• meftunu olduğum şu güzelim çiçeğe uyanık çiçekçiler "haa erengül" muamelesi yapıyor ya, bir gün elimde kalacaklar! değil arkadaşım, değil, erengül başka, sarmaşık gülü başka, efenime söyliyeyim yaban gülü başka; şakayık başka! delirtmeyin beni efendiler! hele hele karşınızdaki "şakayık, şakayık" diye inlerken, erengül filan gösterip "al abla şakayık" diye satmaya, hele hele korkunç fiyatlara ittirmeye hiç kalkmayın! şakayık ararken öylesine narin olan ruhumu bir anda sizi hacamat edebilecek bir çizgiye sürüklüyorsunuz üç saniyede, haberiniz yok!

    amme hizmeti niyetine, olur da şakayığa heves ederseniz, türkiye'de en iyi ihtimalle mayıs-haziran arasında bulabilirsiniz, evropa'da havalar daha serince gittiğinden ağustos sonuna kadar bulunabiliyor, getirtmek mümkün olabiliyor. fransa'da, hollanda'da, ingiltere'de seveni çok bunun...

    keşke gül-lilyum-gerbera-papatya dışında hiçbir çiçeği bilmeyen ve bulundurmayan çiçekçilerimiz nasıl olup da başardıklarını bilmediğim şekilde orkideyi keşfettiyse, günün birinde şakayık ve anemonu da keşfeder umarım!

    edit: 2021'den editliyorum, az da olsa türkiye'deki çiçekçiler bu çiçeği öğrendi. fahiş fiyata satıyorlar tabii ama en azından bulunabilir oldu. düğün organizatörleri ve gelin buketi piyasası ise resmen üstüne atladı, 2015 sonrası acayip bu çiçeği kullandılar. ben tabii ki yine doğru analiz edip içimde zerre girişimcilik/ticaret insanı geni taşımadığım için sadece tespit etmekle yetindim.
  • "bırak aksın sırma sacın telleri
    tak üstüne yazmadaki gülleri
    yonca kokan o kınalı elleri
    kıymet bilen ele uzat şakayık

    mor şalvara bağlamışsın ipek şal
    rengi vurmuş yanakların al olmuş
    yaprak gözlüm dudakların mercan bal
    güzelliğin hep dillerde şakayık

    inceciksin göllerdeki saz gibi
    yüzün bahar bakışların yaz gibi
    kurban olam cefan bile naz gibi
    seni seven gönülde aç şakayık

    gel şakayık sakın gitme ellere
    güzel adın sonra düşer dillere
    benzeme sen yabandaki güllere
    sen kırların çiçeğisin şakayık "

    http://www.youtube.com/watch?v=vnehntzlox0
  • en görkemli çiçeklerden biri. yeni diklidiğinde ilk 7 sene açmaz. yerini sevmemişse 7. seneden sonra da açmaz. sabırla beklersiniz 7. senenin dolduğu yazı ama o gene açmaz..
  • ah guzel çiçeklerim benim,
    guzel kokulu, guzel renkli çiçeklerim..

    dun seyyar satıcıdan aldigim solmak, canlarını kaybetmek uzere olan sakayiklarimi eve gelir gelmez icindeki çeşitli otlardan ve fuzuli yapraklarından temizleyip icine buz koyduğum vazoya tek tek sıraladım.
    iclerinde de kendi buyuk çiçeklerinin yaninda sayısız tomurcuklar vardı.

    yaralı olanları daha kucuk bir vazoya cok kucuk olanlarını ise kucuk cay bardaklarına ayırdım.
    öptüm öptüm.
    guzel, pembe, beyaz yapraklarını defalarca öptüm.
    kokladim, sevdim, fisfisla neselendirdim.
    gece yatmadan once de sularını birkez daha buzlu su ile degistirmistim.

    sabah bakmaya firsatim olmamisti ancak biraz once eve geldigimde ne goreyim?
    hepsi canlanmış.
    yaralı olanlar bile bir nebze baslarıni yukarı kaldırmışlar.
    tomurcuklardan buyuk olanlar ağızlarını biraz daha açmışlar.

    onlarınkiler gorunce gozlerim doldu. bir daha öptüm hepsini, bir daha, bir daha..

    demek ki boyle oluyormus.
    ölmek uzre olanı, canıni vermek uzre olanı boyle cok sevdiğinizde, zor olmayan birkac emek verdiğinizde üzerlerine, boyle hayata dönebiliyorlarmis.

    ınsanlar da boyle, biliyorsunuz degil mi?
    unutmayın lutfen. onların da ufacık kalpleri boyle iste.

    guzel ciceklerim, guzel ciceklerim benim..
  • yılın çooook az bir zamanında bulunan bir çiçek ya da ben bulamıyorum. bulunca da alıp, 3 hafta izliyorum. bence görüntüsü en güzel olan çiçek bu.

    şunun güzelliğine bakar mısınız?
    görsel
  • dikensiz gül.
    ve dünyanın en cömert kokusuna sahip çiçek. nasıl bu kadar, aklı baştan alacak derecede güzel ve eşsiz bir kokuya sahip inanılır gibi değil. deli eder insanı.

    bugün, mecburiyetten birkaç dal kesmek zorunda kaldım. saatlerce vazoda durdu ve geç vakit kucağımda eve döndük birlikte. şu an, evin tüm odaları cennet bahçesi gibi kokuyor.

    oysa; gitmediği bir yerin kokusunu nasıl tasvir edebilir insan?
    aklı baştan alıyor demiş miydim?
  • serin hava ve yüksek rakım seven, cezbedici bir görünüşe sahip güzel kokulu renkli çiçek. yöresel olarak kehma ismi ile de biliniyor.

    bulunduğum bölgede bu mevsimlerde dağın zirvesine doğru çıkarken hafif hafif üşümeye başladığınızda etrafa bakarsanız bu çiçeğe kesinlikle rastlıyorsunuz. bu kadar güzel bir çiçeğin insanlardan uzakta, doğada bir başına serpilip gelişmesi çok etkileyici.

    ilkbaharın sonu ve yazın başlangıcı arasında çok kısa bir süre çiçek açıyor. çok fazla göremeyişinizin ve fiyatının yüksek olmasının sebeplerinden biri bu. üstelik doğadan toplanması yasak. üretimi ise kökünü ayırarak dahi çoğaltsanız ilk çiçek açması için gereken süre 1-2 yıl.
  • fransa'da falan her çiçekçide görmeme rağmen türkiye'de çok sık rastlayamadığım güzel çiçek. bir çiçekçiye bu derdimi anlattım, neden bu kadar az, neden bu kadar pahalı hı? dedim. o da bana şakayık aslında türkiye'de çokça yetişiyor ama çoğunu avrupa'ya ithal ediyoruz dedi. meyvenin pestisit kalıntısızını avrupa'ya ithal eder zehirlisini kendimiz tüketiriz, çiçeğin şakayığını yine avrupa'ya gönderir kendimiz karanfille idare ederiz :/
  • muazzez abacı'nın birbirinden güzel şarkılar içeren ve artık baskısı yapılmayan albümünün ismi. özellikle çok sesli ve görkemli düzenlemeleriyle dikkate değerdir. abacı'nın sesinden duymanın ayrı bir güzellik olduğu şarkılar içerir:

    - gönlümün şarkısını gözlerinde okurum
    - gerçek sevgiyi göster
    - kadere bak
    - lades
    - gözümde özleyiş
    - olmaz mı
    - sen giderken
    - sevelim
    - unutmak elde değil
    - şakayık
    - şarkılara sordum söylemediler

    gönlümün şarkısı, aşkı olumlu yanından kucaklayışı; lades, zorlu kurgusu; gözümde özleyiş, görkemli düzenlemesi; sevelim, tasavvufa öykünen sözleri ve melodisi; kadere bak, çağıl çağıl okunan yorumu ile ayrı bir ilgiyi haketmektedir kanımca.
hesabın var mı? giriş yap