• kimi zaman saykodelik senfoni diye anlandırdığım manyaklık. 4. bölümü sol minör takıntımın da etkisiyle dinlemeye doyamadığım bir bölüm. ahh o 4. bölüm! 4. bölümü yazılmış tüm senfoniler içinde üzerimde dayak yemişlik ve hayranlıkla karışık bir etki bırakanlardandır.
    bu manyak şey romantik dönemin fazlasıyla ötesinde bir manyaklığa sahip. böyle bir eser ancak 1920'lerden sonra falan çıkabilirdi uğraşılsa.
    kesinlikle bir dönüm noktası, fakat olması gerekenden çok erken...
  • 5. bölümü the shining filminin açılış jeneriğinde kullanılmıştır ve bu müthiş eser seyircinin daha film başlar başlamaz filmin gerilimli atmosferine girebilmesinde büyük pay sahibidir.
  • lso players on berlioz symphonie fantastique

    "one of the greatest conductors of berlioz's music, sir colin davis presents a sensational reading of the composer's symphonic masterpiece. the recording captures the breathless exhilaration of the live performances to perfection."

    https://soundcloud.com/…rlioz-symphonie-fantastique

    (bkz: lso)
    london symphony orchestra
  • öyle bir senfoni düşünün ki, 2. bölümü şimdiye kadar yazılmış en güzel vals temasına sahip olsun.
    biraz abartılı gelebilir ancak gerçekten de büyüleyici bir müzik ve orkestrasyon. adam çift arp kullanılıyor lan 1828 yılında yazdığı eserde! ravel misin be adam?

    berlioz belki literatüre çok fazla eser katmış bir besteci olamadı ama tek başına fantastik senfoni bile onu ilah yapmaya yetti. paganini onun için ''yaşayan en büyük besteci'' demişti. zamanın ötesindeki kompozisyon tekniği ve orkestrasyonu ancak ölümünden sonra hak ettiği değeri görebildi. yazdığı eserleri hiçbir şef anlayamadığı için ancak kendisi doğru dürüst yönetebiliyordu. richard strauss, mussorgsky, korsakov, liszt gibi besteciler berlioz'un yazdığı treatise on instrumentation adlı orkestrasyon ve enstrüman bilgisi kitabıyla yetiştiler, üzerinde çalıştılar. hatta strauss, bazı eklemeler yaparak kitabı sonradan revize etti. bu adama modern orkestranın, geç romantizmin babası denmez de ne denir?

    şahsi anlamda berlioz'un dehasını bu kadar geç keşfettiğime üzülüyorum. onun döneminde ancak ve sadece beethoven daha uzun yaşasaydı symphonie fantastique, harold en italie ya da efsanevi grande messe des morts gibi ultra esnek dokusal, formal ve tonal anlayışta müzikler yazabilirdi.(sanırım)
  • dinlediğim en harika senfonilerden
  • hector berlioz 1827 yılında, hayatını değiştiren, shakespeare’in hamlet oyununun bir gösterisine gitti. ophelia başrolünü oynayan irlandalı kadın oyuncu harriet smithson’a deli gibi aşık oldu ve çılgınca kur yapmaya başladı. fakat smithson tarafından reddedilen bu histerik adam; sonunda 19. yy. en önemli eserlerinden olan bu yapıtı ortaya çıkardı (1830).

    -----spoiler-----

    eser, güzel bir hizmetçiye vurulmuş, afyonu aşırı doz alarak intihar etmeye çalışan genç, hırslı bir bestecinin hikayesini anlatır. hemen ölmek yerine, parçanın beş bölümüyle çakışan beş yoğun halüsinasyona yuvarlanır: önce aşkıyla karşılaşır ve arzuyla baştan çıkar, sonra bir baloda onu dans ederken görür, daha sonra bir çayırda sessiz bir sahne gelir, sonra sevdiğini öldürür ve giyotinle idam edilir; sonunda bestecinin vücudu, ölü aşkının iğrenç bir şekilde tekrar göründüğü cadıların sebt gününde ölü için söylenen ortaçağ şarkısı “dies irae”ye eşlik ederek çalkalanır.

    --------spoiler--------

    fantastik senfoni’de, her bölümünde yeni müzikal biçimlerde tekrarlanan, sevileni temsil eden basit, cezbedici bir melodi esasına dayanan, devrim niteliğindeki idee fixe tekniği kullanılır. berlioz’un harriet’in hayaline saplantılı olduğu ölçüde senfonisi de bu temaya saplantılıdır.

    yıllar sonra nihayet, berlioz ve harriet bir şekilde evlenirler. fakat soğumuş, geç kalmış aşkları ne yazık ki uzun sürmez ve ayrılırlar.

    edit: imla.
hesabın var mı? giriş yap