• sık sık yaptığım eylem. aha lan bunun fiyatı iyiymiş deyip, yeni sekmede falan açıp, uzun süre açık bırakıyorum sekmeyi ama sonra kapatıyorum. arada bir şımarıp pahalı arabalara da bakıyorum. öyle işte.

    ekleme: araba aldım, hala bakıyorum.
  • sıklıkla yaptığım eylem. işi ileri götürüp forklift baktığım da olmuştur.
  • geçen sene arabamı satacağım zaman "ulan ilana 1200 kişi bakmış bir kişi bile aramaz mı" demiştim. o aramayan ibneleri buldum. herkese selam.
  • bu aktiviteyi yeteri kadar gerçekleştirirseniz 300.000 kilometredeki 5 parça boyalı 3 parça değişenli aracın 1 haftada 3 kez el değiştirerek 110.000 kilometre ve boyasız tanımlamasıyla ilana çıktığına şahit olabilirsiniz.

    biraz daha ileri giderseniz gaziantep ilinin şehitkamil ilçesinin türkiye ikinci el araç pazarını domine ettiğine şahit olursunuz. hatta bu ilçede istanbul'dan bile daha fazla araç olduğunu düşünmeye başlarsınız.

    satılan araçların pek çoğunun keyfen boyalı olduğunu, ön kaputların saksı düşmesi sonucu değiştiğini, tavanda boyanın sebebinin apartmana dış cephe boyası yapılırken tavana boya damlaması olabildiğini, piyasa değeri 30.000 tl olan bir aracın 3 kez 20.000 den fazla ağır hasar kaydının olabildiğini, sele maruz kalmış araçların paspaslarına kadar su aldığını, araç tavanına kadar suya gömülmüş olsa bile içeri giren suyun paspastan yukarı çıkmasının fizik kurallarına aykırı olduğunu vesair bu sitede geçirdiğiniz vakit paralelinde öğrenebilirsiniz.

    hayatım boyunca tek bir samimi araç ilanı gördüm burada. geçmişinde ağır hasarı olduğu piyasada bilinen bir renault megane ıı rs için adam "araba patates ama fiyatı da patates" şeklinde açıklama yazmıştı.
  • önce 5000-15000 bandında, fiyatı karşılanabilecek araçlara bakarak başlayan bu serüven "aslında o kadar para versem biraz daha fazla da verebilirim" diye diye inanılması güç miktarlara çıkar. helikopter mi gulet mi diye düşünmüşlüğüm var, o derece...
  • sadece araba mı? ev,yazlık, yelkenli, karavan ,motosiklet çok çeşitli bir sahibinden.com geçmişim var
  • kadinlarin trendyol sitesinde surekli kiyafet bakmasindan ne farki oldugunu anlamayamadigim normal konudur.
  • bağzı geceler can sıkıntısından yaptıgım eylem. kategorileri farklı cins cins arabaları inceliyorum. bazen sahibini arayıp hasar kaydı var mı yok mu soruyorum. arada bir telefonda pazarlık yaptıgım oluyor, arabayi güzel bir fiyata indiriyorum ama 3 kuruş param yok. öyle bakakalıyorum ekrana.
  • 50 binden başlar 250 bin de sonlanır genelde sonra çıkılır.
  • bir versiyonu babamda olan bağımlılıktır.

    sevgili babam üniversite mezunu, iyi kazanan ve bir iki tane evi olan biridir. ama garip bir şekilde her akşam oturur satılık evlere bakar.

    tekrar ev almak gibi bir derdi de yok. ama adam zevk alıyor resmen. mankenleri incelese bu kadar zevk almaz. hepsini hafızaya farklı kaydet yapmış. ilandan kaldırılanları, farklı emlakçılardan verilen aynı ilanları falan hep ezberlemiş.

    kendi kendine yorum da yapar:
    - x emlaktaki 3+1 satılmış. o ev iyi değildi. hangi enayi aldı acaba?

    yahu sanane?

    - tuvaleti küçük buranın. mutfak dar. o kadar etmez. terası genişmiş...

    ilk zamanlar ülem dedim, yoksam bu bir kamufle şekli mi? kadınları inceleyip böyle şifreli şifreli yorumlar mı yapıyor?

    sonra bir gün baktım ki adam gümüşhane'deki evleri inceliyor.
    - baba napacaksın gümüşhane'deki evi, dedim. (orayla hiçbir bağımız yok. hatta aynı bölgeden bile değiliz. )

    - olsun kızım, belki bir gün bir tanıdığa lazım olur, dedi.

    çok mantıklı geldi. gümüşhaneli bir tanıdığımız olacak, o kişi gümüşhane'den ev satın almak isteyecek, babama söyleyecek ve babam da ilanı gösterecek. çünkü henüz tanışmadığımız gümüşhaneli tanıdık kendi bakamıyormuş siteye.

    komşumuz bi semtten ev almış. babama anlatıyor. bizimki diyor ki "hee ben o evi biliyom. giyinme odası yok oranın."

    garip adam işte vesselam. hani sahibinden.com'da eviniz varsa ve 13455 kez görüntülendiyse boşuna heyecanlanmayın. babam sizin evleri ezberlemiştir de ondan.
hesabın var mı? giriş yap