swingers

• takım halinde eğleşmeye çıkıp; bar, bar dolaşan genölerin klasik bir taksim gecesini anlatır gibi bir film. konuşma aralarında çok güzel sataşmalara, minik ithaflara rastlamak mümkün. reservoir dogs sahnesi ise filmi yarıcı filmler arsına sokmaya yeter.
• los angeles'ta issiz bir grup aktor arkadasin ortamlara takilma cabalarinin filmidir. barlarda ve kumar salonlarinda figuransiz falan gercek ortamlarda cekilmistir. bir grup arkadasin tasarlayip cok dusuk bir butceyle kotardiklari tam anlamiyla kanka isi.
  film kismen jon favreau'nun kendi hayat hikayesinden uyarlanmis. los angeles'a geldiginde vince vaughn'la takilmak istememesine ragmen vince vaughn kendisini arar, zorla boyle ortamlara sokmaya falan calisirmis. jon favreau da bu iliskiyi biraz da abartarak filme almis. sadece arkadasina kiyak olsun diye oynadigi bu filmle vaughn'un kaderi degismis ve kendisi unlu olmus.
• jedi mind-shit esprisi ile gönüllerde taht kuran senin benim gibi bir film.
• the mandalorian'ın ikinci sezon yönetmenlerinden karizmatik isimli jon favreau'yu başrolde gördüğümüz 96 yapımı film.
  
  iddiasız, tatlıkomik, doğal, bağımsız film gibi film. tarantino'ya selam çakan bir filmde müziklerin güzel olması hoştu, güzel pazarlar dilerim
• 96'da torrent neyim yok tabi, isim verirken korsancıların çilesini düşünmemişler. bir siteye swingers yazmayagör, elin yüzün porno içinde kalıyor arkadaş. aralarından kirlenmeden çıkıp indirebilirsen yalnız, o vakit uğraştığına değiyor. adamsın mikey, kardeşimsin.
• muhteşem iyi film. geçmişin, arkadaşların, hislerin ve sen. tam manasıyla moral veren harika işlenmiş duygular barındırıyor. 1996 yapımı olması ayrı güzel. muzikler, danslar ve ortam şahane. kimine göre klişe ama bence doğru anlatılmış ilişkiler ve eglenceli olaylar aktarılmış.
  sizi, direkt, mal mal barlarda dolaştiginiz o zamanlara götürüyor, dostlarinizla yaptiginiz bitmek bilmeyen bomboş geyikleri sohbetleri hatırlatıyor bu film. ulan bir arkadasim var, hic unutmam bardan kız kaldırıp numarasini aldı ki bu adam hayatı boyunca bir(rakamla 1) çıktığı olan bir sap. nasıl yaptı biz de anlamamıştık, adam barın ortasında hunharca dans etmişti bir de hatunla. ertesi sabah uyanir uyanmaz kıza mesaj attı. kiz tabi bunu tanimadı. üstüne hatun buna, "sen bilkentte okuyan çocuk degil misin?" diye cevap atti. bizim oğlan da, "yok ben ankara universitesi veteriner fakültesinden bay x." diye mesaj yazdı. ulan o sabah o kahvaltida ne gülmüştük. keza film bu ve benzeri hikayeleri getiriyor gözünüzün önüne salak salak sırıtıyorsunuz. e haliyle bir de erasmus ve benzeri olaylara girip filmdeki yabanci kavramı kıvamında gezdiyseniz ve aynen bu tarz arkadaslariniz varsa acayip keyifli bi hal aliyor film. çok çok özel.
• cape town'daki en sahane jazz klubudur.
  
  mesajlar uzerine sonradan gelen edit: hahah, sifreli yazmadim yahu, iciniz ne fesat! cidden jazz klubudur.
• 90'ların küçük güzel filmlerinden. alemlere akıyoruz hacı ekolünü eski sevgili sendromu ile birleştirip gayet samimi biçimde anlatmışlar, heather graham de cabası.
• ing. eş değiştirenler. brüno'nun erkek olma yolunda takıldığı son atraksiyonlardan biridir.
• los angeles melrose'da bir diner. gecenin körüne kadar açık. bir nevi amerikan bambisi.