sadr
-
-
susunca ruhu bütünlüğe kavuşturanların, konuşunca bir ummana bakar gibi konuşanların herşeyini biriktirdiği yerdir.
(bkz: #9487338) -
-
bir beyitte, birinci mısranın ilk parçası ile nesirde cümlenin ilk parçası.
-
sonuna i eklenince merhum dedemi hatırlatan addır.
-
sadr; göğüs, yürek.
“hakiki ilim satırlarla değil ancak sadrla öğrenilir.” -
(bkz: sadır)
sadrazamın kısaltması olarak da kullanılmıştır. sadr-ı esbak, önceki sadrazam anlamındadır. -
(bkz: exodus) (bkz: sapere aude)
-
göğüs ve kalp anlamına gelmekte olup mevlevîlikte nefsin kendini her türlü habasetten ve ikilikten muhafaza etmekte ruhun kullandığı bir nevi emniyet sübabı olarak yorumlanabilecek olgu.
öğretiye göre, habisliğin yüreğe usulca sızmasını engellemek nefsi sadretmekle mümkün olabilir. bunun için de ruha girip bedeni yoldan çıkarmaya uğraşan tüm kötücül eylem ve duygular, sadrın içine dolar ve esasen insan, habasetten ve günahkârlıktan kaçabilmek için tüm kötülükleri içinde taşımak durumunda kalır. sadr; dostunu yakın, düşmanını daha da yakın tutma düsturunun filvâki tasavvufçasıdır demek yanlış olmayacaktır. -
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap