• vital signs denilen bir sarkiyi yorumlamislar,gercekten sarki oturup onlerinde diz cokmus. bu adamlar sarkilari oyle bir yapiyorlar ki sarki sanki onlara itaat ediyor.
  • adettendir, söylemek zorundayım: ilk ben dinledim!!!

    tabii ki ilk ben dinlemedim. ama dinleyeli çok uzun zaman oldu ve ilk dinlediğim şarkı elephant'dı. bir arkadaşım önermişti çok ama çok sevdim. abartmayayım 3-4 sene boyunca sadece tame impala dinledim. çok seviyorum.

    şöyle bakarsak, tame impala'nın müziği çok değişti. biraz da ani bir değişim oldu bu. baktığınız zaman tame impala müzik hayatına bolca fuzz, distort edilmiş gitar efektleriyle, tabiri caizse biraz sert müzik yaparak başladı. sonra feels like we only go backwards gibi çok hit olmuş bir şarkı yaptılar. kötü bir şarkı değil kesinlikle ama bir mind mischief de değil bana göre.

    bu hit kevin parker abiyi çok etkilemiş olacak ki bundan sonra çıkan şarkılar, albümler bu şarkının üzerine biraz daha 80'ler katmanı atılmış gibi oldu. bence pet shop boys, air gibi gruplardan hayli etkilenilmiş. currents'ın çok iyi bir albüm olduğunu düşünüyorum, yeni albümü de sabırsızlıkla bekliyorum ama currents albümünün bir kopyası olursa hayal kırıklığı olacakmış gibi geliyor bana. müzikal transformasyon açısından bir coldplay olursa tame impala, onları tame impala yapan kitlesini kaybeder. belki de çok fazla kitle kazanır ama içleri ferah müzik yapabilirler mi emin değilim.

    yeni albüm hazırlıklarına başlanmış sanırım. lonerism ve currents arasında bir albüm çok tatmin edici olur. ne etliye ne sütlüye yani. bekliyoruz kevin parker. bir de artık türkiye'ye gelseler aşırı mutlu olacağım.
  • içinizde hafiften bir junkie'lik ve amsterdam'da 2 gün tatiliniz varsa, kulaklığınızı takın ve sativanızı yakın;

    feels like we only go backwards

    2010'larda psychedelic/progressive rock olayını dönem dinamiklerine göre düzenlemişler; görsellikten daha fazla yararlanıp, elektronik müzik tonlarıyla baharatlamışlar.

    olmuş mu? e tabiki.
  • bir reklamda duyup bayıldığım grup.

    klipleri rahatsız edici müzikleri ise bir o kadar rahatlatıcıdır. sadece dinlerseniz kafanız uçup gider, izlerseniz anlamsız bir rahatsızlık hissedersiniz.
  • kimseyi dinlerken görmek istemediğim, kendime saklamak istediğim gruptur. (bkz: neden böyle olması)
  • vital signs parcasi dinlenesi gurup.
  • bunları dinlemeye başladığım zamanlarda kliplerinden bi haberdim. ilk izlediğimde ise, başta dinlerken kafamda canlanan görüntülerle hiç alakaları olmaması önce beni hayal kırıklığına uğrattı, ancak sonrasında fark ettim ki kafamda canlanandan daha güzel kliplere sahiplermiş bu parçalar.

    aha bu da ilk izlediğim klip, henüz izlemeyen varsa buyrun.
  • avustralyada sebeke suyuna ne kattiklarini cidden merak ettiren grup. bunlar ve empire of the sun'in ayni yorelerden cikmasi tesaduf degil ya sebeke suyu ya da sahte komur.

    bir de ayik degilseniz ne de guzel dinleniyor herifler...

    yavsak trevor
  • the beatles'tan sonra en efsane grup olmaya aday, avustralyalı saykodelik rock grubu.

    20. yüzyıla baktığımızda enler arasında ilk elvis'i, sonra beatles'ı ,en son da michael jackson ve belki de madonna'yı görürüz. her biri, müziğe getirdikleri farklı soluklarla milyonların kalbinde taht kurmuştur. en iyi sese sahip, en muhteşem enstrümental altyapıyı kullandıkları için mi bu kadar önemlidirler? hayır. ses desen, en başta aretha franklin'i de sayarsın. altyapı desen, en başta pink floyd'u da sayarsın.

    fakat bu adamlar(bir de madonna)reformisttir. ilkleri başarmışlardır, insanların algılarını değiştirmişlerdir. elvis dansıyla, beatles farklı rock türleriyle,(ilk progresif, ilk deneysel, ilk metal, ilk saykodelik) michael jackson günümüzde anladığımız pop müziğiyle, madonna'da pop müziğinde sınırları kaldırmasıyla meşhur olmuştur. milyonlarca kişiyi etkilemişlerdir.

    işte 21. yüzyılda da bu işi başarabileceğine inandığım şu an tek grup var, o da tame ımpala. tame ımpala, kevin parker'ın bir projesidir. yaptıkları albümdeki tüm şarkıların, tüm enstrümanlarını ve sözlerini tamamen kendisi yazar ve arkadaşlarına çaldırarak bir grup haline sokar bu işi. anlayacağınız bir dehadır kendisi.

    şarkıları gerçek manada ''farklı bir dünyadaymışsınız'' hissini veriyor. beatles'ın da pink floyd'un da böyle şarkıları var. ama hiçbirisi bu kadar cömert davranmadı bana kalırsa. hiçbirisinde en basitinden(basit olduğundan değil de) mind mischief ayarında bir şarkı yok. ya kafası fazla güzel şarkılar var(beatles-i'm the walrus) ya da kafa güzelliğine ulaşamadan, tutarlı şarkılar var. hem bu kadar güzel sözlere sahip hem de bu kadar ayarlı bir şarkı yapabilmek bir reform bana kalırsa. çünkü ben, bu ayarı tutturabilen bir ekip ne gördüm ne de duydum.

    evet, fazla iddialı konuşuyor olabilirim. belki de bunun tek sebebi, tame ımpala'yı çok sevdiğimden ve de sıkı bir takipçisi olduğumdandır. ama altı boş bir şekilde, bol keseden sallamadığıma da eminim. buraya bir şarkılarını bırakıp gidiyorum:
    apocalypse dreams
  • yaklaşık üç sene önce bir arkadaşım vasıtasıyla tanıştığım ve kliplerinin birer sanat eseri olduğu açık seçik ortada olan müzik grubu.

    ara ara sarıyorum bu güzelim gruba, yeni bastırdı bu sıralar ve dinlemeden edemiyorum.

    sen ne güzelsin tame impala.
hesabın var mı? giriş yap