• mesleğimin beş paralık edilmesindeki son noktadır.
  • böyle eğitim emekçilerinin hiç kimsenin düzeltmek için bir girişimde bulunmadığı durumları için:

    http://www.birgun.net/bolum-73-yazar-57.html
  • meb'in 657 nolu devlet memurları kanunun 4/b bendine göre istihtam ettiği öğretmenlere denir.
    görev yetki ve sorumluluk açısından kadrolu çalışan öğretmenlere göre aynı şartlar geçerlidir.
    çakılı kadrodur, tayin isteme hakları yoktur (özür durmları hariç) görevde yükselme sınavlarına giremezler.

    saçmadır.
  • öğretmenler arasına nifak tohumları serpen bir uygulamadır. ayrıca sözleşmeli öğretmenlik yapanlardan, bilmemne vergisi kesilmeye başlanacağına dair bir yazı geldi bugün. yaklaşık 50 ytl'yi buluyor kesinti. sinirden çıldırdık cümleten. yök başkanına yüzde 200 zam yapılırken, reva mı bu? sen emeklilik hakkı verme, kıdem verme, öğretmenden sayma ama sömür; sonra da parasını kes!

    fakirden alıp, zengine veriliyor ülkemde. bu işte bir teslik var ama kimsenin sesi çıkmıyor. üstelik tüm bu şartlar altında her şeyin başı olan eğitim sisteminde aksaklık olmaması bekleniyor. aç ayı oynamaz bile kardeşim, nasıl kaliteyi arttırsın? nasıl sınıfta ay sonunu düşünmeden ders anlatsın?

    (bkz: oh ne ala memleket)
  • okul müdürü, ilçe milli eğitim müdürü, şube müdürü gibi meslektaşları tarafından sözleşmenin fes edilebileceğiyle tehdit edilebilen, maaş bordrolarında geçici işçi yazan, bulundukları ilde ve okulda özür grubu dışında tayin isteyemeden çakılı kalan, diğer öğretmenlerin kadroluyum diye kırıtmalarına olanak tanıyan bir güruh insanın yaptığı iş.
  • yarin ertesi gun birileri cikar da televizyonda gazetede " bakin biz tayin hakkida verdik, koruyoruz, destekliyoruz, geliştiriyoruz vs" derse umarim birileri cikip -onbinlerce kisiye tercih icin yanlizca 15-20 okul acarak mı bunu basardiniz diyerek ovunc kaynagi saydiklari iyilestirme durusunu hakettigi pismanliga cevirir.

    bir digeri her atama doneminde sozlesmeliler en az 10,000 kisi daha fazladan atama yapilmis gibi gostererek halki yaniltmaktan baska bisey degildir. lan o atananlarin yarisi zaten sozlesmeli olarak calismaktaydi..

    ki bence en kotusu sudur ki: once sozlesmeli olarak goreve baslatip zaten olmasi gereken calisma haklarini adim adim, basamak basamak vererek calisani kolelestirmek, devlete karsi olan hakkini isteme direncini zayiflatmak, dilim varmiyor ama kopek etmek, sandık basinda devletim bana haklarimi veriyor, bunlari seviyorum diye dusundurtmekten baska birsey degildir. cabuk unutulur haklarini vermeyeninde zaten aynı mercii oldugu.. bunca zaman yapilan seylerse -bence- bu olmustan baska hicbir ise yaramamistir.

    devlet acisindan uckagit pirim, goz boyama kaynagidir sozlesmeli ogretmenlik. yazık!
  • sözleşmeli öğretmenlerin hükümete bir dilekçesine 'aklın gücünü kullan,kadroya geç' denilerek cevap verilmiştir.peki bu insanlar neyin gücüyle üniversite bitirip öğretmen oldular diye sormak isterim.

    (bkz: http://www.memurlar.net/haber/142169/)
  • bu kasım'a kadar sözleşmeli öğretmenlerin hepsi kadroluya geçirilmeye çalışılıyormuş. umarım başarılı olurlar.
  • bazı illerde sözleşme karşılığı 131,65tl damga vergisi ödeyen öğretmenler bütünü. neden tüm ülke genelinde damga vergisi diye bir şey yoktur da bazı illerde vardır bilinmemektedir.
hesabın var mı? giriş yap