• "bir insana bir seyi ogretmek mumkun degildir. insan kendisi bir seyi ogrenebilir. baskalari sadece ogrenmeye yardimci olabilir."

    swami vivekananda
  • https://youtu.be/4icggfxvueq
    görün de öğrenin nasıl telaffuz edilir...
    sana da namaste trump.
  • batıyı yoga ile tanıştıran kişi olarak da bilinir.
  • hindu ruhani lider ve reformist. 12 ocak 1863 yilinda kalkuta da dogup 4 temmuz 1902 yilinda yine kalkuta da olmu$tur.

    1897 yilinda ramakrishnatarikatı diye birsey kurdu. hocasi sri ramakrishna dir.
  • 12 ocak 1863 - 4 temmuz 1902 tarihleri arasında yaşamış hintli keşiş, filozof, yazar, mistik. asıl adı narendranath datta'dır.

    hindistan, kalküta'da bengalli aristokrat bir ailede dünyaya gelen vivekananda, vedanta ve yoga felsefesinin batı dünyasına tanıtılmasında kilit bir figür olmuştur. aynı zamanda dinler arası farkındalığa yönelik katkıları ve hinduizm'i büyük bir dünya dini hâline getirmesiyle tanınır.

    vivekananda, batı ezoterik gelenekleri, özellikle transandantalizm (aşkıncılık) ve teozofi uyumlu hinduizm'in seçilmiş yönlerinin modern bir yorumu olarak tanımlanan neo-vedanta'nın başat temsilcilerinden biriydi. bu yeni yorum, hindistan'da ve diğer pek çok ülkede yeni bir hinduizm anlayışı oluşmasına neden oldu. yoga, transandantal meditasyon ve diğer hint manevi gelişim biçimlerinin batıda tanınmasının ve geniş kitlelerce kabulünün başlıca nedeniydi. öyle ki geçmişten günümüze "modern hinduların, hinduizm'e dair bilgilerini doğrudan veya dolaylı olarak vivekananda'dan aldıkları" görüşü yaygındır. vivekananda, hinduizm içindeki tüm mezheplerin ve dini ekollerin aynı hedefe giden farklı yollar olduğu fikrini benimsedi. ancak bu görüş, klasik hinduizmi benimseyen dindar kesim tarafından hinduizm'in aşırı basitleştirilmesi nedeniyle eleştirildi.

    vivekananda'nın temel felsefesi ve öğretisi başta klasik yoga ve (advaita) vedanta olmak üzere hindu düşüncesinin çeşitli fraksiyonlarının sentezine dayanıyordu. doğu felsefesi bazında geliştirdiği maneviyatçı model, brahmo samaj [brahmonizm adlı monoteistik toplumsal yapılanmayı ve bu yapının tüm bileşenlerini ifade eden kombine terim] ile işbirliği yapan üniteryen misyonerler aracılığıyla evrenselcilik gibi batılı fikirlerden de etkilendi. ilk inançları, amorf (formsuz) bir tanrı'ya olan inancı ve putperestliğin reddini içeren brahmo (hindu tek tanrıcı akımı) kavramları tarafından şekillendirildi ve "dinamik ve rasyonelize" şekilde upanişadların ve vedanta'nın seçici ve modernist bir yorumuyla güçlü bir şekilde renklenen tek tanrılı bir teoloji biçimlendi. bu dünya görüşü, "ilahi olanın, sosyal statüden bağımsız olarak tüm insanlarda var olduğunu" ve "ilahi olanı insan ve diğer her varlığın özü olarak görmenin sevgiyi, sosyal uyumu ve doğayı korumayı teşvik edeceği" fikrini yayıyordu.

    vivekananda'nın genel başarısı batı'da vedanta merkezlerinin kurulmasını sağlamasıydı. vivekananda, geleneksel hindu fikirlerini ve dindarlığını, aşkıncılık ve yeni düşünce gibi batı ezoterik gelenekleri ve hareketlerinden özellikle etkilenen ve bunlara aşina olan batılı izleyicilerinin mental gereksinimlerine ve anlayışlarına uyarladı. hindu dindarlığını uyarlamasındaki önemli bir unsur, patanjali'nin yoga vecizelerinin yorumlarına yaslanan raja yoga'yı içeren "dört yoga" modelini tanıtmasıydı. bu öğretiler, takipçilere modern batı ezoterizminin merkezinde yer alan ilahi gücü gerçekleştirmek için pratik bir araç sunuyordu.

    vivekananda, hindu sosyal reform hareketlerinde de öncü bir misyon üstlendi ve ingiliz sömürgesi altındaki hindistan'da milliyetçi harekete katkıda bulundu. bugün halen hindistan'da vatansever bir aziz olarak kabul edilir ve ülkede doğum günü ulusal gençlik günü olarak kutlanır.

    vivekananda, hinduizm'in özünün en iyi şekilde advaita vedanta felsefesinde ifade edildiğinin propagandasını yapmıştır. bununla birlikte, gurusu ramakrishna'yı takiben ve advaita (monist/birci) vedanta'nın aksine vivekananda, 'mutlak'ın hem içkin hem de aşkın olduğuna inanıyordu. genel kabule göre vivekananda'nın neo-vedanta'sı "dvaita/düalizm (ikicilik/ikilik) ile advaita, yani monizm durumunu uzlaştırmıştır. vivekananda, vedanta'yı modern ve evrenselci bir yorumla şu şekilde özetler:

    "her ruh potansiyel olarak ilahidir. asli amaç, içsel ve dışsal doğayı kontrol ederek bu kutsallığı içinizde tezahür ettirmek olmalıdır. bunu üzerine çalışarak zihinsel disiplinle yapmak mümkündür. gerçek din budur. doktrinler, dogmalar, ritüeller, kitaplar, tapınaklar ve ibadet yöntemleri ancak ikincil detaylardır."

    ***
    aşağıya kişisel gelişim açısından faydalı olabileceğini düşündüğüm bir derleme ekliyorum:

    * hakikat için her şey feda edilebilir, ancak hakikat hiçbir şey için feda edilemez.

    * bir insan mükemmel olduğunda, başkalarında da mükemmellik görür. kusur gördüğünde bu, kendi zihnini yansıtmasından başka bir şey değildir.

    * ne olduğumuzdan biz sorumluyuz ve kendimizin ne olmasını istiyorsak, onu yapma gücüne sahibiz.

    * bağımlılık sefalettir. bağımsızlık mutluluktur.

    * her zaman şöyle düşünün: ben her zaman saf, her zaman bilen ve her zaman özgürüm. nasıl kötü bir şey yapabilirim? şehvet ve zenginliğin önemsiz cazibesiyle sıradan insanlar gibi kandırılabilir miyim? zihninizi bu tür düşüncelerle güçlendirin. bu kesinlikle gerçek iyiliği getirecektir.

    * bir beden değil, atman'ım (ruh) ve tüm ilişkileriyle, tüm iyiliği ve tüm kötülüğüyle bu evrenin tamamı sadece bir dizi resimden ibaret; tüm bunlar bir tuval üzerine işlenen sahneler ve tüm bunlara tanıklık ediyorum. ruhani yaşama geçişin formülü bu şekilde düşünmek ve yaşamaktır.

    * eğitim, beyninize yerleştirilen ve bir ömür sindirilmeden orada biriken bilgi miktarı değildir. eğitim ve edinilen bilgi; hayat kurucu, karakter yapıcı, fikirleri özümseyici nitelikte olmalıdır. eğer değerli bir fikri özümsemiş ve karakteriniz hâline getirmişseniz, bütün bir kütüphaneyi ezbere bilen herhangi bir insandan daha fazla eğitime sahipsiniz demektir.

    * tanrı, gücü sayesinde sistemlerin kaostan evrimleştiği, bir süreliğine çalıştırıldığı ve tekrar yok edildiği, kozmosta her an her yerde daima aktif olan takdirdir.

    * herhangi bir iş yaparken, ötesinde bir şey düşünmeyin. bunu ibadet olarak, en yüksek ibadet olarak yapın ve tüm yaşamınızı şimdilik buna adayın.

    * tanrı ile şeytan arasındaki fark bencil olmak ile bencil olmamaktan başka bir şey değildir. şeytan da tanrı kadar çok şey bilir, tanrı kadar güçlüdür; sadece onu şeytan yapan kutsallığa sahip değildir. aynı fikri modern dünyaya uygulayın: kutsallık olmaksızın aşırı bilgi ve güç, insanları şeytan yapar.

    * sonlu şeylerle dolu olan bu dış dünyada sonsuz'u görmek ve bulmak mümkün değildir. sonsuz, yalnızca sonsuz olan şeyde aranmalıdır ve bizimle ilgili sonsuz olan tek şey içimizdeki şeydir, kendi ruhumuzdur. ne beden, ne zihin, ne düşüncelerimiz, ne de etrafımızda gördüğümüz dünya sonsuz değildir.

    * kötü arkadaşlardan daima uzak durulmalıdır; çünkü bunlar şehvet ve öfkeye, yanılsamaya, amacın unutulmasına, iradenin yok olmasına (sebat eksikliği) ve her şeyin yok olmasına yol açar.

    * etrafımızda algıladığımız her şey, atomdan insana, maddenin hissiz, cansız parçacığından yeryüzündeki en yüksek varlık olan insan ruhuna kadar özgürlüğe doğru mücadele etmektedir. tüm evren aslında bu özgürlük mücadelesinin bir sonucudur.

    * dünyayı bizim için olduğu gibi yapan şey kendi zihinsel tutumumuzdur. düşüncelerimiz her şeyi güzelleştirir, düşüncelerimiz her şeyi çirkinleştirir. tüm dünya kendi zihnimizdedir. her şeyi uygun ışık altında görmeyi öğrenin.

    * bizi ruhen güçlü kılma eğiliminde olan yardım en yüksek yardımdır, ondan sonra entelektüel yardım gelir ve ondan sonra da fiziksel yardım gelir.

    * eğer gerçekten saf ve manevi olarak güçlüyseniz; siz, tek bir kişi, tüm dünyaya eşdeğersiniz.

    * insan doğasını anlamak en yüksek bilgidir ve ancak bunu bilerek tanrı'yı tanıyabiliriz. aynı zamanda tanrı bilgisinin en yüksek bilgi olduğu ve ancak tanrı'yı bilerek insan doğasını anlayabileceğimiz de bir gerçektir.

    * büyük işler, uzun süreli yoğun ve ısrarlı bir çaba gerektirir. düzgün bir karakter binlerce tökezlemeyle şekillenmelidir.

    * hiçbir şey arzulamayan ve arzulara kapılmayan kişi için doğanın çok yönlü değişimleri güzellik ve yüceliğin yekpare panoramasına dönüşür.

    * bencil olmamak, tamamen özverili olmak kurtuluşun kendisidir; çünkü insan ölür ve geriye yalnızca içindeki tanrı kalır.

    *eğitim, zihni bir sürü sahte gerçekle doldurmak değildir. enstrümanımızı mükemmelleştirmek ve kendi zihnimizin tam hâkimiyetini elde etmek eğitimin ideali olmalıdır.

    * sadece hiçbir şey istemeyenler doğa'nın efendileridir.

    * tüm günahların ve tüm kötülüklerin tek bir kelimede özetlenebileceğini bilin: zayıflık. tüm kötülüklerin itici gücü zayıflıktır; insanların başkalarına zarar vermesine neden olan zayıflıktır; gerçekte olmadıkları şeyleri göstermelerine neden olan zayıflıktır. gerçekte ne olduklarını bilmelerine izin verin.

    * hata, gerçekte ölümsüz olan ruh olduğu halde bedene tutunmamızdır.

    * kimya, diğerlerinin kendisinden çıkarılabileceği bir element bulunduğunda gelişmeyi durdurur. fizik, tüm diğerlerinin tezahürü olduğu bir kuvvet bulunduğunda ilerlemeyi durdurur. dolayısıyla hinduizm'de olduğu gibi birliğe ulaşıldığında din de ilerlemeyi durdurur.

    * insanlar neden bu kadar korkuyor? cevap, kendilerini çaresiz ve başkalarına bağımlı hale getirmiş olmalarıdır. çok tembeliz, hiçbir şeyi kendimiz yapmak istemiyoruz. kişisel bir tanrı, bir kurtarıcı ya da bir peygamberin bizim için her şeyi yapmasını istiyoruz.

    * iyimser bir mizaç geliştirmeli ve her şeyin içinde yatan iyiliği görmeye çalışmalıyız. oturup bedenlerimizin ve zihinlerimizin kusurları için ağıt yakarsak, hiçbir şey kazanamayız; ruhumuzu yukarıya taşıyan şey, olumsuz koşulların üstesinden gelmek için göstereceğimiz kahramanca çabadır.

    * neye inanırsanız, o olursunuz. eğer kendinizin bilge olduğuna inanıyorsanız, bilge olacaksınız. bu yolda sizi engelleyecek hiçbir şey yoktur.

    * hiç kimse bir başkası tarafından gerçekten eğitilemez; her birimiz kendi kendimize öğretmek zorundayız. dışarıdan gelen öğretmen yalnızca, bir şeyleri anlamamıza yardımcı olan içimizdeki öğretmeni uyandıran bir öneri sunar.

    * en büyük din, kendi doğanıza karşı dürüst olmaktır. kendinize inanın.

    * nesnel olanı yöneten öznel dünyadır. özneyi değiştirirseniz nesne de değişecektir; kendinizi arındırırsanız dünya da arınacaktır.

    * istediğiniz yolu izleyin; istediğiniz peygamberi takip edin; ama yalnızca kendi doğanıza uygun olan yöntemi benimseyin, böylece ilerleyeceğinizden emin olabilirsiniz.

    * içinde olmadığımız şeyin dışını da göremeyiz. minyatür bir motor için devasa bir motor neyse, evren de bizim için odur ve bu nedenle minyatür motordaki herhangi bir hatanın belirtisi, devasa olanda sorun olduğunu düşünmemize yol açar.

    * tanrı, ruhsal aydınlanma için yürekten ve ruhen mücadele ettiğini gördüğü kişilere karşı çok merhametlidir. ama hiçbir mücadele vermeden boş durursanız, o'nun lütfunun asla gelmeyeceğini göreceksiniz.

    * isa'nın sözlerini hatırlayın: "iste, sana verilecektir; ara, bulacaksın; kapıyı çal, sana açılacaktır." bu sözler kelimesi kelimesine doğrudur, şekil ya da kurgu değildir. bu sözler, tanrı'nın bu dünyaya gelmiş en büyük oğullarından birinin yüreğinden akan kanın dışa vurumuydu; tanrı'nın kendisini hissetmiş ve gerçekleştirmiş; tanrı'yla konuşmuş, tanrı'yla yaşamış, sizin ya da benim bu binayı gördüğümüzden yüz kat daha yoğun bir şekilde tanrı'yla yaşamış bir adamın idrakinin meyvesi olarak gelen sözlerdi.

    * tanrı'yı ödül umuduyla sevmek iyidir, ama tanrı'yı sevgi uğruna sevmek daha iyidir; ve dua şöyle devam eder: ya rab, ben ne mal, ne evlat, ne de ilim istiyorum. eğer senin isteğin buysa, doğumdan doğuma gideceğim. ama bana şunu bağışla, seni ödül umudum olmadan sevebileyim, 'sevgi' uğruna bencilce sevebileyim.

    * güç, bu hayatta çok istediğimiz şeydir, çünkü günah ve keder dediğimiz şeyin tek bir nedeni vardır, o da zayıflığımızdır. zayıflıkla birlikte cehalet, cehaletle birlikte de sefalet gelir.

    * ruhumuz ilahi olan'ın bir kıvılcımıdır. saf ve mükemmeldir. kötü eylemler yalnızca ruhumuzun gerçek doğasına dair görüşümüzü engeller. iyi eylemler sayesinde bu mükemmelliğin yeniden bilincine varabiliriz.

    * genişleme yaşamdır, daralma ölümdür. sevgi yaşamdır, nefret ölümdür.

    * hiçbir şey istemeyin; karşılığında hiçbir şey istemeyin. vermeniz gerekeni verin; bu size geri dönecektir, ama şimdi bunu düşünmeyin.

    * başkalarından iyi olan her şeyi öğrenin ve kendi yöntemlerinizle özümseyin; fakat asla başkalarına dönüşmeyin.

    * öğrenmeniz gereken ilk ders budur: dışarıdaki hiçbir şeyi lanetlememeye, suçu dışarıdaki hiç kimseye yüklememeye kararlı olun, uyanın, suçu üstlenin. bunun her zaman doğru olduğunu göreceksiniz. kendinizi bilin, kendinize sahip çıkın.

    * gerçek din; ne söz ne doktrin ne teori ne de mezhepçiliktir. ruh ile tanrı arasındaki ilişkidir. din, tapınaklar inşa etmek, kiliseler kurmak ya da kamuya açık ibadetlere katılmaktan ibaret değildir. kitaplarda, sözlerde, konferanslarda ya da örgütlerde de bulunmaz. din, idrak etmekten ibarettir. din, duymak ya da kabul etmek değil, olmak ve oluşmaktır; tüm ruhun inandığı şeye dönüşmesidir. bunun için,
    tanrı'nın farkına varmalı, tanrı'yı hissetmeli, tanrı'yı görmeli, tanrı'yla konuşmalıyız. işte din budur.

    * kişi siyasi ve sosyal bağımsızlığını kazanabilir, ancak tutkularının ve arzularının kölesi olursa, gerçek özgürlüğün saf sevincini hissedemez.

    * insanın dünyadaki deneyimi onun manevi girdaptan çıkmasını sağlamak içindir.

    * zihin bedenin süptil (ince) bir parçasıdır. bu nedenle zihninizde ve kelimelerinizde büyük bir gücü muhafaza etmelisiniz.

    * her ruh bir yıldızdır ve tüm yıldızlar sonsuz gökyüzünde, tanrısal ruhta yer alır.

    * ruh, tüm düşüncelerimizin, fiziki eylemlerimizin ve tüm diğer her şeyin nedenidir; ama ışığını her şeye dağıtmasına karşın, iyi ya da kötü, haz ya da acı, sıcak ya da soğuk; özetle doğanın tüm ikiliklerinden münezzehtir.

    * bir başkasının bizi mutlu etmesini istediğimiz sürece köleyiz demektir.

    * ne ekersek onu biçeriz. kendi kaderimizi kendimiz çizeriz. rüzgâr esiyor; yelkenleri açık olan gemiler onu yakalıyor ve yollarına devam ediyor, ama yelkenleri kapalı olanlar rüzgârı yakalayamıyor. bu rüzgârın suçu mu? kendi kaderimizi kendimiz çizeriz.

    * gerçek ilerleme yavaş, ama emin adımlarla gerçekleşir.

    * dünyada işler hiçbir zaman iyiye gitmez; oldukları gibi kalırlar. kendimizde yaptığımız değişikliklerle daha iyiye gidecek olanlar bizleriz.

    * acıtsa da acıtmasa da gerçeği cesurca söyleyin. asla zayıflığa boyun eğmeyin. eğer hakikat insanlar için çok fazlaysa ve onları süpürüp sürüklüyorsa, bırakın gitsinler; hatta ne kadar çabuk giderlerse o kadar iyidir.

    * beyninizi yüksek düşüncelerle, en yüksek ideallerle doldurun, bunları gece gündüz önünüze koyun ve düşünün. sonunda iyilikler ve güzellikler ortaya çıkacaktır.

    * kalbiniz ve beyniniz arasındaki çatışmada, kalbinizin sesini dinleyin.

    * ne kadar çok dışarı çıkar ve başkalarına iyilik yaparsak, kalplerimiz de o kadar arınacak ve tanrı da kalplerimizde tezahür edecektir.

    * evrendeki tüm güçler zaten bizim. gözlerimizi ellerimizle kapatıp karanlık diye yakınanlarız biz.

    * maddi olan ve olmayan nedir? dünya bir amaç ve tanrı da bu amaca ulaşmak için bir araç olduğunda bu, maddeseldir. tanrı amaç olduğunda ve dünya yalnızca bu amaca ulaşmak için bir araç olduğunda ise maneviyat başlamış demektir.

    * manushya (insan) manas (zihin) sahibi bir varlıktır; ve düşünme gücü ortadan kalkar kalkmaz, bir hayvandan farksız hâle gelir.

    * tepki verdiğimiz anda köle hâline geliriz. biri beni suçluyor ve ben de ona öfke şeklinde tepki veriyorum. işte şimdi, onun yarattığı küçük bir titreşim beni bir köle hâline getirdi.

    * ne para ne isim ne şöhret ne de öğrenim; farklılığın katı duvarlarını yıkan şey sadece 'karakter'dir.

    * evrende yalnızca tek bir ruh vardır. 'sen' ya da 'ben' diye bir şey yoktur; tüm çeşitlilik mutlak birlik, tek sonsuz varoluş - tanrı - içinde birleşmiştir.

    * en yüce görevimiz - fiziksel, zihinsel ve ruhsal - özgürlüğe doğru ilerlemek ve başkalarının da bunu yapmasına yardımcı olmaktır.
    * hayatı sadece başkaları için yaşayanlar gerçekten yaşar, geri kalanlar ise diriden çok ölüdürler.

    * acı çekmemizin yegâne sorumlusu biziz, başka hiç kimse değil. etkiler de, sebepler de biziz.

    * unutmayın, öğrenmenin hiçbir değeri yoktur. hepiniz öğrenme konusunda yanılıyorsunuz. bilginin tek değeri zihnin güçlendirilmesi, disipline edilmesidir.

    * hiçbir zaman bir insana umutsuz olduğunu söylemeyin, çünkü o sadece yeni ve daha iyi alışkanlıklarla kontrol edilebilecek bir karakteri, bir alışkanlıklar paradigmasını temsil eder. karakter, tekrarlanan alışkanlıklardır ve sadece tekrarlanan alışkanlıklar karakteri düzeltebilir.

    * gerçek özgürlük sadece istediğinizi yapmak değil, aynı zamanda istediğinizi yapmamaktır.

    * öfkeye, nefrete ya da başka herhangi bir tutkuya kapılan kişi çalışamaz; yalnızca kendini parçalara ayırır ve iyi bir eylemde bulunamaz. en büyük işi yapan sakin, bağışlayıcı, dengeli zihindir.

    * öfkelenen bir kimse asla büyük bir iş yapmaz ve hiçbir şeyin öfkelendiremediği biri çok şey başarır.

    * ne kadar kötü olursa olsun, asla başkalarının hataları hakkında konuşmayın. bununla hiçbir şey kazanılmaz. birinin hatası hakkında konuşarak ona asla yardım edemezsiniz; ona zarar verirsiniz ve aynı zamanda kendinizi de yaralarsınız.

    * deneyim, sahip olduğumuz tek öğretmendir. hayatımız boyunca konuşabilir ve akıl yürütebiliriz, ama kendimiz deneyimlemeden gerçeğin tek kelimesini bile anlayamayız.

    * tanrı'dan güç istediğimde bana yüzleşmem gereken zor durumlar verdi, tanrı'dan zekâ ve fiziksel güç istediğimde bana hayatta çözmem gereken bulmacalar verdi, tanrı'dan mutluluk istediğimde bana bazı mutsuz insanları gösterdi, tanrı'dan zenginlik istediğimde bana çok çalışmam gerektiğini gösterdi, tanrı'dan iyilik istediğimde bana çok çalışmam için fırsatlar gösterdi, tanrı'dan huzur istediğimde bana başkalarına nasıl yardım edeceğimi gösterdi, tanrı bana istediğim hiçbir şeyi vermedi; ihtiyacım olan her şeyi verdi.

    * birinin karakterini gerçekten değerlendirmek istiyorsanız, onun büyük performanslarına bakmayın; onu en sıradan işleri yaparken izleyin.

    * mücadele eden, hiç denememiş olandan daha iyidir.

    * herkes akışa uyar; ama akışa karşı çıkan kişi hayatta dikkate değer biri hâline gelir.

    * zayıflığın çaresi zayıflık üzerine düşünmek değil, güçlü olmak üzerine düşünmektir.

    * korku ölümdür, korku günahtır, korku cehennemdir, korku adaletsizliktir ve korku yanlış yaşamdır. dünyada var olan tüm olumsuz düşünce ve fikirler bu kötü korku ruhundan kaynaklanmaktadır.

    * tanrı'yı kendi yüreklerimizde ve yaşayan her varlıkta göremezsek, o'nu bulmak için nereye gidebiliriz?

    * şimdiki zaman geçmişteki eylemlerimiz tarafından, gelecek ise şimdiki zaman tarafından belirlenir.

    * dizginlenen her tutku dalgası sizin lehinize bir dengedir. bu nedenle, tüm gerçek ahlâklarda olduğu gibi, öfkeye öfkeyle karşılık vermemek çok iyi bir yaklaşımdır.

    * bütün mesele zihni disipline etmektir.

    * tamamen teslimiyetçi, tamamen kayıtsız olun; ancak o zaman gerçek bir iş yapabilirsiniz. hiçbir göz gerçek güçleri göremez; biz sadece sonuçları görebiliriz. kendinizi bir kenara bırakın, unutun; bırakın tanrı çalışsın, bu o'nun işidir.

    * insanın doğal olarak yukarıya bakan tek hayvan olduğu söylenmiştir; diğer tüm hayvanlar doğal olarak aşağıya bakar. yukarı bakmak, yukarı çıkmak ve mükemmelliği aramak bir bakıma kurtuluş olarak adlandırılan şeydir ve bir insan ne kadar erken yükselmeye başlarsa, kendini kurtaracak olan bu hakikat fikrine doğru bir yolculuk başlar.

    * saflık, sabır ve azim başarının ve her şeyden önce sevginin üç temel unsurudur.

    * ne arayın ne de kaçının; ne gelirse onu alın. hiçbir şeyden etkilenmemek özgürlüktür. yalnızca tahammül etmeyin; zihnen bağımsız olun.

    * mükemmel samimiyet, kutsallık, muazzam bir zekâ ve her şeyi fetheden bir irade. bu nitelikleri haiz sadece bir avuç insan tüm dünyada manevi bir devrim yapabilirdi.

    * tüm hakikat ebedidir. hakikat kimsenin malı değildir; hiçbir ırk, hiçbir birey onun üzerinde özel bir hak iddia edemez. hakikat tüm ruhların doğasıdır.

    * aşırı bağlılık ortaya çıktığında, insan kendini kaybeder, artık kendisinin efendisi değil, kölesidir.

    * öğrenme ve bilgelik sadece yüzeysel parıltılardır, ama tüm gücün merkezi kalptir.

    * bir insan neden ahlâklı olmalıdır? çünkü bu onun iradesini güçlendirir.

    * her başarılı kimsenin arkasında muazzam bir dürüstlük, muazzam bir samimiyet vardır ve hayattaki önemli başarısının nedeni de budur. böyle bir kişi, pek diğerkâm olmayan, bencil biri de olabilir; fakat yine de buna doğru eğilim göstermiştir. eğer tamamen bencil olmasaydı, buddha'nın ya da mesih'in başarısı kadar büyük bir başarı elde etmiş olurdu. bencil olmama derecesi her yerde başarının derecesini belirler.

    * başarınız elde ettiklerinizle değil, ne olduğunuzla, nasıl yaşadığınızla ve hangi eylemleri gerçekleştirdiğinizle ölçülür. bu nokta üzerinde iyi düşünün ve büyük mutluluğun yolunu bulun.

    * en büyük güç düşünce gücünden kaynaklanır. evrende bir unsur ne kadar inceyse, o kadar güçlüdür. bu bağlamda düşüncenin sessiz gücü insanları uzaktan bile etkiler, çünkü zihin tek olduğu kadar çoktur. evren bir örümcek ağıdır; zihinler ise örümceklerdir.

    * bilginiz varsa ve bir kimseyi zayıf görürseniz, sakın onu kınamayın. onun seviyesine inin ve yapabiliyorsanız ona yardım edin; çünkü onun gelişmesi gerekmektedir.

    * her seferinde tek bir şey yapın ve onu yaparken diğer her şeyi dışlayarak tüm ruhunuzu ona verin.

    * saflık, sabır ve azim tüm engellerin üstesinden gelir. dünyada tüm büyük işler acele etmeden yavaş yavaş yapılmıştır.

    * bir ulusun ilerlemesini gösteren en iyi gösterge, kadınlarına yönelik muamelesidir.

    * bilginin faydaları ancak pratikte sınanabilir.

    * kendi yanlışlarınız için başka kimseyi suçlamayın, çünkü cahillerin hatasına düşersiniz.

    * organlar at, zihin dizgin, akıl arabacı, ruh binici ve beden de arabadır.

    * kimseden nefret etmeyin, çünkü sizden çıkan nefret uzun vadede size geri dönecektir. eğer severseniz, bu sevgi size geri dönecek ve çemberi tamamlayacaktır.

    ...
    edit: güncelleme.
  • "meditation can turn fools into sages but unfortunately fools never meditate."
    ~swami vivekananda
  • hindistan'da budizmin nasıl zayıfladığı üzerine:

    "çok eski zamanlarda bu türk ırkı hindistan'ın batı eyaletlerini defalarca fethetmiş ve geniş krallıklar kurmuştur. ya budisttiler ya da hindistan topraklarını işgal ettikten sonra budist oldular. keşmir'in eski tarihinde bu ünlü türk imparatorlarından - huşka, yuşka ve kanişka - bahsedilmektedir. mahayana adı verilen kuzey budizm okulu'nu kuran kişi bu kanişka'dır. uzun bir süre sonra, çoğunluğu muhammediliği (islam) benimsemiş ve orta asya'nın kandhar ve kabil gibi başlıca budist merkezlerini tamamen harap etmişlerdir. muhammedi dinine geçmeden önce, fethettikleri ülkelerin ilmini ve kültürünü özümserler ve diğer ülkelerin kültürünü asimile ederek medeniyeti yaymaya çalışırlardı. fakat muhammedi olduklarından beri, içlerinde sadece savaş içgüdüsü kalmıştır; öğrenme ve kültürün en ufak bir kalıntısına sahip değillerdir; tam tersine, egemenlikleri altına giren ülkelerin uygarlıkları yavaş yavaş yok olmuştur. modern afganistan'ın ve kandhar'ın vs. birçok yerinde budist ataları tarafından inşa edilmiş harika stupalar, manastırlar, tapınaklar ve devasa heykeller hala mevcuttur. türklerin karışması ve muhammediliğe geçmeleri sonucunda bu tapınaklar vs. neredeyse harabeye dönmüştür ve şimdiki afganlar ve müttefik ırklar o kadar medeniyetsiz ve cahil hale gelmişlerdir ki, bu eski mimari eserleri taklit etmek bir yana, bunların cinler vs. gibi doğaüstü ruhların eseri olduğuna inanmaktadırlar!" - swami vivekananda
  • maya ve yanılsama isminde türkçe'ye tercüme edilmiş, bir nevi anlatı niteliği taşıyan konuşmalardır. burada da denildiği üzere #4756753 hocasıdır. kali yuga ya bağlıdır. vivekananda içinse vedic tales anlatıcısı demek daha doğru olur.

    cemil meriç de * isimli eserinde çokça söz eder.

    vivekananda şöyle der;
    ''sonra çarpıcı ölüm gerçeği var. bütün dünya ölüme doğru
    sürükleniyor; her şey ölüyor. tüm ilerlemelerimiz, kendimizi beğenmişliğimiz, reformlarımız, lüksümüz, refahımız, bilgimiz aynı akıbete uğrayacak - ölüm. bu kesin. şehirler kurulur ve dağılır, imparatorluklar yükselir ve düşer, gezegenler parçalara ayrılıp dağılır ve toza dönüşür, başka gezegenlerin atmosferine karışır. ezelden beri bu hep böyle oluyor. ölüm her şeyin sonudur. ölüm hayatın, güzelliğin, refahın, gücün ve erdemin de sonudur. ermişler de ölüyor günahkarlar da, krallar da ölüyor dilenciler de. hepsi ölecekler ama yine de herkes hayata sıkı sıkı tutunuyor. nedenini bilmiyoruz ama hayata tutunuyoruz; bundan vazgeçemiyoruz. işte maya budur.''

    benzeri tümceleri (bkz: the zero theorem) yapımda da görürüz:

    ''er ya da geç, ister dilenci ol ister kral, her şeyin sonunda ölüm vardır.''

    kitabında ve hayatı batıya taşıyıp, bir dönemki riyazetleri bırakıp; vedanta'yı batıya tanıtmasındaki rolüyle bilinir.
  • "özgürlük, bilgisizliğin ortadan kaldırılmasından başka bir şey değildir ve bilgisizlik, ancak onun özüne hükmedildiğinde ortadan kaldırılabilir."

    swami vivekananda
hesabın var mı? giriş yap