• odtu insaat muhendisligi bolumunde ogrenci islerinde sorumlu kimsedir guzel insandir. muhtesem web sitesi hazirlar odtu insaat icin ucuk kacik dizaynlar ve temalar bulur. http://sao.ce.metu.edu.tr/ den ulasilabilir son abuk sabuk kreasyonuna. her turlu soruya dogru super cevaplari vardir, her seyi yer yonetmeligi ne durumda ne yapilmasi gerektigini bilir, ilerici bir kisiliktir yani.
  • odtu insaatin en yetkili kisidir denebilir. "sebay abi naaber?" den sonra derdinizi aciklarsaniz bi suru protokol ve dilekceyle ugrasmaya gerek kalmadan kolayca halledersiniz. oibsnin her kapiyi acan sifrelerinden birine de sahiptir ayni zamanda
  • ilk 3 sene tersleyip soğuk davrandığı insanları mezuniyet senelerinde birden adam yerine koyup onlarla muhabbet etmeye falan başlayan odtu inşaat öğrenci işleri sorumlusu..
    hiç unutmam: "x hoca* sizi bütünlemeden geçirecek.. bırakacak olsa böyle yapmaz, bence sınava çalışmayı boşverin gidin ilişik kesmeyle uğraşın.." demiştir de şaşırtmıştır bizi..
  • bilgi almak için diğer bölüm öğrencilerinin bile ona geldiği(gözümle gördüm), öğrenci işleri doktorasını başarıyla tamamlamış kişi.
  • odtü yapı topluluğu'nun çıkardığı piriket dergisinin sebayan abla köşesine ilham veren, her daim olumsuz konuşmayı erdem sayan, olur işi yokuşa süren odtü inşaat mühendisliği öğrenci işleri kişisi. şöyle ki,

    soru:
    sebayan abla;
    ben 4. sınıf, hiç ripit olmamış satisfaktöri ve ortalaması 2.17 olan 8. dönem öğrencisiyim. boyum 1.78, kilom 83, 21 yaşım.
    dinamik, 323(sıtrakçır), beton, 384 derslerini henüz veremedim. 4. sınıfın ise frii elektiv dışında hepsi duruyor. ben en erken ne zaman mezun olurum?
    cevabınızı heyecanla bekliyorum.

    rumuz: irregılır

    cevap:
    olum 2. dönem sana ders gözükmüyor. anca betonla dinamiği alırsın. sana taş çatlasa 4 ders verirler. anladığım kadarıyla 323 dersini hiç almamışsın. olum neden şimdiye kadar 323 dersini alamadın, anlamayabilmiş değilim. bu bölüme her dönem 200 (yazıyla iki yüz) kişi giriyor, bu bölümün kuralları olmak zorunda. benim için beş parmağın beşi de bir, çocuklar birbirinden ayırt edilir mi?

    sen şimdi en iyisi betonla dinamiğini al, yanına da bi part taym iş bul. hiç olmadı kariyerini inşa edersin. yok ben dünyayı kurtarmak istiyorum dersen yapı topluluğu'na gidersin. önümüzdeki döneme artan sıtrakçır dersleri senin 4 dönem sonra mezuniyetini gösteriyor. 2 teknik elektiv aynı doğrultuda olursa ki bu yükselenine bağlı, 3 dönemde de mezun olabilirsin.

    imza: sebayan ablan

    (bkz: odtü türkçesi)

    böyle böyle 3 dersi kalan mağdura 3 dönem sonra mezuniyeti son derece hakmışçasına önerebilir, şaşıracak bir şey yok.
  • bir kurumda iyi yürümesi gereken kilit bir işin bütün sorumluluğunu tek kişiye verilince ve alternatifsiz bırakılınca, o kişinin nasıl da dünyaları ben yarattım havasına kapılabileceğinin en bariz kanıtı. odtü inşaat mühendisliği öğrenci işlerine uzunca bir süredir bakmaktadır ve görevini ifa ederken öğrencileri fıtık etmesiyle ünlüdür. tamam, işi zordur, nerdeyse 1500 öğrencinin derdiyle uğraşmaktadır -ki bazıları saç baş yolduracak kadar andavaldır- kayıt zamanları bölümün en zor durumda olan adamıdır ama bütün bu zor çalışma koşulları öğrenciyi adam yerine koymamasını haklı gösteremez. derdini kibarca anlatırsan tersler, bugün git yarın gel yapmaya bayılır; olur da işin düşerse mesai saatinde yerinde olmaz saatlerce beklersin, sonra saat beşte gelir mesaim bitti der, seni dımdızlak bırakır. odtü gibi devlet dairesi ortamından elinden geldiğince sıyrılmış bir kurumda en memur zihniyetindeki adamdır. kendisine iş yaptırmanın en kesin yolu, ona öğrenciye davrandığı gibi davranmaktır. yani, saygı ve kibarlık göstermeden yapması gerekeni söylemektir, yokuşa sürerse sesinizi yükseltmektir. öyle yapıldığı zaman karşısındaki dişli mi geliyor ya da daha mı samimi buluyor bilmiyorum ama bu tavır işe yaramaktadır. bu da kendisini yeni tanımaya başlayan genç öğrencilere kıyağımız olsun.
  • savunalacak hic bir davranışı olmayan* oturduğu koltukta kalıcı olduğunu düşünen, üniversitede çalışmakta olan sıradan bir memur olduğunu unutup egosuna, kafasına göre ve insiyatifine göre iş yapan, yapmakla kalmayıp, bugüne bugün ağzından "haklısınız" lafı çıkmamış; odtü inşaat mühendisliği bölüm içi öğrenci işleri sorumlusu.

    odtü inşaat mühendisliği hayatı boyunca sebayla takışmamış, yahut üstüne yürümemiş öğrenci sayısı hayli düşük. en azından çevremdeki insanları örnek alıp analiz ettiğimiz de böyle. arada muhabbet ettikleri yok değil ki bu insanlara yaptığı torpilleri, biraz daha devam ederse isim isim verip dilekçe halinde rektörlüğe sunacağım. kimler hangi dersleri alamıyorken aldı da, kimler hangi dersleri değiştirmedi peheey. ha sorarsanız benim öyle bir yetkim yok. yok da çaprazında ve arkadan da iki oda var onlarda ne yetkiler var sen benden daha iyi biliyorsun. yönetmelik böyle bana böyle söylendi diye ne yalanlar arkadaş.
    hani biraz daha sıkıştırırsanız ben sizin senin iyiliğin için böyle yapıyoruma yahut suistimal ettiniz yapmıyorum'a dönüyor.

    neyse efendim, bu adama gidersiniz, derdinizi anlatırsınız 10 dakika; karşılığında karşındakini adam yerine koymayıp:
    -poposunu* dönüp bilgisayar başındaki işine devam edebilir.
    -telefon açabilir.
    -telefon cevaplayabilir
    -sizi bırakıp odadan çıkabilir.
    -3-4 dakika susup "şimdi anlat" diyip yukarıda belirtilenlerin sonlu döngüsüne girebilir.

    ha, olur da cevap verecek olursa da,heyecanlanmayın alternatifler şöyledir:

    "sen git şu zaman gel"
    "sen git bunu şununla konuş "
    "o benim problemim değil"
    "o senin problemin ben mi dedim sana yap diye"
    "başkaları niye bu durumda değil"
    "o iş olmaz boşuna dilekçe yazma"
    "o daha belli değil"
    "onu sen takip edeceksin"
    "onu sen götüreceksin"
    "onu sen alacaksın"
    "onu ben yapmam"
    "sen merak etme ekleriz biz onu"
    "sen merak etme düşüreceğiz bir onları"
    "ben bu bölümde şu kadardır burdayım bu durumda olan ilk sensin"
    "ama o zaman suistimal ediyordunuz"
    "x okulda ara bul"
    "ben bunu imzalamam"

    özetlerini yazdığım bu standardize olmuş hal ve tavırları karşısında hemcinsleri zamanla tahrik olur. sabredildiği yerden sonra karşılıklı bağrışma ve süregelen kavgalar olabilir.
    nitekim yine standart olarak her dönem 5-6 kişi tekme tokat girebilecek potansiyelde üstüne yürürür. kalan çoğunluk ise atarlanıp küfür etmekle yetinir.

    sevgili sebay, okuyorsan ve farkındaysan sana sebay diyorum, çünkü sen o koltukta bana ve bizlere yardım etmek için varsın. oturduğun koltuğun kapısının girişince öğrenci işleri yazmakta nitekim. sana saygı duymama sebep olacak tek şey ise yaşın.ne hocamsın ne akrabam ne de saygı duyulacak bir pozisyondasın.
    ama yaşının adamında bir kişiliğin olsaydı, sana sebay bey diyebilirdim. ama durduk yere de böyle bir saygı ve resmiyete gerek yok, ben şahsen hakettiğini düşünmüyorum.
    sen, her ne olursa olsun metanetini koruyup, en kibar dil ve tavırla karşındakinin işini halletmek yahut ilgili birimlere aktarmakla yükümlüsün. bu okulda ve devlette bu yüzden para almaktasın. senin günde hangi tip(ki belki o tiplere ben de dahilim) adamla ilgilendiğin inan beni ilgilendirmiyor. aynı benimkinin de, seni ilgilendirmediği gibi.nitekim ben odana geldiğimde, sana özel yaşantımdan iş hayatımdan yahut sosyal okul hayatımdan bahsetmiyorum.

    ha bunları yapamıyorsan istifa et. yani kimse tutmuyor ki seni. bas git.
    her insan yaşantısında ve iş hayatında hatalar yapabilir, yapıyor da. fakat bunları anlatıp, çözümler üretmek yerine ,karşındakine hatanı savunmaya devam edersen ;bir gün seni hırpalarlar. yani inan, ben çok adam tanıyorum buna can atan; ama mezun olup giden ya da olacağı için sabreden.

    ha bu çözüm olur mu bilmem.
    ama işinizi halletmenin en güzel yolu, haklı olduğunuzun düşüncelerinizi bir kağıda şikayet dilekçesi halinde yazın. efendim gidin bunu masasının önüne koyun, diğer bir kopyasını da gidin rektörlüğe verin.açık bir şekilde aha böyle böyle yapmıyorsanız ben bu dilekçeleri teslim ediyorum deyin. misal geçen dönem irregular verdikleri dersi bu dönem vermediler mi. çok net alırsınız bunu. örmekleri mevcut bir dilekçeye bakar.

    bir şeyin deadline'ı geçti ama ilan panosunda ya da site de belirtilmemiş mi, **** kan alırsınız merak etmeyin.
    ne adamlar 1 hafta uğraştıkları işleri, 1 saatte hallettiler böyle.
  • hocaların bile abi çektiği adam. 10 okka mı var nedir yani? güney özcebe'den bile yetkilidir adeta. asılsanız ipinizi asla kesmeyecek bir karaktere sahiptir. ayrıca odtü inşaat mühendisliğinin taban puan ve sıralamasının bu kadar gerilere gitmesinin başlıca sebeplerinden biridir bence.
  • bölüm hakkında herşeyi bildiğini sanan insan. idari ve yürütme işleri ondan sorulur. sene başlarında ders kayıtları zamanı bölümün en popüleri, en sevilmeyeni, en çok küfür işiteni ünvanını yıllardır kimseye kaptırmamıştır. değişen ders bağlama sistemlerini yaptığı internet sitesinden uzun uzun anlatan bir bölüm sekreteridir. odasında bir yerlerde odtü diploması vardır, bizzat gördüm ama bölüm ve yılını bilmiyorum, belki kendisine ait olmayabilir. posta kutumuzu sık sık ziyaret eder ve her seferinde mutlaka bölümde çok önemli bir sunum yada proje yarışması vardır. elçiye zeval olmaz sözü aslında bu insan için geçerlidir, o yapılan değişiklikleri sadece öğrenciye ileten, birçoğumuzun okulu uzatma sebebi olmayan, sadece uzadığını haber veren insandır. onunda yanlışları yok mu ? muhakkak var. her dönem başı dilekçe yaz bakalım, belki dersi alırsın belki dilekçen reddedilir demesi, dilekçeye gerek kalmadan sistem üzerinden kontejanı doğru ayarlayarak derslerin alınabilmesini sağlayabilir. özellikle öğrencilere karşı tepeden bakması, sizi dinlerken bilgisayarından çok önemli işlerini hallediyormuş gibi gözükmesi, yüzünüze bile bakmadan cevap verir gibi yapması onun eksik yanları. gene başta dediğim gibi sistem onun kurduğu bir sistem değil, bağlamalara, uzatmalara asıl sebeb olan o değil, derseniz ki odtü inşaat'a böyle bir uygulama yakışıyor mu ? böyle bir sisteme gerek var mı ? aslında gerek yok, ama o kadar karmaşık hale geldi ki işler düzelmesi için birkaç dönem gerekiyor.

    edit: kelime yanlış yazımı
hesabın var mı? giriş yap