov'da o sıralar 27.000 yahudi öldürülüyor. sadece kardeşlerinin eşleriyle çocukları kurtulmuş.

    ölüm içgüdüsü/ölüm dürtüsü hakkında ilk kez yazıp esinleyici de olmasına karşın büyük oranda ihmal edilen ve cinselleşitirilen bir psikanalitik tarihi figürdür. bu kısmen moskova'ya gitmesi ve göz önünde olmamasıyla da ilgili. freud'taki etkisi aktarım/karşıaktarım kavramlarını geliştirmesine esin sağlaması. rostov'da sabina spielrein müzesi de varmış.

    "erkeklerin bilinçdışlarındaki kadın imajını çok iyi araştırmış, freud'un en erken ardıllarından olmuş; psikanalizin isviçre'de yaygınlaşmasına çalışmıştır.
    sabina spielrein, 7 kasım 1885 tarihinde rostov'da varlıklı, kültürlü ve sorunlu bir yahudi rus ailesinin kızı olarak dünyaya gelmiştir. (...) tıp okumuş, sonra da jung'un yanında psikiyatri eğitimine başlamış, jung'un hastası, aşığı, öğrencisi, meslektaşı olmuştur. (...) gene sabina spielrein "ölüm içgüdüsü" üzerine ilk öneri getiren psikiyatristtir. (...) jung ve freud, sabina'nın bu savlarını kendi çalışmalarında olduğu gibi kullanmışlar, ancak 25 yaşındaki bu "küçük kızın" adını bir kez olsun anmamışlardır. (...) moskova'da ilk psikanaliz grubunun kurulmasına çalışmış, 1936 yılında psikanaliz hareketleri moskova'da (bu kez komünistler tarafından) yasaklanmış. sabina'nın üç erkek kardeşi, kgb tarafından öldürülmüş. bir yıl sonra da babası ve kocası öldürülmüş. 1941 yılında, rostov'a giren almanlar, sabina'yı yolda iki kızıyla giderken tutuklamışlar. bu çok genç ve çok parlak zekalı kadını, önlerine ilk çıkan sinagogun duvarı dibinde kurşuna dizmişlerdir." serol teber - bilimsel bir peri masalı

    "sabina, renata ve eva, 9 ağustos'ta, yirmi sekiz bin kişinin ölümüne neden olan zmievskaya katliamında öldürülür." isabelle mons - ruhun kadınları

    (bkz: ich hiess sabina spielrein)
    (bkz: jungfrauen)
    (bkz: elisheva)
  • “hiçbir kül, hiçbir kömür kimsenin bilmemesi gereken gizli bir sevgi kadar coşkuyla yanamaz.”

    sabina spielrein'ın günlüğünden
    22 şubat 1912
hesabın var mı? giriş yap